• Sonuç bulunamadı

M. Ö. 2650-2350 Geç

IV. B. ORTA ANADOLU

Erken Tunç Æağı‟nda Orta Anadolu‟da birbirinden belirgin bir Ģekilde ayrılan iki kültür bölgesi dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki Alaca Höyük‟ün kuzeyi ve Orta Karadeniz Bölgesi ile özellikle Kızılırmak ve YeĢilırmak arasında kalan Orta Anadolu‟nun kuzeyi olarak adlandırılan bölgedir. Diğeri ise Alaca Höyük‟ün güneyinde Kültepe‟nin merkezini teĢkil ettiği Orta Anadolu‟nun güneyi olarak adlandırılan bölgedir. Kültürel açıdan bu bölgeye bağlı olan Konya ve çevresi, bir taraftan Batı Anadolu diğer taraftan Kilikya ile de kültürel bağlantılar göstermesi bakımından önemlidir355. Orta Anadolu‟nun güneyindeki Kültepe, bir taraftan Batı Anadolu diğer taraftan Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye ile kültürel iliĢkileri olan önemli bir merkezdir. Ġkinci bölge ise Æorum ve kuzeyini kapsayan Orta Anadolu‟nun kuzeyi olarak adlandırılan bölgedir. Bu bölge kültürel açıdan Orta Karadeniz Bölgesi‟ni de kapsamaktadır. Orta Anadolu‟nun kuzeyi aynı zamanda Hatti kültür bölgesi olarak da bilinmektedir356. Özellikle Orta Karadeniz Bölgesi‟nin günümüze kadar en iyi araĢtırılan merkezi olan Ġkiztepe kazılarından elde edilen sonuçlara göre; Erken Tunç Æağı boyunca Orta Anadolu kültürü ile bağlantı içinde

355 Özgüç 1964a, s. 30 vd.

356 Özgüç 1964a, s. 37.

132

olduğu anlaĢılmıĢtır357. Ġkiztepe‟de ele geçen buluntular, Ege Dünyası ve Balkanlara kadar uzanan geniĢ coğrafyada, Erken Tunç Æağı boyunca Karadeniz‟den batıya doğru giden bir deniz yolunun varlığını göstermektedir358. Orta Karadeniz Bölgesi, kültürel bakımdan Ege Dünyası ve Balkan kültürleriyle de ortak özellikler içermesi bakımından oldukça önem taĢımaktadır359. K. Bittel ve C. A. Burney, Orta Karadeniz‟den EskiĢehir aracılığıyla Troya‟ya ve hatta Kuzey Ege‟ye kadar ulaĢan kültürel bir bağlantının olduğunu belirtmiĢtir360.

Orta Anadolu kültürünün oluĢmasında en büyük etkenlerden birisi Erken Tunç Æağı‟ndan itibaren özellikle güney bölgelerinin Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye kültürleriyle ticari bağlantı içinde olmasıdır361. Orta Anadolu‟nun kuzeyinde özellikle Orta Karadeniz Bölgesi‟nde Ġkiztepe kazıları ile açığa çıkartılan seramik ve figürünlerin Balkan kültürleriyle benzerliği dikkat çekmektedir362.

IV. B. 1. Geçim kaynakları

Orta Anadolu halkı Kalkolitik Dönem‟de olduğu gibi Erken Tunç Æağı boyunca tarım ve hayvancılıkla geçinmiĢtir. YerleĢimlerde ele geçirilen yanmıĢ tahıl örnekleri tahıl tarımının ağırlıkta olduğuna iĢaret etmektedir. YerleĢimlerde ele geçen

357 Alkım 1972, s. 426; Alkım&Alkım&Bilgi 1988, s. 58. Bafra ve çevresi genel olarak ETÆ boyunca Orta Anadolu etkisi göstermektedir. Bkz. Alkım 1973a, s. 438.

358 Alkım&Alkım&Bilgi 1988, s. 58.

359 Dönmez 2006, s. 72.

360 Bittel 1950, s. 16; Burney 1956, s. 179.

361 Özgüç 1986a; Özgüç 1964a, s. 24, s. 33.

362 Yakar 1985b, s. 237.

133

vahĢi ve evcil hayvanlara ait kemikler avlanmanın yanında, eti, sütü ve hatta yünü için hayvan yetiĢtirildiğini göstermektedir363.

Erken Tunç Æağı‟nda çeĢitli kültür bölgelerine yayılmıĢ olan belli tip eserlerin de gösterdiği gibi ticaretin önemli bir geçim kaynağı olduğu düĢünülmektedir. Bu dönemde her türlü madenin iĢlenmesi ileri düzeyde öğrenilmiĢtir. Hiç Ģüphesiz günümüze kadar ortaya çıkarılan madeni eserlerin sayısı göz önünde bulundurulduğunda madenciliğin önemli bir geçim kaynağı olduğu anlaĢılmaktadır364.

