• Sonuç bulunamadı

Nükleer Güç Olma Arzusunun Altında Yatan Temel Sebepler

123

görüşmelerin Kuzey Kore’nin nükleer silah politikasında ne gibi değişikliklere sebep olduğu ve akabinde görüşmelere taraf olan devletlerle Kuzey Kore arasında hangi gelişmelerin yaşandığı ilerleyen kısımlarda daha detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

Kuzey Kore’nin nükleer doktrin temelleri, Bush yönetimi zamanında terörle savaş ve önleyici vuruş politikasının vurgulanmasıyla gün yüzüne çıkmış gibi yansıtılabilmektedir. Ancak; Pyongyang’ın gizlice yürüttüğü nükleer programının arkasında aslında, Soğuk Savaşın bitimi ve Kuzey Kore’nin uluslararası izolasyonu varlık göstermektedir.428 Bush’un yeni güvenlik politikası, Kuzey Kore’yi Washington’un önleyici vuruş ve nükleer caydırıcılığına meydan okumakta kararlı olan korku dolu bir savaşçı haline getirmiştir. Bunlar, Washington’un yeni güvenlik stratejilerinin istenmeyen sonuçları olmuştur.429

Pyongyang’ın Washington’un yeni güvenlik stratejisini yorumlamasıyla çıkardığı sonuç, yalnızca nükleer gelişimini devam ettirmek zorunda hissettirmemiş aynı zamanda nükleer doktrini ve revizyonist stratejisini de geliştirmesine sebebiyet vermiştir. Kuzey’in nükleer yeterliliği arttıkça caydırıcılık stratejisini askeri ve diplomatik cephelere genişletmiştir. Kuzey Kore’nin stratejisi dengelemekten çok statükoyu bozma eğilimi göstermiştir.430

Kuzey Kore’nin oluşturmaya çalıştığı tehdidin amacı sadece kendisine karşı yürütülecek bir savaşa engel olmak değil, aynı zamanda uzun vadede müzakerelerin konu kapsamını Kuzey Kore’nin nükleersizleştirilmesinden Kuzey Kore’nin nükleer silahlarının kontrolü yönünde değiştirmek olarak ifade edilebilir. Bu gayretinin altında yatan niyet ise, Kuzey Kore’nin nükleer silah sahibi bir devlet olarak kabul görmesini sağlamaktır.

124

bir konumda olan Kuzey Kore’den bu madenlerin SSCB’ye satışının gerçekleştirilmeye başlanmasından itibaren SSCB ile iş birliği başlamıştır. Bir taraftan Çin’e uzmanlar gönderilirken diğer taraftan da nükleer araştırma projelerinde 1956’da iş birliğini öngören resmi bir anlaşma imzalanarak nükleer faaliyetler için iş birliğine gidilmiştir.431

Kuzey Kore’nin nükleer gelişimine odaklanmasının en önemli etkenlerinden biri olarak rejimin ayakta kalma arzusu ifade edilebilir. Kim İl Sung nükleer silahlara yönelim sebeplerinden olan, Kore Savaşı sırasında algıladığı Amerikan nükleer tehdidine dikkat çekmiştir. Amerikalı General Douglas McArthur’un Kore Savaşı’nı erken bitirmek maksadıyla nükleer silahları kullanmayı ciddi bir şekilde değerlendirmeye almıştır.432 Bu olaya ilaveten, dönemin Amerikan Başkanı Dwight Eisenhower; 1950’lilerde Güney Kore’ye çok sayıda taktik nükleer silah konuşlandırmıştır. 1970’li yıllara gelindiğinde yedi yüzden fazla Amerikan nükleer silahının oradaki varlığı ifade edilmiştir. 433

Bu koşullar altında Kuzey Kore Sovyetler Birliği’nden nükleer tesis kurmak için yardım istemiştir. Sonuç itibariyle, 1965 yılında Sovyetler Birliği Yongbyon’da nükleer bir reaktör kurmuştur ve Kuzey Kore, Amerikan saldırganlığını ve Güney Kore’nin bu saldırganlığa desteğini caydırmak adına nükleer silah geliştirmede kullanmak için plütonyum üretmeye çalışmıştır.434

Bu bilgilerin ışığında ABD’nin bölgedeki varlığının Kuzey Kore’nin nükleer çalışmaları üzerindeki etkisi doğrudan gözlemlenebilmektedir. “ABD’nin Japonya’daki üslerinde yaklaşık 40.045 askeri, 5,500 kadar sivil personeli görev yapmaktadır. ABD 7’inci filosu Yokosuka’da, 3’üncü Deniz Piyade Seferi Kuvveti (3rd Marine Expeditionary Force –MEF) Okinawa’da üslenmiştir. ABD Hava Kuvvetlerinin 130 kadar uçağı Japonya’daki Misawa ve Kadena hava üslerinde konuşlandırılmıştır. Ayrıca

431 Robert Alvarez, “North Korea: No Bygones at Yongbyon”, The Bulletin of the Atomic Scientists, Cilt 59, Sayı 4, Temmuz/Ağustos 2003,ss. 39-45

432 Walter C.Clemens, “ North Korea’s Quest For Nuclear Weapons: New Historical Evidence”, Journal Of East Asian Studies 2010, s.127

433 Sung Chull Kim, Michael D. Kohen; “North Korea and Nuclear Weapons”, Georgetown University Press, Washington D.C, 2017, s.182

434 Ibid

125

Güney Kore’de, Kore ABD Kuvvetleri Komutanlığı (US Forces in Korea – USFK) emrinde 40.258 ABD askeri ile Osan ve Gunsan’da ABD hava üsleri bulunmaktadır.”435

Güney Kore ve Japonya’daki askeri varlığının yanı sıra ABD’nin Filipinler’de Hawaii’de ve Guam Adası’nda önemli sayıda askeri üs ve tesisleri bulunmaktadır.

