• Sonuç bulunamadı

MİRAS MÜLKİYET İLİŞKİLERİ VE BAKIM EMEĞİ …

5. BÖLÜM: ARAŞTIRMA VERİLERİNİN ANALİZİ

5.3. MİRAS MÜLKİYET İLİŞKİLERİ VE BAKIM EMEĞİ …

Arap Alevi toplumunda miras ve mülkiyet iliĢkileri din, evlilik, kültürel değerler gibi çoklu yapılardan ve kurumlardan etkilenmektedir. Genellikle kendine Kuran‟ı temel alan Arap Aleviler, miras - mülkiyet iliĢkileri çerçevesinde de pek çok aĢamada Kuran‟a bağlı kalmıĢlardır. Toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde din - miras - mülkiyet iliĢkileri de kadınların deneyimleri çerçevesinde tartıĢılmıĢtır. Miras - mülkiyet iliĢkileri Arap Alevi toplumunda aktarım anlamında erkeklerden beklenen bir toplumsal cinsiyet rolüdür. Lakin toplumsal pratiklerde bakım emeği doğrultusunda kadınlardan beklenen bir role dönüĢtürülmüĢtür.

Erkekler “soyun devam ettiricisi” olarak görüldüklerinden, Arap Alevilik dini bayramlarının yürütücüsü ve devam ettiricisi olmakla da yükümlüdürler. Arap Aleviliğin dini bayramları aile geleneği olarak çocuğa aktarılmaktadır. Genellikle bayramdan sorumlu olan kiĢi, daha fazla miras alma ve bunun karĢılığında her yıl bayramı yapma sözünü vermiĢ kabul edilir. Kadınlara miras verilmese de kadınlardan aile içindeki bakım emeğini ve ev iĢlerini gerçekleĢtirmesi beklenir. EvlenmemiĢ kadınların geç yaĢına kadar aile evinden ayrılmayıp ailenin “bakıcısı”

olması beklenen bir durumdur. Miras dağıtımında erkeklere soyun devam ettiricileri olarak en az fazladan “oturma yeri” verilir. Erkeğe kadından iki katı fazla miras düĢme durumu Kuran‟a dayandırılmaktadır. Miras - mülkiyet iliĢkileri ile ilgili konular, miras paylaĢımı yapılırken kadın ve erkeğe eĢit miras mı düĢüyor, bunun kuralları belirlenirken din bir kıstas mı, gibi sorular kapsamında tartıĢılmıĢtır:

ġimdi biz babamla annemle bir böyle bir keresinde böyle oturup konuĢtuk. Babam dedi ki biz Kuran‟a göre miras dağıtacağız. Kuran‟da Ģey böyle yazıyor, erkeğe iki kıza bir. Kuranda böyle yazıyor dedi bana. Ben itiraz etmedim. Çünkü orda benim kardeĢlerim, ağabeylerim mesela kim varsa anneme babama bakacaklar. Mesela ilerde, eğer Allah düĢürmesin. Bir de bayram var. Babam bayram yapıyor. Bir de bayram var, bayramı yapacaklar onlar. Onu düĢünerek bir Ģey demedim. Olumlu buldum yani.

Miras paylaĢımı ile ilgili görüĢlerini bu Ģekilde belirten GörüĢmeci 3, Bakım emeği konusunda bakım iĢi kimin, abilerin mi üstlenecekler, Ģeklindeki soruyu da Ģu Ģekilde cevaplandırmıĢtır;

Üstlenecekler, arada biz de geliriz yani. Tabi ki bizde… Ne de olsa annem-babam, bakarız biz de; ama genelde onların yanında erkekler, yani erkek kardeĢlerim diye biraz daha

fazla.Genelde böyle evet. Bayram yapıyorlar diye anne baba için mesela bakımı için.Bazıları eĢit mesela. Sırayla yapıyoruz, her hafta birine düĢüyor mesela.(GörüĢmeci 3, 54 yaĢında, Ġlkokul mezunu, Evli.)

Arap Alevilikte evliliklerde miras paylaĢımı yağılırken kadın ve erkeğe eĢit miras düĢüyor mu gibi benzer bir soru ile tartıĢılanlar ve bunun dinle alakası baĢka bir görüĢmeci tarafından Ģöyle yorumlanmıĢtır:

Yok düĢmüyor. Erkek daha fazla illa ki alıyor yani. Hiçbir Ģey almazsa, evi daha fazla alıyor yani. Oturduğu yeri, kızdan daha fazla alıyor.Dinden değil yani. Yani bilmiyorum. Gelenek.

