• Sonuç bulunamadı

teknik bir sorun değildir. Bu yetkinleşme, aynı zamanda, içinde pek çok toplumsal ve siyasi aktörün yer aldığı sosyo-ekonomik ve siyasi bir süreçtir.141

Bilimsel ve teknolojik bilginin üretimi, yayılması, saklanması ve kullanılmasına ilişkin olarak ulusal yenilik sisteminin ana aktörleri şu şekilde sıralanabilir: 142

1. Politikaları geliştiren ve uygulayan hükümetler,

2. Teknolojik yenilik faaliyetinde bulunan firmalar ve bu firmaların oluşturduğu ağlar,

3. Üniversiteler,

4. Araştırma kurumları,

5. Devlet ile firmalar, üniversiteler ve araştırma kurumları arasında köprü görevi gören kuruluşlar,

5. Finansman kuruluşları

6. Patent ofisleri, ortak araştırma merkezleri, teknoloji transfer birimleri, eğitim merkezleri, teknoparklar gibi diğer kamu ve özel sektör kuruluşları.

yapma gücü hayati bir öneme sahiptir.144 Günümüzün hızla değişen rekabet ortamına ayak uydurabilmeleri için işletmeler ürünlerini, hizmetlerini ve üretim yöntemlerini sürekli olarak değiştirmek ve yenilemek zorundadırlar. Bu nedenle ülkelerin kalkınmaları yanında işletmelerin varlıklarını sürdürmelerinde de yeniliğin çok büyük önemi bulunmaktadır.145

Firmaların yenilik kapasitesini etkileyen bir çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler, iç ve dış faktörler olarak ikiye ayrılmıştır. Firmanın yenilik kapasitesini etkileyen iç faktörler, firmanın sahip olduğu bilgi, beceri, öğrenme yeteneği, girişimci özellikleri, firmanın yatırımları, AR-GE çalışmaları ve deneyimleri iken, dış faktörler firmalar arasındaki network ilişkileri, hükümetlerin ve üniversitelerin yenilik alanındaki desteklerinden oluşmaktadır.146

Firmaların yenilik kapasitelerini etkileyen en önemli faktörlerden birisi de firma büyüklüğüdür. Literatürde firma büyüklüğünün yenilik faaliyetleri üzerindeki etkisini inceleyen çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Firma büyüklüğü ile yenilik arasındaki ilişkiyi açıklamayı amaçlayan iktisadi çalışmalardaki temel sorular, AR-GE çalışmalarının optimum ölçeği, çeşitlendirmenin rolü, uygunluk koşulları ve finansal zorluklarla ilgilidir. Firma büyüklüğünün yenilik üzerindeki etkileri konusunda iktisatçılar arasında iki ana görüş bulunmaktadır. Schumpeter ve onu takip eden iktisatçılar tekelci kâr eden büyük firmaların daha çok yenilik yapacağını

144 Aykaç, op. cit., s. 76.

145 Hatice Çalıpınar ve Uğur Baç, “KOBİ’lerde İnovasyon Yapmayı Etkileyen Faktörler ve Bir Alan Araştırması”, Ege Akademik Bakış, 7 (2) 2007, s.454., (ss. 445-458), http://eab.ege.edu.tr/pdf/7_2/C7-S2-M4.pdf , (03.02.2010) .

146 Öznur Bozkurt ve Hümeyra Taşçıoğlu, “KOBİ’lerde İnovasyon Çalışmaları ve Örnekleri Üzerine Bir İnceleme”, Akademik Bakış, Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, Sayı 11, s. 5 , http://www.akademikbakis.org/sayi11/makale/oznurbozkurt.doc (10.09.2009) (Henny Romijn ve Manuel Albaladejo, “Determinants of Innovation Capability in Small UK Firms: An Emprical Analysis”, QEH (Queen Elisabeth House) Working Paper Series, University of Oxford, QEHWPS40, 1999’dan aktarma, http://www3.qeh.ox.ac.uk/RePEc/qeh/qehwps/qehwps40.pdf, (11.09.2009)

ileri sürerlerken, Arrow ve diğer neoklasik iktisatçılar pazarda rekabet arttıkça yeniliklerin de artacağı görüşündedirler. 147

Büyük ölçekli firmaların küçük ölçekli olanlara göre pek çok avantajı olduğunu, bu nedenle daha yenilikçi olduğunu ileri süren Schumpeter’e göre AR-GE çalışmalarındaki ölçek ekonomisi nedeniyle firma ölçeğinin büyümesi firmaya önemli avantaj sağlamaktadır. AR-GE projelerinin büyük maliyetler gerektirmesi, bu tür projeleri sadece satışları yeterince büyük olan firmaların karşılamasına imkan verirken, bu projelerin büyük riskler ve belirsizlikler taşıması nedeniyle ancak farklı alanlarda çalışabilecek büyük ölçekli firmalar, çalışmalarını çeşitlendirebilmeleri sayesinde, risklerini dağıtabilmektedirler. Büyük ölçekli firmaların dış finansmana kolaylıkla ulaşabilmeleri yenilik üretmeleri konusunda avantaj sağlamaktadır. 148

