• Sonuç bulunamadı

Fen Lisesi projesinin en önemli çalışmalarından birisi program geliştirme çalışmaları olmuştur. Kuruluş amaç ve özellikleri bakımından farklı bir okul olan Fen Lisesi’nde okutulacak dersler için ABD’de uygulanan programlar örnek alınmıştır.

Tercümesi yapılarak uyumları sağlanan programlar, Fen Lisesinin birinci ve ikinci sınıflarında uygulanmış olup, üçüncü sınıflar için zorunlu İleri Matematik ve seçmeli İleri Fen Dersleri konulmuştur. İleri Fen ve İleri Matematik programlarındaki konuların üniversitelerin ilk sınıflarında okutulan konular arasından seçilmesine karar verilmiştir.

İleri Fizik, İleri Kimya, ve İleri Biyoloji dersleri Hacettepe Üniversitesi’nin ilgili bölümlerinde ilk yarıyılda okutulan kitapların belli konularını , İleri Matematik ise Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinin ilgili bölümlerinde ilk yarıyılda okutulan konuları ve okutulan programın belirli bölümlerini kapsayacak biçimde düzenlenmiştir. (Şenvar, 1969: 85-87)

Fizik Programı

Modern fizik programının kapsamını, Amerika Birleşik Devletlerinde Fiziksel Bilimleri İnceleme Komisyonu (PSSC-Physical Science Study Comitte) tarafından hazırlanan fizik öğretim programı ve bunlara ait materyaller oluşturmuştur. Bu materyaller geliştirilerek programların içeriklerinin tercümesi yapılmış ve Türkiye’ye uyumu sağlanmıştır.

Amerika Birleşik Devletlerinde geliştirilen Modern Fizik Programının ilk bölümleri dalgalar ve optik konularından meydana gelmiştir. Fakat Türkiye’de genellikle fizik konularının mekanik kısmından başlaması uygun görüldüğü için konuların yerleri değiştirilerek ilk bölümlere mekanik konuları yerleştirilmiştir. Konular içerisinde çok fazla açıklama olması, programın hacminin artmasına neden olmuştur. Bu yüzden programın Türkçe’ye tercümesi yapılırken, gereksiz olduğu düşünülen fazlalıklar çıkarılmaya çalışılmıştır(Baloğlu,1969:18).

Modern fizik programında daha az konu derinlemesine ele alınmıştır. Fiziğin teknolojideki uygulamaları ele alınarak, genel ilkelerin öğretilmesine önem verilmiştir. Fiziğin temel ilkeleri daha çok öğrenciler tarafından yapılan laboratuar çalışmalarına, deneylerine dayandırılarak verilmiştir. Laboratuar deneyleri basit ve ucuz mal olacak deney aletleri ile yapılmış ve bu yönde deneyler oluşturulmuştur.

Program içinde fizik ile diğer fen branşları arasındaki ilişkiler ortaya konularak, fen ve teknoloji etkileşimine değinilmiştir. Bilim adamlarının olayları açıklayabilmek için, olaylar arasında yeni ilişkiler kurduğu ve bu yönde çalışmalar yaptığı, teknisyenlerin ise bilimin ortaya çıkardığı sonuçları değerlendirerek bazı sonuçlara ulaştıkları belirtilmiştir. Böylece değişik örneklerle fen ve teknolojinin iç içe olduğu ve birbirinden etkilendikleri durumlar açıklanmıştır(Turgut, 1990:23).

Programın son konularında; mekanik, fiziki optik, elektrik gibi fizik konularının içinde yer alan ve klasik fizikle açıklanamayan durumlara değinilerek açıklanamayan durumların kuantum teorisi, dalga mekaniği gibi fizik dalları ile nasıl çözüme ulaştırıldığı öğrencilere açıklanmıştır. Böylece öğrencilerin zihinlerinde oluşabilecek, fen bilimleri yasalarının değişmez olduğu düşüncesi değiştirilmeye çalışılmıştır(Baloğlu,1969:16-18).

Kimya Ders Programı

Modern Kimya programı, Amerika Birleşik Devletleri’nde Kimya Öğretimi Materyalleri Çalışma Grubunun (CHEM-Chemical Education Material Study) hazırladığı kimya öğretim programının kapsadığı materyallerin tercüme ve adaptasyonlarının sağlanması ile oluşturulmuştur. Bu programda maddenin yapısı, yapı-özellik ilişkileri, kimyasal enerji ve dinamik denge kavramları derinlemesine işlenmiştir. Konular içerisinde tarihi bilgilere fazla yer verilmeyerek, öğrencilerin gelişen toplumun sorunlarına eğilmelerinin sağlanması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Konular içerisinde bazı konular boş bırakılarak öğrencilerin bu sorunlar üzerinde düşünerek çözüm yolları üretmeleri istenmiştir.