Orta Anadolu‟nun kuzeyinde Orta Karadeniz‟de kazısı yapılan en önemli merkez olan Ġkiztepe‟nin sonuçları, burada yaĢayan insanların ekonomileri hakkında da bilgiler vermiĢtir. Ġkiztepe kazılarından elde edilen bilgilere göre Erken Tunç Æağı ekonomisi avlanma, hayvancılık, dokumacılık, balıkçılık ve çiftçiliğe dayanmaktadır365. Ele geçen çok sayıdaki ağırĢak, tezgâh ağırlığı ve madeni eserler geliĢmiĢ bir dokuma ve maden endüstrisinin varlığını göstermektedir366.

363 Tarımla ilgili deliller için bkz. KoĢay 1938, s. 88; Zeist 2003, s. 167- 169, Tab. 1- 3; Kansu 1940, s. 19; Hayvancılıkla ilgili deliller için bkz. AliĢar, Patterson 1937, s. 294- 296; Ġkiztepe, Payne 2003, s. 173- 174; Yakar 2001, s. 433 vd.; EtiyokuĢu, Kansu 1940, s. 19; Alaca Höyük, KoĢay 1951, s. 102-103; Boğazköy Driesch&Pöllath 2004, s. 4- 6, Tab. 3- 4.

364 Özgüç 1964a, s. 32.

365 Yakar 1985b, s. 240; Anadolu‟da Erken Tunç Æağı insanlarının beslenmesinde; hayvan besleme, avlama ve et tüketimi önemli bir yer tutmaktadır. Et tüketimi ve hayvancılık ile ilgili olarak bkz.

Yakar 2001; Yakar 1975, s. 139.

366 Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 148.

134 IV. B. 2. Ticaret

Erken Tunç Æağı‟nda Anadolu‟daki bazı kentlerin ticari faaliyetleri, Mezopotamyalı tüccarların dikkatini çekmiĢtir. Akad Æağı‟nda Anadolu-Mezopotamya arasında uzun mesafeli ticaretin baĢladığı düĢünülmektedir367. ġar Tamhari metinlerinde Anadolu‟daki kent devletlerinin tüccarları arasında ortaya çıkan ticari anlaĢmazlıklar anlatılmaktadır368. Bunun yanında Kültepe‟de ele geçen eserlerin açık bir Ģekilde Mezopotamya-Suriye bağlantısı göstermesine dayanılarak, ticaretin Erken Tunç Æağı sonundan itibaren var olduğu kabul edilmektedir369. Ġki bölge arasındaki ticaretin geliĢmesinde metalürjik geliĢmeler sonucunda ortaya çıkan hammadde ihtiyacı önemli rol oynamıĢ olmalıdır370. ETÆ III ile birlikte söz konusu ticaret doruk noktasına ulaĢtığında kültürel bakımdan oldukça önemli değiĢiklikler olmuĢtur371. Ticaretin varlığını ithal veya yerli taklit Suriye ĢiĢeleri, metalik kaplar, depas ve tankard türü kaplar, dörtlü spiral kolye taneleri, yarım ay biçimli küpeler, küresel baĢlı toggle-pin türü iğneler ve boğumlu mızrak uçları gibi silahlar kanıtlamaktadır372. Kuzeybatı Anadolu ile Mezopotamya ve Suriye‟nin deniz yolu ile ticaret bağlantısı olduğu genellikle belirtilmektedir. Eskiyapar Hazinesi bu ticari iliĢkilerin Orta Anadolu‟nun kuzeyi için de geçerli olduğunu göstermiĢtir. Kültepe‟de

367 Mellink 1986, s. 139.

368 Westenholz 1997, s. 107- 131; Westenholz 1998, s. 5 vd.

369 Özgüç 1986a.

370 Joukowsky 1996, s. 143.

371 Efe 2002, s. 59.

372 Özgüç 1986a; Mellink 1963a; Bilgi 1998; Öztan 1989; Orthmann 1963a, s. 81- 87, Taf. 95;

Maxwell-Hyslop 1989; McDonald&Curtis&Maxwell-Hyslop 2001, s. 240- 241, s. 245, Fig. 260, 266;

Spanos&Strommenger 1993; Schachner 1999a, s. 79.

135

yerli seramik ile birlikte Kuzey Suriye kökenli ithal eĢyaların ele geçmesi ticaretin karayoluyla var olduğunu göstermiĢtir373. Bu eserleri göz önünde bulunduran R.

Temizer, ETÆ III sonunda Orta Anadolu‟da Hattilerin denetiminde Mezopotamya ve Suriye ile maden ticaretinin yürütüldüğünü belirtmiĢtir374. Maden sanatındaki artıĢ ile birlikte bölgeler arası ticaret ve bunun sonucu olarak kültürel etkileĢim fazlalaĢmıĢtır.

