• Sonuç bulunamadı

2.1. OSMANLI-İRAN HUDUT BÖLGESİNDE YAŞAYAN KÜRT AŞİRETLERİNDE

2.1.2. Kürt Aile Yapısı ve Gelenek-Görenekler

Hudut bölgesinde yaşayan Kürtler, göçebe, yarı göçebe ve yerleşik yaşam sürmekteydiler. Coğrafik ve ekonomik nedenlerden ötürü Kürt aile yapısında göçebe kültürün baskın olduğu görülmektedir. Kürt aşiretlerin ekonomik yaşamlarını incelediğimiz bir diğer başlıkta bu konuyu daha ayrıntılı ele aldığımız için burada sadece Kürt aile yapısında göçebe yaşamın nasıl bir etkisinin olduğunu izah ettik. Kürtlerde kan bağı ve aile tartışılmaz bir öneme sahipti. Güçlü aşiret sisteminin gelişmesinin altındaki neden aile bağına verilen önemden dolayı idi. Aşirete mensup olan bir aile başka bir aşirete mensup olan bireyden herhangi bir zarar gördüyse misal; gasp, yağma, kız kaçırma, öldürme vb bu iki aşiret arasında çıkabilecek kan davasının en büyük nedeni olabilirdi.105 Osmanlı-İran devletlerini sürekli uğraştıran problemlerden biri de iki devletin sınırlarında yaşayan Kürt aşiretleri arasındaki husumet ve kan davaları idi. Kürtlerde ataerkil bir aile yapısı vardı. Ailede reis babaydı ve bütün mal mülk onun elindeydi. Evin reisi baba öldüyse yerine büyük oğul geçerdi. Bu durum Kürtlerde yapılan görüşmelerde rehine olarak neden aşiret reisinin oğlu kullanıldığını açıklamaktadır. Batılı gezginlerin seyahatnamelerinde, gezginlerin hayret ettiği husus, İslam dinine mensup olan Kürt kadınlarının hemen yanı başındaki İranlı ve Arap kadınlarına göre daha rahat giyinip ve davranması olmuştur. Kürt kadını özgür ve konuşkan bir özelliğe sahip

105 Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, ( Sadeleştiren, Yalçın

71

olup kocasının yanında rahat davrandığı gibi erkeklerin bulunduğu ortamda da söz sahibi olmayı bilmiştir. Kürt kadını Arap ve İran kadını gibi çarşaf giymemiştir. Bayram ve düğünlerde kadınlar erkeklerin olduğu ortamda kültürlerine has oyunlar oynadıkları gibi şarkı söyleyip dans da (türkü,halay) etmişlerdir.106

Kürt kadını diğer göçebe halklarda olduğu gibi çalışkanlığı ve dayanaklığı ile tanınmıştır. Çocuğu sırtında çadır kurmuş; keçi, koyunları sağmış ve erkeğin silahının bakımını yapmıştır. Kürt kadını, yağmurda karda fırtınada sürekli çalışan hareket halinde olan bir aile bireyi idi.107Kürt erkeği batılı araştırmacılara göre, silaha olan tutkusu ve savaşçılığı ile ön plandaydı. Fakat Kürt erkekleri sahip oldukları dizginlenemez olan özgürlükleri yüzünden eşkıyalık108, gasp ve yağma gibi suçlara karışmışlardı. Kürt erkeği işlediği bu suçlar ile bölgenin asayişini bozmuş ve devlet memurlarına bu konuda güçlük çıkarmıştır. Hamidiye Alaylarına aşiret erkekleri alınırken aşiretin büyüklüğüne, sözü geçerliğine ve otoriterliğine önem verilmiştir. Çünkü eline silah alan bir Kürdü dizginlemek kolay değildi. Alınan önlemlere rağmen

106 Bertram Dickson, “Journey in Kurdistan”, The Geographical Journal, Vol: 35.,No:4 (Apr. 1910 ), pp. 364. Jemal Nebez, “ The Kurds Hıstory and Culture” Londan 2004, ( Çev. Hanne Kuchler, WKA Puplications, pp. 33 – 34. Batılı Gezginlerin Seyahatnamelerinde Kürtler, (Der: ve haz: İlhami Yazgan ), Aspas Mart 2000, s. 46 – 47. Mark Sykes, “ The Kurdısh Tribes of The Ottoman Empire”, The

Journal of The Royal Anthropologicial İnstitute of Great Britan and İreland, Vol: 38,

(1908) pp. 454.

