• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin 8.sınıf ölçme-değerlendirme boyutuna ilişkin on yedi ifadeden “katılıyorum” görüşünü %50 ve üstü oranında belirttikleri ifade sayısı

4.3. Üst Sosyo Ekonomik Düzey Okul

4.3.1. Programın Genel Amaçları ve Kazanımlarına İlişkin Elde Edilen Bulgular ve Yorum

Atölyelere daha rahat ve hareketli sandalyeler yerleştirilsin 4 1 3 8

Araştırma gezi-gözleme yer verilsin - 4 - 4

Not verilmemeli - 1 3 4

Atölyeler okul binasının dışında yapılsın 1 2 3

Projeler yerine el becerilerine önem verilsin - 1 2 3

Yapım kuşağı olmasın - 2 - 2

Toplam 152 164 181 497

Çizelge 40 incelendiğinde, sınıf düzeylerine bakılmaksızın öğrenciler tarafından en çok belirtilen çözüm önerisi günlük yazma etkinliğinin kaldırılması olmuştur. Altıncı sınıf öğrencileri en çok ders saatinin arttırılmasını isterken 7 ve 8. sınıf öğrencileri günlük yazma etkinliğinin kaldırılması önerisini sunmuşlardır. 6. sınıf öğrencilerinin 7 ve 8. sınıf öğrencilerine göre dersi daha çok sevdikleri söylenebilir. 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin çözüm önerileri, öğrencilerin ölçek ifadelerine ait bulgularına paralellik göstermektedir.

NİTEL BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde 6, 7 ve 8. sınıf Teknoloji ve Tasarım öğretim programının uygulamadaki durumuna yönelik öğretmen, öğrenci ve müfettiş görüşlerine yer verilmiştir. Görüşler üst, orta ve alt sosyo ekonomik düzey okul olarak ve öğretmen, öğrenci ve müfettiş sırasında sunulmuştur.

Üst sed okul öğretmenleri, Teknoloji ve Tasarım dersini çok gerekli bulmadığını her öğretmen tarafından gerçekleştirilebilecek nitelikte bir ders olduğunu ve dersin iş eğitimi dersinin bir bölümü olarak verilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu gruptaki öğretmenlerden biri (Üst-Öğr1) düşüncelerini aşağıdaki şekilde belirtmiştir:

“Ben bir kere teknoloji tasarım dersinin çok gerekli olan ya da özel bir eğitime ihtiyaç duyulan bir ders olduğuna inanmıyorum. Yani genel amaçlar, özel alanı yönlendirecek nitelikte değil. Matematik öğretmenini de olsanız, Türkçe öğretmenini de olsanız hizmet içi eğitimden geçirdikten sonra sanat eğitimi almış olan her insan bu dersi yapabilir.

Programın gelecek vizyonu yok. Yani ben olsam, bu teknoloji tasarım dersine ev ekonomisi ve iş teknik dersinin bir bölümünde bir parça olarak, destekleyici olarak yer veririm”.(Üst-Öğr1)

Ayrıca Teknoloji ve tasarım dersine 6, 7 ve 8. sınıflar dışında da yer verilmesi gerektiğini belirten öğretmenin (Üst-Öğrt1) açıklamaları aşağıdaki şekilde olmuştur.

Amaç gerçekten çocukların düş dünyalarını geliştirmeyi, hayal kurmaları, işte dünyaya bakış açılarını farklı kılabilmeyi, bir problemi çözmeyi kazandırmaksa bu ders programı havada kalan bir program, oturmuyor. Siz bunu altıncı sınıfta koyuyorsunuz iki saat, sekizinci sınıfta bitiriyorsunuz. Peki başta ve sonra ne oluyor, yani çocuklar sadece altı ile sekiz arasında tasarlıyorlar, hayal kuruyorlar da sonra ne oluyor? Havada kalıyor, yani bunun bir sürekliliği yok, ama bir matematiğin var, fenin var, Türkçenin var, resmin bile var, ama bu dersin yok. Bu dersin öncesi yok sonrası yok. Bu ders ne yapar burada, nasıl katkıda bulunabilir.”