Bizde böyleymiĢ, erkeklere daha fazla verirlermiĢ. Ama bence eĢit vermesi lazım herkesin.

Benim Ģahsen çocuklarıma, iki oğlan bir kız, onlara da eĢit vereceğim yani. Hiçbir ayrım yapmayacağım yani.Ne varsa hepsine vereceğim yani. Para bile olsa eĢit vereceğim. Öyle düĢünüyorum. Babaları da aynı evet, kesinlikle aynı. (GörüĢmeci 8, 49 YaĢında, Ġlkokul mezunu, Evli.)

Yukarıdaki örneklerden ikisinde de erkeklerin daha fazla miras yaptığına dair aktarım yapılmıĢtır. Bakım emeğine dair beklentinin toplumda erkeğin rolü olarak görüldüğüne dair yorumlar yapılsa da her iki tarafından bundan sorumlu olduğu aktarılmıĢtır. GörüĢmeci 3 mirasın erkeğe daha fazla verilmesini Kuran‟a dayandırırken, GörüĢmeci 8 bunun dini bir dayanağı olmadığını belirtmiĢtir. GörüĢmeci 3 erkeğe daha fazla miras verilmesini mülkiyet iliĢkileri bakımından “olumlu” bulurken, GörüĢmeci 8 bunu yanlıĢ olduğunu vurgulamıĢtır.

EĢitlik durumunu sorgulayarak kendisinin bu geleneğe bağlı kalmayacağını ve çocuklarına eĢit miras vereceğini belirtmiĢtir. Erkeklere her koĢulda “soyu devam ettirme” mantığıyla fazladan kalacakları evin verildiği örnekten de gözlemlenebilir. Bu durum, kız çocuğunun “yabancı bir eve gelin olarak gitmesi” erkeğin ise “evleneceği kadını getirip aileye katması” fikriyle gerçekleĢmektedir. Bu durum, miras ve mülkiyet iliĢkileri aile kurumunda nasıl gerçekleĢiyor,miras paylaĢımı yapılırken kız ve erkek çocuklara aynı paylaĢım mı yapılıyor, bunun kuralları belirlenirken din bir kıstas mı, gibi sorular kapsamında iki katılımcı tarafından Ģöyle yorumlanmıĢtır:

Valla genel anlamda eĢit değil ama çok Ģükür benim çocuklarım arasında eĢit olacak. Bizde oğlan yok, hepsi kız. O yüzden eĢit olacak; ama evet yani kaynanamgil erkeklere daha fazla verdi. Yani Ģimdiye kadar kayınbabamın tek söylediği Ģey: “ben bu mirası kızlar sayesinde elde ettim, kızlarımın emeği çok büyük.” Gel görelim ki miras paylaĢımında erkekler daha çok aldı.

Haksızlık değil mi, adaletsizlik yapmamak lazım. (GörüĢmeci 4, 35 YaĢında, Ortaokul mezunu, Evli.)

Yani bana sorarsanız eĢit olmalı; ama hiçbir Ģekilde eĢit olmuyor. Erkeğe daha çok ağırlık veriliyor. Erkek soyadını taĢıyor. Erkek yanında kalıyor güya. Ama benim gördüğüm kadarıyla yani ben ailemden konuĢuyum, kızlar daha çok düĢkün oluyor anneye babaya. Bakımını onlar üstleniyor. Ama miras konusunda tabi ki erkek.Yani Kuran‟a bakılacak olursa Hz. Muhammet Ģey demiĢ: Üçe bir. Yani erkeğe üç ver kıza bir ver. Ama bizim toplumumuz hiçe sayıyor kızı, vermiyor.Yani ben böyle bir Ģeyle karĢı karĢıya gelmedim, bilmiyorum yani baĢıma gelmediği için. Yani evlatsak eğer, ikimiz de kardeĢsek eğer, erkek-kadın ayrımı olmamalı. Ama yapılıyor.(GörüĢmeci 6, 50 yaĢında, Üniversite mezunu, Bekâr.)

