• Sonuç bulunamadı

OSMANLI DÖNEMİ TARİH YAZIMI

93

buna nazaran bu dönemde yazarların birbirlerinin eserlerinden uzun uzun alıntılar yaptıkları da görülmektedir.539

Osmanlılar tarafından Suriye ve Mısır merkezlerinin alınmasıyla birlikte gerek âlimler gerekse eserlerin Osmanlı coğrafyasına intikali, tarihçiliği de özellikle Osmanlı’nın başkenti İstanbul’a kaydırmıştır.540

94

tarihçilik resmi bir hüviyet kazanmıştır.545 Bu durum Osmanlı tarih yazıcılığının gelişimi üzerinde devleti yönetenlerin özellikle de padişahların önemli bir etkisinin olduğunu göstermektedir.546

II. Murad dönemi tarih yazıcılığına baktığımızda Arapça ve Farsça’dan yapılan tercümeler,547 Tarihi takvimler ve Anonim Tevârih-i âl-i osmanlar öne çıkmaktadır.

Ayrıca ilk ansiklopedik eserler ve ilk gazavatnâme türü eserler de bu dönemde yazılmıştır.548 Bu dönemde olduğu gibi sonraki dönemlerde de Osmanlı tarih yazıcılığı üzerinde saray çevresinin bilhassa padişahın etkisi büyüktür ve yazılan eserler de bu has çevre üzerinde şekillenmiştir. II. Murad dönemi eserleri genelde Türkçe kaleme alınmıştır. Bu dönem sonraki dönemlere örneklik teşkil etmesi açısından önemlidir.

Babinger bu dönemin “biricik tarihçisi olarak” Bistâmî’yi gösterir.549

II. Mehmed dönemi hem nicelik hem de nitelik açısından Osmanlı tarih yazıcılığında münbit bir dönemdir. Osmanlı’da tarihin kendi ilmi hüviyetini oluşturmaya başladığı bir dönemdir. İlk müstakil tarih eserleri bu dönemde kaleme alınmıştır.

İlk dünya ve Osmanlı tarihi olarak kabul edilen eserler olan Behçetü’t-tevârih, Tevârihü’s-selâtini’l-osmaniyye, Düsturnâme-i-enverî gibi eserler bu dönemde telif edilmiştir.550 Aynı zamanda bu dönemde şehnamecilik başlamıştır. Yine münşeat mecmualarının oluşturulmaya başlanması da bu döneme rastlamaktadır.551

545 Uğur Kurtaran, "Klâsik Dönem Osmanlı Tarih Yazıcılığı", 3. Uluslararası Tarih Eğitimi Sempozyumu (ISHE-2014), Sakarya, 2014, s. 261.

546 Taşbaş, a.g.m., s. 214.

547 Arapça ve Farsçadan yapılan tercümeler hakkında bkz. Ramazan Şeşen, “On Beşinci Yüzyılda Türkçeye Tercümeler”, XI. Türk Tarih Kongresi, 05-09 Eylül 1990, Ankara (III. Cilt). Burada 15.

yüzyılda 72 adet Türkçeye tercüme yapıldığı, bunların 12 tanesinin tarih ve coğrafya alanında olduğu zikredilmektedir.

548 Özcan, a.g.m., s. 142.

549 Babinger, a.g.e., s. 17-18.

4550 V. L., Ménage, “Osmanlı Tarihinin Başlangıcı” (trc. Salih Özbaran), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, S. 9, 1978, s. 234.

551 Kurtaran, a.g.b., s. 262; Özcan, a.g.m., s. 142-143; Özcan, “Fatih Devri Tarih Yazıcılığı ve Literatürü”, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. I, S. 14 (2003), s. 55-62’de bu dönem tarih yazıcılığı ve literatürüne dair eserler ele alınmaktadır.

95

Osmanlıların tarih yazımındaki bu ilk döneminde yazılan eserlerin kahir ekseriyeti Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmıştır.552 Bu dönemde tarihini Arapça yazmış müelliflerden biri de Bistâmî’dir. Telif edilen tarih eserlerinden Arapça olarak yazılanlar halk arasında daha az yaygınlık kazanmışlardır.553 Ayrıca bu eser sahiplerinden Ahmedî, Şükrullah, Enverî Osmanlı tarihini umumi tarihlerine ek olarak düşünüp eserlerini bu anlayışa göre vermişlerdir.554