Üst-Öğrt1’in dersin devamlılık göstermemesini eleştirdiği görülmektedir. Bu öğretmen, mevcut kazanımların ulaşılabilecek nitelikte olduğunu ancak öğretmen özellikleri, fiziki koşullar, yönetim anlayışı ve orta öğretime geçiş sınav sisteminin buna engel oluşturduğunu belirtmişlerdir.

Öğretmen (Üst-Öğr1) kazanımların gerçekleşmesindeki engelleri üç başlık altında şöyle ifade etmiştir:

“Öğretmenden kaynaklanan sorunlar var, teknoloji ve tasarım dersini giyim dersi, ev ekonomisi öğretmeni aklınıza gelen bütün branşlardan bir gece yatıp sabahleyin kalktığınızda teknoloji ve tasarım öğretmeni olduğunu görüyorsunuz. Dört yıl üniversite eğitimi aldığınız bir alanı bırakıyor ve ne olduğunu bilmediğiniz bir dersin öğretmeni oluyorsunuz.

Öğretmenin bu alanı benimsemesi zaman alıyor. Yani 25 yıl ticaret öğretmenliği yapmış 25’inci yılından sonra yeni bir branşın öğretmeni oluyor,

Fiziki şartlardan kaynaklanan sebepler var. Teknoloji ve Tasarım dersi kuralları gereğince öğrenci sayısı 20’yi geçtiği takdirde ikiye ya da üçe bölünen bir ders, şimdi böyle olunca sınıf ikiye üçe bölündüğünde, atölye düzeninde problem oluyor. Büyük bir okuluz, üç tane ayrı sınıfın

aynı anda dersi olduğunu düşünün, her biri ikiye bölündüğünde altı sınıf oluyor, altı grubu nereye yerleştireceksiniz. Ciddi sorun karşınıza çıkıyor.

Yönetimden kaynaklı sorunlar oluyor. Kazanımlar altı, yedi, sekiz diye gidiyor, aynı öğretmen altı, yedi, sekizde o çocuğu gözlemleyebilirse gelişebilir. Ama hiçbir zaman bunu gerçekleştirmek mümkün olmuyor yönetim buna dikkat etmiyor, o zaman program kazanımları pek rayına oturmuyor. Artı partneriniz diye tanımladığınız diğer öğretmen raporlu olduğunda idare sınıfın bütününü size veriyor. Böylece siz bu dersi amacıyla gerçekleştiremiyorsunuz. Sen mecbursun aynı konuyu işliyorsun nasıl olsa, İngilizce öğretmeni dolduracağına sen doldur diyor.

O zaman kendi öğrencilerinizle de ders işleme şansınız olmuyor.”

Öğretmen (Üst-Öğr2) ise orta öğretime geçiş sınavının etkilerini:

Sınav sistemde olduğu için, SBS için öğrenci zaten diğer derslerine ağırlık veriyor, dershanelere ağırlık veriyor, bizim derslerimizi not yükseltme dersi olarak görüyor veli de öğrenci de. İşte öğrenci bulamıyoruz. Çocukların telefonları var bende çocukları bulmak için akşam oturdum evlerini aradım. Bulabildiklerimi çağırıyorum not veriyorum. İşte zaman yetişmiyor bizde,” sözleri ile ifade etmiştir.

Özetle, üst sed okul öğretmenleri kazanımların gerçekleşmesinde yaşadıkları sorunların kazanımlardan değil; fiziki koşulların yetersizliği, öğrenci sayısının fazla olması, yönetim anlayışı, öğretmen yetersizlikleri ve orta öğretime geçiş sınav sisteminden kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Öğretmenler ayrıca öğrencilerin el becerisine sahip olmadıklarını, programa el becerisine yönelik kazanımlar eklenmesini, dahası programın iş teknik ve ev ekonomisi ile birleştirilmesini önermişlerdir.

