• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER

2.3 Türkiye’de Sürdürülebilir Kalkınma Süreci

29

AB bölgesinde tarımsal çevre göstergeleri izlemesi kapsamında yeraltı sularında pestisit ölçümleri örneği şekil 2.4’de verilmiştir. Yeşil alanlar limitin üstünde, sarı alanlar limitin altında ve kalite standartlarının altında ve kırmızı alanlar kalite standartlarının üzerindeki alanları göstermektedir.

Küresel düzeyde sürdürülebilir kalkınma çalışmalarının bir sonucu olarak OECD ülkelerinde sektörel bazda sürdürülebilirliğin tespit edilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Sürdürülebilir tarım kapsamında tarımsal çevre göstergeleri OECD ülkelerince izlenmektedir (Anonymous 2016i). 1990’dan günümüze tarımın çevre performansı başlıklı OECD raporunda ülkesel düzeyde tarımsal çevre ile ilgili var olan durum ve gelecek durum projeksiyonları verilmiştir. (Anonymous 2008a). 2010 yılında gerçekleştirilen OECD tarımsal çevre göstergeleri çalıştay sonuç bildirgesinde ülkelerin aynı yöntemlerle göstergeleri oluşturması gerektiği, verilerin uygunluk kriterlerinin takip edilmesinin önemi gibi küresel ölçekte tarımsal çevre göstergelerinin daha doğru bir şekilde izlenmesini sağlayacak bir yol haritası oluşturulmuştur (Anonymous 2010).

OECD veri tabanı olan OECD.stat’da tarımsal çevre göstergeleri ülkeler bazında paylaşılmaktadır (Anonymous 2016j). Küresel düzeyde bir diğer tarımsal çevre göstergeleri veri tabanı FAOSTAT veritabanıdır (Anonymous 2016k).

30

kalkınmasına yönelik temel amaç ve öncelikleri belirleyen, kurumsal ve yapısal düzenlemelere çerçeve oluşturan ve kamu kesimi için emredici, özel kesim için yönlendirici nitelikteki çok sektörlü ve katılımcı bir yaklaşımla hazırlanan Kalkınma Planlarına da yansıtılmıştır. Altıncı Kalkınma Planında (1990-1994) doğal kaynakların kullanımında israfın önlenmesi ve çevrenin korunması ekonomik ve sosyal kalkınmanın bir unsuru olarak benimsenmiştir. Yedinci Kalkınma Planında (1996-2000) sürdürülebilir kalkınma anlayışına uygun bir şekilde, çevre ve ekonominin entegrasyonuna öncelik veren politikalar yer almıştır. Sekizinci Kalkınma Planında (2001-2005) ekonomik ve sosyal gelişmeyi gerçekleştirirken insan sağlığını, ekolojik dengeyi, tarihi ve estetik değerleri korumayı esas alan bir sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı benimsenmiştir. Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013) sürdürülebilir kalkınma ilkeleri büyük ölçüde kalkınma hedeflerine entegre edilmiş ve temel stratejik amaçlar gelişme eksenleri şeklinde tanımlanarak bütünleşik bir bakış açısı benimsenmiştir. Türkiye’nin özgün koşullarına hitap eden öncelikleri sürdürülebilir kalkınmanın “ortak fakat farklılaşmış sorumluluklar” ilkesiyle uyumlu olarak 2006 yılından itibaren hazırlanan Orta Vadeli Programlarda yer almıştır. Kalkınma Planlarına entegre edilen sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı sektörel ve tematik birçok strateji belgesinde de yerini bulmuştur. Kalkınma Planları ve strateji belgelerinde belirlenen politika hedeflerine ulaşmak için sürdürülebilir kalkınma amacına hizmet eden birçok yasal, kurumsal ve finansal düzenleme yapılmıştır. Çevre Kanununda 2006 yılında yapılan değişiklikle Kanunun amacı sürdürülebilir kalkınma prensibine dayandırılmıştır (Anonim 2012a). Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için hazırlan stratejik belge ve eylem planları EK 1’de verilmiştir.

Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’nda tarım sektöründe sürdürülebilirlik şu şekilde belirtilmiştir; Türkiye’de tarım sektörü emek yoğun ve doğal kaynak kullanımına dayalı bir sektör olmasının yanı sıra kırsal kalkınmaya katkısı ve yarattığı istihdam nedeniyle stratejik öneme sahiptir. Bu nedenle sektördeki verimlilik ve kalite artışı Türkiye’nin kalkınma sürecini ve yeşil büyüme yaklaşımını destekleyecektir.

