• Sonuç bulunamadı

SİNOP’UN COĞRAFİ KONUMU VE DOĞAL YAPISI

Belgede Sinop'un toplumsal yapısı (sayfa 39-42)

Bu bölümde Sinop’un coğrafi konumu ile doğal yapısı üzerinde durulmuştur. 4.1. Sinop’un Coğrafi konumu

Sinop ili, Orta Karadeniz Bölgesi’nde, Anadolu’nun en kuzey ucunu oluşturan Boztepe Yarımadası üzerinde kurulmuştur. Batı ve Doğu Karadeniz bölgeleri arasında bir geçit bölgesinde yer alan il toprakları 410 12’ ve 420 06’ Kuzey enlemleri ile 340 14’ ve 350 26’ Doğu boylamları arasında kalır. İlin yüzölçümü 5.816 km2 olup, il bu yüzölçümü ile Türkiye topraklarının yaklaşık olarak % 0.8’ini kaplar (İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2004).

Doğuda Samsun, güneyde Çorum, batıda Kastamonu ile sınır komşusudur. Kara sınırlarının uzunluğu 300 km., kıyılarının uzunluğu ise 175 km.dir. İl olarak merkez ilçe hariç 8 ilçesi, 11 belediyesi ve 466 köyü bulunmaktadır. İlin nüfusu 2000 sayımına göre 225.574’dür (İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, 2005).

4.2. Sinop’un Doğal Yapısı

İlde yeryüzü şekilleri genel olarak üç bölüme ayrılabilir. Birinci bölümü oluşturan kıyı kesimi ile Sinop Yarımadası çevresi, alçak tepelerden oluşmuştur. Bu kesimde yükselti 100-500 m civarındadır. Yarımada kıyılarının büyük bölümü, andezit lavlarından oluşan yalıyarlarla kaplıdır.

İlin Batı Karadeniz Havzası’na giren kesiminde Karadeniz’e koşut olarak batı- doğu yönünde uzanan Küre Dağları’ndan kaynaklanan çok sayıda akarsu, kabaca güney kuzey yönünde akarak il topraklarını sular ve Karadeniz’e dökülür. Bu kesimdeki belli başlı akarsular; Tepeçay, Ayardin Deresi, Ayancık Çayı, Karasu Çayı, Çakıroğlu Çayı ve Kanlıdere’dir.

Sinop ilinin güneyinde Boyabat ve Durağan ilçelerini kapsayan Kızılırmak havzası, Fırat’tan sonra Türkiye’nin en büyük havzasıdır. Bununla birlikte, Sinop topraklarının ancak küçük bir bölümü bu havzaya girer. Bu havza içinde kalan Gökırmak, ilin önemli akarsularındandır. İlde çok sayıda doğal göl bulunmaktadır. Bu göller arasında Sarıkum, Aksaz, Sülük ve Karagöl en önemlileridir.

rüzgarlar, etkili olmaktadır. Yazın belli bir dönem dışında, bütün yıl nemli ve yağışlı geçer. Sinop’un kuzey kesiminde Karadeniz iklim tipi egemendir. İlin güney kesiminde ise kıyıya koşut olarak uzanan dağlar nedeniyle, Karadeniz ikliminin etkisi giderek azalmaktadır. Bu bölgede yağışlar, sıcaklık düşer ve bozkır ikliminin etkileri görülür. Yıllık ortalama sıcaklık 14-15 derecedir (Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, 2005).

Sinop’ta yağışların aylara göre dağılımı oldukça düzenlidir. En çok Kasım ve Aralık aylarında, en az Temmuz’da yağış alan Merkez ilçede yıllık ortalama yağış miktarı 658.8 mm.dir. Bu değer yine kıyıda yer alan Ayancık ilçesinde 964.1 mm, iç kesimde yer alan Boyabat ilçesinde ise 393.8 mm.ye düşmektedir.

Sinop ili, kuzey rüzgarlarına açık olduğundan, sürekli rüzgar alır. İlin konumu, kuzey (yıldız) rüzgarlarının zaman zaman çok şiddetli esmesine yol açar. Bu rüzgarların hızı saniyede 20-25 metreye dek ulaşabilir. En hızlı rüzgarın hızı ise 40.5 m/sn.dir.

