• Sonuç bulunamadı

Verilerin istatistiksel olarak analizinde ise SPSS 15.0 (Microsoft Corporation Inc.) paket programı kullanılmıştır.Tayin edilen 12 fiziksel-kimyasal parametrenin korelasyon matriksi Tablo 4.16.1-4.16.3’de verildi. Bu tabloda parametreler birbirleriyle karşılaştırılarak ilişkinin pozitif veya negatif olması durumu ve istatistiksel olarak önemli olup olmadığı test edildi.

- 31 -

Tablo 4.16.1.1. II. İstasyonda tayin edilen 12 fiziksel- kimyasal parametrelerinin korelasyon matriksi

sertlik alkalinit e

tuzluluk OrgMadde Nitrit amonyum TAzot Sıcaklık pH Akım İletkenlik ÇO

sertlik Pearson Correlation 1 ,009 ,391 ,490 ,330 ,157 ,134 -,247 ,560 ,172 ,745* ,358 Sig. (2-tailed) ,981 ,264 ,151 ,352 ,710 ,712 ,491 ,092 ,635 ,013 ,310 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 alkalinit e Pearson Correlation ,009 1 -,226 -,710* ,248 ,267 ,029 ,569 ,573 ,524 -,062 -,324 Sig. (2-tailed) ,981 ,530 ,022 ,490 ,522 ,937 ,086 ,083 ,120 ,864 ,361 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 tuzluluk Pearson Correlation ,391 -,226 1 ,521 -,515 -,531 ,131 -,773** ,241 ,220 ,420 -,146 Sig. (2-tailed) ,264 ,530 ,122 ,127 ,176 ,718 ,009 ,502 ,542 ,227 ,687 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 OrgMad de Pearson Correlation ,490 -,710* ,521 1 -,314 -,392 -,085 -,666* - ,211 -,174 ,485 ,396 Sig. (2-tailed) ,151 ,022 ,122 ,377 ,337 ,816 ,035 ,558 ,631 ,155 ,257 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 Nitrit Pearson Correlation ,330 ,248 -,515 -,314 1 ,659 -,237 ,456 ,075 -,091 ,090 ,155 Sig. (2-tailed) ,352 ,490 ,127 ,377 ,076 ,509 ,185 ,836 ,802 ,805 ,670 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 amonyu m Pearson Correlation ,157 ,267 -,531 -,392 ,659 1 ,200 ,230 ,166 -,327 ,114 ,222 Sig. (2-tailed) ,710 ,522 ,176 ,337 ,076 ,635 ,584 ,695 ,430 ,788 ,597 N 8 8 8 8 8 8 8 8 8 8 8 8 TAzot Pearson Correlation ,134 ,029 ,131 -,085 -,237 ,200 1 ,045 ,486 ,360 ,278 ,285 Sig. (2-tailed) ,712 ,937 ,718 ,816 ,509 ,635 ,901 ,154 ,307 ,437 ,425 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 Sıcaklık Pearson Correlation -,247 ,569 -,773** -,666* ,456 ,230 ,045 1 ,118 ,279 -,447 -,157 Sig. (2-tailed) ,491 ,086 ,009 ,035 ,185 ,584 ,901 ,745 ,434 ,195 ,665 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 pH Pearson Correlation ,560 ,573 ,241 -,211 ,075 ,166 ,486 ,118 1 ,326 ,421 ,089 Sig. (2-tailed) ,092 ,083 ,502 ,558 ,836 ,695 ,154 ,745 ,358 ,226 ,806 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 Akım Pearson Correlation ,172 ,524 ,220 -,174 -,091 -,327 ,360 ,279 ,326 1 ,207 -,212 Sig. (2-tailed) ,635 ,120 ,542 ,631 ,802 ,430 ,307 ,434 ,358 ,566 ,557 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 İletkenli k Pearson Correlation ,745* -,062 ,420 ,485 ,090 ,114 ,278 -,447 ,421 ,207 1 ,712* Sig. (2-tailed) ,013 ,864 ,227 ,155 ,805 ,788 ,437 ,195 ,226 ,566 ,021 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10 ÇO Pearson Correlation ,358 -,324 -,146 ,396 ,155 ,222 ,285 -,157 ,089 -,212 ,712* 1 Sig. (2-tailed) ,310 ,361 ,687 ,257 ,670 ,597 ,425 ,665 ,806 ,557 ,021 N 10 10 10 10 10 8 10 10 10 10 10 10

*. Correlation is significant at the 0.05 level (2-tailed). **. Correlation is significant at the 0.01 level (2-tailed).

