• Sonuç bulunamadı

Türk Bilim-Teknoloji Politikası 1993-

1.4 Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Politikaları

1.4.3 Türk Bilim-Teknoloji Politikası 1993-

BTYK’nın 1993’de kabul ettiği “Türk Bilim-Teknoloji Politikası 1993-2003” dokümanı, 10 yıllık perspektif sağlayarak Türkiye’nin BT politikalarında bir paradigma değişikliği yaratmış, BT’yi toplumsal refah ve ekonomik katma değer yaratma amacına yönlendirmiş, sonra alınan kararların çoğunun temelini oluşturmuştur (Göker, 2002b). Sanayileşmiş/yeni sanayileşen ülkeler gibi, başta enformatik, ileri malzeme teknolojileri, biyoteknoloji olmak üzere, jenerik teknolojilerde yetenek kazanmak gerektiği ortaya konmuştur. Bazı önemli kararları gerçekleştirilebilmiş tek tasarımdır. Dokümanın hedefleri ve gerçekleşme durumları aşağıda özetlenmiştir:

- İnsan gücü kaynağı yaratılması; İktisaden faal on bin nüfus başına 7 olan, tam zamana eşdeğer araştırmacı sayısının 15’e çıkarılması; Ulaşılamamıştır.

- GSYİH içinde Ar-Ge harcamaları payının %0.33’den %1’e çıkarılması: Ulaşılamamıştır.

- Uluslararası düzeyde bilimsel yayın faaliyetlerinin özendirilmesi: Evrensel bilime katkı açısından, dünya sıralamasında 40. sırada olan Türkiye’nin 30.’luğa yükseltilmesi, (Türkiye hedef döneminin daha yarısında, 1998 yılında, 25. Sırada yer almıştır.) (TÜBİTAK, 2001) Türkiye, bilimsel yayın sıralamasında (SCI) 1992’de 37. sırada (1369) iken 2000’de 25.’liğe (6074) yükselmiştir (Göker, 2002b).

- KOBI ’lerde Ar-Ge faaliyetlerinin geliştirilmesi: Özel sektörün, toplam Ar-Ge harcamaları içindeki %18 olan payının %30’a çıkarılması (Bu pay 1992’de %24 iken 1997 yılında %32.3’e (TÜBİTAK, 6. BTYK, 2001), 1999’da %38’e (Göker, 2002b) ulaşmıştır.) Bu amaçla sanayi kuruluşlarının Ar-Ge faaliyetlerini destekleyici kapsamlı bir yardım programı yürürlüğe konmuştur.

- Fikrî ve sınaî mülkiyet haklarının düzenlenmesi: Türk Patent Enstitüsü kurulmuştur. - Ticarî kesim tarafından finansmanı sağlanan ARGE harcamalarının toplam içindeki payının artırılması: 1992’de %33,8 iken 1999’da %43,3’e çıkmıştır.

- Üniversite-Sanayi Ortak Araştırma Merkezleri kurulması: Destek programı başlatılmıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası çıkarılmıştır.

- Metroloji ve Akreditasyonun geliştirilmesi: Ulusal Metroloji Enstitüsü - UME ve Türk Akreditasyon Kurumu kurulmuştur.

- Kamu alımları yolu ile iç piyasada rekabet yaratılması (kamu tedariki): BTYK’nın 13 Aralık 2000 tarihli toplantısında “Devlet İhale Kanunu’na göre yapılan kamu satın almalarında, satın alma bedelinin %1’inin Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi için

ayrılması” kararı alınmıştır (TÜBİTAK, 2001).

Ayrıca, “off-set”lerin Ar-Ge faaliyetlerinde kullanılması, kamu Ar-Ge projelerinin tek elden desteklenmesi (ulusal Ar-Ge Bütçesi oluşturulması), risk sermayesi şirketlerinin geliştirilmesi, uluslararası projelere ek kaynak sağlanması, bilişim, biyoteknoloji, uzay teknolojisi alanında çalışmalara öncelik verilmesi öngörülmüştür. 1993 sonrasına ait politika tasarımı, söz konusu tasarımlar içinde, uygulanması için en çok çaba gösterilenidir. 1995 yılında Yüksek Planlama Kurulu’nca kabul edilen 7. Beş Yıllık Plan’ın ana başlıklarından birini teşkil eden “Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi” ve 1997 yılı BTYK toplantısında kabul edilen, 1993 dokümanının uygulama gündemini ortaya koyan, sonraki BTYK Kararlarının genel çerçevesini çizen, özellikle ilk kez ulusal inovasyon sistemini oluşturmaya yönelik Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Politikası Dokümanları ile bir zemine oturtulmuştur. Bu kararlar, eğitim, vergi, Ar-Ge, altyapı yatırım politikalarına uzanan, Ulusal Inovasyon Sistemi’ni oluşturmaya bir hazırlık olarak, bu sistemin öğelerini oluşturan kurum ve kuruluşların yeteneklerinin belirlenmesi çalışmalarını içermiştir (TÜBİTAK, 2001).

