• Sonuç bulunamadı

Tanım, Tanımlamanın Kuralları, Tanımlanamazlar

1. BÖLÜM GİRİŞ

1.5 Tanım, Tanımlamanın Kuralları, Tanımlanamazlar

Bir şeyi gerçekten bilmek onu tanımlamakla olur. SOKRATES

Tanımlama, sözlük hazırlamanın en güç aşamalarından biridir. Sözcüklerin anlam yapısına nesnel ölçüler içinde yaklaşmağı gerektirir.

“İngiliz yazarlarından Samuel BUTLER’in de belirlediği gibi, sözcükleri tanımlamak, belirsiz kavramlar alanını söz duvarı ile çevirmektir. Bu duvarı sağlam temeller üzerine oturtmak sözcüklerin içerdiği anlam yükünü ayırıcı ve belirleyici bir yolda ortaya koymağa bağlıdır. Sözcüklerin, dilin akışı içindeki yerini bütün yönleriyle belirlemeğe bağlıdır. Güçtür bu yüzden de.”30 “Çünkü sözlük yapımında bütün hazırlıklar, bütün çabalar, bütün belgeler ve örnekler eninde sonunda tanımlara dönüşürler. Her tanım bir dizi dönüştürüm işleminin sonucudur. Her tanımlama, kelimenin içeriğini özetleyen içlemin sınırlarını çizme eylemidir. Bu eylemin başarılı olabilmesi için her şeyden önce kelimedeki belirli denotasyon özelliklerinin ortaya çıkarılması gereklidir.”31 Tanıtma, bir şeyin ne olduğunu anlamak, bir kelimenin anlamını ortaya çıkarmaktır.

“Bilginler isterler ki eşya ve olaylar hakkında elde edilen fikirler onların ne idiklerine tam uymuş olsun. Oysaki fikirlerde görülen karmaşıklık çok zaman bu uyma işine engel olur. Bu engeli yok etmek için o fikirleri yapan yalınç elemanları bulmak gerektir. Meselâ, insan kavramı zihinde aydınlatılmak

30 ÖZDEMİR, Emin: “Öz Türkçe”, Türk Dili: Ankara 1971, sayı: 243, 220-224. ss.

istendiğinde o kavramdaki elemanlar nelerdir, önce bu aranmalıdır. Çünkü bunu ararken insan kavramındaki vasıflar ortaya çıkar. Vasıflar, onun içlemi demektir. O içlem elde edildiğinde insan kolaylıkla anlaşılır ve başkalarına anlatılabilir: ‘İnsan, duygulu, kendiliğinden hareket edebilir, akıllı bir varlıktır.’ Yapılan bu açıklama, insanın tanıtmasından başka bir şey değildir.

Tanıtma, bir kavramın içlemini çözmektir. Bu birkaç türlü yapılabilir: 1. En güzel tanıtma, bir terimin yakın cinsi ve ayrımıyla yapılır. İnsanı,

düşünüp söyleyen hayvan biçiminde tanımlamak gibi ki: hayvan, insanın yakın

cinsi, düşünüp söyleyen de ayrımıdır. Fakat böyle güzel tanımları yapmak her zaman kolay olmaz. Meselâ; varlık, mümkün gibi kavramları, kendilerinden başka içlemi olmayan ana fikirlerden oldukları için, tanıtması güç terimlerden sayılabilir.

2. Eşyayı tanımlamada, en çok göze dokunan vasıflar söylenir. Meselâ; ‘Su, renksiz, kokusuz, bulunduğu kabın biçimini alan sıvı bir cisimdir.’ Bu, suyun vasıfları anlatılarak yapılmış bir tanımdır ve tabiat bilgilerinde çok kullanılır.

3. Çözümleme yoluyla yapılan tanımlar da vardır. Bunlar kimyada çok kullanılır. Meselâ; ‘Su, oksijenle hidrojenden olma bir cisimdir.’ gibi.

4. Eşya, yapılış tarzlarına göre tanımlanır. Meselâ; ‘Gül suyu, gül yapraklarından, imbikten süzülerek elde edilen güzel kokulu sudur.’ tanımında olduğu gibi.”32

Tanıtmada dikkat edilecek nokta tanımlanan şeyin bütün fertlerini içine alması ve başkalarını dışarıda bırakmasıdır.