- 33 -

5. TARTIŞMA ve SONUÇ

Doğal olarak bir akarsuyun akımı akarsu havzasının yapısı, jeolojisi, bölgenin coğrafik ve klimatolojik özellikleriyle doğrudan ilişkilidir. Gerçekten konu ile ilgili yapılan çalışmalarda akarsu akışının en yüksek veya en düşük olmasını etkileyen en önemli faktörlerden birinin iklim olduğu ortaya konulmuştur (Batram ve Balance 1996). Araştırmamızda da Cip Çayı’nda akımın mevcut hava şartlarından oldukça etkilendiği görülmüştür. Cip Çayı’nın akışa geçmesinde ve akım değerinin artmasında en önemli etken yağmurlar ve yüzey akışlarıdır. Buna bağlı olarak yağmurların yağmaya başladığı ve yüzey akışların olduğu ilkbahar aylarında akım değerlerinin arttığı gözlenmiştir.

Cip Çayı’nda III. istasyonunda saptanan, en düşük akımın (0,27 m3/sn) kurak geçen Haziran ayında, en yüksek akım (1,04 m3/sn) ise yağışlı mevsim olarak Mart ayında olarak ölçülmüş olması yukarıdaki bulguyu destekleyen bir örnek olmuştur.

Akarsularda su sıcaklığının yüksekliğe, iklime, atmosfer şartlarına, akıntı hızına ve nehir yatağının yapısına göre değiştiği bildirilmiştir. Ayrıca akarsu yatağında gölge yapan bitkilerin bulunması, akarsu önünde oluşabilecek setler, soğuk su karışımları ve akarsu içine akan yeraltı sularının akarsularda su sıcaklığının değişmesinde etkili olduğu belirtilmiştir (USEPA,1997).

Yaptığımız çalışmada da Cip Çayı’nda ölçülen su sıcaklıklarının normal olarak mevsimlere bağlı olarak azalıp arttığı tespit edildi. Özellikle kış aylarında yağan karların etkisiyle su sıcaklığı oldukça düşük ölçülmüştür. En yüksek su sıcaklığı 30 o

C ile Haziran ayında ve en düşük su sıcaklığı 11 o

C ile Kasım ayında ölçüldü. Benzer bulgular yurdumuzdaki ve yurt dışındaki pek çok akarsular için de rapor edilmiştir (Taşdemir ve Göksu, 2001; Jonnalagadda ve Mhere, 2001). Mart ayından itibaren havaların ısınmasıyla birlikte Cip Çayı’nda su sıcaklığı artmaya başlamış, Nisan ve Haziran aylarında azalan su akımına ve artan hava sıcaklığına paralel olarak su sıcaklığı en yüksek değere ulaşmıştır. Sinokrot ve Gulliver (2000), Platte Nehri’nde su sıcaklığı ile su akımı arasında açık bir ilişkinin bulunduğunu, özellikle yaz aylarında düşük akarsu akışlarının yüksek su sıcaklıkları üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Bu bulgu, Cip Çayı’nın taşıdığı su miktarının genelde düşük olmasından dolayı Nisan ve Haziran aylarında azalan akıma bağlı olarak su sıcaklığının hızlı bir şekilde artmasını desteklemektedir.