Tarım, su ve toprak gibi doğal kaynaklara ve biyolojik çeşitliliğe bağımlıdır. Tarımsal faaliyetler bu kaynaklar üzerinde baskı oluştururken aynı zamanda bu kaynakların bozulması tarım faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin tarım

31

sektöründeki önceliği; bu ilişkiyi yeşil büyüme yaklaşımı çerçevesinde kırsal kalkınmaya hizmet edecek şekilde düzenlemektir. Türkiye’de tarım sektöründeki uygulamalar, özellikle su kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliği etkileyecek iklim değişikliği dikkate alınarak gelir, verimlilik ve istihdam kaybı yaratmayacak şekilde yönlendirilmesi gerekmektedir. Orman köylerinin sürdürülebilir kalkınmayla uyumlu gelir ve istihdam yapısına kavuşturulmaları ve bunun için yeni faaliyet alanlarının oluşturulmasının yanı sıra sektörün verimliliğinin artırılması önem arz etmektedir.

Türkiye, artan verimlilik, kalite ve ürün miktarı ile gıda güvenliği ve güvencesini sağlarken biyolojik çeşitliliği, su, toprak ve ormanları koruyan ve toplumsal faydaya dönüştürebilen rekabet gücü yüksek sürdürülebilir bir tarım sektörünü oluşturma kararlılığındadır. Bu çerçevede;

• Gen kaynaklarının korunması ve kayıt altına alınması,

• İklim değişikliği ile mücadele için mera, orman ve tarım arazileri gibi karbon tutma alanlarının korunması,

• Gıda güvenliği açısından üreticilerin ve tüketicilerin bilinç düzeyinin artırılması,

• Tarım alanlarının etkin ve verimli kullanılması için arazi parçalanmasının önlenmesi ve arazi toplulaştırması,

• Su kaynaklarının verimli kullanımının etkin sulama yöntemleriyle sağlanması,

• Tarımsal üretimin ihtiyacı olan enerjinin mümkün olan ölçüde yenilenebilir kaynaklardan sağlanması,

• Tarımsal arazilerin korunması için havza ıslahı, taşkın önleme ve erozyonla mücadele çalışmalarına hız verilmesi,

• Tarımın tüm alt faaliyetlerinde (balıkçılık, ormancılık, hayvancılık, bitkisel üretim vb.) kaynak kullanım dengesinin oluşturulması,

• Tarımsal destekler ile kırsal kalkınma desteklerinin çevrenin korunmasını gözetecek şekilde verilmesi,

• Ormancılık sertifikasyon çalışmalarının yaygınlaştırılması,

• Endüstriyel amaçlı ağaçlandırmalar yaygınlaştırılarak doğal ormanlar üzerindeki baskıların azaltılması,

• Orman ürünleri ve hizmetlerinden sağlanan gelirin artırılması ve mamul ürün üretiminin teşvik edilmesi hedeflenmektedir.

32

Söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi için sürdürülebilir arazi kullanımı ve ürün planlaması, doğru tarım tekniklerinin uygulanması, tarım alanlarında çevrenin korunmasını özendirici kırsal kalkınma programları ile tarımsal desteklerin yaygınlaştırılması, üreticilerin bilinç düzeyini artırmak üzere eğitim ve yayım hizmetlerinin artırılması, marka ürün oluşturulması, iyi tarım ve organik tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, destek ve yatırım politikalarıyla kaynak kullanımında etkinliğin sağlanması, sulama sistemlerinin modernizasyonu ve rehabilitasyonu, etiketleme ve sertifikalandırmayla gıda güvenliğinin sağlanması ve tarımsal Ar-Ge’nin geliştirilmesi öngörülmektedir (Anonim 2012a).

Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi’nde Çevresel sektördeki eylem öncelikleri arasında yer alan pek çok faaliyet arasında kara ve su ekosistemlerinin korunması, kritik durumdaki ekolojik girdi ve hizmetlerin korunması, tarımsal verimliliğin iyileşmesine yardımcı olmak amacıyla toprak ve su kaynaklarının bozulmasının durdurulması ve böylece toplulukların sosyal normlarının korunması ve aynı zamanda nüfusun en hassas grupları için fırsatlar yaratılması ve bu fırsatların korunması gerektiği belirtilmiştir (Anonim 2006a).

Kırsal Kalkınma Planı 2010-2013’te “Kırsal Kalkınma, doğal kaynakların korunmasını dikkate alarak, kırsal alanların varlığının devam ettirilebilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması, alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması, kentli kesime göre daha az ekonomik ve sosyal imkanlara sahip kırsal toplumun yaşam şartlarının iyileştirilebilmesi için geliştirilen ve bütüncül yaklaşımlar içeren girişimlerdir” şeklinde tanımlanmıştır (Anonim 2010a).

