I. BÖLÜM
2.6. Yabancıların Eğitimi
1.1.7. Özel Okullar
1.1.8.7. İzmir Hamidiye Sanayi Mektebi
1.1.8.7.2. Mekteb-i Sanayi Piyangoları ve Yolsuzluk
Mekteb-i Sanayi için 1889 yılında, Vali Halil Rıfat Paşa’nın izniyle bir piyango düzenlendiğini ve piyangonun gelirinin bir kısmıyla okul için Balçova’da birtakım gayrimenkul inşaatlarının başlatıldığını; yine 1891 yılında okul için tekrar bir piyango düzenleme girişiminde bulunulduğunu daha önce belirtmiştik (AVS, 1307: 273; 1308: 272-276; Hizmet Sayı 442, 1891: 1).
Okul için fayda sağlayan bu piyangoların gelirlerinin, bazı kişilerin iştahlarını kabarttığını ve okul piyango ve gelirlerinin kimi spekülasyon ve yolsuzluklara maruz kaldığını görmekteyiz.
Bu yolsuzluk ithamlarından ilki, 5 Kasım1900’de Yıldız Sarayı’na bildirildi. Saraya yollanan jurnalde, İzmir Hamidiye Mekteb-i Sanayi’si faydasına iki defada düzenlenen piyangonun 60.000 lira olan bilet hasılatının 10.000 lira kadarının “yendiği” ve yetimlerin haklarının birtakım hak tanımazlar tarafından gasp edildiği belirtilmekteydi. Bu “yeme” işi Mekteb-i Sanayi Fahri Nazırı Ahmed Esad ve valinin oğlu Said Bey tarafından icra edilmişti. Tüm bunlar, halk arasında ağızdan ağıza dolaşarak yayılmaktaydı. Bu durumda, yetimlerin hakkını korumak için mülki ve askeri erkanının reisliğinde bir komisyonun İzmir’de oluşturulması ve buradan namuslu ve doğru bir iki kişinin İstanbul’a yollanması, adaletin yerine getirilmesi için padişahtan istirham edilmekteydi (BOA Y PRK AZJ 41/16, 1316: 1).
Bu olaydan kısa bir süre sonra, 18 Nisan 1902’de, Aydın Vilayeti, Yıldız Sarayı Başkitabet Dairesi’ne, ıslah edilmesi mümkün olmayan Ahmed Esad Efendi’nin, Mekteb-i Sanayi’nin mührünü kötü niyetiyle kullanarak, mektebin bankada bulunan parasından, senetle almış olduğu miktardan 1600 lirasını, kendi itirafına göre, kumarda kaybetmiş olduğunu iletti. Bu yüzden sorguya başlanmış olduğundan, Esad Efendi cezadan kurtulmak için, türlü hile ve şeytanlıklara başvurmaktaydı. Esad Efendi ailesini İstanbul’a gönderdi. Kendisi ise İzmir’de az bir eşya ile kendi başına kaldı. Ondan sonra da ailesiyle yine geri gelmek üzere, kendisinin İstanbul’a gelmesine izin verilmesini, padişahtan istedi. Buna izin verilmemekle beraber, Esad Efendi’nin İzmir’den Yunanistan’a veya Mısır’a firar edip, dönmesini bazı şartlara bağlaması, yani rütbesinin ve maaşının yükseltilmesini isteyip, çaldığı paralar dolayısı ile takipsizlik istemesi ve uygun bir memuriyetle
İstanbul’da kalmasını talep etmesi gibi tekliflerde bulunması muhtemeldi. Bu yüzden Esad Efendi’nin şimdiden, İstanbul’a veya diğer bir vilayete gönderilmediği halde, sahilden uzakta bulundurulması gerekmekteydi (BOA YEE KP 18/1755, 1318: 1-3).
Ahmed Esad Efendi’nin, bundan sonra, Mekteb-i Sanayi Fahri Nazırlığı’na son verildiğini, fakat yine İzmir’de ikamet ettiğini görmekteyiz. Çünkü Aydın Vilayeti’nden Sadaret’e çekilen 18 Mart 1903 tarihli telgrafta, İzmir’de ikamete mecbur edilmiş olan edepsiz Ahmed Esad Efendi’nin önceden ıslah edilmesi için, Mekteb-i Sanayi Fahri Nazırlığı’nda bulundurulduğu sırada, mektebin piyango hasılatından çalmış olduğu 2000* küsur liranın sorgusundan kaçınmak için, dün
akşam Sadaret’e ve çeşitli makamlara, gerçeğe aykırı edepsiz telgraflar çektiğinin, telgrafların örneklerinden anlaşıldığı belirtilmektedir. Yalnız fesat için yaratılmış olan bu hayırsız şahsın artık diğer bir vilayete gönderilmesi, Aydın Vilayeti Valiliği tarafından arz edilmekte veya eskiden olduğu gibi, vilayet içinde diğer bir sancağa sürgün edilmesinin zarureti ifade edilmekte ve durumun padişaha iletilmesi istenmekteydi (BOA YEE KP 18/1755, 1319: 1).