Ortalama deniz suyu sıcaklığının 15.20C olan Sinop’ta ortalama güneşlenme

süresi ise 5.56 saat/gündür (Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, 2005).

İl, genel olarak dağlık bir bölgede yer almaktadır. Dağlar, il topraklarının % 74.3’ünü oluşturmaktadır. Ovalar yok denecek kadar azdır. Ovaların il içindeki payı yalnızca % 2.3’tür.

Sinop ili Erfelek-Ayancık arasında yer alan dar kıyı düzlükleri hariç, fizyografya denizden iç kısımlara doğru hemen yükselmektedir. Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan İsfendiyar Dağlarının doğu kısmı Sinop ilini boydan boya kaplamaktadır. Fazla yüksek olmayan bu dağ sırasının üzerinde yer yer yüksekliği 1500-1800 m arasında değişen tepeler ve doruklar vardır.

İsfendiyar (Küre) dağları, 3. jeolojik zamanın başlarında meydana gelen Alp- Himalaya kıvrım kuşağı üzerinde yer almasıdır. Bu dağların en önemli özelliği genç ve yüksek olmalarıdır. Eski dağlar kadar aşınmaya pek uğramamışlardır. Sinop ili sınırları içinde dağlar, fazla yüksek olmamalarına karşılık iç bölgelerle kıyı kesimi arasında ulaşımda yıllarca zorluk ve güçlük çıkarmışlardır. İlimizin iç kısımlarla olan ilişkisinin sık ve devamlı olmamasından, gelişip büyüyemediğini görmekteyiz. Küre dağları yörenin engebeli arazisini meydana getirir. Kuzeybatı’da yükselen dağlar merkez sahillerine 9 km yaklaşınca alçalır, kıyı ovalarını meydana getirir. Gerze sınırından itibaren tekrar yükselerek Bafra ovasına ulaşır. Dağlar İl arazisinin % 80’ini kaplar. En yüksek tepeler, Ayancık’ta Çangal (1605 m), Erfelek Dağı (1763 m), Zindan (1050 m),

Gerze’de Elma ve Köse Dağları (900 m), Uzunören (850 m), Göktepe ve Soyuk (1200 m), Boyabat’ta Dranaz (1345 m), Alaca (900 m), Karaağaç (850 m)’dır.Dağlar arasında ve dağlarla sahil kesimi arasında kalan ovalar büyük düzlükler halindedir. En önemlileri Sinop ve Boyabat düzlükleridir. Boyabat ovasını; Gökırmak, Arım, Gazidere, Asarcık düzlük ve ova vadileri meydana getirmiştir. Sinop Ovası ise Erfelek, Aksaz, Sarıkum kıyı düzlüklerinden oluşmuştur. Gerze yöresinde Çalvanlar Çayının meydana getirdiği Dereyeri, Güzelceçay boyunca uzanan vadi düzlükleri de kıyı ovalarına örnek gösterilebilir. Boyabat, Durağan yöresindeki Kızılırmak vadisinin dışında büyük vadiler yoktur. Akarsuların kendi adını verdikleri birçok küçük vadiler, aynı zamanda bölgenin arazi yapısı karakterini özetlemektedir (İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2004).

Sinop’un Karadeniz kıyıları girintili ve çıkıntılı kıyılardır. Hopa’dan başlayan ve İstanbul Boğazında sona eren Karadeniz kıyılarının hiçbir yerinde Sinop’taki kadar koy ve körfezlerle korunmuş limanlara rastlanmaz. Sinop kıyılarında, Köşk, Kayser, Karakum, Selamet, Boztepe, Sinop, Feryat Bozburun, İnceburun, Güllüsu ve Usta adlarında birçok önemli burunlar bulunmaktadır. İnce burun aynı zamanda Anadolu’nun en kuzey noktasıdır. Sinop kıyıları, Doğu Karadeniz kıyılarımıza oranla dik ve sarp değildir. Yalnız Ayancık kıyıları engebeli, inişli çıkışlıdır. Dağlar burada kıyıya paralel uzanmakla beraber, doğudaki kadar denize yakın değildir (Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü).

5. SİNOP’UN TÜRK SOSYAL VE KÜLTÜREL YAŞAMINDAKİ

Belgede Sinop'un toplumsal yapısı (sayfa 39-42)