• Sonuç bulunamadı

A. DÖNÜŞÜMÜN BİR PARÇASI: EĞİTİM

2. Kadrolu Çalışmadan Sözleşmeli Çalışmaya

personel kamu hizmetinden doğan hiçbir güvence sistemine sahip kılınmaz. 137 Öte yandan kariyer sisteminde kadro kaldırılsa da personelin hizmetle ilişkisi memurluk sistemi içinde devam etmektedir. Memurun varlığı kadrosunun varlığına değil, memurluk statüsünün kendisine bağlanmış olup memurun hizmetini sürdürme güvencesi iş-kadro değil, hizmet-kariyer düzenidir.138

Sonuç olarak; Avrupa kaynaklı kariyer sistemi Türkiye’de DMK çerçevesinde temel olarak uygulanan sistemdir. Ancak yapılan reform çalışmaları ve yasal düzenlemelerle ABD kaynaklı iş sınıflandırmasına geçişin yolları aranmakta, bu kapsamda norm kadro üzerine yoğunlaşılmaktadır. İş sınıflandırmasına geçiş piyasa ekonomisi ile uyum sağlayan ve piyasa mantığını benimsemiş bir kamu yaratılması için yararlı görülebilir ama memuriyetin sahip olduğu sosyal güvencelerin ortadan kaldırılması, işin sona ermesi durumunda sistem dışına çıkarılma gibi durumlar kamu yönteminin temel yapısıyla çelişmektedir.

ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, kurumun teklifi üzerine Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlığı’nın görüşleri alınarak Bakanlar Kurulunca geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.”139

DMK’da sözleşmeli personel asli bir unsur olarak görülmemekte ve kanunda

“diğer kamu görevlileri” açıklaması kapsamına ele alınmaktadır. Devlet memurluğu, DMK için asli unsur olarak kabul edilmektedir. Bugün geçerli olan yasal düzenlemeler ışığında memur, devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde görev yapan, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken hizmetlerde çalışan asli ve sürekli görevleri üstlenmiş olan kişiler olarak tanımlanmaktadır.140

2005 yılında hazırlanan Tasarı Taslağında yer alan sözleşmeli personel kavramına bakılacak olunursa; “bu Kanun (Tasarı Taslağı) kapsamındaki kurumlarda, memurlarca yerine getirilmesi gerekmeyen hizmetlerin ifası amacıyla, bu Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde sözleşme ile tam zamanlı veya günün belirli saatlerinde veya haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmî zamanlı olarak çalıştırılan ve işçi sayılmayan personeli” şeklinde bir tanımlama Tasarı Taslağında yer almaktadır. Öte yandan Tasarı Taslağında DMK’da yer alan memur tanımında da değişiklik yapılmıştır. Tasarı Taslağına göre memur, “kuruluş biçimine bakılmaksızın, bu Kanun (Tasarı Taslağı) kapsamındaki kurumların genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevleri kamu gücünü kullanarak yerine getirenler veya bu kurumlarda genel politika ve strateji tespiti ile planlama işlerinde görevli ve yetkili olanlar”dır.

Görüldüğü üzere 657 Sayılı DMK ile 2005 yılından bu yana tartışılmaya devam edilen Tasarı Taslağının memur ve sözleşmeli personel tanımları birbirinden farklıdır. Daha ilk aşamada kabataslak biçimde iki metin karşılaştırıldığında dahi bu konudaki farklılık dikkati çekmektedir. “Sözleşme” kavramı Tasarı Taslağında iki yüz kırk dördü “sözleşmeli personel” şeklinde olmak üzere üç yüz kırk sekiz kez,

“memur” kavramı üç yüz kırk sekiz kez kullanılırken “diğer kamu görevlisi”

139 http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/388.html, (01.03.2009), “Devlet Memurları Kanunu”.

140 Güler, a.g.e, s.87.

ifadesine elli bir kez yer verilmiştir. Şu an yürürlükte olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ise sözleşmeli personel diğer kamu görevlileri arasında sayılmakta olup “diğer kamu görevlisi” ifadesi sadece iki kez geçmektedir. Oysa tasarı metninde sözleşmeli personel asli unsur olarak ele alındığından diğer kamu görevlileri kapsamına alınmamış ve sık sık Tasarı Taslağında vurgulanmıştır.141