- 34 -

Cip Çayı’da su sıcaklığı araştırma süresince 13.8-22 o

C arasında değişmiş ve ortalama su sıcaklıkları 18.2 ve 20.7 o

C olarak belirlenmiştir. Kıta İçi Su Kaynaklarının Sınıflarına göre kalite kriterleri (Anonim, 1988) dikkate alındığında, Cip Çayı’nın su sıcaklığı bakımından I. sınıf (yüksek kaliteli su) su özelliğine sahip olduğu tespit edildi.

Oblinger ve diğ. (2002)’, yeraltı sularının akarsu akımına birincil düzeyde katkıda bulunduğu düşük akım periyotlarında, mineralizasyondan dolayı akarsularda elektriksel iletkenliğin genel olarak yüksek olduğunu, buna karşılık yağışların başlaması ve akımın artmasıyla birlikte iletkenliğin azaldığını tespit etmişlerdir. Araştırmamız suresince istasyonlarda elektriksel iletkenlik değerlerinin aylık değişimleri birbirlerine benzer olmuş ve 21 - 73 µS/cm arasında değişim göstermiştir. Cip Çayı’nda elektriksel iletkenlik değerleri sonbahar aylarında artmaya başlamış ve kış ayalarında en yüksek değerlerine ulaşmıştır. Bu bulgu elektriksel iletkenlik ile akım ve sıcaklık arasında olması muhtemel olan ilişkiye zıt bir durum olarak dikkat çekmiştir.

Kıta içi yüzeysel su kaynaklarının sınıflarına göre 400 µS/cm den küçük olan değerler 1. Sınıf su kalite sınıfına girmektedir. Dolayısıyla elektriksel iletkenlik değerleri dikkate alındığında, Cip Çayı’nın araştırma süresince su kalite kriterleri bakımından 1. Sınıf su kalite özelliğine sahip olduğunu anlaşılmaktadır.

Hem (1985), genel olarak kirlenmemiş bölgelerdeki akarsuların pH aralıklarının 6.5- 8.5 arasında olduğunu ve gece oksidasyon yoluyla organizmaların ortama verdiği karbondioksit ve gün boyunca çözünmüş karbondioksitin akuatik bitkiler tarafından fotosentezde kullanılması sonucu pH’da inişler ve çıkışlar meydana gelebileceğini ifade etmiştir. HDC (2003), suyun pH’sını önemli ölçüde akarsu havzasının toprak yapısı ve jeolojisinin belirlediğini bildirmiş ve akarsu havzasının jeolojisine bağlı olarak akarsularda pH’nın genellikle 6.0-9.0 arasında değiştiğini kaydetmiştir. Cip Çayı’nın araştırılan kısımlarında ölçülen pH değerleri 6.6-8.4 arasında değişim göstererek yukarıdaki araştırmaların bulgularına benzerlik göstermiştir.

Cip Çayı’nda istasyonlardaki pH değerleri birbirine yakın olmuş ve ortalama 7.5 olarak belirlenmiştir. Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri (Anonim, 1988) dikkate alındığında, pH değerleri bakımından Cip Çayı’nın araştırılan kısmının I. sınıf (yüksek kaliteli su) su özelliği taşıdığı tespit edilmiştir.

Hem (1985), soğuk sular daha fazla oksijen tutma kapasitesine sahip olduğundan akarsularda çözünmüş oksijen konsantrasyonlarının kışın daha yüksek, yazın ise daha düşük

- 35 -

olduğunu bildirmiştir. Bordalo ve diğ. (2001), Bangpakong Nehri sularının kurak mevsim boyunca düşük oksijen içeriği ile karakterize olduğunu ifade etmişlerdir. Varga ve diğ. (1990), Danube Nehri’nde oksijen içeriğinin başlıca iklim şartları ve biyomas üretimi tarafından etkilendiğini saptamışlardır. Gerçekleştirdiğimiz araştırmada da kış mevsiminde çözünmüş oksijen miktarları diğer aylardakinden yüksek çıkarak bu araştırmacıların bulgularını desteklemiştir.