Tarım Stratejisi 2010-2014’te ise Kırsal kalkınmada temel yaklaşımın “kırsal alanda eğitim-yayım, örgütlenme ve uygun destekleme yöntemleriyle yerel kaynakları harekete geçirerek tarımsal altyapıyı geliştirmek, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ilkesi çerçevesinde tarım ve gıda sektörlerinin modern ve rekabetçi bir yapıya kavuşturularak tarım-sanayi entegrasyonunu ve AB standartlarına uyumu sağlamak, kırsal nüfusun;

ülke gelişmişliği ve refahından yerinde kalkınarak pay alması için emeğin üretken olduğu ve haklarını aldığı bir istihdam biçimi ile kırsalda yaşayanların gelirlerini

33

çeşitlendirmek ve refah düzeyinin yükseltilmesine yönelik faaliyetler yapmak” olduğu belirtilmiştir (Anonim 2010b).

10. Kalkınma Planı (KP)’nda da sürdürülebilir kalkınma prensipleri temelinde kalkınma stratejileri ortaya konulmuştur. 10. Kalkınma Planında tarım ve gıda, kırsal kalkınma ve toprak ve su kaynakları yönetim başlıkların ayrı ayrı işlenmektedir. Her bir konu başlığı altında sürdürülebilirlik temel prensip olarak alınırken belirlenen amaçlara ulaşmada pek çok bakanlık yetkili kılınmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı (OSİB) , Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) gibi farklı bakanlıklar ve Devlet Su İşleri (DSİ) gibi farklı bağlı Genel Müdürlükler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından (GTHB) ağırlıklı olarak yer almıştır (Anonim 2013).

Karar alma süreçlerinde sosyal, çevresel ve ekonomik boyutların bütüncül bir şekilde ele alınarak gerekli yaklaşım değişikliklerinin (çevrenin korunması, kirliliğin önlenmesi, sosyal içerme, sürdürülebilir üretim ve tüketim, hayat boyu eğitim, afet riskinin yönetimi, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, bilgi toplumuna geçiş vb.) toplumsal mutabakat ile sağlanması gerektiği; aynı zamanda bu bakış açısının siyasi düzeyde de sahiplenilmiş olmasının sürdürülebilir kalkınma sürecini destekleyeceği belirtilmiştir. Sürdürülebilir kalkınmanın teknik, parçalı ve akademik bir tartışmanın ötesine geçebilmesi için siyasi kararlılığın vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkat çekilmiştir (www.geka.org.tr).

Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi’nde (2014-2020) strateji çerçevesi 5 ana amaç üzerine kurulmuştur. Bunlar; kırsal ekonomi, kırsal çevre, kırsal yerleşimler, kırsal toplum, yerel kalkınma kapasitesidir. Kırsal çevrenin iyileştirilmesi ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanılması olarak ele alınan 2. Stratejik amaç altında toprak ve su kaynaklarının korunmasını, mera ve orman kaynaklarının korunmasını, orman köyleri başta olmak üzere korunan alanların içinde veya civarında kurulu köyler ile dağ köylerinin dez avantajlı konumlarından kaynaklanan kalkınma sorunlarının azaltılması ve katılımcılık temelinde sürdürülebilir geçim kaynaklarına kavuşturulması, biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik zenginliğin koruma altına alınması amaçlanmıştır. Bununla birlikte kırsal yerleşimlerin sosyal ve fiziki altyapısının geliştirilmesi ve kırsal toplumun

34

beşeri sermayesinin geliştirilmesi ve yoksulluğun azaltılması stratejik amaçları da kırsal alanlarda sosyal çevre ile ilgili çalışmaların da kalkınma çalışmaları kapsamında bir hedef olarak yer almıştır. Bu stratejik belgede de ulaşılacak hedef olarak ortaya konulan stratejik amaçlar Türkiye’de kırsal kalkınma yaklaşımının çok yönlü, holistik bir yaklaşımla ele alındığını, sadece ekonomik aktiviteleri değil bununla birlikte çevresel ve sosyal faktörleri de bir arada değerlendirdiğini göstermektedir. Yine aynı 5 eksen altında 49 kırsal gösterge belirlenmiştir (Çizelge 2.4). Bu göstergeler Kırsal Kalkınma Planı (KKP) 2010-2013 gereğince Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) koordinasyonunda metaveri çalışmaları başlatılmış olan göstergelerdir.