107 Batılı Gezginlerin Seyahatnamelerinde Kürtler, s.23.

108 Eşkıya kelime anlamı ve konuyla ilgili yapılan çalışmalar için bkz; Nurullah Nehir,

219 Nolu Mühimme Defterinin Transkipsiyon Ve Değerlendirilmesi, Edit: Kazım

Kartal & Serpil Sevim Kartal, İKSAD, Ankara 2019;Kazım Kartal; “XVIII. Yüzyılda Sivas’ta Eşkıyalık Faaliyetleri (1735-1780)”, SOBİDER, Yıl 6, s.33, Ocak 2019, s.341-350.

72 II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİNDE OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİNDE KÜRT AŞİRETLERİ MESELESİ

yine de Hamidiye alaylarında taşkınlıklara sebep olan ve başka aşiretlerle sorun yaratan Kürt aşiretleri olmuştur. Moltke'ye göre, “Kürt her bakımdan komşusu Arap'ın tersidir. Yalnız haydutluk bakımından her ikisinin yaklaşımı aynıdır. Fakat bunda da Arap'ta daha çok hırsızlık Kürtler de savaşçılık yanı vardır.”109 Kürtler gereksinim olarak çiftçi, kişilik yönünden savaşçıydı. Bu nedenle köyleri ve tarlaları ovada; kaleleri ise dağlardaydı. Kürt yaya olarak savaşırdı. Kayalar ve dağlar onun siperi, tüfeğide silahıydı ve Kürt çok iyi nişancıydı. Kürdün zengin kakmalı ve işlemeli tüfeği ise babadan oğluna miras kalırdı.110

2.1.2.2. Kürtlerde Giyim Tarzı

Kürt erkek giyimi; Erkek şaşırtıcı büyüklükte bir sarığı başa takardı. Kürt erkeği kırmızı bir takkenin üzerine kırmızı, beyaz ve mavi ipekten yapılan geniş bir şal sarardı. Takkenin püskülü, sarığın orta kısmından yana sarılırdı ve sarık bir çeşit eşarpla ortadan tutturulurdu. Erkek, geniş kollu göz alıcı ve kıymetli taşlarla bezenen işlemeli ceket giyerdi ve alta ise işlemelerle bezenmiş alt tarafı geniş bir torbaya benzeyen şalvar giyerdi. Ayakkabı olarak da deriden yapılmış önü kalkık botlar giyerdi. Kürdün belinde de muhakkak bir Kürt hançeri bulunmaktaydı.111 Bu erkek giyimi bir Kürt beyinin giyim şekliydi. Konum ve yöreye göre şüphesiz bu giyim farklılık göstermekteydi.

109 Helmuth Von Moltke, Kürdistan Dağlarında, (E. Karahan ve N . Uğurlu ) Örgün

Yayınevi, İstanbul 2010, s. 355.

110 Moltke, s.356.

73

Süleymaniye Kürtlerinde ve Caf aşiretlerinde giyim; Kürt erkek elbisesi altın nakışlı ve çiçekli Hint kumaşındandı; başında vahşi ve serbest bir biçimde atılmış saçakları yaldızlı Kaşmir şalı vardı; dış giyimi, bir çeşit redingot ya da bol altın işlemeli, ağaç çileği renginde Venedik kumaşından bir palto idi. Caf erkeği, bedene yapışık bir elbise, hafif bir pantolon, ayakları iyi koruyan ham deriden bir ayakkabı ve başına