Araştırma süresince istasyonlardaki ortalama çözünmüş oksijen miktarlarının 8 mg/L den yüksek çıkmıştır. Bu durum Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri (Anonim, 1988) dikkate alındığında, Cip Çayı’nın çözünmüş oksijen bakımından I. sınıf (yüksek kaliteli su) su özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Samsunlu (1999), sulardaki sertliğin büyük ölçüde toprak ve kayalara temas sonucu; Wetzel ve Likens (1991) ile Allan (1995), kalsiyum ve magnezyum tuzlarından ileri geldiğini ve karbonat, bikarbonat, sülfat, klorür ve mineral asitlerin diğer iyonları ile kombinasyon oluşturduğunu ifade etmişlerdir. Peavy ve diğ., (1985) ise, suları sertlik derecesine göre 50 mg CaCO3/1L den küçük olan suların yumuşak, 50-150 mg CaCO3/1L arasında olan suların orta sert, 150-300 mg CaCO3/1L arasında olan suların sert ve 300 mg CaCO3/L’den büyük olan suların ise çok sert su sınıfına girdiğini belirtmiştir. Araştırmamızda istasyonlarda belirlenen toplam sertlik değerleri birbirine yakın olmuş ve 160-200 CaCO3/1L arasında gerçekleşmiştir. Araştırmada ortaya çıkan ortalama toplam sertlik değerleri (190-225 CaCO3/1L) dikkate alındığında Cip Çayı sert su özelliğine sahiptir.

Araştırmamızın bulguları akımın düşük olduğu aylarda ortalama toplam sertlik konsantrasyonunun arttığını, akımın yüksek olduğu aylarda ise ortalama toplam sertlik konsantrasyonunun azaldığını ifade eden Risch (2004)’in çalışmasıyla uyum içerisinde olmamıştır. Araştırmamız süresince toplam sertlik konsantrasyonu akıma bağlı olmadan artmış veya azalmıştır.

Lindenschmidt ve diğ., (1998), Victoria Gölü’ne dökülen kırsal havzalarda amonyum konsantrasyonunun 24-65 μg/1L arasında değiştiğini ve amonyum miktarının akımın artması ile seyreldiğini bildirmişlerdir.Neksissa ve diğ., (2003) de, Cracodile Nehri’nde amonyum azotu miktarının akımın artmasıyla birlikte azaldığını ifade etmişlerdir. Cip Çayı’nda istasyonlarda ölçülen amonyum miktarlarının mevsimsel değişimi, yukarıdaki araştırmacılar tarafından ileri sürülen akımla amonyum miktarı arasında var olması muhtemel olan ilişkiyi desteklememiştir. Cip Çayı’nda istasyonlarda ölçülen amonyum miktarları çok düşük olmuş ve 0,007- 0.287 mg /1L arasında değişim göstermiştir. Akımın daha yüksek olduğu ilkbahar

- 36 -

mevsimi süresince ölçülen amonyum miktarları diğer mevsimlerdekinden yüksek olmuştur . Ayrıca akımın arttığı mayıs ayında 3. İstasyonda amonyum miktarında önemli bir artışın olması da yukarıdaki araştırmaların bulgularına zıt bir bulgu olarak dikkat çekmiştir. Bu durum, akımın artmasına neden olan yağışların neden olduğu yüzey akışlarla Cip Çayı’na bir karışım olduğu ihtimalini düşündürmektedir. Bununla birlikte Cip Çayı’nda istasyonlarda ölçülen amonyum miktarlarının yılın büyük kısmında çok küçük miktarlarda analiz edilmiş olması akarsuda şimdilik bir kirlilik olmadığını ortaya koymaktadır.

Cip Çayı’nda araştırma süresince istasyonlardaki amonyum değerleri 0,2 mg /1L den küçük çıkmıştır. Buna göre, Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri

(Anonim, 1988) dikkate alındığında, Cip Çayı’nın amonyum miktarı bakımından I. sınıf (yüksek kaliteli su) su özelliğine sahip olduğu görülmektedir.