Çizelge 2.4 Seçilmiş kırsal göstergeler (Anonim 2014a)

Göstergeler Birimi Birimi Kaynağı

Eksen I

Arıcılık yapan işletme sayısı* Sayı GTHB

GTHB’nin kayıt sistemlerinde bulunan genç çiftçi

sayısı* Sayı GTHB

Mevsimlik gezici tarım işçi sayısı* Sayı ÇSGB Organik tarım yapan işletme sayısı* Sayı GTHB Organik tarım yapılan tarım arazisi* Hektar GTHB GTHB’nin kayıt sistemlerine göre ortalama

işletme büyüklüğü Hektar GTHB

Sadece hayvancılıkla ilgilenen işletme sayısı Sayı GTHB Su ürünleri yetiştiriciliği yapan işletme sayısı Sayı GTHB Tarım sektörünün GSYH içindeki oranı Yüzde TÜİK

Tarımsal arazi büyüklüğü* Hektar TÜİK

Tarımsal istihdam oranı Yüzde TÜİK

GTHB’nin kayıt sistemlerine göre tarımsal

işletme sayısı* Sayı GTHB

Üretici organizasyonu sayısı* Sayı GTHB ve

GTB

Üretici organizasyonları sayısı* Sayı GTHB ve

GTB

*Kırsal Kalkınma Planı (2010-2013) gereğince TÜİK koordinasyonunda meta veri çalışmaları başlatılmış verilerdir.

35

Çizelge 2.4 Seçilmiş kırsal göstergeler (Anonim 2014,a) (devam)

Göstergeler Birimi Birimi Kaynağı

Eksen II

Yem bitkileri ekimi yapılan tarım arazisi* Hektar TÜİK

Erozyona maruz alan büyüklüğü* Hektar OSİB

Mera alanı* Hektar TÜİK

Nadas alanı Hektar TÜİK

Orman alanı Hektar OSİB

Göstergeler Birimi Birimi Kaynağı

Orman köyü sayısı* Sayı OSİB

Sulanan tarım arazisi* Hektar DSİ

Toplulaştırma yapılmış tarım arazisi* Hektar GTHB

Eksen III

Asfalt-beton köy yolu uzunluğu* Km İÇİB

Atık suyu arıtılan köy sayısı* Sayı İÇİB

İçme suyu arıtılan köy sayısı* Sayı İÇİB

İnternet erişimi olan hane sayısı Sayı TÜİK

Kanalizasyon şebekesi bulunan köy sayı* Sayı İÇİB

Katı atığı toplanan köy sayısı* Sayı İÇİB

Köy yolu ağı uzunluğu* Km İÇİB

Şebeke içme suyuna sahip köy sayısı* Sayı İÇİB Yerleşik alan tespiti yapılmış köy sayısı* Sayı ASPB

Eksen IV

Engelli fert sayısı Sayı SB

Hastaneye erişebilen nüfus oranı(belirli bir zaman

aralığında) Yüzde MEB

İlkokula erişebilen nüfus oranı (belirli bir zaman

aralığında) Yüzde TÜİK

İşsizlik oranı Yüzde TÜİK

Kırsal alanda cinsiyet oranı Yüzde TÜİK

Kırsal alanda doğurganlık hızı Sayı TÜİK

Kırsal alanda Gini katsayıssı Yüzde TÜİK

Köylerdeki hane sayısı Sayı TÜİK

Eksen V

Kırsal alandaki yoksul fert oranı Yüzde TÜİK

Kırsal nüfus oranı Yüzde TÜİK

Kırsal nüfusta genç ve yaşlı bağımlılık oranı Yüzde TÜİK

Kırsal nüfusun yaş dağılımı Yüzde TÜİK

Orta okula erişebilen nüfus oranı (belirli bir

zaman aralığında) Yüzde MEB

Tarım sektöründe sosyal güvenlik sistemine

kayıtlı çalışan sayısı Sayı SGK

*Kırsal Kalkınma Planı (2010-2013) gereğince TÜİK koordinasyonunda meta veri çalışmaları başlatılmış verilerdir.

36

Çizelge 2.4 Seçilmiş kırsal göstergeler (Anonim 2014,a) (devam)

Göstergeler Birimi Birimi Kaynağı

Eksen V

Köy bağlısı sayısı (oba, mezra, kom, divan gibi) Sayı İÇİB

Köy sayısı Sayı İÇİB

Köylere hizmet götürme birlikleri sayısı Sayı İÇİB

Belde sayısı Sayı İÇİB

*Kırsal Kalkınma Planı (2010-2013) gereğince TÜİK koordinasyonunda meta veri çalışmaları başlatılmış verilerdir.

Kırsal Kalkınma Planı Değerlendirme Raporu (KKPDR) 2010-2013’de ve UKKS 2014-2020’de belirtilen seçilmiş kırsal göstergeler (Çizelge 2.4) kalkınma düzeyini ölçmek için kullanılan göstergelerdir (Anonim 2014b). Seçilmiş kırsal göstergelerin izlenmesi konusu UKKS (2014-2020)’de TUİK koordinasyonuna verilmiştir.