Erken Tunç Æağı‟nın sonlarına doğru Orta ve Batı Anadolu arasındaki ticaretin varlığı arkeolojik belgelerle kanıtlanmaktadır375. Sonuç olarak kültürel iliĢkilerin belli merkezler arasında yoğunlaĢtığı söylenebilir. Örneğin arkeolojik buluntulara göre Batı Anadolu ve Alaca Höyük arasındaki bağlantıların ETÆ III boyunca devamlılık gösterdiği kabul edilmektedir376.

IV. B. 3. Siyasi ve Sosyal Yapı

T. Özgüç, Erken Tunç Æağı‟nda Orta Anadolu‟da büyük bir kente bağlı olan küçük yerleĢim birimlerinden oluĢan bölgesel nitelikli kent beyliklerinin olduğunu belirtmiĢtir377. Efsanevi nitelikli ġar Tamhari metinlerinde, Orta Anadolu‟da bulunan çeĢitli kral ve krallık isimleri geçmektedir378. Özellikle krali nitelikli arkeolojik buluntular379 toplum içinde bir üst tabakanın oluĢtuğunu göstermektedir. Bu bilgiler

373 Özgüç 1961, s. 56.

374 Temizer 1986, s. 35- 36.

375 Özgüç 1964a, s. 35.

376 Arık 1937, s. 109.

377 Özgüç 1964a, s. 32.

378 Güterbock 1938, s. 69.

379 Lloyd 1997, s. 20.

136

ıĢığında Orta Anadolu siyasi yapısının birbirinden bağımsız kent beylikleri Ģeklinde olduğunu söylemek mümkündür. “Hatti Ülkesi”380 olarak adlandırılan Orta Anadolu‟nun kuzeyindeki yerel Hattili halkın oluĢturduğu “Hatti Beyliği” ve kralı Pampa‟nın adı; efsanevi nitelikli ġar Tamhari metinlerinde de Akad Kralı Naramsin‟e karĢı birleĢen 17 kent beyliğinden biri olarak geçmektedir381. Bu beyliklerin en belirgin özellikleri yönetici bir sınıf tarafından idare edilmeleri, ticari faaliyetlere katılmaları, surlarla çevrili olmalarıdır. Yönetici, asker ve tüccarların olması aynı zamanda sınıflı toplum yapısının oluĢtuğunu göstermesi bakımından önemlidir382. Siyasi yapılanma ve güçlü hiyerarĢinin belirgin bir Ģekilde ortaya çıkması; M.Ö. III. Binin ikinci yarısında kent yapısındaki değiĢiklikler ve diğer arkeolojik buluntularla anlaĢılmaktadır383. ETÆ II sonunda yerleĢimlerin çoğunda bir yangın tabakası tespit edilmiĢtir. M. S. Joukowsky, genel olarak bir göç sonucunda yeni gelenlerle yangın tabakalarının açıklandığını ve buna neden olanların kökenleri konusunda farklı görüĢlerin bulunduğunu belirtmektedir384. Diğer taraftan M.Ö. III.

Binin sonlarında yaĢanmıĢ olaylardan bahseden M.Ö. II. Bine ait çivi yazılı belgelerde geçen Hint-Avrupa dillerine ait Ģahıs adları; Orta Anadolu‟da Hatti ve

380 Özgüç 2002a, s. 400- 401.

381 Güterbock 1938, s. 67, s. 69; Bilgiç 1948, s. 492.

382 Joukowsky 1996, s. 144.

383 Schachner 1999a, s. 69.

384 Joukowsky 1996, s. 144 vd.. M. S. Joukowsky, Hint-Avrupa kökenli Luwilerin Kuzeybatı Anadolu‟dan Güney Anadolu‟ya göç etmeleri sonucunda ETÆ II kültürünün yangın tabakalarıyla bittiğini belirtmiĢtir. Ancak bu görüĢü destekleyecek somut verilerin olmaması, bu düĢünceye Ģüpheyle yaklaĢılması gerektiğini göstermektedir.

137

Hitit Æağı arasında kültürel açıdan devamlılığın olduğunu göstermektedir385. T.

Özgüm, madencilikte öne çıkan Orta Anadolu‟nun kuzeyinin Erken Tunç Æağı sonlarında güçlü bir beyliğin yönetimi altında olması gerektiğini belirtmiĢtir386. Orta Anadolu‟nun kuzeyi “Hatti Ülkesi” olarak da bilinmektedir387. Yerli Hatti kültürünün aydınlanmasında oldukça önemli olan Alaca Höyük, Mahmatlar ve Horoztepe‟de bulunan zengin buluntular, bunların bir hanedana ait olduğunu göstermektedir388. Sadece Alaca Höyük kral mezarlarının süresi göz önünde bulundurulduğunda;

beyliklerin nesilden nesile aktarılan bir haneden olabileceği de kabul edilebilir.