Cip Çayı’nda istasyonlarda belirlenen ortalama nitrit konsantrasyonu 0,002 mg/1L- 0,09 mg/1L arasında değişim göstermiştir. Nitrit’in yüksek ve düşük miktarları arasındaki farkın küçük olması nitrit miktarlarıyla akım ve sıcaklık arasında var olması muhtemel olan ilişkinin net olarak görülmesine müsaade etmemiştir. Ayrıca, araştırmamızda nitrit konsantrasyonu akıma bağlı olmadan artmış veya azalmıştır. En yüksek değer (0.09 mg/1L) akımın biraz daha yüksek olduğu Mart ayının yanı sıra akımın nispeten daha düşük olduğu Aralık ayında da analiz edilmiştir. Cip Çayı’nda yüksek nitrit değerinin aralık gibi soğuk bir ayda belirlenmiş olması, Danube Nehri’nde nitrit iyonu değerlerinin 3.2-10.2 g/m³ arasında değiştiğini ve yüksek değerlerin çok düşük sıcaklıklarda ortaya çıktığını bildiren Varga ve diğ., (1990)’nin bulgusuyla uyum içerisindedir.

Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri dikkate alındığında, araştırmamızda analiz edilen ortalama nitrit miktarları (0.004-0.02 mg/1L) Cip Çayı’nın araştırılan kısmının 2. Sınıf su kalitesi sınıf (az kirlenmiş) su kalite özelliğine sahip olduğu ortaya koymuştur.

Cip Çayı’nda istasyonlarda belirlenen toplam azot konsantrasyonu 0.2-2.7 mg/1L arasında değişim göstermiş ve ortalama toplam azot konsantrasyonları 2 mg/1L’ den düşük olmuştur. En yüksek toplam azot konsantrasyonlarının hem akımın yüksek olduğu mayıs hem de akımın düşük olduğu aralık aylarında kaydedilmiş olması toplam azot miktarı üzerinde etkili olan faktör ve/veya faktörleri belirsiz kılmıştır. Bu bulgu, azalan ve artan su sıcaklıklarının toplam azot miktarı üzerindeki etkisine dikkat çekmiştir.

- 37 -

Cip Çayı’nın ortama toplam azot miktarları istasyonlara göre 1.3 ve 1.8 mg/1L arasında kaydedilmiştir Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri dikkate alındığında, toplam azot miktarları bakımından Cip Çayı’nın II Sınıf (az kirlenmiş) su kalite özelliğine sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Araştırma süresince Cip Çayı’nda istasyonlardan alına su örneklerinde analiz edilen toplam fosfor miktarları bir çok ayda kullanılan kitlerin ölçüm aralığından düşük olduğu için belirlenememiştir. Belirlenen aylarda ise toplam fosfor miktarları 0.01-0.27 mg/1L arsında değişim göstermiştir. En yüksek miktarların ilkbahar aylarında kaydedilmiş olması yüzey akışlarla madde taşınımına işaret etmiştir.

Dolayısıyla Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri dikkate alındığında, toplam fosfor miktarları bakımından Cip Çayı’nın 2. Sınıf su kalite özelliğine sahip olduğu anlaşılmaktadır.

Araştırma süresince Cip Çayı’nda ortalama alkalinite değerleri her üç istasyonda birbirine yakın (140-320 mg CaCO3/L) olmuş ve aynı dönemlerde artış ve azalışlar göstermiştir. USEPA (1997), akarsularda alkalinitenin kaya, toprak, tuz, bitki aktivitesi ve endüstriyel atık boşaltımından etkilendiğini bildirmişlerdir. Gwynne (1993), Perona ve diğ. (1999) ile Varol (2004) yaptıkları çalışmada toplam alkalinite konsantrasyonlarının üst akarsu bölgelerinden alt akarsu bölgelerine doğru gidildikçe arttığını bildirmişlerdir. Araştırmamızda da alkalinitenin Cip Çayı’nın üst akarsu bölgesinde diğer istasyonlardakinden düşük çıkması bu bulguyu desteklemiştir. En düşük alkalinite değeri 140 mg CaCO3/L ile Aralık ayında, en yüksek alkalinite değeri 320 mg CaCO3/L olarak da Şubat ayında ölçüldü.