Modern kimya programında fen bilim adamlarının nasıl düşünüp çalışma yaptıklarının ve onların olaylara yaklaşma biçimlerini öğrencilerin öğrenmesi bakımından, laboratuar çalışmaları konulmuş ve öğrencilerin deneylerden sonuçlar alarak bir genellemeye nasıl varacakları gösterilmiştir. Deneyler basit, ucuz ve elde edilmesi kolay aletlerle yapılabilecek biçimde hazırlanmıştır. Yapılan deneyler, alıştırmalar, sorular ve sınıf tartışmaları ile diğer modern fen programlarında olduğu gibi kendi kendine bulma ve öğrenmeye dayalı olarak oluşturulmuştur.(Baloğlu,1969:18)

Biyoloji Ders Programı

Modern Biyoloji Programı, Amerika Birleşik Devletleri’nde Biyoloji Bilimleri Müfredat Çalışması Grubu ( BSCS- Biological Science Curriculum Study) grubunun hazırladığı biyoloji öğretim programına ait materyallerin tercüme edilmeleri ile oluşturulmuştur. Programda konular seçilirken canlıların sistematiğinden vazgeçilerek, canlılığın biyo-kimyasal olarak açıklanmasına önem verilmiştir. Evrim ve canlılar arası ilişkiler ön plana çıkarılmıştır. Modern biyoloji programı hazırlanırken şu hususlar dikkate alınmıştır(Baloğlu, 1969:16):

- Modern Biyoloji, biyolojinin temel prensiplerini öğrenciye daha basit kavram ve deneylerle vererek, bu prensiplerin kurulmasına yardım etmiş ve kavramların daha sağlam temellere oturmasını sağlamıştır.

- Öğrencilere deneysel araştırma yöntemini kazandırarak, onların fen bilimleri sorunlarına karşı daha çok ilgi duymaları sağlanmaya çalışılmıştır.

- Konular ayrıntılı olarak işlenerek, kavramların ve bilgilerin kalıcı olmasına çalışılmıştır.

- Öğrencilere bilimsel düşünme ve araştırma yeteneği kazandırmak amaçlanmıştır.

Matematik Ders Programı

Modern Matematik Programı, Amerika Birleşik Devletleri’nde Okul Matematiği İnceleme Grubu (SMSG- School Mathematics Study Group) tarafından hazırlanan, Matematik öğretim programının tercümesinin yapılması ile oluşturulmuştur. Modern programlardan önce uygulanan klasik matematik öğretiminde konular kesin olmayan, şüpheli ve değişebilen prensipler üzerine oturtulmuştur. Prensipler ve bu prensiplerden doğan sonuçlar öğrencilerin anlayamayacağı kadar karışık olmuş ve işlenecek konuların kuralları önceden ortaya konulmamıştır. Öğretim sırasında, verilen bilgilerin nerede kullanılacağı önceden belli olduğu içini, tekrarlarla zihne yerleştirilmeye çalışılan, anlamaya değil, ezbere dayalı bir öğretim anlayışı doğmuştur(Baloğlu, 1969:16)..

Geliştirilen modern matematik programında ise, öğrenilen bilgilerin kullanılış yerleri belli fakat sınırlı olmamış, şartlara göre genelleme ve transfer yeteneği taşıyan, işlenen konularda kavramlara, ilişkilere ve temel prensiplere inerek anlama, düşünebilme ve değişik alanlara uygulama yeteneklerini geliştirme hedefleri belirlenmiştir. Modern matematiğin, kolay ve eğitici nitelikte oluşunun sebebi kurallarının önceden konulmuş olmasıdır.

1963-1964 öğretim yılında Ankara Fen Lisesi’nde başlatılan Fen Lisesi Projesi 1967 yılına kadar öğretim programı, içerik, araç – gereç, öğretimin düzenlenmesi, öğretim materyallerinin temin edilmesi ve değerlendirmelerin yapılaması Ford Vakfı, Üniversiteler ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın işbirliğinde yoğun çalışmalarla yürütülmüştür. Modern fen programları ve bunlara ait materyallerin düzenlenerek ülkenin diğer okullarında yaygın hale getirilmesi çalışmaları yapılmaya başlanmıştır.

Fen Lisesi projesi çerçevesinde yapılan program geliştirme çalışmaları kapsamında fen lisesi öğretmenlerine 1966 yılında bir anket uygulanmıştır. Eski müfredat ile yeni

geliştirilen modern programlarının etkinliklerinin karşılaştırıldığı çalışmada şu sonuçlar ortaya çıkmıştır(AFL, 2004):

Öğretmenlerin %78’i fen öğretiminde metot bakımından son 20 yıl içerisinde bir değişiklik olmadığını, yaklaşık olarak %82’si de fen öğretiminde müfredat bakımından bir yenilik, gelişme olmadığını belirtmişlerdir. Bu duruma göre bilim ve teknikteki gelişmelerin fen öğretimine aktarılamadığı, müfredat ve metot bakımından gerekli önlemlerin alınmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır. Öğretmenlerin % 60’ı uygulanan müfredat programının fen öğretiminin ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmadığını belirtmişlerdir. Yine öğretmenlerin %90’ı laboratuar çalışmalarına verilen zamanın, yerin ve laboratuar araç ve gereçlerinin yeterli olmadığını belirtmişlerdir.

Öğretmenlerin uygulamaya ilişkin düşüncelerinin önemli ölçüde olumsuz olmasının nedeni kuruluş yıllarındaki süreçle ilgilidir.

Selvi(1996,65) ye göre Fen Lisesi’nin kuruluş amaçlarından biri olan, fen ve matematik öğretiminde diğer ortaöğretim kurumlarına laboratuarlık yapma görevi ile bu okulların programlarını geliştirme görevi TÜBİTAK, Millî Eğitim Bakanlığı ve Fen Lisesi tarafından ortak yürütülen BAYG-E-14, BAYG-E-23 ve BAYG-E-33 projeleri ile gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Ancak bu projeler kapsamında yapılan çalışmaların Fen Lisesi Fen ve Matematik Öğretimi Programlarının geliştirilmesinde etkili olduğu söylenemez