• Sonuç bulunamadı

4. Genel Bilgiler

2.2. Irak Cumhuriyeti’nin Kuruluşu

2.2.5. Musul’da General Şevvaf’ın Ayaklanması

Musul milliyetçi Arapların yoğun olarak yaşadığı bölgelerden biridir. Halk milliyetçi olduğundan Nasır taraftarı, tutucu ve komünizm ideolojisine karşıydı. Burada General Kasım’ın Araplara hainlik ettiğini düşünen Arap milliyetçileri iktidara karşı daima muhalefet etmişlerdir. Bu Arap milliyetçiliğini ve muhalefetini, kırmak isteyen komünistler ise “Halk Mukavemet Teşkilatı, İleri Gençlik ve Barış Severler” gibi örgütleri kullanarak bunu yapmaya çalışmışlardır216. Suriyeli komünist Kamil Kazancı’nın başında bulunduğu “Barış Severler” adındaki solcu grup, karışıklık çıkarmak için yıllık toplantısını Musul’da yapacağını bildirmiş, olaylarda bu sayede başlatmayı planlamışlardır217.

General Kasım’a olayın mahiyeti duyurularak böyle bir toplantının Musul’da yapılmaması bildirilmiştir. Ancak General Kasım bilinmeyen bir sebepten dolayı bu toplantıyı iptal etmemiştir218. Barış Severler 250 bin kişilik kalabalık bir grupla 5 Mart 1959’da “Barış Treni” adını verdikleri trenle Musul’a hareket etmişlerdir. Musul’a geldiklerinde Garnizon Komutanı Albay Abdülvahab Şevvaf kalabalığın şehre girmesini yasaklamış219 ve General Kasım’a bu durum yine bildirilmesine rağmen Albay Şevvaf’ın beklemesi ve müdahale etmemesi gerektiği haberi gelmiştir. Bu sırada

213 Koçak, s. 45.

214 Demirci, s. 72

215 Saatçi, s. 221.

216 Yaşar Aytek, “Irak Türkleri ve Barzani (3)”, Yeni İstanbul Gazetesi, 1 Nisan 1974, s. 5.

217 Bilgin, s. 115.

218 Demirci, s. 73.

da Albay Şevvaf komünist grupların saldırısına uğramış ve saldırıya uğramasının karşılığında yanına kendisine bağlı milliyetçi subayları, Nasırcıları ve Şammar Arap Aşiretlerini alarak isyan bayrağını hazırlıksız bir şekilde çekmiştir220.

8 Mart günü başlayan bu ayaklanmanın bir tarafında Mısır, Suriye221, Arap Milliyetçileri ve bazı aşiretlerce desteklenen Albay Şevvaf, diğer tarafta General Kasım’ın birlikleri ile Irak’ta Halk Mukavemet Teşkilatı ve Irak Komünist Partisi gibi önemli mevkileri elinde bulunduran komünistlerdir222. Bu ayaklanma özünde General Kasım’a karşı Irak’ta her mevkii ellerinde bulunduran komünistlere ve komünist ideolojiye tepki olarak yapılmıştır223.

General Kasım çıkan olayların bastırılması için Musul garnizonunu havadan bombalama emrini vermiştir224. Ancak iki gün süren hava saldırılarının başarısız olması üzerine komünistler ağır silahlar kullanarak milliyetçilere saldırmıştır. Dört gün boyunca Musul’da kanlı çarpışmalar meydana gelmiş, komünistler şiddetli bir şekilde soykırım uygulamışlardır225. Bu çatışmalar sırasında yaralanan Albay Şevvaf kaldırıldığı hastanede Kürt bir sıhhiye eri tarafından atılan bir kurşun ile öldürülmüştür226.

General Kasım’a karşı bir isyan niteliğinde olan bu ayaklanma komünistlerinde yardımı ile bastırılmıştır. Bu isyanda ölü bilançosu da isyanın boyutunu göstermektedir. Komünistler isyanda 110 kişi kaybederken, milliyetçi taraftan 200 kişi hayatını kaybetmiştir227. Bu bilançoya isyandan sonra kurulan Halk Mahkemelerindeki yargılamalar sonrası verilen sürgün ve ölüm cezaları da eklenmesi gerekmektedir. Adil olmayan Halk Mahkemelerinde insanlar bir celsede yargılanıp idama mahkûm edilmiştir. Yargılananların kimileri hapse kimileride sürgüne gönderilmiştir.