Erken Tunç Æağı‟nda bu kent beyliklerini güçlü kılan ve ayakta tutan metalürjiye dayanan güçlü ekonomileri olmalıdır. M. Mellink, zengin metal buluntulara dayanarak, Alaca Höyük‟ten Troya‟ya kadarki alanda metalürjik faaliyetler sonucu güçlenmiĢ ve zenginleĢmiĢ, birbiriyle bağlantıları olan küçük krallıkların var olduğunu düĢünmektedir389.

IV. B. 4. Seramik Kültürü

ETÆ I seramiğinin bir kısmını Geç Kalkolitik Æağ olarak bilinen seramiklerin oluĢturduğu kabul edilmektedir390. Bunlar arasında koyu yüzlü, perdahlı, el yapımı beyaz boyalı veya ensize süslemeli seramik grubu Æorum-Ankara çevresinde ve Orta

385 Oettinger 2002, s. 409.

386 Özgüç 1978, s. 35.

387 Özgüç 2002a, s. 400.

388 Arık 1937; Özgüç 2002c, s. 469; Özgüç&Akok 1958; KoĢay&Akok 1950.

389 Mellink 1956a, s. 57.

390 Bu eĢitliği C. A. Burney, S. Lloyd ve W. Orthmann ortaya koymuĢtur. Bkz. Orthmann 1963a, s.

66, dn.6.; Yakar 1985b, s. 174.

138

Anadolu‟nun güneyinde yaygındır. Seramiğin büyük çoğunluğu siyah, bazen gri tonda, az sayıda kırmızı renkte astarlı ve perdahlıdır. Bunların içinde içi kırmızı dıĢı siyah veya tam tersi olan örnekler özellikle Ankara çevresi yerleĢimleri için karakteristiktir. Seramiklerde kum, taĢçık ve saman katkı yaygındır391. ETÆ I seramiğinde ensize, beyaz boya ile yapılan geometrik bezeme, kabartma, parmak veya tırnak izi veya bir aletle derin bir iz bırakmak suretiyle yapılan bezemeler ve geometrik desenli derin yivlerin beyaz macunla doldurulması (Ġnkrustasyon bezeme) oldukça yaygındır392. Kap formları arasında gaga ağızlı testiler, tabaklar, çanaklar, kâseler, tek dikey kulplu çömlekçikler, tek kulplu ve akıtacaklı çaydanlıklar, bodur üç ayaklı kâseler, yüksek kaideli meyvelikler, dar veya geniĢ ağızlı depo kapları karakteristiktir393. Gaga ağızlı testi gibi bazı formların Batı Anadolu‟da Troya-Yortan seramiğinden alınıp, yerel olarak üretilmiĢ olduğu kabul edilmektedir. Bu tipte Kültepe‟de ele geçen boyalı örnek, yabancı bir formun yerli olarak üretildiğini göstermesi bakımından oldukça üniktir394.

Birçok yerleĢimde “Bakır Æağı seramiği” olarak adlandırılan ETÆ II seramiği siyah, gri veya kırmızı renkte hamurlu, astarlı, perdahlı ve el yapımıdır. Seramiğe

391 Mellaart 1966, s. 137; Yakar 1975, s. 134; KoĢay 1941, s. 2; Orthmann 1963a, s. 66- 68; von der Osten 1937a, s. 52; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 90- 91; Emre 1979, s. 8- 9.

392 KoĢay 1938, s. 170; KoĢay 1941, s. 2; Orthmann 1963a, Taf. 40- 41, 52- 53, 67- 68; von der Osten 1937a, s. 54- 57, Fig. 63- 68; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 134, s. 147; Emre 1979, s. 8- 9, Lev. XIII, 1.

393 KoĢay 1938, s. 88, Lev. LXIX- LXXII; KoĢay 1941, s. 2, Lev. XI- XII; von der Osten 1937a, s. 61-71, Fig. 62, 69- 75; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 47.

394 Bittel 1934, s. 69, Taf. VIII, 2; Özgüç 1947b, s. 315, Fig. 1.

139

katkı maddesi olarak kum ve saman katılmıĢtır395. Bu dönemde üzeri düz bırakılan seramiğin yanında, bezemeli seramik de kullanılmıĢtır. Bezemeler arasında, kapların karın veya omuzları üzerinde karĢılıklı yer alan düğmecik Ģeklinde kabartmalar, ensize bezeme, tırnak veya bir aletle yapılan baskı bezeme yaygındır396. ETÆ II‟de görülen kap formları; omfaloslu çanak veya fincanlar, emzikli gaga ağızlı kaplar, tek kulplu fincan ve maĢrapalar, küresel gövdeli, düz dipli, basit ağızlı depo küpleri, akıtacaklı, tek kulplu çaydanlıklar, küresel gövdeli dıĢa çekik basit ağız kenarlı çömleklerdir397. Orta Anadolu‟da ETÆ II‟de Suriye-Mezopotamya‟dan ithal çark yapımı seramiğin varlığı bilinmektedir398.

