• Sonuç bulunamadı

N. G. ÇERNİŞEVSKİ’NİN YAŞAMI

2.4. Eserde İşlenen Eski İnsan Örnekleri

2.4.3 Polozov ve Kızı Katerina Vasilyevna Polozova

82

kavuşmasındaki en önemli etkendir.256 Tıpkı Juli gibi eski düzen koşullarına sıkı sıkıya bağlı Polozov ailesi de eserde büyük öneme sahiptir.

83

gerçek aşkı arzulamaktadır. Kitap okumaya düşkün ve son derece hayalperest bir kız olarak karşımıza çıkan Katya’nın hayalleri de tıpkı kendisi gibi dingin ve yalındır. En sevdiği yazar George Sand’dır ve Sand’ın kahramanlarından ise kendine en yakın gördüğü kişi Genevieve’dir. O da daima Geneieve gibi sevdiği kişiye kavuşacağı günü hayal eder.258 Sosyete insanları arasındaki düzeysizliğin farkında olan Katya, okuduğu kitaplardaki gibi gerçek aşka kavuşmayı bekler. Hiç ortada yokken kendisine duygusal bir aşk mektubu yazan Solovtsov’a âşık olması ve hatta bu aşk uğruna hastalanması onun romantik ve hayalperest yapısının kanıtı niteliğindedir.

Katya’nın iyileşmesi için çabalayan ve genç kızın hastalığını duygusal bir çöküşe bağlayan Kirsanov’un aksine Polozov duygusallıktan yoksun bir birey olarak karşımıza çıkar. Katya’nın Solovtsov’un gerçek yüzünü görmesi gerektiği ve bunu bizzat tecrübe etmesi gerektiğini söyleyen Kirsanov’a karşılık olarak yalnızca “Önce biraz acı çekip sonra unutacağı çocukça hayaller bunlar.”259 şeklinde cevap verir. Ayrıca Katya’nın hastalığını duygusal bir sebebe bağlamanın kesinlikle yanlış olduğunu, eğer öyle bir durum olsaydı tecrübeli ve bilgili bir birey olarak bunu önce kendisinin fark edeceği konusunda kararlıdır ve kendisini şu sözlerle ifade eder: “Senden yaşlıyım ve daha tecrübeliyim, ayrıca sosyetede hiçkimse benden akıllı değil. Kendi akımla 2 milyonu kazandığımda daha ağzı süt kokan bir çocuğu dinlemedim ben.”260

Kirsanov’un başarılı olduğunu gördüğünde ise fikri tamamen değişir. Tıpkı Marya Alekseyevna’nın Lopuhov karşısında verdiği tepki gibi “Ayıya bak! Nasıl da döndü, devirip geçmesini iyi biliyor.”261 der. Çernişevski bu sayede hayat tecrübesinin yanında

258 George Sand’ın 1834 yılında kaleme aldığı Andre isimli eserinin baş kahramanı Geneieve’dir. Soylu ve eğitimli bir genç olan ancak herhangi bir mesleği ya da uğraşı olmayan Andre isimli gence âşık olur. Çiçek yetiştiriciliği yapan, böylelikle kendi geçimi sağlayabilen Geneieve insanların hakkında söylediği kötü sözler ve çıkardığı dedikodular yüzünden Andre ile evlenmeye zorlanır. Toplum baskısıyla yaptığı bu evlilik çalışma özgürlüğünü elinden alır ve beraberinde pek çok üzüntüyle kalp kırıklığı getirir.

259 “Фантазия ребенка, который помучится и забудет”, N. G. Çernişevski, 1974, s.209

260“Я постарше тебя и поопытней, да и нет никого на свете умнее меня; а тебя, молокосос и голыш, мне и подавно не приходится слушать, когда я своим умом нажил 2 миллиона “, N. G. Çernişevski, 1974, s.211

261 “Экой медведь, как поворотил; умеет ломать”, Çernişevski, a.g.e., s. 211

84

bilgili ve donanımlı biri olmanın özellikle insani ilişkiler göz önünde bulundurulduğunda ne kadar gerekli olduğunu vurgular.

Daima babasına boyun eğen ve yalnızca onun isteklerini yerine getiren bir kız olan Katya ise Kirsanov’un sayesinde evleneceği kişinin gerçekten kendisine uygun olmadığını anlar. Babasının varlıklı bir adam olduğu zamanlarda önlerinde saygıyla eğilen kişilerin sonradan kendilerine tepeden baktığını fark eder, böylece para ve çıkar doğrultusunda gelişen ilişkilerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışır. Babasının mal varlığını kaybetmiş olmasına üzülse de çıkarcılık ve iki yüzlülükten kurtuldukları için mutludur. Bundan böyle kendisine gösterilecek olan ilginin de babasının mal varlığı için olmayacağına inanır.

