• Sonuç bulunamadı

2. KARANLIK ÇAĞDA BİZANS İMPARATORLUĞU

2.1. TARİHSEL VE EKONOMİK GELİŞMELER

Geç altıncı ve yedinci yüzyıllar Bizans devleti için dramatik değiĢimlere sahne olmuĢtur. Bozulma sinyalleri I. Iusitinanus döneminde ekonomik ve demografik olarak açık hale gelmiĢtir. 530 yıllarında geç antik dönemin nemli iklimi değiĢmiĢ ve dokuzuncu yüzyıla kadar etkisini sürdüren soğuk kıĢ ve kurak yaz ortamı kötü hasat ve ağır kuraklığa neden olmuĢtur.179 540 yılından itibaren sekizinci yüzyıl yarısına kadar tüm imparatorlukta görülen veba salgını imparatorluğun insan kaynaklarına büyük ölçüde zarar vermiĢtir.180 Öte yandan I. Iustinianus’un ölümünden kısa süre sonra baĢlayan iĢgaller devletin mali ve askeri kaynaklarını tüketmiĢtir. Batıya geniĢleme ile yaratılan refah dönemi sona ermiĢ ve Iustinianus sonrası sistem çökmüĢtür.181 568 yılında Lombardlar Ġtalya’nın çoğunu ele geçirmiĢ, Vizigotlar Güney Ġspanya’yı, Tuna’nın kuzeyinden gelen Avar ve Slavlar Yunanistan ve Balkanların iç bölgelerini yanı sıra 613 yılında Sasaniler Suriye, Mısır ve Filistin’i ele geçirmiĢtir. Aynı dönemde Sasani Perslerinin akınları Anadolu’ya ulaĢmıĢ, 626 yılında Avarlar ve Persler Konstantinopolis’i kuĢatmıĢlardır. 627 yılında Heraklius’un (610-641) karĢı saldırısı ile Sasani Persleri püskürtülmüĢ ve barıĢa zorlanmıĢtır. Bu dönemde Heraklius’un baĢarıları imparatorluğun doğu bölgelerinde kısa süreli olarak kontrolün kazanılmasını sağlamıĢtır ancak 632 yılında baĢlayan Arap fetihleri iki cephede savaĢmaktan yorgun düĢmüĢ Bizans ordusunun gücünü tüketmiĢtir. 636 yılında Araplarla yapılan Yermük SavaĢı yenilgisi Mezopotamya, Suriye (637), Filistin (638) ve Mısır’ın (642) kalıcı olarak kaybedilmesine neden olmuĢtur.182 Ġmparatorluğun askeri güçsüzlüğü 681 yılında Balkanların kuzeyi Heamus ve Tuna arasına yeni Bulgar krallığının kurulmasına olanak tanımıĢ, Slavlar ise Balkanların güneyine yerleĢmiĢlerdir. Kartaca’nın 698 yılında Araplar tarafından ele geçirilmesi ile Kuzey Afrika’nın tamamı ve Akdeniz’in kontrolü

179 Preiser-Kapeller, J. (2010) Complex Historical Dynamics of Crisis: The Case of Byzantium. Krise und Transformation. (Sigrid Deger- Jalkotzy und Arnold Suppan, Ed.). Beiträge des Internationalen Symposiums vom 22. Bis 23. November 2010. Verlag der Österreichischen Akademie der Wissenschaften. P. 69-129. S. 71.; Gregory, 2010, s. 191; Izdebski, A. (2013). Rural Economy in Transition Asia Minor from Late Antıquity into the early Middle Ages. University of Warsaw. The Journal of Jursitic Papyrology. S. 133; Gregory, 2010, s. 191; Laiou and Morrison, 2007, s. 39.

180 Preiser-Kapeller, 2010, s. 71; Gregory, 2010, s. 191; Laiou and Morrison, 2007, s. 38.

181 Laiou, A. E. (2002). Political History: An Outline. The Economic History of Byzantium From the seventh through fifteenth Century. (Ed. Laiou, A.) Dumbarton Oaks Trustees for Harvard University.

Washington DC. P. 9-28. S. 13; Gregory, 2010, s. 160.

182 Cameron, A. (1996). Changing Cultures in Early Byzantium. Variorum. S. V-251; Laiou, 2002, s. 13;

Preiser-Kapeller, 2010, s. 72.

kaybedilmiĢ, 751 yılında Lombardların Ravenna eksarhlığını ele geçirmesiyle Sicilya dıĢında bütün Ġtalya’nın kaybedilmesi ile sonuçlanmıĢtır.183