“Eskiden el becerisini geliştirici ve destekleyici iş teknik, ev ekonomisi dersleri çocukların hayata aktarımını kolaylaştırıyordu. Biz ne öğretiyorduk çocuklara, hastalıkları öğretiyorduk, çocuk bakımı, düğme dikme, sofra düzeni, görgü kuralları, besin zinciri, beslenmenin önemini öğretiyorduk, ağaç işlerini, çivi çakmayı, bir şey kesmeyi, zil bozulduğu zaman zili tamir etmeyi biliyordu çocuk, biz bütün bunları öğretiyorduk, şimdi bunları öğreten hiçbir ders yok biliyor musunuz? El becerilerini geliştirecekleri ve bunu destekleyen bir ders yok artık. Peki biz ne öğretiyoruz Allah aşkına küplerle çubukları üst üste koymak suretiyle.

Çocuğun sekizinci sınıfa gelince daire, çizgi ve kareyi üç boyutlu hale getirmesi, küp yapması, silindir yapması gerekiyor. Çocuk küp yapamıyor ve ben küp yaptırabilmek, bunları çıkıntılarıyla kestirebilmek için bir ay uğraştım, çok ilginçtir, matematik dersinde küp konusu var ama biz küp yapmada zorlandık. Çocukların temel el becerilerini geliştirici dersleri aldınız, onun yerine hadi bakalım küpleri kes diyorsunuz. Derse temel becerilerin öğretildiği, kazanımlar eklenmesi gerekir. Hatta bu ders iş teknik ve ev ekonomisi gibi hayata aktarımlı bir dersle birleşirse çok güzel hale getirebilir.” (Üst-Öğr1)

Öğretmen (Üst-Öğr2) beceri öğretimine yönelik kazanımlara yer verilmesi gerektiğini:

“Ben şimdi öğrencilerin daha böyle teknik işlerle daha çok ilgili olmalarını istiyorum. Güncel yaşamımızda bize lazım olacak, teknik

işlerle daha çok böyle içli dışlı olmalarını istiyorum. Daha çok uygulama yapmak istiyorum. Beceri öğretilmesine yönelik kazanımlar eklenmesi gerekiyor Çünkü biz teknoloji tasarım öğretmeninden ziyade biz teknik okul okuduk, iş ve teknik eğitim öğretmeniyiz, biz sürekli atölyelerde çalıştık, atölye gördük yani, motor atölyesi, ağaç işleri, metal işleri, yani atölyede çalıştık biz.” cümleleri ile ifade etmiştir.

Üst sed okul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri dersin kazandırdıklarını toplum karşısında konuşabilme, basit el becerileri ve yaratıcılığı geliştirme olarak belirtmişlerdir. Üst düzey okul öğrencileri görüşlerini şöyle ifade etmişlerdir:

“Derste sunum yapıyoruz, başka insanların görüşlerini alarak farklı bakış açılarını yakalıyoruz, aynı zamanda yaratıcılığımız gelişiyor, çevredeki sorunları, ihtiyaçlarımızı tespit edebiliyoruz, bu da daha girişimci insan olmamızı sağlıyor bence.(Üst6-Öğrn6)

“Aynı zamanda el becerilerini geliştiriyor sunum yaparken konuşmamıza dikkat ediyoruz, arkadaşlarımızın ilgisini çekebilmeye çalışıyoruz.”(Üst6-Öğrn2)

“El becerilerimiz gelişiyor ama ondan sonra başka ödevlerimiz de oluyor onu yapamıyoruz, onunla bir dezavantaj.”(Üst7-Öğrn1)

“Bu derste el becerilerimizi geliştiriyoruz başka bir şey yok yani.