Cip Çayı’nın tuzluluk değerlerinin istasyonlara ve aylara göre değişimi model olarak birbirine benzemiştir. Akarsuda tuzluluk Eylül ve Aralık arasında kalan dönemde kademeli olarak artmış ve Aralık’ta en yüksek değerine (3 Cl-

/1L) ulaşmıştır. Yağışlı geçen ilkbahar aylarında ise sonbaharın aksine sürekli ve kademeli olarak azalmıştır. Bu bulgu, yağışların ve dolayısıyla akımın tuzluluğun üzerindeki etkisini göstermesi açısından önemlidir.

Araştırma süresince Cip Çayı’nda tüm istasyonlarda analiz edilen tuzluluk miktarları 1.2 ile 3 mg Cl-/1L arasında değişim gösterecek kadar düşük olmuştur. Ortalama tuzluluk ise istasyonlarda 1.2 mg Cl-/1L olarak belirlenmiştir. Bu özellik Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri’ne göre, tuzluluk bakımından (25 Cl-

- 38 -

içerdiğinden) Cip Çayı’nın 1. Sınıf (yüksek kaliteli su) su kalite özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Cip Çayı’nda organik madde miktarlarının istasyondaki aylara bağlı değişimleri birbirine benzemiştir. Organik madde miktarı Şubat-Eylül arasında kalan uzun peryotta sürekli ve kademeli olarak azalmıştır. Buna zıt olarak Kasım-Ocak arasında artmıştır. Bu dönemde organik madde miktarları 4. mg O2/L’nin altına düşmemiştir (4-6 mg O2/L arasında değişim göstermiştir). Anlaşıldığı üzere, Cip Çayı’nın araştırılan kısmında organik madde miktarları çok düşük olmuş ve 1.3- 6 mg O2/L arasında değişmiştir. Cip Çayı’nda organik madde miktarlarının düşüklüğüne bağlı olarak KOİ miktarları da düşük (3.02-4.3 mg/1L) çıkmıştır. Bu bulgular Cip Çayı’nda şimdilik bir organik kirliğin olmadığını ortaya koymuştur.

Bu özellikler Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri’ne göre, KOİ bakımından (25 mg/L daha düşük olduğundan) Cip Çayı’nın 1. Sınıf (yüksek kaliteli su) su kalite özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

Araştırmamızda analiz edilen KOİ miktarları Kıta içi su kaynaklarının sınıflarına göre kalite kriterleri’ne göre tuzluluk bakımından Cip Çayı’nın 1. Sınıf su kalite özelliğine sahip olduğunu ortaya koymuştur.

- 39 -

KAYNAKLAR

Akman, Y., Ketenoğlu, O., Evren, H., Kurt, L., Düzenli, S., 2000. Çevre Kirliliği, Çevre Biyolojisi. Palme Yayıncılık, Ankara.

Aksın, M., Çetin, A.K. ve Yıldırım, V. 1999. Keban Çayı (Elazığ/Türkiye) algleri, Fırat Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 11(1), 59-65.

Allan, J.D., 1995, Stream Ecology Structure and Function of Running Waters. Kluwer Academic Publishers, London, 388p.

Altuner, Z. ve Gürbüz, H., 1989, Karasu (Fırat) Nehri fitoplankton topluluğu üzerinde bir araştırma, İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 3(1-2), 151-176.

Altuner, Z. ve Gürbüz, H., 1991, Karasu (Fırat) Nehri epipelik alg florası üzerinde bir araştırma, Doğa. J. of. Botany, 15, 253-261.

Anonim, 1988, Türk Çevre Mevzuatı. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Yayını, Ankara, 847s.

APHA, 1985. Standart Methods for the Examination of Water and Wastewater. American Public Health Association, Washington.

Bakan, G. ve Şenel, B., (2000), Samsun Mert Irmağı-Karadeniz deşarjında yüzey sediman (dip çamur) ve su kalite araştırması, Tübitak, 24, 135-141.