Sürekli dalgın ve sessiz biri olarak resmedilen Katya, kişilik özellikleri ele alındığında daima canlı ve enerjik olan Vera ile taban tabana zıttır denilebilir. 262 Bir yandan gerçekten çalışıp hayata atılmak isterken diğer yandan da bir insanın özellikle de bir kadının tek başına bir şey yapamayacağına kendini ikna eder. Aynı zamanda daima romantik ve duygusal ruh haliyle dikkat çeken Katya’nın gerçekçi bir bakış açısıyla toplumun özellikle bilgi yönünden gelişim gösterememesi konusundaki yorumu dikkat çekicidir: “Aynen şöyle düşünüyorum: İnsanlara ekmek veriniz, o zaman okuyup öğreneceklerdir. İşe önce ekmekle başlamalı, aksi takdirde boşa vakit harcayacağız.”263 Kısacası, dönemin sosyete yaşamı içinde sıkışıp kalmış bir kız olarak karşımıza çıkan Katerina Vasilyevna, eski düzenin ve özellikle de gösterişli bir yaşam sürmenin gerekliliklerini tamamen reddeder. Onu romantik ve duygusal biri haline getiren neden ise gerçekliğe duyduğu özlemdir.264

262 G. R. Tamarçenko, 1954, s. 82

263 “Я думаю так: дайте людям хлеб, читать они выучатся и сами. Начинать надобно с хлеба, иначе мы попусту истратим время.”, N. G. Çernişevski, 1974, s. 218

264 A.A. Ozoreva, 1961, s. 102

85

Katerina Vasilyevna yalnızca yukarıda bahsettiğimiz gibi kişilik özellikleriyle değil aynı zamanda fiziksel olarak da Vera’dan tamamen farklı resmedilir. Esmer teni ve koyu renkteki gür saçları ile her bakımdan güçlü bir kadın olarak çizilen Vera’ya karşın Katya, sarışın ve fazlasıyla zarif bir kadın olarak karşımıza çıkar. Gerek kişisel özellikleri gerekse de fiziksel özellikleri ile birbirlerine bu denli iki zıt karakterin bir araya gelmesi ve nihayetinde aynı yaşam şekillerini paylaşıp, aynı bakış açısına sahip olabilmelerini yine Çernişevski’nin antropolojik ilkesine bağlamak yerinde olacaktır. Çernişevski’ye göre tüm insanlar aynı doğaya sahiptir ancak onların farklı olmasındaki etken içinde bulunduğu çevredir.265 İçinde bulunulan toplumsal koşulların kişi üzerindeki etkisini vurgulamak için yazarın, bu şekilde birbirine tamamen zıt iki kadın yarattığı düşünülebilir. Birbirleriyle zıt özellikler taşımalarına karşın aynı toplumsal koşullar sağlandığında bu iki kadın, benzer yaşam biçimlerine, benzer hayat görüşlerine sahip olurlar.

Çernişevski, yeni yaşam düzenine kavuşmak için büyük emek sarf eden kahramanlarına tamamen zıt bir şekilde refah ve zenginlik için yaşamın boşluğunda yok olan eski insanlar yaratır. Bunun için toplumun her tabakasından insan örneklerine yer yerir. Storeşnikov ve annesiyle sosyete hayatının beraberinde getirdiklerini anlatırken, burjuva sınıfına ait olan Polozov ailesi ve orta sınıfa mensup sıradan biri olan Marya Alekseyevna ile varlıklı bir insan olma uğruna yaşam şartları altında ezilen kişileri resmeder. Düşmüş ve sefil bir kadın olarak tanımlayabileceğimiz Juli ise yaşamını değiştirmek için hiçbir çaba sarf etmeden yalnızca içinde bulunduğu durumdan yakınan bir kadın olması sebebiyle eski düzenin en parlak temsilcisi haline gelir.266Eserde dikkat çeken ayrıntı ise tüm olumsuzluklarına rağmen eski düzen insanlarının, daima yeni düzene ve yeni insanlara kavuşmak için duyduğu özlemdir.

265 N.G. Çernişevski (2019), a.g.e., s.81

266 N. V. Vodovozov, 1953, s.20-33

86

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

“NASIL YAPMALI?” İSİMLİ ESERİN ÜTOPYA BAĞLAMINDA İNCELENMESİ