ABD, Asya’daki askeri varlığıyla Kuzey Kore’yi çevreleyerek çok ciddi bir tehdit oluşturmaktadır, bu sebepler Kuzey Kore’de kendini müdafaa etme ve caydırıcı bir güç oluşturabilme adına nükleer silah sahibi olma ihtiyacını doğurmuştur.436

Bu gelişmelerin yanı sıra geçmişte, Küba krizi esnasında Kuzey Kore’nin müttefiki olarak nitelendirdiği SSCB’nin Küba’dan nükleer silahlarını geri çekmesi sonucu SSCB’ye duyduğu güven azalmıştır ve bunu ABD’ye boyun eğmek olarak değerlendirmiştir. Ayrıca, bunların dışında Kuzey Kore ekonomik bakımdan Güney Kore kadar gelişememiştir bundan sebeple Güney Kore, Kuzey üzerinde ekonomik hegemonya kurmaya ve iki ülke arasında kurulan ekonomik iş birliği sayesinde Pyongyang’ın iktisadi bağımlılığını arttırıp ülkeyi kontrol altında tutmaya çalışmıştır.437 Bütün bu gelişmeler Kuzey Kore’nin prestij kazanmak için nükleer silah sahibi olması gerektiğine inanmasına zemin hazırlamıştır. Kuzey Kore için Küba krizi olayında SSCB’nin, kendi çıkarları uğruna diğerlerini yüzüstü bırakabileceğini gösteren tutumunun yarattığı güvensizlik, Kore Savaşı’nda ABD’nin nükleer silah kullanmayı düşündüğünün ortaya çıkması önemli kırılma noktaları olmuştur.438

Ayrıca; ekonomik yetersizlikleri sebebiyle mevcut potansiyelini istediği gibi hayata geçiremeyen Kuzey Kore’nin, etkisiz ülke imajını yok etmek için nükleer silah üretimine yönelmesi ve Amerika’nın Kuzey Kore’ye yönelik uluslararası alanda uyguladığı baskılar; göstermektedir ki tarih boyunca Kuzey Kore, kendi güvenlik

435Dufour Jules, “The Worldwide Network of US Military Bases”, https://www.globalresearch.ca/the-worldwide-network-of-us-military-bases-2/5564 (e.t 1.11.2019)

436 Ibid

437 Scott D. Sagan, Why Do States Build Nuclear Weapons?: Three Models in Search of a Bomb, International Security, Vol. 21, No. 3. (Winter, 1996-1997), p.85.

438 Ibid

126

kaygısı ön planda ve müttefiklerine duyduğu güvenin zedelenmesinin yarattığı temkinle hareket etmiştir.439

Soğuk savaşın son zamanlarını, Kuzey Kore’nin nükleer hırslarını teşvik ettiği doğrultusunda değerlendirmek mümkündür. Kuzey Kore, ani bir şekilde Sovyetler Birliği ve Doğu Blok’u ülkeleri de dâhil olmak üzere komünist müttefiklerini kaybetmiştir. Ekonomik yardımların eksikliği, Kuzey Kore’nin ekonomisinin büyük ölçüde bu yardımlara bağlı olması bağlamında Kuzey Kore ekonomisine ciddi boyutlarda zarar vermiştir.440

Bütün bunlara ilaveten, Kuzey Kore Devleti siyasi olarak uluslararası topluluktan izole edilmiştir ve Sovyetler Birliği 1990 yılında Güney Kore’yle diplomatik ilişkiler kurmuştur. Sovyetler Birliği, Güney Kore’nin Birleşmiş Milletler’e katılmasına da izin vermiştir. Çin dahi Güney Kore’yle 1992 yılında ilişkilerini normalleştirmiştir.441 Bütün bu ağırlaştırılmış koşullar altında Kuzey Kore’nin nükleer gelişim arzusu perçinlenmiştir, nükleer programını rejimin ayakta kalmasının askeri bir garantisi olarak görmüştür. Bunun yanı sıra, ABD ve onun müttefiklerine karşı diplomatik bir pazarlık kozu elde etmiştir.442

Tarihi boyunca gerek müttefikleri gerek düşman olarak nitelendirdiği devletlerle deneyimlediği gelişmeler doğrultusunda, ulusal bağımsızlık ve kendine yeterlilik prensiplerinin sembollerinden en değerlisi haline gelen nükleer güç olma statüsü Kuzey Kore rejiminin ayakta kalabilmek adına elde ettiği en önemli dayanaklarından olmaktadır.

Önceki bölümlerde ifade edildiği gibi, Kuzey Kore geçmiş liderlerinin ve mevcut yönetiminin ayakta kalma çabalarının özünde Juche ideolojisi ve Songun anlayışı çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu iki kavramın bütünleşerek yarattığı algıda yatan temel prensip, bir lider öncülüğünde kendi ulusal gücüne güvenme ve bu güce sahip olmanın en kesin çözümünün nükleer güce sahip olmakla gerçekleşebileceği anlayışıdır.

439 Ibid

440 Olav Njolstad, “Nuclear Prolifertion and İnternational Order”, Routledge, 2001 -Leon V.Sigal, “How To Bring North Korea Back İnto The Npt”, Nuclear Proliferation and İnternational Order, s.67

441 Ibid

442 Sung Chull Kim, Op.cit, s.182

127