1.5.2 Tanımlamanın Kuralları

Her önerme tanım değildir, her tanım da tam ve mantıklı tanım sayılmaz. Bir tanımın tam ve mantıklı olabilmesi için gerekli kurallar ve şartlar şunlardır:

“1. Tanım temel ve köklü niteliklerle (özelliklerle) yapılır. Geçici niteliklerle tanım yapılmaz. Terimin içlemindeki bütün nitelikler ayrı ayrı sayılmaz. Yalnız o terimi kendisi yapan ve ondan ayrılmayan temel nitelikler en kısa deyimlerle gösterilir. Bunun içindir ki tanımlar kısa olmalı, içinde lüzumsuz ve fazla kelimeler bulunmamalıdır. Tanımlar tasvir ve tavsiften bu suretle ayrılır.

2. Tanım, tanımlayan terimin bütününü kapsamalı ve yalnız tanımlanana ait bulunmalı, başkalarını dışta bırakmalıdır. Bundan dolayı tanımlanan terim, tanımlayan terimlerin yerlerine geçebilir, yani tanımın aksi de doğrudur.

3. Bir tanım, yakın cinsiyle tür ayrımını içinde toplamalıdır. Bu tür ayrımı diğer türlerde bulunmamalıdır.

‘İnsan düşünen bir hayvandır.’ önermesi mantıkî bir tanımdır. Burada düşünen niteliği, insanın en temel özelliğidir; bu özellik, insanı insan yapan, ondan ayrılmayan bir niteliktir. Yalnız insanın niteliği kısaca gösterilmiş, diğer nitelikler sayılmamıştır. (1. kural)

Bu nitelik bütün insanlara uygulanabilir ve yalnız insanlara mahsus olan bir vasıftır. İnsandan başka olan canlılara uygulanamaz. Bu tanımın aksi olan her düşünen hayvan insandır önermesi de tanım kadar doğrudur. (2. kural)

Bu tanımda insan türünün bağlı olduğu hayvan cinsi (yakın cins) ile insanı diğer hayvan cinslerinden ayırmağa yarayan düşünme niteliği (tür ayrımı) de gösterilmiştir. (3. kural)” 33

Bu şartların dışında tanımlarda şu özellikler de bulunmalıdır:

“1. Bir kavram kendisinden daha açık olmayan başka bir kavramla tanımlanmamalıdır. Meselâ, ‘İnsan kültürel bir varlıktır.’ tanımında insan kendisinden daha açık olmayan kültür kavramıyla tanımlanmıştır.

2. Tanımda kısır döngü olmamalıdır. Yani bir kavram kendisine bağlı bir kavramla açıklanmamalıdır. Meselâ; ‘Civciv tavuğun yavrusudur.’ tanımından sonra ‘Tavuk civcivin annesidir.’denildiğinde kısır döngü yapılmış olur.”34

1.5.3 Tanımlanamazlar

Bazı kavramlar ve varlıklar tanımlanamazlar. Bunlar:

“1. Üst cinslerin tanımı yapılmaz. Çünkü beş tümele göre tanım cinse göre yapılır. Oysa bir sınıflandırmada en üstte bulunan cinsin bağlı olduğu bir cins olmadığından üst cinslerin tanımı yapılamaz. Meselâ; varlık, nokta, zaman kavramlarının tanımı yapılamaz.

2. Duyu verilerinin ve yaşantılarının tanımı yapılamaz. Çünkü tanım, üzerinde uzlaşıma varılan nesnel bilgidir. Oysa koku, ses, aşk, kin gibi veriler bütünüyle ferdî tecrübelerle tanımlanabildiği için ancak betimlenebilir.”35

33 PAZARLI, Osman: Mantık Lise III.: İstanbul 1972, Remzi Kitabevi, 25-26. sf.

34 EYÜBOĞLU, Fatma Nur; YANKIN, Necati: Mantık Ders Kitabı: İstanbul 20012, Millî Eğitim Basımevi, 33. sf.

35 EYÜBOĞLU, Fatma Nur; YANKIN, Necati: Mantık Ders Kitabı: İstanbul 20012, Millî Eğitim Basımevi, 33-34 sf.

2. BÖLÜM ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Benzer Belgeler