2000 yılına kadarki BTYK kararları ve bu kararlar çerçevesinde gerçekleşen uygulamalarla bu politika hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Ancak yine de yönetişimin yeterince etkin olmaması nedeniyle tam olarak uygulanamamıştır (Göker, 2002b).

1.4.4 “Türkiye Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Stratejisi 2003-2023

“Türk Bilim-Teknoloji Politikası 1993-2003” dokümanında belirlenen 10 yıllık sürenin sonunda, bu dönemde bilim, teknoloji ve inovasyon alanında kaydedilen gelişmeler ve yaşanan sorunları da irdeleyerek, geleceğe yönelik uzun dönemli açılım ve çözümlemeleri belirleyecek yeni bir politika dokümanı gereği ortaya çıkmıştır.

Bu ortamda gerçekleşen 13 Aralık 2000 tarihli 6. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısında gelecek 20 yıl için bir stratejik bilim teknoloji politikası dokümanı hazırlanması kabul edilmiş, buna ilişkin çalışmalar formüle edilerek uzun vadeli hedefleri kapsayan strateji belirleme çalışması başlatılmıştır. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılı “Türkiye Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Stratejisi 2003-2023” dokümanına hedef yılı olarak seçilmiş, Türkiye’nin 2023 sonunda dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmesi hedeflenmiştir. Bu proje çerçevesinde geçmişteki bilim ve teknoloji politika çalışmaları ve sonuçları yeniden değerlendirilerek yarar sağlanacak birikim belirlenmiştir. İzleyen toplantılarda Ulusal İnovasyon Sistemi’nin oluşturulması ve Türk ekonomisinin, teknolojik yenilikler açısından sürekli olarak izlenmesi için araçları tanımlamaya ve düzenlemeler yapmaya yönelik kararlar alınmıştır.

Bu strateji dokümanında:

- Türkiye’nin rekabetçi bir dünyada yerini alabilmesi için, teknoloji üreten-yenilikçi bir toplum haline gelmesinin ön koşul olduğu,

- Bu hedefin AB adaylık sürecinin başlaması ile daha da önem kazandığı,

- Uzun-vadeli stratejik bir dizi kararın alınması, yeni sıçrama mekanizmaları oluşturularak hayata geçirilmesi gerektiği bildirilmektedir.

2003’e kadar olan politika çalışmaları esasta gelişmiş ülkelerin hedeflerini Türkiye’ye uyarlamış olup; ulusal bir teknolojik öngörüsüne dayanmamaktadır. 2003-2023 Bilim ve Teknoloji Politikaları Stratejisinde ise, strateji oluşturmada alternatif gelecek modelleri/senaryolarının önemi, teknoloji öngörüsünün bilim politikası üst yönetimlerinin kullandığı en önemli araç olduğu kabul edilmiştir. Aşağıdaki 5 alt projeden oluşan “2003-2023 Ulusal Bilim Teknoloji Stratejisi” en az üç alternatif senaryolu eylem planının maliyetleri ile hazırlanmasıdır (TÜBİTAK, 2001).

- Stratejik hedefler tespiti için uzun vadeli teknoloji öngörüsü;

- Türkiye’de teknoloji talebi ve karşılanma yolları-teknoloji transferinin yönleri ve yüklerinin araştırılması ve “teknolojik ödemeler dengesi” tablosu çıkarılması;

- Ulusal yenilik sisteminin sürekli izlenmesi ve teşvik önlemlerinin yeniden yönlendirilmesi için etkin mekanizmaların araştırılması;

- Türkiye ar-ge sisteminde mevcut araştırıcıların, bilim ve araştırma dalları, nitelikleri ve coğrafi dağılımları hakkında envanter ve bibliyometrik değerlendirme çalışması ve beyin göçü nedenlerinin irdelenmesi;

- Türkiye’nin kamusal bilim ve teknoloji sisteminin kurumsal altyapısının yeniden tanımlanarak değerlendirilmesi ve bu alandaki mevzuatın analitik envanteri.

Bunlar için gereken büyük ulusal fonun yaratılması için, kritik önemdeki “strateji çalışması” sürdürülürken, alınan diğer yeni kararların hızla hayata geçirilmesiyle, kamu kaynaklarının, belirli bir kısmının Türkiye’deki yenilik faaliyetlerine mali bir destek oluşturması için, Devlet İhale Kanunu’na tabi tüm ihalelerden belirli bir payın Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı’nın koyacağı usuller çerçevesinde Türk sanayinde yenilikleri teşvik ve Ar-Ge faaliyetlerinin yeterli biçimde desteklenmesi amacı ile kullandırılmasının uygun olacağı belirlenmiştir (TÜBİTAK, 2001).

Ancak Vizyon 2023 çalışmasının fazla kapsamlı olduğu ve uygulanması ve orta vadede sonuç alınmasının gerçekçi olmadığı, ancak 50-100 yıllık periyotta sonuç verebileceği ve çok pahalı olduğu yönünde eleştiriler bulunmaktadır (Bursalı, 2005).