• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

2.6. KÜLTÜREL TURİZM VE İLGİLİ KAVRAMLAR

2.6.2. Kültürel Turizmin Çeşitleri

22

iz ve harabe bırakmışlardır. Ayrıca Türkiye’nin sahip olduğu kültürel zenginlikler içerisinde örf, adet, gelenek, gastronomi, tarih, müzik ve resim, din, mimari yapılar, el sanatları ve giyim tarzları da dikkate değer özellikler sunmaktadır (www.anadoluuygarliklari.com).

Türkiye’de yer alan yedi coğrafi bölgenin her biri doğal güzelliği, çekiciliği, uygarlığın kadim ve yeni ürünleri, tarihi, farklı yerleşim dokuları, kırsal ve kentsel, kısacası kültür ve kültürel çekicilikleriyle özeldir (Özçağlar, 2003:13). Ülkemizin kültürel zenginliklerinin bölge kalkınmasına etkin bir şekilde katkıda bulunabilmesi ve bu katkının yaygınlaştırılması için turizm sektörüne yeni bir yaklaşımla yaklaşılmalıdır.

Bu amaçla, bir bölgeyi diğerinden ayıran ayrıcalıkların doğru bir şekilde tanımlanması ve hangi ayrıcalıkların turizm amaçlı olarak nasıl kullanılabileceğinin bilinmesine ihtiyaç duyulduğu tecrübelerle açıkça görülmektedir. Hatta turizmin canlandığı bazı bölgelerde yöresel özellikler tamamen göz ardı edilmekte ve başka ürünler pazarlanmaya çalışılmaktadır. Bu durum bölgenin kültürünün arzu edilenden daha az sonuçlar elde edilmesine neden olmaktadır (Ünal vd. 2018: 69-70). Doğru yönlendirme, yerel kültürü görünür ve canlı kılmaya ve bölgede yeni çekicilikler yaratmaya yardımcı olur.

23

silahlı terör saldırıları ve çeşitli tahribat biçimleriyle zarar görmesini veya yok edilmesini önlemektir. Sözleşme, Dünya Mirası varlıklarının korunmasını, geliştirilmesini, yönetilmesini ve gelecek nesillere aktarılmasını önemli kılmaktadır (www.unesco.org).

2.6.2.2. Sanat Turizmi

Sanatsal çekicilik, bir turistin seyahat etme arzusunu etkileyen faktörlerden biridir. Kırsal alanda üretilen sanat ve sanatsal faaliyetler, yapıldığı bölgenin imajını iyileştirerek yerel ekonomiye fayda sağladığı gibi turizm sektörüne de katkı sağlamaktadır. Sanat köylerinin, akademilerin ve kampların küresel erişimi turizmle birlikte büyümeye devam etmektedir (Özkan ve Koleoğlu, 2019: 983-984).

Köyler, çiftlikler, kültür merkezleri ve kamplar, Türkiye’de sanatla ilgili faaliyetleri, turist akışını çekmesi ve sanat turizmine artan talep ile birlikte turistik cazibe merkezleri haline gelmektedir. Sanat, turistleri motive etme gücüne sahiptir ve sanatsal etkinlikleri seyahat destinasyonları için en güçlü pazarlama araçlarından biri haline getirmeye yardımcı olur. Bu bağlamda Türkiye Turizm Stratejisi Çalışması (2023), kültürel ve doğal değeri olan illerde kültür turizmini canlandırarak markalaşmış bir kültür kenti oluşturmayı öngörmektedir (Kültür Ve Turizm Bakanlığı, 2007).

Sanat turizmi bağlamında, doğanın tadını çıkarmada ve toplumsal faaliyetlerle sanat yaratmada bir artış yaşanmaktadır. Aynı zamanda sanat faaliyetleri ile turistleri buluşturan sanat köyleri, akademiler ve kamplar bölgenin farkındalığını artıran çekici unsurlardır. Bu nedenle kırsal alanların kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır. Kırsal kalkınmada kırsal turizm ve sanata dayalı turizm birlikte geliştirilmekte, sanat turizmi ise turizm politikasının bir parçası olmaya başlamıştır (Çelik, 2019: 27-28).

2.6.2.3. Yaratıcı Turizm

Kültür turizminin bir alt unsuru olan yaratıcı turizm, deneyimlemek, yaşamak ve öğretmek için eğlence ve seyahati birleştiren yeni nesil turizmdir. Yaratıcı turizm, bir yerin geleneksel zanaatları, kültürel mirası veya benzersiz özellikleriyle ilgilenen, otantik deneyimler ile destinasyonun sakinleri ve canlı kültürü ile bağlantı kurmayı amaçlayan bir seyahat türüdür. Yaratıcı turizmde, turistler yerel halk ve yaşayan kültürlerle eğitsel, duygusal, sosyal ve katılımcı etkileşimlere girerler. Kendilerini bölgenin bir vatandaşı gibi hissederler. Yaratıcı turizm, insanların aktif olarak katıldıkları kurslarda

24

yaratıcılıklarını geliştirmeleri ve seyahat ettikleri yerlerin özelliklerini deneyimleyerek öğrenmeleri için fırsatlar sunmaktadır (Gülüm, 2015: 88).