ETÆ II‟den III‟e geçiĢ safhasında ortaya çıkan “Intermediate Seramiği”

olarak adlandırılan boyalı seramik kültürü Kızılırmak kavisinde ve güneydeki Kültepe, Acemhöyük gibi merkezlerde yaygındır399.

ETÆ III seramiği elde veya çarkta yapılmıĢ, monokrom, kırmızı, krem, kahverengi, siyah astarlı ve perdahlıdır. Bu dönemin asıl karakteristik seramiği el yapımı, krem astarlı, koyu kırmızı, kahverengi tonlarında geometrik boyalı

395 KoĢay 1951, s. 40- 41; von der Osten 1937a, s. 151- 152; KoĢay 1934, s. 20 vd.

396 Tezcan 1966, Lev. XXIII, XXV, XXVII, XXX, XXXI; von der Osten 1937a, s. 154- 164, Fig. 162-165.

397 Tezcan 1966, s. 9; KoĢay 1951, s. 41; von der Osten 1937a, s. 164- 171; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 18, Lev. III, 7.

398 Özgüç 1986a, s. 37; Orthmann 1963a, s. 18, s. 86, Taf. 11, 2/ 70.

399 von der Osten 1937a, s. 230; Özgüç 1947b, s. 318- 319; Gunter 1991, s. 9; Seramiğin dağılım alanı ve genel özellikleri için bkz. Öktü 1973.

140

seramiktir400. Orta Anadolu‟da polikrom seramiğin Kalkolitik Æağ‟dan itibaren var oluĢu, Erken Tunç Æağı örneklerinin köklü bir geleneği yansıttığını göstermektedir401. ETÆ III sonunda Orta Anadolu‟da Yukarı Kızılırmak Bölgesi‟nde Sivas çevresinde, güneyde Kayseri Ovası‟nda AliĢar III boyalıları ve monokrom koyu renkli ve perdahlı seramik geleneği yaygındır402. Orta Anadolu‟nun kuzeyinde MaĢat Höyük, Alaca Höyük ve Boğazköy‟de bulunan AliĢar III seramiği, kuzeydeki yerleĢimlerin bu dönemde güney ile bağlantılarının olduğunu göstermektedir403. MaĢat Höyük, AliĢar III boyalılarının en kuzey sınırını oluĢturmaktadır. Orta Anadolu‟nun güneyinde el yapımı, açık renk üzerine koyu kırmızı, kahve ve mor tonlarda zikzak, nokta, Ģevron, kanca ve swastika gibi motiflerle boyanmıĢ bir metalik seramik grubu karakteristiktir404. Orta Anadolu‟da Erken Tunç Æağı‟ndan Orta Tunç Æağı‟na geçiĢ; seramiklerle kesintisiz bir Ģekilde ortaya konulmaktadır405. Bezemeler arasında derin yiv bezeme, düğmecik ve boynuz Ģeklinde kabartmalar, boya bezemeli seramikte özellikle baklava, kare, çarpı, zikzak, üçgen, yuvarlak nokta gibi geometrik düzenlemeler yer almaktadır406. Kap formları arasında

400 Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 13; Lloyd&Gökçe 1951, s. 48- 49; Öztan 1989, s. 409; KoĢay 1934, s. 20 vd.; Kansu 1940, s. 57- 82; Orthmann 1966a, s. 53- 55; Orthmann 1962, s. 3- 5, Abb. 2- 4; Emre 1979, s. 5- 6.

401 Özgüç 1947b, s. 317.

402 Özgüç 1947a, s. 645 vd.

403 Özgüç 1982, s. 16, ġek. N 32- 34; Orthmann 1963b, s. 21- 23, Taf. 5, 10, 18.

404 Öztan 1989.

405 Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 13 vd.; Lloyd&Gökçe 1951, s. 54; Orthmann 1963a, s. 20- 21;

Orthmann 1966b, s. 55, Abb. 9.

406 Orthmann 1963b, s. 16, Taf.17/ 19; von der Osten 1937a, s. 236, Fig. 236; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 22; Lloyd&Gökçe 1951, s. 58; KoĢay 1934, s. 21, s. 26; Gunter 1991, s. 11.

141

çark yapımı bardaklar, tabaklar, depaslar, Anadolu tipi çift kulplu kadehler, Suriye ĢiĢeleri, emzikli tek dikey kulplu veya sepet kulplu çaydanlıklar, tek kulplu maĢrapalar, gaga ağızlı testiler, tek dikey kulplu çanaklar, ritonlar, süzgeçler, çift yatay kulplu çanaklar, kapaklar, kap kaideleri, ovaid gövdeli depo küpleri vardır407.

Ġthal ve yerli çark yapımı seramik dönemin sonunda el yapımı örneklerle birlikte ele geçmiĢtir. AliĢar III Dönemi‟nde çark yapımı seramiklerin varlığı bilinmektedir408. Ġthal Suriye kökenli çark yapımı seramikler, ETÆ III‟te Kuzey Suriye ile bağlantıların baĢladığını gösteren en önemli kanıttır409. Kültepe‟ye çark Erken Tunç Æağı‟nın son safhasında Æukurova veya Kuzey Suriye‟den kültürel iliĢkiler sonucu getirilmiĢtir410.