Yedinci yüzyıl sonunda Bizans devleti sahip olduğu toprakların üçte ikisini kaybetmiĢtir.184 Ġmparatorluk sadece bölgesel olarak küçülmemiĢ aynı zamanda büyük oranda yoksullaĢmıĢtır. Özellikle Suriye, Filistin, Mısır ve Kuzey Afrika gibi imparatorluğun en zengin ve kentsel olarak geliĢmiĢ bölgelerinin ele geçirilmesi devletin tahıl kaynaklarının ve benzer biçimde vergi gelirlerinin üçte ikisinin kaybedilmesine neden olmuĢtur.185 Ġmparatorluk yönetiminin kontrolünde Trakya, Konstantinopolis çevresi ve Orta Anadolu kalmıĢtır ancak devam eden Arap akınları nedeni ile bu bölgeler tehdit altındadır.186 Araplarla olan doğu sınırını Toros dağları ve Aladağlar sırası oluĢturmuĢ, Toroslar ve dıĢında kalan bölgeler güvenlik nedeni ile boĢaltılmıĢtır.187 Bu durum Doğu Anadolu’da kırsal yerleĢimlerin kaybolmasına yanı sıra Kapadokya gibi Arap akınlarına açık bölgelerde tarımsal aktivitenin sona ermesine neden olmuĢtur.188 Aynı Ģekilde batıda Kuzey Trakya Avar ve Slavlarla tampon bölge oluĢturmak için bilinçli olarak boĢaltılmıĢtır.189 Arkeolojik veriler imparatorluk genelinde ve özellikle Anadolu’da Sasani ve Arap istilaları sonucunda büyük toprak sahibi sınıfların geniĢ ölçüde mülklerini kaybettiğini gösterir, batıda ise büyük mülkler Avar, Slav ve Bulgarlar tarafından tahrip edilmiĢ ya da ele geçirilmiĢtir.190 Bu nedenle yedinci yüzyıl sonu ve sekizinci yüzyıl baĢında Bizans toplumunun sosyal olarak daha homojen bir hale geldiği düĢünülür.191 Dolayısıyla tarımsal ekonominin yapısı farklılaĢmıĢ, küçük üretici ağırlıklı bir karakter kazanmaya baĢlamıĢtır ancak devletin üretici kaynakları iklim, demografik düĢüĢler ve devam eden savaĢ koĢulları nedeniyle azalmıĢ, çiftçiler kendi ihtiyaçlarını karĢılayacak kadar üretimi sürdürebilmiĢlerdir.192 Öte yandan tarımsal üretimin yetersizliği ve Kuzey Afrika’nın iĢgal edilmesi ile buradan

183 Browning, R. (1992). The Byzantine Empire. The Catholic University of America Press. S. 43; Laiou and Morrison, 2007, s. 43; Laiou, 2002, s. 13; Treadgold, 1997, 371.

184 Treadgold, W. (1979). The Revival of Byzantine Learning and the Revival of the Byzantine State. The American Historical Review. Vol. 84, No 5 (DEc., 1979). Oxford University Press. Pp. 1245-1266.

[Elektronik sürüm]. EriĢim: 27/03/2014 02:41 http://www.jstore.org/stable/1861467. S. 1245.

185 Browning, 1992, s. 69; Treadgold, 1997, s. 371; Laiou, 2002, s. 14; Preiser-Kapeller, 2010, s. 72.

186 Marin, J. (2008). Byzantium and the Dark Ages A Civilization on Trial. Imago Temporis. Medium Aevum, II. P. 59-82. S. 64; Laiou, 2002, s. 14; Treadgold, 1979, s. 1246.

187 Treadgold, 1997, s. 372-373; Laiou and Morrison, 2007, s. 46.

188 Izdebsky, 2013, s. 204-205; Treadgold, 1997, s. 373.

189 Laiou and Morrison, 2007, s. 46.

190 Sodini, 2003, s. 50; Browning, 1992, s. 71; Cameron, 2006, s. 79.

191 Browning, 1992, s. 44; Gregory, 2010, s. 192; Laiou, 2002, s. 14.

192 Laiou, 2002, s. 14; Treadgold, 2007, s. 407.

gelen gelirlerin kaybedilmesi ordu iaĢesinin karĢılanması ve ödemelerinin yapılmasında finansal zorluklar yaratmıĢtır. Bu durum erken dönemin paralı askerlik sisteminin çökmesine ve yedinci yüzyıldan itibaren askerlerin toprağa yerleĢtirildiği ya da vergi bağıĢları karĢılığı köylülerden devĢirildiği kırsala dayalı bir ordu modelinin geliĢmesi ile sonuçlanmıĢtır.193

Sonuç:

Yedinci ve sekizinci yüzyıllarda yaĢanan savaĢların neden olduğu bölgesel kayıplar ve vebanın periyodik olarak süren etkisi nedeniyle imparatorluk nüfusunun yarısından fazlası azalmıĢtır.194 Demografik düĢüĢle birlikte kentsel geleneği güçlü doğu bölgelerinin kaybı ve tahrip edici akınlar antik kent uygarlığını sona erdirmiĢtir. Kent yaĢamının toplumsal kurumları çökmüĢ buna bağlı olarak devletin yönetici ve memur kadrosu için ihtiyaç duyduğu kamusal eğitim sisteminin sona ermesi merkezi devlet fonksiyonuna büyük ölçüde zarar vermiĢtir.195 Yedinci yüzyılın savaĢ koĢullarında imparatorluk kentleri güçlendirilmiĢ akropolislerine doğru küçülmüĢ ya da daha güvenli alanlar için terkedilmiĢtir. GüçlendirilmiĢ orta Bizans kentleri temelde bir sığınak iĢlevi görmüĢ ve askeri hareketliliklerin merkezi olmuĢtur.196 Doğal olarak kırsallaĢma artmıĢ, ürün talebi, zanaat, bölgesel ve uzun mesafe ticaret, parasal ekonomi geniĢ ölçüde azalmıĢtır.197 Geç antik kentinin sonu ile altıncı yüzyıldan itibaren savaĢ, nüfus kayıpları, vergi sorumlularının kaçması gibi nedenlerle etkisizleĢen vergi sistemi çökmüĢtür.198 Bu dönemde çevresindeki kırsalın ekonomik fonksiyonuna bağlı olarak geliĢen kentsel organizasyon sona ermiĢ, kır ve kent arasındaki mali bağ kırılmıĢtır.199 Bizans devletinin yedinci ve sekizinci yüzyıllar boyunca kaybettiği topraklarda doğuda güçlü bir Ġslam halifeliği, batıda ise Bulgar krallığının kuruluĢu Bizans devleti için yeni

193 Treadgold, 2007, s. 314; Browning, 1992, s. 73.

194 Bizans devletinin demografisi hakkında kesin bilgiler yoktur. Bu tür bilgiler genellikle arkeolojik veriler, tarihsel kaynaklar ya da çağdaĢ dönem Türk ve Yunan devletlerinin yaptıkları nüfus sayımlarının erken örneklerinden edinilmiĢ bilgiler üzerinden yapılan varsayımlara dayanır. Öte yandan yedinci ve sekizinci yüzyıllarda Bizans nüfusunun büyük oranda azalmıĢ olduğu bilim adamları tarafından kabul edilen bir görüĢtür. Altıncı yüzyıl için imparatorluk nüfusunun batıya geniĢleme ile birlikte 21-30 milyon arasında değiĢtiği önerilir. Bkz. Laiou and Morrison, 2007, s. 16. Treadgold ise imparatorluk nüfusunun Phokas döneminde (602-610) 17 milyon, IV. Leo döneminde (750-780) 7 milyon civarında olduğunu öne sürerek imparatorluk nüfusundaki keskin düĢüĢü gösterir. Bkz. Treadgold, 1997, s. 385.

195 Gregory, 2010, s. 192; Cameron, 1996, s. 251.

196 Cameron, 2006, s. 33

197 Cameron, 2006, s. 32; Laiou and Morrison, 2007, s. 40-43; Browning, 1992, s. 73.

198 Treadgold, 1997, s. 385; Gregory, 2010, s. 192; Cameron, 2006, s. 32

199 Haldon, J. F. (1993). The State and the Tributary Mode of Production. Verso. S. 120.

bir uluslararası politik ve kültürel bağlam yaratmıĢtır.200 Yeni konjonktürde Suriye, Mısır gibi monofizit ağırlıklı bölgelerin yanı sıra batıda Arianizm etkisindeki bölgelerinin kaybedilmesi, Bizans devletinin sosyo-politik ve kültürel coğrafyasının merkezini Yunan-Ortodoks ağırlıklı Anadolu bölgesi olmasına neden olmuĢtur.201 Bu durum devletin yedinci yüzyıldan itibaren Yunan-Ortodoks bir uygarlık olarak geliĢim göstermesi ile bu kimliğin imparatorluk sınırları ötesinde politik bir araç olarak benimsemesi ile sonuçlanmıĢtır.202 Diğer yandan yeni politik koĢullar ve coğrafi bağlam içerisinde geç antik idari sistemi sona ermiĢ, Bizans idaresi bölgesel düzeyde askerileĢmiĢtir.203

Kısaca yedinci ve sekizinci yüzyıl fenomenleri geç antik yapıyı bütünüyle çökertmiĢtir.

Bu durum Bizans topografyasının dönüĢümünden, insan gruplarının yaĢam alıĢkanlıklarına, devletin politik ve ekonomik tercihlerine kadar geniĢ bir ilgi ağını içermektedir. Karanlık çağ, imparatorluğun geniĢ ölçüde yeniden yapılanmasına yol açmıĢ; idari sistem, finansal güçler ve ordu organizasyonu yoğun bir restorasyona tabi tutulmuĢtur. Buna bağlı olarak merkezi devletin fonksiyonu, yönetici sınıfın karakteri, ekonomik iliĢkilerin biçimi ve örgütlenmesi büyük değiĢikliklere uğramıĢtır.

Dolayısıyla bu yüzyıllardan itibaren imparatorluk politik, ekonomik, sosyal ve kültürel olarak tamamen farklı bir görüntü sunmuĢtur.

200 Haldon, 2007, s. 102.

201 Laiou, 2002, s. 14.

202 Marin, 2008, s. 60; Haldon, 2007, 102.

203 Browning, 1992, s. 73.