keçeden bir külah giyerdi.112 Güneye doğru indikçe giyim

Araplarınkine benzemekteydi. Kuzeydeki giyim güneyden daha farklıydı. Kuzey Kürtlerinin elbiseleri genelde çalışma giysisiydi, çünkü o bölgelerde Kürt her an iş yapar durumdaydı. Güneyde giysi olarak, topuklara kadar inen uzun bir entari, kolları papaz cüppesi gibi yerlere kadar inen beyaz gömleğin üzerine giyilmekteydi. Ayrıca altın işlemelerle süslü sade renkli bir kumaştan yapılma bir cekette giyilmekteydi. Sarıkların modeli aşiretlere göre değişmekteydi. Sarığın tepesi genellikle işlemeli pamuktandı. Güney Kürt aşiretleri genelde kolsuz oldukça kalın keçeden bir yelekte de giymekteydi. Kürt giyiminin yöresel farklılıklar gösterdiğini belirtmiştik. Bu yöresel farklılıklara rağmen Kürtlerin giyinme ve süslenme tarzlarında ortak nokta renk zenginliği ve çeşitliliğiydi. Kürt insanı içinde yaşadığı doğanın tüm renklerini giysilerine yansıtmıştır.113

Kürt kadın giyimi; göçebe Kürt kadının çalışma şartlarından dolayı giyimi genelde kirli ve eski olurdu. Bu giyim, torba biçimli bir şalvarla renkli bir entariden ve bir dış gömlekten oluşurdu. Saçlar küçük renkler

112 Nikitine, s. 189.

74 II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİNDE OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİNDE KÜRT AŞİRETLERİ MESELESİ

şeklinde örülürdü. Başa boncuklarla süslü yuvarlak küçük bir hotoz geçirilirdi ve çevresine de bir mendil dolanırdı. Ayrıca bu giyim gümüş ya da altından bir gerdanlık, boncuklar, bilezikler ya da başa dolanan altın ve gümüş zincirlerle tamamlanırdı.114

Süleymaniye Kürt kadınlarının benimsediği giysi Kürt özelliği taşımakla birlikte Arap giyiminden etkiler taşımaktaydı. Kısa bir gömlek altına şalvar, bunların üstüne de ayaklara kadar inen uzun bir kaftan giyilirdi. Başa ise önce küçük süslü bir başlık takılmaktaydı ve bunun üzerine camana denen arkaya sarkıtılıp boyuna bir kere dolanan bir renkli mendil atılırdı.115

Serdar Bulak bölgesinde yaşayan Celali kızlarının giyimi; ayak bileklerine kadar uzanan giysilerden ve beyazımsı bir entari ile kırmızı sarma ipliklerden yapılma geniş bir şalvardan oluşurdu ve bu giysilerin üzerine topuklara kadar inmiş uzun renga renk bir entari ve bellerine bağlı sarı, yeşil ve kırmızı renklerden oluşan geniş bir kemer giyilirdi. Ayakkabı olarak deriden yapılmış bir çarık giyilirdi. Kürt genç kızı, başına gümüş ve altın paralar takılı alacalı ipek eşarp bağlardı.116

2.1.2.3. Kürtlerde Evlilik ve Kız Kaçırma Meselesi

Kürtlerde evlilik; kızlar 9 veya 10 yaşına, erkekler ise 15 yaşına geldiğinde aileleri tarafından evlendirilirdi. Evlenmenin aşiret ve akrabalar içerisinde olmasına önem verilirdi. Kürtler, Bu tür evliliklerin aşiret içerindeki bağları kuvvetlendirdiğine inanırlardı, bu yüzden