Oysa Ahmed Esad Efendi, 1899 yılında mektebin Fahri Nazırlığı’na, “Padişahın Hizmetkarı” ve “Mütemayiz”; yani askerlikte albay rütbesinin karşılığı sıfatlarıyla atanmıştı. Ayrıca kendisinin Plevne Madalyası da vardı (AVS, 1317: 99).
Tüm bunlardan, Ahmed Esad Efendi’nin, padişahın yakını olduğunu, uslandırılması için Mekteb-i Sanayi Fahri Nazırlığı’na atandığını, 1900 yılında mektebin piyango hasılatından alınan 10.000 liralık kısmın 2000 küsur lirasını; 1902 yılında da mektebin 1600 lirasını gasp ettiğini söyleyebiliriz. İlginçtir ki, padişahın yetimler olduğu için koruduğu ve sürekli gelir bahşettiği Mekteb-i Sanayi’nin paraları, yine padişahın yakınlığına güvenen Ahmed Esad Efendi tarafından çalınmaktadır.
Tüm bunlara rağmen, Mekteb-i Sanayi için piyango düzenlenmesine devam edildi. Kolektörü Bessim Devidas olan, Hamidiye Sanayi Mektebi’nin diğer bir piyangosunun biletinin üzerine bilgiler; Osmanlıca, Fransızca ve Rumca yazılmıştı. Bu piyangonun 3. çekilişi 15 Haziran 1904 tarihinde yapılacaktı. Piyangonun 1/8’lik biletinin fiyatı 1,5 mecidiye idi (BOA Y PRK MF 5/7, 1320: 1).
Sanayi Mektebi’nin bu piyango hasılatı hakkında, 1904 yılında ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları Aydın Vilayeti tarafından yalanlansa da, II. Abdülhamid, hükümet tarafından gerekli araştırmanın yapılmasını istemekteydi. İşte hem mektebin piyango tertibatı, elde edilen paraların harcanması ve idaresi hakkında gerekli tahkikatı yapmak, hem de bir hayli artmış olduğu resmi kayıtlar ile malum olan, okul mallarının gelirlerinin hızlı bir şekilde tahsilatı hakkında gerekli tedbirleri almak üzere, Meclis-i Maliye Azası’ndan Edhem Efendi’nin 6000 kuruş harcırah ile İzmir’e yollanması hakkında padişah iradesi çıktı. Durum, 1 Kasım 1904’te Aydın Vilayeti’ne de bildirildi (BOA DH İD 111-2/2, 1322: 1-2).
6 Ocak 1906 tarihinde Babıali’den Aydın Vilayeti’ne çekilen telgrafta, İzmir’de Mekteb-i Sanayi ve Yahudiler Mektebi adına piyango düzenlemiş olanların, kendilerine düşen hissenin bir kısmını Ermeni fesat komitelerine ve Alyans İsrailid Cemiyeti’ne verdiklerinin haber alındığı, Osmanlı ülkesinde toplanan paranın hiçbir zaman fesat amaçlılara verilemeyeceği ve bunun caiz olmayacağı belirtilmekteydi. Böyle bir mali durumdan doğan şikayetlerin artması üzerine, adı geçen piyangonun Hicaz demiryolu menfaatine çevrilmesi hakkında padişah iradesi çıktı. Aydın Vilayeti’nden piyango satış ve çekiliş düzenlenmesi hususlarını incelemesi, İrade-i Maliye Nizamatı’na uygun olarak davranması ve padişah iradesini de muhafaza etmesi istenmekteydi (BOA YEE KP 27/2607, 1321: 1-5).
2 Şubat 1906’da Ticaret ve Nafia Nezareti’nden Aydın Vilayeti’ne çekilen telgrafta, İzmir’de Mekteb-i Sanayi ile Musevi Mektebi adına düzenlenen piyangoların, Hamidiye Hicaz demiryolu yararına döndürülmesinin padişah emri olduğu hatırlatılmakta, bu emirden sonra çekilmiş olan piyangoların hasılatının, Hamidiye Hicaz demiryoluna ait hissesinin Maliye İdaresi’ne verilmesi ve göçmenlere yardıma karşılık tutulmak üzere, Ziraat Bankası’nca piyango düzenlenmesi hakkında verilen izin, başka piyangolara yer vermeme gereğini ortaya çıkardığından, bundan sonra piyango çekişlinden vazgeçilmesinin, hükümet tarafından Sadaret’e, Sadaret’ten de Ticaret ve Nafia Nezareti’ne tebliğ edildiği belirtilmekteydi. Bursa ve Selanik’te başlanmış piyangolar da bu yüzden men edilmişti (BOA YEE KP 27/2643, 1321: 1-2).
Böylece diğer faydalarının yanında, gelirleriyle mektebin bitişiğinde yatılı bir kısım ve yemekhaneden oluşan büyük bir bina yapılan, mektebin sanayi
şubelerinin eksiklikleri tamamlanan, Gureba-i Müslimin Hastanesi’nin yeniden yapılanması sağlanan (Dursun, 1994: 24-25); ayrıca da yolsuzlukları ve yolsuzluk iddiaları bol olan Hamidiye Sanayi Mektebi’nin piyangoları 1906 yılı itibariyle kesilmiş olmaktaydı.