• Sonuç bulunamadı

Orman Yangınlarının 2010 Yılı Dağılışı

Aylara göre yangın sayıları değerlendirmeye alındığında yangınların azalış ve artışında beklenmedik durumlardan söz etmek mümkün olmamaktadır. Ocak ayı ile oluşturulan grafikte yangınların sayısında temmuz ayına kadar ciddi anlamda bir artışın olmadığı görülmektedir. 377 ile haziran ayına göre bir anda 2 katın üstüne

çıkan yangın sayısı ağustos ayında da artmıştır. Genelde 300 ve civarında görülen eylül ayı yangınları da sayı olarak 372’de kalmıştır. Ekim ayı azalmaya başlayan orman yangın sayısı ocak ayı ile birlikte 44 olarak kayıtlara girmiştir. Toplama bakıldığında yangın sayısının 1938 olduğu görülmektedir. Orman yangınları yıl temelli olarak düşünüldüğünde ise orman yangınlarının 2000’in altında görülmesi yangınla mücadele açısından bir başarı olarak düşünülebilir (Grafik 35).

Grafik 35: Orman Yangınlarının 2010 Yılında Aylara Göre Dağılışı

Veri tabanımız 2010 yılı sorgulaması ile incelenmeye başlandığında karşımıza %57’lik meçhul kaynaklı yangın oranı ile oldukça vahim bir tablo çıkmaktadır çünkü meçhul kaynaklı yangınlar adından da anlaşılacağı gibi nedeni belirlenemeyen yangınlar olduğundan sadece ilgili alan için yangın çıktığından

bahsedilebilir. Sadece yangının belirlenmesinden ziyade bizim için önemli olanın coğrafi bilgi sistemleriyle sorgulamalar yapılabilmesi için hangi nedenle çıktığının belirlenmesidir. Yangının nedenini bilmemiz risk haritası oluşturma, o bölgede hangi yangın çeşidinden ne kadar çıktığını kavrama, hep aynı tür yangının çıkıp çıkmadığını idrak edebilme gibi konularda bize ışık tutacağından oldukça önemlidir.

2008 yılı ile ihmal-dikkatsizlik kaynaklı yangınların oranının üstüne çıkmaya başlayan meçhul kaynaklı yangın oranı 2009 ve 2010 yıllarında artarak devam etmiş ve 2010 yılında 1107’lik çok yüksek bir seviyeye ilerlemiştir. Diğer yangınların sayı anlamındaki dağılışlarına bakacak olursak ihmal-dikkatsizliğe bağlı 342, kasıta bağlı 146, kazaya bağlı 82, yıldırıma düşmesine bağlı 271 yangıdan söz edilebilir (Grafik 36).

Grafik 36: Orman Yangını Oluşumundaki Ana Nedenler, 2010

Bilinmeyen nedenlere dayalı orman yangınlarının çokluğundan dolayı yoğun miktarda haritamızı kaplaması beklenen 5 detay neden 2010 yılı için kısır bir görünüm sunmuştur. Her ne kadar durum böyle olsa da oluşturduğumuz 2010 yılı haritasında önemli unsurları yakalamak mümkün olacaktır.

Öncelikle Karadeniz Bölgesi’ni yorumlayarak başlamakta fayda görülmekte olup, konuya açıklık getirmek gerekirse; 2008 yılı da dahil 2008 yılına kadar bölgenin doğusunda ve denize yakın alanlarda görülen 61 anız yakma kaynaklı orman yangını, 2009 yılında olduğu gibi bu yılda da bölgenin orta kesimlerinde kalan topraklarda ve oldukça iç kesimlerinde yoğun olarak görülmektedir. Dolayısıyla gözlerden kaçmayan bu durumlar için yangınların seyrinin nerden nereye değiştiğini göstermekte olup orman yangınlarına karşı nerede ne gibi müdahaleler yapılabileceği konusunda karar vericilere de kılavuzluk etmektedir denilebilir. Bölge için önem arz eden diğer bir unsur da bu tür yangınların bölgenin batısında denize yakın dar bir bölgede yer alması olmuştur.