114 Dickson, s. 364.

115 Nikitine, s. 191.

75

amcaoğlu amcakızının üzerinde hak iddia edebilirdi. Bundan dolayı kız kaçma ve kaçırılma olayları hudut bölgesinde yaşayan Kürtlerde çok rastlanmıştır.117 Yezidi Kürtlerde olduğu gibi Müslüman Kürtler arasında da çok eşlilik yaygındı. Aşiret reisleri çoğu kez Kuran'ın müsaade ettiği dört kadınla evlenmekle yetinmediler. Süleymaniye Aşiretinin reisi İbrahim Paşa'nın 40 tane karısı vardı. Botan Beyi Bedirhan'ın ise 14 karısı ve 99 tane çocuğu vardı.118 Kürtlerde kız kaçırma meselesi; Kürtlerde adli yetki hiç şüphesiz aşiret beyinde idi. Aşiret içi ya da aşiretler arası sorunlarda aşiret beyine danışılmış onun verdiği karar uygulanmıştır.119 Kız kaçma ya da kaçırılma olaylarında eğer kız kendi isteği ile kaçmışsa hemen başlık alınıp babaya verilirdi. Eğer kaçırma zorla olduysa en ağır cezalardan olan kaçıranın mülkü talan edilirdi. Kız kaçırma, dışardaki aşiretlerden olursa aynı saatten itibaren o aşiretle ilişkiler kesilirdi ve iki aşiret arasında düşmanlık başlardı. Şayet oğlan kendi aşiretinden çıkarsa sadece oğlanın mensup olduğu aile ile düşmanlık olurdu. Aşiret ile dostluk ilişkilerine devam edilirdi.120

2.1.2.4. Kürtlerde Bayramlar, Eğlenceler ve Danslar

Kürt eğlencelerinin vazgeçilmezi Kürt şarkılarıdır. Dinsel olmayan Kürt şarkıları lirik olduğu kadar kahramanlığa da ilişkin konular işlemekteydi. Şarkıları göçebe Kürtlerin vakit geçirme aracıydı. Kürtler

117 V. Minorsky, Th. Bois ve DH. Mac Kenzie, s. 130. Nıkıtıne, s. 219.

118 V. Minorsky, Th. Bois ve DH. Mac Kenzie, s. 132.

119 Nıkıtıne, s. 258 – 259.

76 II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİNDE OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİNDE KÜRT AŞİRETLERİ MESELESİ

akşam çadırlarda toplanıp beraber ya da solo olarak türkü söyleyip eğlenirlerdi.121

Kürtler her zaman her yerde şarkı söylerdi. Aile içi kutlamalarda, doğumlarda, sünnetlerde, düğünlerde, dinsel ayinlerde, aşiret ya da köy içi toplantılarda şarkılarını söyleyip beraber dans ederlerdi. Danslar, dans edilen bölgeyi ya da aşireti anlatmakta ise Botani, Serhedi, Şehani gibi o bölgeye göre adlandırılırdı. Eğer danslar temel figürlere göre ise Segavi, Girani ve Rayne olarak adlandırılırdı. Halka oluşturularak yapılan Govend ve Çopi adlı danslarda (halay) vardı. Batılı gezginler bu dansları hayranlık ve şaşkınlıkla anlatırlardı. Onlara göre bu danslar karma idi. Kadın ve erkekler halka oluşturarak omuz omuza dans ederlerdi.122Eğlenceler olarak düğünlerin ayrı bir yeri vardı. Damadın (zava) evinde şarkılar, oyunlar ve binicilik gösterileri içeren üç günlük bir eğlence olurdu. Tabi düğünün ihtişamı kişinin zenginliği ile bağlantılıydı. Aşiret beyinin çocuklarının düğünü daha masraflı ve ihtişamlıydı. Düğünler de aşiretler arasında bir prestij ve güç gösterisiydi. En güzel kıyafetler giyilirdi. Erkekler silahlarını ve atlarını alıp meydanda güç gösterisinde bulunurdu. Ayrıca atıcılık ve binicilik oyunlarda oynatılırdı.123 Göçebe kültürün etkisiyle, Kürtlerin mevsim bayramları da vardı. ilk kuzulama (serapez), yaylaya yani zozana çıkış

121 Rohat Alakom, Kars Kürtleri, Avesta Yayınları, İstanbul 2009, s.147-151. Nıkıtıne, s. 266.

122 V. Minorsky, Th. Bois ve DH. Mac Kenzie, s.158. Nikitine, s. 268.

77

( berodan), koyunların bırakılması ( berhbır) ve koçların salınması (beran berdan) idi.124