Barlas, M., Yılmaz, F., İmamoğlu, Ö. ve Akkoyun, Ö., 2000, Yuvarlakçay (Köyceğiz- Muğla)’ın fiziko-kimyasal ve biyolojik yönden incelenmesi, Su ürünleri Sempozyumu, Sinop, 249-265.

Bartram, J., R. Ballance. 1996. Water Quality Monitoring. Spon Pres, London, 383p.

Bektaş S., Yıldırım A. ve Özvarol, Z.A.B., 2011. Çoruh Havzası farklı alabalık derelerinin bazı su kalite parametreleri yönünden karşılaştırılması, Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 4(1), 61-66.

Boran, M. ve Sivri, N., 2001. Trabzon (Türkiye) İl Sınırları içerisinde bulunan Solaklı ve Sürmene Dereleri’nde nütrient ve askıda katı madde yüklerinin belirlenmesi, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Dergisi, 18 (3-4), 343-348.

- 40 -

Bordalo, A.A., W. Nilsumranchit and K. Chalermwat. 2001. Water quality and uses of the Bangpakong River (Eastern Thailand). Water Research, 35 (15), 3635-3642.

Bulut, C., Akçimen, U., Uysal, K., Küçükkara, R. ve Savaşer, S., 2010. Karanfilliçay Deresi suyunun fizikokimyasal ve mikrobiyolojik parametrelerinin mevsimsel değişimi ve akuakültür açısından değerlendirilmesi, Dumlupınar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 21, 1-7.

Çetin, A.K. ve Yavuz, O.G., 2001. Cip Çayı (Elazığ/Türkiye) Epipelik, Epilitik ve Epifitik Alg Florası, Fırat Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 13(2), 9-14.

Çetin A.K. and Yıldırım, V., 2006. Distribution and occurrence of the diatom community in Göksu Stream, Adiyaman, Turkey. Fresenius Environmental Bulletin, 16, 5, 555-560. Egemen, Ö., U. Sunlu, 1999. Su Kalitesi. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yayın

No: 14, Ege Üniversitesi Basımevi, İzmir, 147s.

Ercan, Y., 1998. Hazar Gölü’ne Dökülen Zıkkım Deresi’nin Algleri ve Mevsimsel Değişimleri. Fırat Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi.46 s.

Ertan, O.Ö. ve Morkoyunlu, A., 1998, The algae flora of Aksu Stream (Isparta-Turkey), Tr. J. of. Botany, 22, 239-255.

Gökbulut, H., 2011. Haringet Çayı’nın Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri. Fırat Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 61 s.

Gölbaşı, S., 2006. Hazar Gölü’ne Dökülen Kürk Çayı’nın Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri. Fırat Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. 98 s.

Gönülol, A. ve Arslan, N., 1992, Samsun-İncesu Deresi’nin alg florası üzerinde araştırmalar, Doğa. Tr. J. of. Botany, 16, 311-334.

Gürtekin, E. ve Şekerdağ, N., 2007. Elazığ evsel atıksu arıtma tesisindeki fosfor formlarının belirlenmesi ve giderilmesi. Fırat Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 19 (1), 41-44.

Gwynne, B.A., 1993. İnvestigation of Water Quality Conditions in the Shasta River Siskiyou County, California Regional Water Quality Control Board North Coast Region, 26p.

HDC, 2003. Water Quality Parameters. Chemical and Physical Factors Influencing Water Quality in Rivers and Streams, Hauraki District Council, 38p.

- 41 -

Hem, J.D. 1985. Study and Interpretation of the Chemical Characteristicsof Natural Water. U.S. Geological Survey Water-Supply Paper 2254, 263p.

Jonnalagadda, S.B. and Mhere, G., 2001. water quality of the Odzi River in the Eastern Highlands of Zimabwe, Water Research, 35(10), 2371-2376.

Kalyoncu H., Yorulmaz B., Barlas M., Yıldırım M.Z., Zeybek M., 2008. Aksu Çayı'nın su kalitesi ve fizikokimyasal parametrelerinin makroomurgasız çeşitliliği üzerine etkisi. F.Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi. 20(1): 23-33.

