• Sonuç bulunamadı

IV. BÖLÜM

4.3. Ekonomik Sorunlar

4.3.1. Tarım Sektörü

Türk asıllı nüfusun ezici çoğunluğu köylerde oturmakta ve tarımsal üretime katılmakta olduğundan ekonomik gücü, tarım sektöründe yoğunlaşmıştır. Batı Trakya’da taşınmaz malların dağılımına ilişkin Türk Temsilci Heyetinin sunmuş olduğu aşağıdaki veriler bunun açık bir göstergesidir.

Türkler : % 84 Bulgarlar: % 10 Rumlar : % 5 Çeşitli: % 1

Tarım bu oranlar içinde başka bir deyimle hemen hemen yalnız Türklerce yapılmaktadır.

1920 öncesi ve sonrası, Batı Trakya’da toplam tarımsal arazi yaklaşık 2.260.190 dönüm olup bunun 1.250.514 dönümü işlenir arazi idi.

O tarihlerde, şehirlerde oturan Türk asıllı nüfusun önemli bir kısmının da tütüncülük yapmış olduğu dikkate alınırsa, tarımsal üretime katılan Türk asıllı nüfusun % 85 civarında olabileceği tahmin edilebilir. Buna göre, toplam tarımsal arazinin % 85’inin ,yani 1.921.161 dönüm arazinin Türk asıllı nüfusa ait olmuş olabileceği ileri sürülebilir.

Bu durum, mültecilerin bir kısmının Batı Trakya’ya yerleştirilmesiyle birlikte, büyük ölçüde Yunan asıllı nüfus lehine değişti. Ülkeye yığılan yaklaşık bir buçuk milyon mültecinin yerleştirilme sorunu, toprak reformu kanununu tekrar gündeme getirdi. 3437/1923 sayılı “Topraksız Köylüyü Topraklandırma Kanunu” çerçevesinde, zorunlu ve gönüllü olarak Türk asıllı nüfusun elinden

77 Alioğlu, a.g.e., s.47.

alınan araziler mültecilere dağıtıldı ve bu arazilerin bir kısmı üzerinde mülteciler için yeni yerleşim birimleri kuruldu.

İkinci Dünya Savaşı, Yunan İç Savaşı, Menderes Hükümetinin “serbest göçmen” politikası, devam eden kamulaştırmalar, ekonomik nedenler yüzünden Türk asıllı ailelerin elindeki toprağın bir kısmını satması vs., Türk asıllı nüfusun mülkiyetinde bulunan arazinin giderek daha da küçülmesine neden oldu.

Türk asıllı nüfusun sahip olduğu toprağın miktarı 1920’lerde % 85 iken 1990’larda elinde ancak % 17 civarında toprak kalmıştır. Üstelik, bu da giderek azalmaktadır.78

4.3.1.1. Batı Trakya Türklerinin Başlıca Geçim Kaynağı

Batı Trakya’da geçmişte, Türk çiftçisi tarafından kalitesi dünyaca meşhur olan basma çeşidi tütün üretilmekteydi. Bir dizi neden yüzünden geçmişteki kalite korunup geliştirilemedi. Batı Trakya’da tütüncülerin % 97’sinin Türk asıllı olduğu ileri sürülebilir.

Bölgede tütün, genellikle, dağ ve yaka kesimindeki köylerde yetiştirilmektedir. Buralar, Türk asıllı rençperlerin en yoğun olarak yaşamakta olduğu yerlerdir. Tütüncülük Azınlık nüfusunun yarısının geçim kaynağıdır.

Türk asıllı tütüncülerin Yunanistan’ın doğu çeşidi tütün üretim toplamındaki payı, yaklaşık % 8 civarındadır.

Avrupa Birliğinde basma çeşidi tütün sadece Yunanistan’da yetiştirilmektedir. Yunanistan’a ayrılan kota 26.100 tondur. Bunun yaklaşık % 40’ını Batı Trakya’nın Türk asıllı üreticileri üretmişlerdir.

Görüldüğü gibi, basma çeşidi tütün üretiminde Türk asıllı tütüncüler sadece bölgede ve ülkede değil, Avrupa Birliği içinde de önemli bir rol oynuyorlar. Batı Trakya’da yetiştirilen basma çeşidi tütünün sigara üretiminde

78 Aydın Ömeroğlu, Batı Trakya Türklerinin Bölge Ekonomisindeki Yeri ve Geleceği, İstanbul 1998, s.55-57.

tuz ve biber gibi kullanılması, dünya tütün ve sigara piyasasının da dikkatlerinin bölgeye ve üreticilere yönelmesine neden oluyor.79