Freeman da büyük firmaların yenilik yapma konusunda daha avantajlı olduğunu ileri sürmektedir. Freeman’a göre büyük firmalarda iş yenilikçilerinin daha çok kaynak kullanmak ve üst düzeyde emir verme imkanları vardır. Bu firmalar işlerin nasıl yapılacağını ve firmanın nasıl çalıştığını iyi bilirler. Küçük firmada ise ancak firmanın başındaki veya ona çok yakın kimse yenilik için gereken çabayı firmaya yönlendirebilmektedir.149

Ancak, literatürde büyük ve küçük ölçekli firmaların yenilikçiliği hususunda farklı yargılara da ulaşılmıştır. Rekabette ölçeğin sonucu pek fazla etkilemediğini ortaya koyan SAPPHO Projesi buna örnek olarak gösterilebilir.150

147 Yılmaz, op. cit., s. 8 ve s. 14.

148 Ibid.,, ss. 13-14.

149 Freeman, op.cit., s. 248.

150 1970’lerde İngiltere’deki Sussex Üniversitesi’ndeki Bilim Politikası Araştırma Ünitesi tarafından gerçekleştirilen bu projedeki temel fikir, teknolojik yenilikler hakkındaki genellemelerin, sanayinin her dalındaki başarılı ve başarısız yeniliklerin sistematik bir şekilde karşılaştırılması yoluyla doğrulanması ya da reddedilmesi girişimidir. Kimya ve bilimsel enstrümanlar alanında yapılmış 58 yenilik girişiminin incelendiği bu Proje’nin test ettiği hipotezler arasında firma büyüklüğü (İstihdam,

Bunun yanı sıra yenilikle firma büyüklüğü ilişkisini etkileyen pek çok faktör de bulunmaktadır. Sektörel farklılıklar bu faktörler arasında sayılabilir. Büyük ve küçük firmaların nispi performansının sanayi dalına göre farklılık gösterdiği Freeman’ın çalışmasında da vurgulanmıştır. 151 Örneğin kimya sanayinde araştırma ve geliştirme işlerinin çok pahalı olması, bu sektörde büyük firmaların gerek icatlar gerekse yenilikler konusunda daha egemen olmalarına yol açmaktadır. Makine mühendisliği sanayisinde ise daha masrafsız bir yaratıcılığın söz konusu olması, küçük firmalarla kişisel mucitlerin daha büyük katkılar yapabilmesi imkanını vermektedir.

Firma büyüklüğü ve yenilik konusundaki saptamalardan birisi de AR-GE harcamalarının ağırlıklı olarak büyük firmalarda yoğunlaşmış olmasına rağmen önemli icat ve yeniliklerin çoğunun küçük firmalarda ortaya çıktığıdır. Ancak Freeman, AR-GE girdilerine oranla patent sayılarına ve önemli icatlarına bakılarak küçük firmaların daha başarılı oldukları ve büyük firmalara göre AR-GE performansı açısından daha etkin çalıştıkları sonucuna varmanın doğru olmadığı görüşündedir.

Freeman’a göre, küçük firmalar yaratıcı faaliyetlerin ilk aşamalarında maliyeti daha düşük, radikal buluşlar konusunda nispi avantajlı iken, büyük şirketler daha sonraki aşamalarda, geliştirmede ve ilk icatları alıp daha ileriye götürmede daha avantajlıdırlar. Freeman böylece büyük şirketlerin yenilik yapma konusundaki

AR-GE Bölümü, proje kadrosu) da yer almıştır. Ancak yapılan ölçümler sonucunda firma büyüklüğü, AR-GE Bölümlerinin büyüklüğü ile yenilik girişimlerinin başarısı arasında güçlü sistematik kanıtlar bulunamamıştır. Örneğin 100 binden fazla çalışanı bulunan firmaların altısı başarılı, yedisi başarısız olmuştur. Ancak küçük firmaların teşebbüs etmediği bir grup yenilik alanının varlığı, SAPPHO gibi araştırmaların bu durumu açıklamakta yetersiz kalmasına yol açmaktadır. (SAPPHO Projesi konusunda daha ayrıntılı bilgi için Bknz. Freeman, op. cit., ss. 237-260)

151 Freeman, op. cit. , s. 268.

performanslarının icat yapma konusundaki performanslarına göre çok daha iyi olduğunu ileri sürmüştür. 152