Kara, C. ve Çömlekçioğlu, U., 2004, Karaçay (Kahramanmaraş)’ın kirliliğinin biyolojik ve fiziko-kimyasal parametrelerle incelenmesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen ve Mühendislik Dergisi, 7,1, 7s.

Kayar, V.N. ve Çelik, A., 2003, Gediz Nehri kimi kirlilik parametrelerinin tayini ve su kalitesinin belirlenmesi, Ekoloji Çevre Dergisi, 12, 47, 17-22.

Koçer, M.A.T., 2001. Hazar Gölü’ne Dökülen Akarsuların Göle Taşıdığı Organik Madde, Bitki Besin Maddeleri ve Katı Madde Miktarlarının Araştırılması. Fırat Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek Lisans Tezi. 90 s.

Lindenschmidt, K. E., Surh, M., Magumba, M.K., Hecky, F.E. and Bugenyi, F.W.B., 1998, Loading of solute and suspended solids from rural catchment areas Flowing into Lake Victoria in Uganda, Water Resarch, 32,9,2776-2786.

Merck, 2002. Spectroquant Nova 60 Manual. Germany, 220p.

Oblinger, C.J., Cuffney, T.F., Meador, M.R. and Garrett, R.G., 2002. Water-Quality and Physical Characteristics of Streams in the Treyburn Development Area of Falls Lake Watershed. North Carolina,1994-1998, U.S. Geological Survey Water Resources Investigations Report 02-4046, 80p.

Odabaşı ve Büyükateş, 2009. Klorofil-a, Çevresel Parametreler ve Besin Elementlerinin Günlük Değişimleri: Sarıçay Akarsuyu Örneği (Çanakkale, Türkiye), Ekoloji 19, 73, 76-85.

Peavy, H.S., Rowe, D.R. and Tchobanoglous, G., 1985. Environmental Engineering. McGraw-Hill Book Company, New York, 699p.

- 42 -

Perona, E., Bonilla, I. and Mateo, P., 1999. Spatial and temporal changes in water quality in a Spanish river, The Science of the Total Environment, 241, 75-90.

Samsunlu, A., 1999. Çevre Mühendisliği Kimyası. Sam-Çevre Teknolojileri Merkezi yayınları, Ankara, 396s.

Sinokrot, B.A. and Gulliver, J.S., 2000. In- stream flow impact on river water temperatures, Journal of Hydraulic research, 38,5,339-350.

Sonmez, F. and Asan, K., 2012. Occurrence and distribution of epipelic and epilithic diatoms in Batman Stream (Turkey), Fresenius Environmental Bulletin, 21, 31-35.

Şahin, B., 1998, Sera Deresi’nin (Trabzon) bentik alg florası, XIV. Ulusal Biyoloji Kongresi (7-10 Eylül), Cilt II, Samsun, 272-281.

Şen, B. 1998. Su kalitesinin belirlenmesinde kullanılan yöntemler, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Su Kirliliği Hizmetiçi Eğitim semineri Notları, Elazığ, 57-64.

Şen, B., Topkaya, B., Alp, M.T. ve Özrenk, F., 1995. Organik madde ile kirlenen bir çay (Seli Çayı, Elazığ) içindeki kirlilik ve algler üzerine bir araştırma. II. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi. Bildiriler Kitabı. S: 599-610, 11-13 Eylül, Ankara.

Şen, B., Alp, M.T., Özrenk, F., Ercan, Y. and Yıldırım, V., 1999. A Study on The Amount of Plant Nutrients and Organic Matters Carried into the Hazar Lake (Elazığ-Türkiye) Fresenius Environmental Bulletin, Vol: 8 , pp: 272-279.

Şen, B., Koçer, M.A.T. ve Alp, M.T., 2002. Hazar Gölü’ne boşalan akarsuların bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri. Fırat Üniversitesi. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 14 (1),

Benzer Belgeler