Orta Anadolu‟nun kuzeyindeki Ġkiztepe ETÆ seramik formları; bir taraftan Ege ve Balkanlar, diğer taraftan yerel ve Orta Anadolu‟ya kadar uzanan özellikler içermektedir411. Seramik geleneğinde Orta Anadolu‟nun kuzeyi ve güneyi arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Güneyde boyalı seramik kültürü hâkimken, kuzeye doğru tek renkli ve bazen bezemeli seramikler yaygın olarak görülmektedir. Ancak

407 Orthmann 1963b, s. 13, Taf. 1-19; von der Osten 1937a, s. 241, s. 247, Pl. VIII- IX; KoĢay 1938, s.

172; Alkım&Alkım&Bilgi 2003, s. 14- 17; KoĢay 1934, s. 28- 47; Kansu 1940, ġek. 56- 77;

Orthmann 1966b, Abb. 1- 8; Emre 1979, s. 6- 8; Gunter 1991, s. 9- 10; Emre 1979, s. 6- 8.

408 Özgüç 1947a, s. 650; Orthmann 1963b, s. 13- 21, Taf. I, 8, 9, 17, 39.

409 Schachner 1999a, s. 79.

410 Özgüç 1964a, s. 33.

411 Alkım&Alkım&Bilgi 1988, s. 93. Elde yapılmıĢ ETÆ kapları bitki ve kavkı katkılı hamurlar ile hazırlanmıĢ ve dıĢı siyah içi kırmızı ile kahverengi arasında değiĢen renklerde iyi piĢirilmiĢtir bkz.

a.g.e. s. 118.

142

bölgesel karakterli seramikler, genel olarak Erken Tunç Æağı‟nın ana özelliklerini ve teknolojisini yansıtmaktadır.

IV. B. 5. Madencilik

Erken Tunç Æağı‟nda Orta Anadolu madenciliği, ele geçen metal eserler ve üretim artıkları ile iĢletilen maden yataklarının varlığı ile ortaya konulmaktadır.

Özellikle Orta Anadolu‟nun kuzeyinde metal eserlerin sayısı ve çeĢidinin giderek artması madenciliğin önemini göstermektedir412. Orta Anadolu‟nun kuzeyinde Orta Karadeniz‟de Anadolu‟nun tamamı için önemli rezerve sahip zengin maden yatakları bulunmaktadır. BaĢta bakır olmak üzere çeĢitli madenlerin burada olması, metal eserlerin fazlalığını açıklamaktadır413. Bu artıĢta hiç Ģüphesiz bu bölgede geliĢen madencilik etkili olmuĢtur414. ETÆ II ile birlikte metal üretiminde bölgesel okulların oluĢmaya baĢladığı kabul edilmektedir415. Erken Tunç Æağı‟nın önemli bakır yataklarından olan Tokat-Kozlu maden yatağının C 14 tarihlendirmesine göre tarihi M.Ö. 2800 olarak bulunmuĢtur. Bu durum söz konusu bölgenin; metal eserlerin üretildiği, büyük atölyelerin toplandığı bir bölge olduğunu göstermektedir. Yakın çevresindeki Kayapınar ve Horoztepe‟de ele geçen eserler söz konusu atölyelerde üretilmiĢ olmalıdır. Kalaylı bronzun bu dönemde Tokat‟ta bilinmesi önemlidir.

Bölgede küçük yataklar halinde kalay görülmüĢtür416. Æorum‟da bulunan Resuloğlu Erken Tunç Æağı Mezarlığı‟nda ele geçen metal eserlerin yapılan analizlere göre

412 Özgüç 1978, s. 35.

413 Wagner&Öztunalı 2000, s. 40- 52, Fig. 1; Koçak 2006, s. 27.

414 Kaptan 1991, s. 228, ġek. 1.

415 Yakar 1985b, s. 388.

416 Özgüç 1978, s. 36; Wagner&Öztunalı 2000, s. 49- 50; Jesus 1976, s. 68.

143

yüksek oranda kalay içermesi dikkat çekicidir417. Kalaylı bronz üretimi Erken Tunç Æağı baĢlarından itibaren bilinmektedir. AliĢar‟da kalaylı bronz ETÆ I sonunda ortaya çıkmaktadır 418. ETÆ II baĢından itibaren Mezopotamya‟da geniĢ bir alanda ve Orta Anadolu‟dan Troya‟ya kadar uzanan alanda kalaylı bronz örnekleri görülmektedir. Yüksek oranda kalay içeren Alaca Höyük, Horoztepe ve Kayapınar metal eserleri, aynı zamanda alaĢım tekniğinde olan geliĢmeyi göstermesi bakımından önemlidir419.