Günümüzde, Batı Trakya Türklerinin üretimini yaptığı tütünün değeri 4 Avro’dan 1 Avro’ya kadar gerilemiştir. Fiyatlardaki bu düşüş çiftçilerin mazot ve gübre masrafını dahi karşılamamaktadır. Durumun böyle olması çiftçileri tam bir çıkmazın içine itmiştir. Çünkü, ürettikleri üründen para kazanamaz hale gelmişlerdir. Üretiminden vazgeçtikleri zamanda koçan (üretecekleri tütün miktarını belirleyen belgeleri) ellerinden alınacak ve bir daha tütün işleyemeyeceklerdir. Son dönemde ise tütün üreticisinin büyük çoğunluğunun koçanlarını tüccarlar kabul etmemektedir. Yani üretimini yaptığı tütünün satılıp satılmayacağı da belli değildir. Bu da insanlar arasında büyük tedirginlik yaratmaktadır. Küçük bir kısmın koçanlarını kabul eden tüccarlar, kabul etmedikleri koçanların ki bu da çoğunluğu kapsıyor. Nedenlerini açıklamamaktadır. Bu da ister istemez insanı art niyet olduğu düşüncesine itiyor.80

4.3.1.2. Pamuk Buğday ve Mısır

İklim ve toprak koşulları, pamuk üretiminin Rodopi ilinde hızla yaygınlaşmasına neden oldu. Pamuk üretimine en uygun geniş ve sulanır araziler tabii Yunan asıllı rençperlerin elinde bulunuyor. İlin ovalık kesimindeki Türk asıllı rençperlerin çoğunluğu pamuk üretiyor. Pamuğu buğday izliyor.

Ksanthi ilinin ovalık kesimindeki Türk asıllı rençperlerin çoğunluğu ise, Mısır üretiyor. Mısırı buğday izliyor.

79 a.g.e., s.59.

80 Haziran 2005 Yunanistan ziyareti sırasında, Gümülcine’ye bağlı Bekirli köyünde görüştüğümüz, İlyaz Ramadan ismindeki çiftçi koçanını bu sene tüccarın kabul etmediğini ve bu durum büyük sıkıntı yaratmaktadır.

4.3.1.3. Türk Asıllı Nüfusun Tarımsal Üretimde Kullandıkları Makine Çeşitleri

Türk asıllı nüfusun yaklaşık % 36’sı coğrafi koşullar gereği traktör kullanımının yaygın olmadığı dağ bölgelerindeki köylerde oturmaktadır. Traktör kullanımı daha çok ova ve dağ eteklerinde kurulu köylerde yaygındır.

Ancak, Türk asıllı köylülerin yaklaşık % 90’ı 0 ile 30 dönüm arasında değişen toprağa sahip olduğundan satın alma güçleri gayet sınırlı olan bu köylüler genellikle ikinci el traktörleri tercih etmektedirler. Güçlü ve yeni traktör satın alabilenlerin sayısı çok azdır.

Türk asıllı köylü nüfusuna ait traktör yüzdesinin illere göre dağılımı hakkında şu tahminler yapılabilir:

Evros: % 2 Ksahthi: % 30 Rodopi: % 45

Altmış bin Avro gibi yüklü bir para gerektiren biçer-döver ve pamuk toplama makinesi satın alabilecek Türk asıllı rençperlerin sayısı çok sınırlıdır.

Örneğin, Evros ilinde biçer-döver sahibi Türk asıllı rençperin sayısı bir veya ikiyi geçmezken, pamuk toplama makinesi olan ise hiç yoktur. Ksanthi ilinde biçer-döver sahibi Türk asıllı rençper sayısı 5 civarında kalırken, pamuk toplama makinesine sahip olana rastlanmaz. Rodopi iline gelince, bu makinelere sahip olan Türk asıllı rençper sayısının on civarında olduğu söylenebilir.

Tütün ekme makinesinde durum değişiktir. Basit olan bu makinelerin satın alınması fazla bir parayı gerektirmemektedir. Bu nedenle, tütün ekme makinelerinin % 97’si Türk asıllı tütüncülere aittir.81

Fiyatı iki bin ile on bin avro arasında değişen, tarla sulama makinesi sahibi olan Türk asıllı rençperlerin sayısı çok fazla değildir. 20 dönüm civarında tarlası

81 Ömeroğlu, Batı Trakya Türklerinin Bölge, a.g.e., s.60-62.

bir arada olan rençperler bu makineye sahip olmaya çalışıyorlar. Çünkü az sayıda kişi ile daha çok ve daha pratik sulama yapmayı sağlar. Bu durumda insanların işlerini kolaylaştırır ve zaman kazandırır. Bu makineye, pamuk ve mısır üretimi yapan rençperler yoğun rağbet göstermektedir.82

Benzer Belgeler