Yenilik ile firma büyüklüğü arasındaki saptamalar ise işletme sayısı ile ülke ekonomilerinde önemli bir yere sahip olan KOBİ’ler açısından oldukça önem taşımaktadır. Yenilik ekonomisinde ağırlaşan rekabet şartlarından en çok etkilenecek girişimlerin başında KOBİ’ler gelmektedir. KOBİ’lerin yapılarından dolayı sahip oldukları dezavantajlarının giderilmesinde, rekabetçi ve hızlı değişen ortamda fark yaratarak sürekliliklerini devam ettirmede yapacakları yeniliğin büyük önemi bulunmaktadır. Ekonomik ve teknik açıdan hızla değişen, dinamik bir çevre içinde bulunan KOBİ’lerin varlıklarını sürdürmeleri ancak kendilerinin de değişim içinde olmalarıyla mümkündür.153

İşletme sayısının % 90’ından fazlasını oluşturan ve böylece bir ülkenin rekabet düzeyini belirleyen köşe taşları ve istihdam yaratmada motor durumunda olan KOBİ’ler, rekabetçi pazarlarda ve genellikle büyük sanayinin alt yüklenicisi olarak çalıştıkları için yenilik yaratmak zorundadırlar. Bunun için ise yeni teknolojileri genel olarak geliştirmeleri veya yeni teknoloji edinmeleri gerekmektedir. Ancak, daha önce bahsedilen amprik çalışma sonuçlarında da belirtildiği gibi KOBİ’lerde araştırma ve geliştirmeyi yürütmek, yenilikçi fikirleri uygulamaya koymak büyük firmalara göre daha da zordur. Küçük firmalar çoğunlukla finans kaynakları bakımından ve araştırma yapma bakımından zayıftırlar ve yine bu firmaların fikirlerini geliştirecek bir tamamlayıcı ortak bulmaları ve ortak fonlu araştırmaları ve yenilik faaliyetlerini gerçekleştirmeleri zordur.154

152 İbid, ss. 267- 268.

153 Çalıpınar, op. cit., s. 453-454.

154 Verheaguen, op. cit., s.19.

Ancak KOBİ’lerle yenilik arasında çift taraflı bir ilişki bulunmaktadır.

Yenilik bu girişimlerin rekabet gücü sağlamasındada ne kadar önemli bir yere sahipse, yenilik faaliyetlerinin geliştirilmesinde de bu girişimler büyük öneme sahiptir. Çünkü KOBİ’ler yapılarından dolayı sahip oldukları avantajlar nedeniyle yenilik açısından önemli bir potansiyele sahiptirler. Büyük işletmelere kıyasla bu işletmelerin bilginin ve fikirlerin uygulanmasında ve yayılmasında gösterdikleri performans, ekonomilerin gereksinim duyduğu yenilikçi faaliyetlerin artışına önemli katkı sağlamaktadır.155

Bunun yanı sıra bu girişimlerin yine yapılarından dolayı yenilik faaliyetlerinde karşı karşıya kaldıkları bir takım zorluklar da bulunmaktadır. Tablo 19’de KOBİ’lerin bu avantaj ve zorlukları yer almaktadır.

Tablo 19 : KOBİ’lerin Yenilik Sürecindeki Avantaj ve Dezavantajları KOBİ’lerin Yenilik Sürecinde

Yararlanabilecekleri Avantajlar KOBİ’lerin Yenilik Sürecinde Karşılaştıkları Zorluklar

- Firma içi bürokrasi az olduğundan daha hızlı hareket edebilirler,

- Girişimci ruhları yüksektir,

- Firma içindeki informel ağ yapısı dolayısıyla iç iletişim hızlı ve etkindir,

- Değişen Pazar koşullarına hızla tepki verebilir niş pazarlara hakim olabilirler,

- Firmanın küçük, çalışanlar arasındaki ilişkilerin sıkı olması nedeniyle teknik personelin diğer bölümlerle yakın ilişkisi vardır,

- Yasal düzenlemelerle KOBİ’ler için kolaylaştırıcı uygulamalar bulunmaktadır,

- KOBİ’erin yenilik faaliyetlerinin desteklenmesi için çok çeşitli destek programları bulunmaktadır,

- Organik yapıda basit ve odaklanmış organizasyon yapılarına sahiptirler.

- Girişimcilik ve yenilik kültürü ile teknoloji yönetimi becerilerinden yoksundurlar,

- Ölçekleri dolayısıyla gereksindikleri bazı hizmetleri kendileri üretebilme gücüne sahip değildirler,

- Teknolojik bilgi birikimine (know-how) erişiminde zorluk yaşarlar,

- Yenilik konusunda çalışacak kalifiye personeli firmaya çekmekte ve istihdam etmede zorluklar yaşarlar,

- Finansman kaynaklarına erişimde güçlük çekerler,

- İş ortamında uymak zorunda oldukları mevzuat karmaşık geldiğinden pek çok idari, hukuki ve ticari işlemi yerine getirtmede zorlanırlar,

- Yaşanmakta olan küresel süreçler içinde ulusal sınırlar ötesindeki pazarlara erişimleri güçtür.