Tasarı Taslağı incelendiğinde yalnızca sayısal olarak değil mantalite olarak da sözleşmeli personel kavramına yoğunlaşıldığı görülmektedir. Sözleşmeli personel, Tasarı Taslağında memur gibi kamudaki temel bir çalışma biçimi olarak kabul ettirilmek istendiği için bu durum söz konusu olmaktadır. Ancak unutulmaması gereken nokta özel sektörden farklı olarak, kamu kesiminde hizmete girme, liyakat, hizmete ömür boyu bağlanma konularının özel önem taşıdığıdır. Taslakta ise, bu temel nitelikler göz ardı edilmekte ve sözleşmeli personel statüsü, kamuda istisnai bir durumdan esas hale getirilmektedir.142

Özel sektörde asli personel istihdam şekli olan sözleşmeli personelin kamu alanında da asli unsur haline getirilmeye çalışılmasının ardında daha önce de açıklanmış olan küreselleşme ve neoliberalizme bağlı olarak kamu yönetiminde görülen revizyonun ve yeni kamu yönetimi anlayışlarının, piyasa merkezli minimal devletin olduğu açıkça görülmektedir. Bu şekilde, Sözleşmeli personel uygulamasına geçilmesi ve memurluk hizmetleri dışında kalan, kamu personelinin büyük çoğunluğunun yerleştirileceği, tüm hizmetler için geçerli istihdam kategorisinin sözleşmeli olması kamuda büyük bir kesimin tam ya da kısmi zamanlı olarak esnek çalıştırma ilkesine uygun olarak çalıştırılmasına olanak sağlayacaktır.143

Esnek çalıştırma ilkesine uygun personel rejiminin getirilmesi aynı zamanda kamu reformu ile yakından ilgilenen uluslararası kuruluşların ortak isteği olan Türkiye’de kamu görülen istihdam fazlalığının giderilmesinin de yolunu açacaktır.

Çünkü bu sayede DMK’da açıkça yer alan memurun emeklilik ve işgüvencesi hakları büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Memur kavramın alanının daraltılması ve kamuda

141 Mustafa Altunok & Arif Erençin, “Öz ve Biçim Yönünden Bir Yasa Metni İncelemesi: Kamu Personel Yasa Tasarısı Taslağı”, Mülkiye Dergisi, Cilt: 30, Sayı:250, s.160.

142 http://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi136/d136_1215.pdf, (05.03.2009), “Kamu Yönetimi Reformu ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı”, Necla Yıkılmaz.

143 a.g.e, Güler, 2005, s.93.

sözleşmeli personelin artması kamuda işgüvencesi en aza indirecektir. Zira Tasarı Taslağına göre sözleşme süresinin bitmesi ve pozisyonunun kaldırılması görevin sona erme nedeni sayılmakta ayrıca sözleşmelilerin başarı değerlendirmesinin olumsuz olması halinde de sözleşmelerinin feshedilmesi öngörülmektedir.

Bugün için Türkiye’deki sözleşmeli personel sayısına bakıldığında, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu'nun verdiği bilgiye göre kamu kurum ve kuruluşlarında 1 milyon 717 bin 515'i memur, 129 bin 343'ü sözleşmeli personel olmak üzere toplam 1 milyon 846 bin 858 kişi çalışmaktadır. Bakanlıklarda çalışan memur ve sözleşmeli personel sayısı ise 1 milyon 194 bin 934’tür. Toplam 1 milyon 194 bin 934 personelden 1 milyon 100 bin 996'sını memur, 93 bin 938'ini de sözleşmeli personel oluşturmaktadır. Buna göre en çok memur 654 bin 765 ile Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışırken bakanlık bünyesinde 35 bin 885 de sözleşmeli personel bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nı memur sayısı açısından 273 bin 128 ile Sağlık Bakanlığı izlerken bakanlık 51 bin 26 ile de en çok sözleşmeli personel çalıştıran kurum Sağlık Bakanlığı’dır.144

Sonuç olarak; Türkiye’de kamu yönetimi alanında sözleşmeli personel çalışmakta ve sözleşmeli personel istihdamı DMK’da yer almaktadır. Ancak yapılması amaçlanan; son yıllarda kamu alanında giderek artan sözleşmeli personel çalıştırma uygulamasının istisnai bir durum olmaktan çıkarılması ve sözleşmeli personelin kamunun asli unsuru haline getirilmesidir. Bu şekilde hem uluslararası kuruluşların talepleri kolaylıkla yerine getirilebilecek hem de piyasa temelli yeni kamu yönetimi anlayışlarının ideoloji ve politikalarına uygun işgüvencesi olmayan, esnek çalıştırma ilkesine sahip bir kamu personel sistemi yaratılacaktır.