Ġkiztepe gibi çok az yerde arsenikli bronza rastlanmıĢ olması ilginçtir420. Yapılan analizler sonucunda Ġkiztepe‟de ETÆ II ve III boyunca farklı arsenik yataklarının kullanıldığını ve üretim teknolojisinde değiĢikliklerin olduğunu göstermiĢtir421. Arsenli bronz Orta Karadeniz Bölgesi‟nde oldukça yaygın olarak üretilmiĢ bir metal alaĢımıdır422. Ġkiztepe madencilerinin kullanmıĢ olabileceği kaynak araĢtırmalarında, Amasya ili Merzifon ilçesinde, Ġnegöl ve TavĢan Dağı‟nda,

417 Zimmermann&Yıldırım 2008, s. 96, Fig. 5.

418AliĢar‟daki kalaylı bronz eserlerin varlığı kalayın nereden temin edildiği üzerine düĢündürmektedir.

J. Yakar, kalayın AliĢar‟a uzak bölgelerden ticaret sonucu gelmiĢ olacağını belirtmiĢtir. Bkz. Yakar 1985b, s. 384, s. 393. Ancak Yozgat ve çevresinde henüz bilmediğimiz eski bir maden yatağından da getirilmiĢ olabilir.

419 Yakar 1985b, s. 398; Jesus 1980, s. 125, s. 130.

420 Yalçın 2008, s. 24. Ġkiztepe‟nin yakın çevresinde çok sayıda arsenik yataklarının varlığı bilinmektedir. Yakında bulunan doğal kaynakların kullanımı; Ġkiztepe‟de kalaylı bronz yerine arsenikli bronz eserlerin ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Arsenik yatakları ve Ġkiztepe‟de arsenik kullanımı için bkz. Özbal ve diğ. 2008.

421 Özbal&Özkösemen 1988, s. 144.

422 Yakar 1985b, s. 398.

144

Sinop ili, Durağan ilçesinde arsenik cevherleĢmesine rastlanmıĢtır423. Ancak Durağan‟da ele geçen cüruf örneklerinden hiçbirisi Erken Tunç Æağı‟na tarihlendirilmemiĢtir424. Diğer taraftan Ġkiztepe‟de gümüĢ, kurĢun, altın, arsenik ve bakırdan yapılmıĢ metal eserler için olası kaynak olarak GümüĢ gösterilmiĢtir425. Arsenikli bronz Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Æağı boyunca Anadolu, Kafkasya ve Balkanlar‟da oldukça yaygın bir Ģekilde kullanılmıĢtır.

Orta Anadolu‟nun güneyinde bulunan Kestel kalay yatağının yakın çevresindeki yerleĢimlere Erken Tunç Æağı boyunca kalay sağladığı iddia edilmektedir426. Niğde- Æamardı‟daki Kestel kalay madeni galeri giriĢinde ve Ocağın 2 km yakınında bulunan madencilerin yaĢadığına inanılan yerleĢim yeri olan Göltepe‟de Erken Tunç Æağı seramiği bulunmuĢtur427. Niğde-Sarıtuzla maden galerisinde de Erken Tunç Æağı seramiklerinin ve metalürjik faaliyetlerinin varlığını

423 Özbal ve diğ. 2000, s. 48- 49, Hrt. 1 ve 2.

424 Karadeniz Bölgesi kurĢun ve bakır kaynakları izotop dağılım haritası çıkarılmıĢtır. Ġkiztepe madencilerinin söz konusu kaynakları kullanıp kullanmadığı Ġkiztepe‟deki eserlerden alınacak örneklerin kurĢun izotop analizinin söz konusu harita ile karĢılaĢtırılmasıyla aydınlatacaktır. Yapılan araĢtırmalarda iki çeĢit arsenik mineralizasyonu belirlenmiĢ ve hangisinin bronz üretiminde daha iyi olduğu araĢtırılmaktadır. Detaylı bilgi için bkz. Özbal&Pehlivan&Earl 2001, s. 33- 34.

425 Bilgi 1990, s. 171- 172.

426 Yener 2008. Kestel Madeni‟nde kalayın ticaretinin yapıldığını gösterecek hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Yerel kaynak olarak kullanılmıĢ olmalıdır. Anadolu‟da Erken Tunç Æağı kalaylı bronz üretimi büyük olasılıkla zamanımıza üzeri kapandığı için ulaĢamamıĢ veya keĢfedilmemiĢ olan rezervi az olan yerel kaynaklarla sağlanmıĢ olmalıdır. Büyük ihtimalle söz konusu kaynakların azalmasıyla M.Ö. II. Bin ticaretinde kalay önemli bir yer tutmuĢtur.

427 Yapılan kazılar Kestel Madeni ve Göltepe‟nin Kalkolitik Æağ, Erken Tunç Æağı, Demir Æağı ve Bizans Æağı‟nda kullanıldığını göstermektedir. Bkz. Yener 1990, s. 3- 4.