Kaynak: Korkmaz, op. cit., s. 30-31.

155 İbid, ., ss. 38-39.

Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, sahip oldukları avantajlarına rağmen KOBİ’lerin önemli bir kısmının sınırlı yenilik yeteneği bulunmaktadır. 156 Son on yılda KOBİ’lerin AR-GE harcamalarındaki artışa rağmen yeni teknolojileri benimseme ve uygulamada ve yeni ekonomik şartlara uyum sağlamada hızlı ancak yenilik yapmada zayıf olduğu görülmektedir. Bir diğer ifade ile KOBİ’ler genellikle yeniliği hızlı kabul eden ancak yavaş yenilik yapan kuruluşlar olarak nitelendirilmektedirler.157

KOBİ’lerin yenilikçiliği sektörlere göre de farklılıklar göstermektedir.

Havacılık, motorlu araçlar, boya, ilaç ve gemicilik sektörlerinde gerçekleştirilen yeniliklerde KOBİ’lerin payı oldukça az iken, özelleşmiş makineler ve bilimsel araç-gereç sektörlerinde KOBİ’lerin payı belirgin şekilde artmaktadır. Biyoteknolji ve telekomünikasyon gibi yeni gelişmekte olan alanlarda KOBİ’ler daha başarılı olurken, yaşam eğrisinin ileri aşamalarında olan makine ve kimya gibi sektörlerde büyük işletmeler daha fazla yeniliğe imza atmaktadır. 158

KOBİ’lerin yeniliklikte başarılı olmaları, yapısal avantajlarını iyi kullanarak yapılarının getirdiği dezavantajların etkisini azaltabilmelerine bağlıdır.159 Bu nedenle birçok ülkede ulusal yenilik sisteminin öncelikleri arasında KOBİ’lerin canlandırılması yeralmaktadır. Günümüzde hükümetler KOBİ’lerin yenilik kapasitesini geliştirmekamacıyla, teknolojik temellerini geliştirmeye yönelik kapsamlı programlar geliştirmişlerdir.160 Bu programlarla KOBİ’lerin yenilik

156 Arıkan, op. cit., s. 134.

157 Aykaç, op. cit., s. 88.

158 Korkmaz, op. cit., ss. 29-30.

159 İbid, op. cit., s. 31.

160 Japonya’da SBIR (1999), İspanya’da PROFIT (2000), Avusturalya’da COMET (1999-2000), BAA (2001) ve BITS, Kanada’da IRAP ve TPC, Portekiz’de TDMPIS, Hollanda ve İsveç’de ICP, Finlandiya’da TEKES, Avusturya’da Kind&Knet, Norveç’de SMB, Almanya’da PROgram INNOvation. (Aykaç, op. cit. S. 84)

kapasitelerinin gelişmesi ve yeni teknolojilere sahip olmaları amacı ile bu işletmelerin küresel ağlara katılması, kamu-özel sektör işbirliği imkanlarının artırılması, çalışanlarının vasıflarının yükseltilmesi için mesleki eğitime önem verilmesi teşvik edilmektedir.161

Sonuç olarak Yenilik ekonomisinin getirdiği yeni rekabet düzeyinde ülkelerin rekabet güçlerini korumaları yenilikten geçmektedir. Ülke ekonomilerinde işletme sayısı bakımından önemli bir yere sahip olan KOBİ’ler, ülkelerin ekonomik kalkınmalarında da önemli bir yere sahiptir. Sahip oldukları esneklik, hızlı hareket etme vb. özellikleri ile KOBİ’ler, yenilik ekonomisine uyum sağlamada hızlı olmalarına rağmen yenilik yapmada potansiyellerini açığa çıkaramamaktadırlar. Bu nedenle gerek gelişmiş gerek gelişmekte olan birçok ülkenin ulusal yenilik sistemlerinde KOBİ’lerin yenilik kapasitelerinin artırılması öncelikli bir yere sahiptir. 2010 yılında dünyanın en rekabetçi ekonomisi olma hedefinde olan AB’de de bu hedefe ulaşmada yenilik en önemli araç olarak belirlenmiş, 2009 yılı yenilik yılı olarak ilan edilmiştir. KOBİ’lerin hem Birlik ve hem de üye ülkeler düzeyinde ekonomide çok önemli bir yere sahip olması nedeniyle AB’nin yenilik politikası da büyük ölçüde bu işletmelere yönelik gelişmiştir.

III. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN YENİLİK POLİTİKALARI VE

YENİLİK AÇISINDAN AVRUPA BİRLİĞİ KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİNİN YERİ