“(Üst7-Öğrn 5)

”El becerilerimiz gelişiyor ama ortalamamızı bazen düşürüyor. Bir de öğretmenler fikrimizi beğeniyor ama uygulamaya geçirdiğimizde düşük not alıyoruz. “(Üst7-Öğrn4)

“Benim sevdiğim yönü el becerimizi geliştirmesi, bunun yanında zihnimizde bir şeyler üretebilmemizi sağlaması, en iyi yanları işte bu,”

(Üst8-Öğrn2)

“Bence yaratıcılığımızı ve hayal gücümüzü geliştiriyor.” (Üst8-Öğrn6)

Üst sed okul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencileri tasarımlarını ürün haline getirirken ve günlük yazarken zorlandıklarını aşağıdaki cümlelerle belirtmişlerdir:

“Biraz maket bıçağı kullanmakta zorlanmıştım.”(Üst6-Öğrn3)

“Grup olarak hepimizin külah yapmayı öğrenmemiz yaklaşık iki üç hafta sürdü galiba.”(Üst6-Öğrn4)

“Tasarımın yapımında zorlandım” (Üst7-Öğrn2)

“Günlük yazma, ne yazacaksın her hafta farklı farklı, çok zorlandım.”

(Üst7-Öğrn3)

“Galiba en zorlandığımız yapım kuşağı oluyor. Fikir üretmek, yazmak falan tamam, yapmaya geçirmek zor oluyor. (Üst8-Öğrn4)

Üst sed okul 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerin kazandıkları bazı bilgi, beceri ve tutumları gereksiz bulduklarını, günlük hayatta daha çok kullanabilecekleri beceriler kazanmak istediklerini ifade etmişlerdir. Üst düzey okul 6. sınıf öğrencileri çıkarılmasını ve eklenmesini istedikleri bilgi ve beceriler ile ilgili olarak aşağıdaki görüşleri belirtmişlerdir.

“Külah yapmak çekirdekçi mi olacağız yani? Ya da dondurmacı olup dondurma külahı mı yapacağız.” (Üst6-Öğrn2)

“Biraz daha el becerisi, tornavida, vida, günlük araç gereç kullanmasını öğretselerdi iyi olacaktı aslında” (Üst6-Öğrn5)

Üst sed okul 7. sınıf öğrencilerinden “belirlediği sorunlara yönelik çözüm önerileri getirme”, “tasarımı yaptığı plana göre gerçekleştirme” ve

“tasarım sürecinde yaşadıklarını günlüğe kayıt etme”, bilgi ve becerilerinin programdan çıkarılmasını önerenler olduğu görülmektedir.

“Sorunlara çözüm bulmak gitsin, yani sorunlara çözüm bulmayalım.”

şeklinde belirtmiştir.”(Üst7-Öğrn2)

Maket yapma, maket yapma çıkarılsın, günlük yazma kalksın.”(Üst7-Öğrn5)

”Günlük tutmak çok sıkıcı ve gereksiz, saçma sapan şeyler yazıyoruz” (Üst7-Öğrn4)

Üst sed okul 7 ve 8. sınıf öğrencilerinden bu derste herhangi bir bilgi, beceri, tutum kazanmadıklarını belirterek, dersin tamamen kaldırılması veya seçmeli ders olması önerisinde bulunan öğrencilerin de olması dikkat çekicidir. Bu gruptaki bir 7. sınıf öğrencisi (Üst7-Öğrn1) görüşünü şöyle açıklamıştır:

“Bence bütün ders kalksın veya seçmeli olsun, bir şey öğrenmiyoruz”

“Bir laptop getiriyorlar, onu seviyorum, bütün ders boş geçiyordu, yoksa sıkıcı yani, hiç normal bir ders gibi değil yani “(Üst7-Öğrn2)

“Hocam dersin kendisi çıkarılsın”(Üst8-Öğrn1)

Üst sed okul öğretmenlerinin programdan çıkartılmasını önerdikleri bir kazanım olmamıştır ancak mevcut kazanımlara, el becerisine ilişkin kazanımların eklenmesi ve İş Eğitimi dersinin tekrar uygulanmaya başlamasını önermişlerdir. Bu durum öğretmenlerin Teknoloji ve Tasarım programını benimsemediklerinin göstergesi olarak kabul edilebilir. 7 ve 8.sınıf öğrencilerinden dersin seçmeli olmasını veya kaldırılmasını önerenler olduğu dikkate alınırsa üst sed okul 7 ve 8. sınıf öğrencilerinin dersin önemine inanmadıklarını söylenebilir.