2.6.2.4. Kentsel Kültür Turizmi

Tarihi kentsel mekanların sürdürülebilirlik ilkeleri açısından korunması için, tarihi mevcut yapıların kent genelinde aktif olarak kullanılması, güncel planlanması, ekonomik ve sosyal karakterlerinin korunması gerekmektedir. Bu nedenle korunacak alanlar güncel kentsel dinamiklerle birlikte ele alınmalıdır. Modern koruma yaklaşımları, ekonomik faydaları değerlendirmek, geliştirmek, kullanmak ve sunmak için önlemler içerir. Bu nedenle korumanın amaçlarından biri de tarihi mirasın belirli bir işleve sahip olacak şekilde değerlendirilmesi ve yaşatılmasıdır. Kent turizmi, kentin ekonomik kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılarak toparlanma çabası olarak görülmeli, kent turizmi ise kentin günlük yaşamını sosyo-kültürel ve ekonomik açıdan canlandırma girişimi olarak görülmelidir (Karabulut ve Kaynak, 2016: 186-187). Tarihsel ve toplumsal değerleri kentlerde yaşatacak çalışmaların yapılması kentlerin daha çok turiste ev sahipliği yapmasına olanak sağlayarak bölgenin kentsel gelişimine katkı sunabilir.

2.6.2.5. Kırsal Kültür Turizmi

Kırsal turizm, dünyanın birçok ülkesinden insanları tatil için kırsal alanlara çekebilen, kırsal kültür, doğal çevre ve tarımla bütünleşen ve diğer turizm türleri ile kolayca uyum sağlayabilen bir turizm türüdür. Bu tür faaliyetler, hafta sonları ve tatillerde turistler tarafından kiralanan birçok kırsal tesisle birlikte, tarımsal faaliyetler dahil olmak üzere eğlence yerlerini temsil etmektedir (Bakırcı, 2011: 72).

Türkiye’de kırsal turizmin önemi son yıllarda giderek anlaşılmaya başlanmış, geliştirilmesi gereken alternatif turizm türlerinden biri olarak ortaya çıkmış ve turizm politikasında sıklıkla dile getirilmiştir. Dünyadaki tatil anlayışının değişmesi, insanların deniz, kum ve güneş merkezli tatil anlayışı yerine farklı motivasyonlarla tatil aktivitelerine katılmak ve çeşitli deneyimler yaşamak istemeleri sonucunda alternatif turizme ilgi artmıştır. Artan stres ve kalabalıktan kaynaklanan yorgunluk nedenleri ile büyükşehirlerde yaşayan insanlar daha sessiz ve daha doğal ortamları tercih etmektedirler. Bu nedenler kırsal turizmin öncelikli olarak geliştirilmesini zorunlu kılmakta ve öneminin artarak devam ettiğini göstermektedir. Kırsal turizm, yerel kalkınmayı destekleyerek, doğal ve sosyo-kültürel mirasın korunmasına ve yerel halkın

25

sosyal ve ekonomik yaşam kalitesinin yükseltilmesine yardımcı olan bir turizm türü olarak ortaya çıkmaktadır (Soykan, 2003: 2-3).

2.6.2.6. Yerli-Otantik Kültür Turizmi (Etnik Turizm)

Etnik turizm, etnik ya da ulusal miras, doğanın geleneksel kullanımı, geleneksel yaşam tarzları, gelenekler, dil, beslenme, yerleşim, folklor ve geleneksel yerel kültürün diğer unsurlarını deneyimlemek amacıyla yapılan seyahatler olarak ifade edilmektedir (Aleksandrova ve Aigina, 2014: 1037). Etnik turizm aktiviteleri, etnik yerleşim yerlerinin ziyaretleri, egzotik kültürel deneyimleri, etnik etkinlikleri, azınlık evleri ve etnik tematik park ziyaretleri, festivaller, geleneksel dans ve seremoni izlenceleri, etnik el sanatları ürünleri için yapılan alışverişler gibi faaliyetlere katılım motivasyonları ile gerçekleştirilmektedir (Diker, 2019: 674).

2.6.2.7. Çağdaş-Popüler Kültür Turizmi

Gündelik hayatın kültürü olarak ifade edilen popüler kültür, kitle iletişim araçları aracılığıyla toplumun büyük bir bölümünü etkileyen ve toplumsal yaşamın hızını yansıtan kitle toplumunun en beğenilen ve en çok tercih edilen kültürü olarak adlandırılmaktadır.

Popüler kültürün önemli bir parçası olan film ve diziler kısa sürede milyonlarca kişiye ulaşabilmektedir. Dolayısıyla son yıllarda yaşanan küreselleşme ve yerelleşme tartışmaları birçok alanda değişimleri beraberinde getirdiğinden, film ve dizilerin çekildiği yerler turistik çekim merkezleri haline gelebilir ve turizm hareketini artırabilir.

(Erdoğan, 2004: 3-6).

2.6.2.8. Hüzün (Dark) Turizmi

Hüzün turizmi, ölüm, felaket, trajedi, şiddet eylemleri, ölüm sahneleri ve insanlığa karşı suçlarla ilgili yerleri anma, eğitim veya eğlence için ziyaret etmek olarak tanımlanabilir (Light, 2017: 282). Hüzün turizmi olarak değerlendirilen alanlar arasında savaş alanları, toplu katliam bölgeleri, büyük trajedilerin yaşandığı yerler, hayatta olmayan ünlülerin evleri, mezarlar, suikast ve terörle ilgili saldırı alanları, soykırım bölgeleri, afet bölgeleri gibi birçok alan yer almaktadır. Tüm bu bölgelere yapılan ziyaretler hüzün turizmi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Çanakkale Anıtı, türbeler ve çeşitli hapishaneler Türkiye’deki bu turistik mekanlara örnek olarak verilebilir (Alili, 2017: 39-40).

26