Miras konusunda eĢitlik olmadığı vurgusu GörüĢmeci 4 ve GörüĢmeci 6 tarafından da yapılmıĢtır. Kadınlar eĢitliğin olması gerektiği, miras - mülkiyet iliĢkilerinin erkek eliyle yürütülmesinin kadının emeğini görmezden gelen bir durum olduğu aktarılmıĢtır. Kadınlar bu durumu “haksızlık” olarak değerlendirirken, miras konusunda adil ve eĢit olunması gerektiği vurgulanmıĢtır. EleĢtirilen eĢitsizlik durumu, GörüĢmeci 6 tarafından “erkeğin soyadını taĢıması” durumuyla iliĢkilendirilmiĢtir. Dini dayanaklara da gönderme yapan görüĢmeci, toplumda mülkiyet iliĢkisinin ataerkil yapısına dikkat çekerek kadının yok sayıldığını aktarmıĢtır. Öğrenim düzeyi, bunun dine yansımaları sonucunda ailelerin bakım emeği hususunda çocuklarından beklentileri tartıĢılan bir diğer konudur. Miras - mülkiyet iliĢkileri çerçevesinde geleneksel kodlarla ilerleyen aileler mevcut olsa da bunun tam tersini vurgulayan görüĢmeciler de olmuĢtur. GörüĢmeci 1, sizce aile kurumu nasıl olmalıdır, bakım emeğinden çocuklar ileride sorumlu olmalı mıdır, öğrenim düzeyi bu durumu etkiliyor mu, çocuklarınızın size bakmalarını onlardan bekler misiniz, Ģeklinde miras ve bakım emeği ile ilgili sorulan soruları Ģu Ģekilde yanıtlamıĢtır:

Hayır beklemiyorum. Az önce de dediğim gibi ben çocuklarıma çok düĢkünüm. Belki bütün anneler öyle mi değil mi bilmiyorum; ama evham konusunda ben çok evhamlı biriyim. Çok da düĢkünüm, belki bu beni biraz daha duygusal yaptığı için genelde çocuklarımı daha yakında, sık görebileceğim bir yerde oturmalarını isterim. Hani benim torağımda, benim evime yakın olmasa da günlük gidebileceğim bir yerde olmalarını isterim.Bakma durumunda hiçbir Ģekilde zorlayamam. Zorlanmamalı. Eğer ben o kiĢiyi zorlayacaksam zaten kendi paramla baĢka birini tutarım, ha maddi durumum mu yok, kendim elverdiğince… Bazı insanların çocukları olmuyor, nasıl yaĢıyorlarsa ben de o Ģekilde. Çünkü kendi çocuğumu eğer kendime mecbur edeceksem,

bence bu annelik değil yani. O eğer istiyorsa, gerçekten gönülden istiyorsa, tabi ki bakmasını isterim. Ama o istemiyorsa ben zorlayamam. Bu doğru bir Ģey değil çünkü. (GörüĢmeci 1, 52 YaĢında, Ġlkokul Mezunu, Evli)

Aynı bağlamda tartıĢılan konular ve sorular kapsamında, GörüĢmeci 9 Ģu yorumlarda bulunmuĢtur:

Sana diyeceğim Ģu ki, günümüzde kadınlar erkeklerden çok bakar oldu. Fakat ben, ben farklıyım. Benim için durum Ģu. 6 tane görümcemden ben dıĢındaki hiç kimse kaynanama bakmadı. 6 tane, ama ben baktım. Ben ki ortancayım, benden büyüğü de küçüğü de var. […]

benden fakiri de yok. Olsun kaynanama baktım, içim çok rahat. Yani Ģöyle ki kendi çocuğuma ona baktığım kadar bakmadım, hakkım helal olsun ona. Ġçim çok rahat yani. Vicdanım rahat.

Ben yerimi unuttum onlar sayesinde, nasıl desem beni çok takdir ederler yani. Kız çocukları yok, sadece erkek çocukları var. Benim dıĢımda kimse ona sahip çıkmadı. Benim için bu en güzel Ģey. Bizim toplumda herkes iyi. Kimse annesini sokağa atmaz. Bizim mahallede mesela herkes annesine sahip çıkıyor hem de iyi bakıyorlar öyle böyle değil… Yani kaynanalarını görmezden gelsinler, öyle Ģeyler yok bizde. Hizmetçi tutuyorlar onlar için bizim orda. Herkes de yardımcı olur hala eski zamanlardaki gibi yani. Ben kaynanam olsun annem olsun ikisine de gözüm gibi bakıyorum. ĠnĢallah ben nasıl baktıysam, çocuklarım da umarım bana böyle bakacaklar. Allah‟a inancım sonsuz bu konuda çocuklarım bana bakacaklar. Çünkü ben baktım, ne ektiysem onu biçeceğim. “Ġyilik yap, denize at” mı olsun yani? Yani hayrın da Ģerrin de karĢılığını göreceğim. Allah‟a inancım sonsuz, ne ektiysem onu biçeceğim. Bak annemin 6 oğlu var, 6 gelini kızlarından daha iyiler. Annemin çocuklarıyla da gelinleriyle de arası çok iyi.