145

gösteren kanıtların bulunması, burasının madenciler tarafından iĢletildiğini göstermesi bakımından önemlidir428. Kestel-Sarıtuzla Galeri kompleksi C 14 tarihlemesine göre M.Ö. 2880- 2200 yılları arasına tarihlenmiĢtir429. Niğde-Æamardı Mine Damı‟nda yapılan araĢtırmalar Erken Tunç Æağı‟nda kullanılan bir kalay yatağının varlığını göstermiĢtir430. Bu buluntular Orta Anadolu‟nun güneyinde Niğde Æamardı civarında kalay yataklarının var olduğunu ve Erken Tunç Æağı boyunca yakın çevredeki yerleĢimlerin bu yatakları iĢlettiğini göstermektedir.

Bakır kaynağı bakımından Sinop, Samsun, Amasya ve Æorum illeri oldukça önemlidir431. Tokat ili Erbaa ilçesindeki GümüĢlük Eski Madenlik bakır iĢletmesinden büyük olasılıkla temin edilmiĢ olan bakır cevherleri, Tokat ili Almus ilçesi Bakımlı köyünde ve Erbaa ilçesi Ezebağı köyünde bakır cürufu deposunda kullanılmıĢtır432. Bu yataklar yerel üretim için kullanılmıĢ olmalıdır.

Ankara yakınındaki Karaali ve Kayseri-MenteĢe bakır yataklarının eski çağlarda kullanıldığını gösteren kanıtlar vardır433. Orta Anadolu‟nun kuzeyinden güneye doğru inildikçe kuzeyde arsenikli-bakırdan yapılmıĢ eserlerin oldukça fazla sayıda olmasına rağmen, orta ve güneyde kalaylı-bakırdan eserler daha fazla oranda ele geçmiĢtir434. Orta Anadolu‟da altın yatağı bulunmamaktadır. Ele geçen altın

428 Kaptan 1990.

429 Yener 1989, s. 19.

430 Kaptan 1995, s. 55, s. 59, Res. 5.

431 Yakar 1985a, s. 31; Söz konusu illeri kapsayan geniĢ alanda bakır, kurĢun ve çinko zuhurlarının dağılım haritası için Bkz. Özbal&Pehlivan&Earl 2001, Hrt. 1.

432 Jesus 1980, Map 7- 10; Wagner&Öztunalı 2000, s. 40- 50; Kaptan 1992, s. 98.

433 Yakar 1984, s. 78.

434 Yakar 1985a, s. 26- 34.

146

eserler altının baĢka bir yerden temin edildiğini göstermektedir. J. Yakar, altının Batı Anadolu‟dan ticari bağlantılar sonucu getirilmiĢ olduğunu belirtmektedir435.

T. Özgüç, Orta Anadolu‟nun kuzeyinde büyük atölyelerin olduğunu belirtmiĢtir436. Maden atölyelerinin yoğunlaĢtığı bu bölgede437, maden üretimi ve ticareti önemli bir iĢ kolu haline gelmiĢ olmalıdır. Erken Tunç Æağı‟nda Orta Anadolu‟da yapılan kazılarda atölye olabileceğini gösteren bazı üretim artıkları ele geçmiĢtir. Ġkiztepe‟de ETÆ III‟e tarihlenen bir tabakada ele geçen madenci fırını burada üretim yapıldığını belgelemiĢtir438. Anadolu‟da Asur Ticaret Kolonileri Æağı‟nda geniĢ kapsamlı ve teĢkilatlı maden atölyelerinin varlığı bilinmektedir439. Atölyelerde sadece süs eĢyası değil, büyük olasılıkla madeni para gibi kullanılan veya süs eĢyası üretiminde kullanılan külçeler de üretilmiĢtir. Amasya Mahmatlar köyü definesinde ele geçen külçeler metal ticaretinde kullanılmıĢ olmalıdır440. Külçelerin, Asur Ticaret Kolonileri Æağı‟nda da kullanılmıĢ olması büyük olasılıkla ticarette önemli hammadde olmalarından kaynaklanmıĢ olmalıdır441.

Æoğunluğu mezarlardan gelen metal eserlerin oldukça çeĢitli olması dikkat çekmektedir. Bunlar arasında kültle ilgili objeler, silahlar, kaplar ve süs eĢyaları

435 Yakar 1985b, s. 398.

436 Özgüç 1978, s. 36.

437 Özgüç 1964a, s. 32.

438 Bilgi 2001a, s. 11 vd., Res. 12.

439 Özgüç 1955, s. 75. Kültepe‟de Ib yapı katında hem ev hem de atölye olarak kullanılmıĢ yapı, bir atölyenin nasıl olduğu konusunda fikir vermesi bakımından önemlidir.

440 KoĢay&Akok 1950, s. 484, Res. 16.

441 Öztan 1997, s. 242.

Benzer Belgeler