Marmara Bölgesi için bu tür yangınlardan söz etmek mümkün değilken Ege’de sadece bir iki yangından söz edilebilir ki bu, yorum yapmak için yeterli bir oran değildir. Akdeniz Bölgesi, geride kalan yıllardan pek farklılık göstermemiş ve anız yakma kaynaklı yangın noktaları bölgenin batısında çok az işaretlenmişken doğusunda ise kendini haritasından da belli edecek miktarda hissettirmiştir. Bu gibi durumlar anız yakma kaynaklı yangınların genel anlamda nerelerde görüldüğünü kanıtlar nitelikte olup karar vericilere bir yol gösterici olarak da düşünülebilir. Bu tür yangının 5 neden arasında İç Anadolu’da en fazla olduğundan ve geri kalan bölgelerde önem arz etmediğinden de söz edebiliriz.

Sigara kaynaklı yangınlar 116 ile yine başı çekmekte olup bu tür yangınlar için Ege ile Akdeniz Bölgesi’nden bahsedilebilir. İç Ege Bölümü’nde kendini hissettirmeyen bu yangın türü Asıl Ege Bölümü’nü tabiri caizse kasıp kavurur niteliktedir. Özellikle bölgenin kuzeybatı kesiminde alabildiğince fazlalaşmıştır.

Akdeniz’e gelindiğinde, bölgenin batısında 2005 ve 2006 haritasında olduğu gibi orman yangın noktaları bölgenin güneybatısına yığılmıştır. Orta kesim bu yangın bakımından teğet geçilirken, bölgenin doğusu yine sigara kaynaklı yangınlarla boğuşmuştur. Sigara kaynaklı yangınların gezici yangın türü olduğundan, kundaklama veya anız yakma gibi özellikle belli bir alanda aranamayacağından daha önce bahsedilmiş ise de orman yangın detay nedenleri için 6 yıl boyunca oluşturulmuş haritalara baktığımıza Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde bu tip yangın için genellemeler yapılabilmektedir. Gezici olarak adlandırılıp nerede ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmayan bir yangın türü olmasına rağmen bu tip yangınların araştırmamızda özellikle Akdeniz ve Ege’nin bazı (özellikle turistik) alanlarında görülmesinin tesadüf olmadığı kanaatine varılabilir. Ayrıca bu gibi yerlerde sigara ile mücadele ve bilinçlendirme kampanyaları yapmanın uygun olacağını söylemek doğru bir öneri gibi görülmektedir.

Verilerimizin sorgulanması ile renklendirilerek haritasında gösterimi yapılan çoban ateşi kaynaklı yangınlar 67 kez meydana gelmiş olup; Ege’nin kuzey ve kuzeybatısında yoğun şekilde görülürken Akdeniz’in doğusunda bir miktar, İç Anadolu ve Karadeniz’in kuzeybatısında sayılabilecek kadar az miktarda kendini göstermiştir. Genele baktığımızda Karadeniz’in batısı Ege’nin kuzeybatısı ve Akdeniz’in doğusu bu yangının oluşumu bakımından dikkat çekmekte olup karar

vericilerin bu tür yangınlar için özellikle bu bölgede çobanları bilinçlendirme faaliyetlerine girişmeleri önem arz etmektedir.

2010 yılında 68 ile ülkemize dağılmış halde bulunan enerji nakil hattı kaynaklı yangınlar için özellikle 2 bölge bizim için oldukça önemli bir hal almıştır.

Bunlardan birincisi Ege Bölgesi’nin güneybatısının en uç kısmı ve diğeride Akdeniz Bölgesi’nin ortasıdır. Buralarda belli alanlara toplanmış yangınlarda kasıta bağlı araştırmalarda yapılabileceği göz ardı edilmemelidir. Koordinatlı olarak 59 kere tam olarak çıkış yerleri belirlenebilen kundaklama kaynaklı orman yangınlarına geldiğimizde yine Ege ve Akdeniz Bölgesi’nden söz etmek doğru olacaktır. Ege’nin kuzeybatı, batısının uç kesimleri ve güneybatısı, Akdeniz’in ise güneybatısı ile orta ve doğu kesim arasında görülen bu yangınlar için Akdeniz’in güneybatısında görülmesi genel anlamda düşündürücüdür denilebilir (Harita 96).