Kerkük Türkmenleri Musul’daki ayaklanmaya katılım veya destek göstermeyerek uzak durmuşlardır. Kerkük’te Ata Hayrullah önderliğinde Türkmen mahallelerinde bir araya gelen Türkmen gençleri olayları değerlendirmiş, isyan hareketine dâhil olmama

220 Demirci, s. 73.

221 Mısır ve Suriye’nin Albay Şevvaf’ın ayaklanmasına destek verme amacı Irak’ın petrol gelirlerinin Birleşik Arap Birliği’ne akıtmak istemeleridir. Darbe girişimini desteklemek için sınırda radyo istasyonu dahi kurmuşlardır. Roger Louis ve Roger Owen, A Revolutionary Year: Middle East in 1958, Contemporary Review Company Yayınları, Londra 2003, s. 245.

222 Samancı, s, 85.

223 Oğuz, s. 7.

224 Türkmenoğlu, s. 31.

225 Saatçi, Tarihten Günümüze…, s. 224.

226 Yakuboğlu, s. 30. Nefi Demirci’ye göre Albay Şevvaf kaldırıldığı hastanede bıçaklanarak öldürülmüştür. Demirci, s. 73.

fikrinde karar kılmışlardır. Ancak Albay Şevvaf’ın ayaklanması Kerküklü Türkmenler aleyhinde bazı gelişmeler doğurmuştur228. Güvenliğin sağlanması ve olayların Kerkük’e sıçrayıp kan dökülmesini önlemek için çalışan II. Tümen Komutanı General Nazım Tabakçalı, Albay Şevvaf’ın darbe girişimine katkıda bulunmak suçu ile görevden alınarak 12 Ağustos’ta mahkemeye sevk edilmiştir229. Bu tarihten itibaren de Tabakçalı özelinde yapılan haberler Türkiye medyasına yansımıştır. Bağdat Askeri Mahkemesinde yargılanan Tabakçalı230 bu süreç sonunda 20 Eylül’de idam edilmiştir231. Tabakçalı görevden alınıp henüz idam edilmeden önce de yerine aşırı komünist kimliği ile tanınan Tuğgeneral Davud Cenabi getirilmiştir232.

General Nazım Tabakçalı, Bağdat Askeri Mahkemesindeki yargılama sırasındaki ifadelerinde Irak içerisindeki komünistlere vurgu yaparak, komünistlerin Irak’ın icra kollarını ellerine geçirdiklerini dile getirerek şu ifadeleri kullanmıştır233:

“Komünist Partisi, halk teşkilatlarında olduğu gibi, bütün Irak’ta devletin icra kollarını kontrol altında tutmaktadır… Komünistler benimde kendi saflarına iltihak etmemi istediler. Ben bu teklifi reddedince telefonla beni ve ailemi ölümle tehdit ettiler ve bu tehditlerine her gün devam ettiler. Hatta okula giden çocuğumu dahi takip ettirdiler… Komünistler Irak ordusuna sızmaya ve her birlikte bir hücre teşkil etmeye muvaffak oldular. Birçok subay emirleri kumandanlarından değil ve fakat komünist partisinden almaktadırlar… Kendileri Irak halkı arasında söylentiler çıkararak, komünist aleyhtarı kimselerin temizleneceğini ileri sürerek bütün Irak’ı korku içinde bırakmışlardır.”

General Nazım Tabakçalı Bağdat Askeri Mahkemesindeki yargılanma sürecinde asılsız nedenler ile Turancılık ile suçlanmış, Turancılık ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirten Tabakçalı, kendisini Turancılık ile itham eden mahkeme reisi ile sert tartışmalara da girişmiştir234.

228 Samancı, s, 86.

229 Kayılı, s. 40.

230 Hürriyet Gazetesi, 13 Ağustos 1959, s. 1.

231 Tercüman Gazetesi, 21 Eylül 1959, s. 3.

232 Küzeci, s. 87.

233 Dünya Gazetesi, 25 Ağustos 1959, s. 1.