Umarım bizim için de aynı Ģey söz konusu olur. (GörüĢmeci 9, 50 yaĢında, Ġlkokul terk, Evli.)

GörüĢmeci 1 dıĢındaki bütün görüĢmeciler, bakım emeği konusunda gösterdikleri özveriyi çocuklarından beklediklerini dillendirmiĢlerdir. Bu durumun vicdani bir gereklilik olduğunu tartıĢmıĢlardır. Toplumda bakım emeğini miras - mülkiyet iliĢkisini yürüten, soyun devam ettiricisi olarak kabul edilen ve bayram yapma geleneğini sürdürmesi gereken olarak özendirilen erkeklerin üstlenmesi gerektiğine dair bir algı bulunmaktadır. Lakin erkek çocuklar bu iĢi üstlense bile emeği sarf eden genellikle eĢleri yani kadınlar olmaktadır. Erkek çocukların aileyle daha az ilgilendiği, bakım emeğini kızların üstlendiği aktarılan bilgiler arasındadır. Mirası erkek alırken, bakım emeğinin sorumluluğunun genellikle kız çocuklarına devredildiği aktarılan pek çok örnekte karĢımıza çıkmaktadır.Sizce aile kurumu nasıl olmalıdır, bakım emeğinden çocuklar ileride sorumlu olmalı mıdır, öğrenim düzeyi bu durumu etkiliyor mu, Ģeklinde

yukarıdaki görüĢmecilere sorulan sorulara benzer biçimde sorulan sorular, GörüĢmeci 8 tarafından Ģu Ģekilde cevaplandırılmıĢtır:

E tabi ki onlar (çocuklarını kastediyor), yani artık onlar büyüdü mü Ģey yapmaları lazım.Tabi ki bekliyorum.EĢit evet, ikisinin bakması lazım. Bence yani ama, bilmiyorum yani. Toplum çok değiĢiyor.Tabi ki bazıları iĢte bakmıyor annesine babasına. Büyüdü mü artık bakmıyor.

Gelmiyor. Bayramlarda iĢte annesini - babasını ziyaret etmesi lazım. Unutuyorlar, gelmiyorlar, artık bakmıyorlar. Bazıları hiç bırakmıyor annesini-babasını. Her kiĢi farklı. En çok kız bakıyor. Bizim toplumumuzda kız bakıyor. Evet, doğru yani. Ne olsa kız daha çok koĢuyor yani.ĠĢte bilmiyorum yani. Kız daha iyi mi, annesine daha düĢkün mü? Öyle olması lazım yani.

Kıyamıyor annesine, ailesine; ama erkek yani o kadar bakmıyor. Bazıları çok bakıyor, hiç bırakmazlar. Bazıları hiç bakmazlar. Evet, aslında erkek bakması lazım; ama bakmıyorlar. En çok Ģimdi kızlar bakıyor, ailesine, annesine-babasına mesela. (GörüĢmeci 8, 49 YaĢında, Ġlkokul mezunu, Evli.)

Toplumun değiĢtiği vurgusu, miras - mülkiyet iliĢkilerinin yürütülmesi ve bakım emeğinin çocuklar arası paylaĢımı noktasında da gözlemlenebilecek bir durumdur. Miras - mülkiyet iliĢkileri “soyun devam ettiricisi” olarak görülen erkek üzerinden ilerlemektedir. Erkeğe daha fazla miras verme durumu örneklerdeki görüĢmecilerde olduğu gibi toplumsal olarak da Kuran‟a dayandırılmaktadır. Erkeğin alacağı malı ve mülkü ileride dini gelenek ve görenekleri sürdürerek “hak ettiği” algısı yapılan yorumlardan çıkarılabilir. Lakin bu durumun da değiĢim gösterdiği, kız çocuklarının aileye bakma durumlarının daha fazla olduğu, bakım emeğinin bir toplumsal cinsiyet rolü olarak kadınlara atfedildiği çıkarılabilecek sonuçlar arasındadır.

GörüĢülen kadınların hepsi miras - mülkiyet iliĢkilerinin eĢitsiz bir biçimde sürdürüldüğüne, koĢulların adil olmadığına ve kendilerinin bu durumu değiĢtirme “imkânları” olsa sürecin daha eĢit ilerleyeceğine dair yorumlarda bulunmuĢlardır. Bakım emeği için de eĢit bir sürecin yürütülmesi gerektiği konusuna vurgu yapıldığı gözlemlenmiĢtir.

5.4. ERKEKLERİN VE KADINLARIN ROLLERİ BAĞLAMINDA ARAP