II. Bayezid dönemi çok önemli bir yere sahiptir. Zira bu dönemde Osmanlı tarihçiliği her açıdan büyük gelişmeler göstermiştir. Kendilerinden sonraki pek çok esere kaynaklık eden temel eserler verilmiştir. Bu dönemde verilen önemli eserlere baktığımızda Aşıkpaşazâde’nin Tevârih-i âl-i osman’ı, Neşrî’nin Cihannümâ’sı, İdris-i Bitlisî’nin Heşt bihişt’i, İbn Kemal’in Tevârih-i âl-i osman’ı ve pek çok Tevârih-i âl-i osman zikredilebilir. Ayrıca Fatih’in tarihçisi olan Tursun Bey de eserini bu dönemde tamamlamıştır.555 Yine burada önemli bir husus da İdris-i Bitlisî ve İbn Kemal’in eserlerini padişahın emriyle yazmalarıdır.556 Bu da padişahın bu konuya özel ihtimamının olduğunu gösterir. Ayrıca bu dönemde monografik eserler de verilmiştir.

Asıl büyük tarihler ise 16. yüzyılın sonlarında verilmiştir. Bu dönemde verilen en önemli umumi tarihler olarak Cenâbi’nin Aylemü’z-zâhir’i ve Gelibolulu Mustafa Âli’nin Künhü’l-ahbar’ı zikredilebilir. Künhü’l-ahbar olayların kritik edilmesi açısından önemlidir. Tevarih-i âl-i osmanların örneği olarak da Hoca Sadeddin’in Tacü’t-tevârih’i ve Mehmed Zaim’in Cami’ü’t-tevârih’i zikredilebilir. Yavuz döneminde gazavatnâmeler Selimnâme olarak isimlendirilirken, Kanûnî dönemine gelindiğinde ise Selimnâmeler yerini Süleymannâmelere bırakmıştır.557 Bu yüzyılda önemli bir gelişme de Yavuz’un Mısır ve Suriye fethiyle birlikte “sene sene yazan, kısa ve münakkah Arap tarihçiliğinin yavaş yavaş Türkiye’ye girmesidir”.558

552 Eyüp Baş, "Dil-Tarih İlişkisi Bağlamında Osmanlı Türklerinde Arapça Tarih Yazıcılığı (XVI. Ve XVII. Yüzyıl Örnekleriyle)", Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Dergisi (AÜİFD), C. XLVI, S. 1 (2005), s. 106.

553 Baş, a.g.m., s. 132.

554 Ménage, a.g.m., s. 235.

555 Özcan, a.g.m., s. 143.

556 Tekindağ, a.g.m., s. 658.

557 Kurtaran, a.g.b., s. 263;

558 Tekindağ, a.g.m., s. 659.

96

17. yüzyılda Vekayinâmeler, hususi tarihler, devlet teşkilatına dair eserler ve şehnâmecilik devam etmiştir. Bu dönemde özellikle genel tarihlerde bir artış

görülmektedir.559 Ramazanzâde Mehmed Efendi, Süheylî Ahmed Efendi, Koca Hüseyin Efendi, Şinasî Mehmed Ağa, İbrahim Mülhemî, Kâtip Çelebi, Kara Çelebizâde Abdülaziz Efendi, Hezarfen Hüseyin Efendi, Müneccimbaşı Ahmed Dede bu dönemde umumî tarih yazan müelliflerin başında zikredilebilir.560 Bu dönemde biyografik türde de pek çok ve önemli eser kaleme alınmıştır. Bunun yanında ıslahata dair eserler de yazılmıştır.561

18. yüzyılda şehnâmeciliğin yerini vak’anüvislik almıştır. Ayrıca umumi tarihler, monografiler, biyografi eserleri, ansiklopedik eserler, devlet sisteminin işleyişiyle ilgili eserler gibi pek çok türe dair eserler de verilmiştir.562

Osmanlının son iki asrına gelindiğinde ise bu dönemde klasik gelenekle birlikte özellikle Avrupa’yla geçilen etkileşim neticesinde eserlerde hem Avrupa devletlerinden bahsedilmiş hem de Batı kaynakları kullanılmıştır. Bu döneme özellikle Ahmet Cevdet Paşa damgasını vurmuştur.563 Yine bu iki asırda umumi ve hususi tarihler, biyografi eserleri, şehir tarihleri, ansiklopedik eserler gibi pek çok alanda yeni tarzda eserler verilmiştir.564

Zikredildiği özet şekliyle bir süreç geçiren Osmanlı dönemi tarih yazıcılığı, yerini Cumhuriyet dönemine bırakmıştır.

Benzer Belgeler