• Sonuç bulunamadı

JEOPOLİTİĞİN TANIMI VE ÖNEMİ

Belgede İKTİSADİ GÜCÜN OLUŞUMU (sayfa 56-60)

II. BÖLÜM

İKTİSADİ GÜCÜN MEKAN ve KAYNAK UNSURU OLAN COĞRAFYANIN JEOPOLİTİK VE JEOSTRATEJİK ÖNEMİ

yapılardır. Bunlar taktik, stratejik ve politik karşılaştırma faktörleriyle nicelik değerler taşırlar. İnsan unsuruna oranla daha az değişkendirler.

Asıl olan bu insan ve kaynak unsurlarının nitelik karakterleridir. Jeopolitiğin dinamizmini oluşturan insan ve kaynak unsurlarının nitelik karakterleri jeopolitik değerlendirmelerde karşılaştırmalı olarak bir dereceye kadar belirli teknik ölçütlerle ölçülebilirse de çok değişken özelliklere sahiptirler. Uygulamada çok defa şaşırtıcı ve yanıltıcı sonuçlarla karşılaşmak mümkündür.

Zaman unsuru diğer unsurlara üçüncü boyut kazandırır. İzlenecek devlet politikasına insan ve kaynağın kısa veya uzun süreçte kullanılabilirliğine ölçü teşkil eder.4

Jeopolitik kelimesinin evrensel olarak kabul edilmiş tek bir tanımı yoktur. Ancak konu üzerinde çalışan ve fikir yürütenlerce kesin bir tarif üzerinde anlaşma sağlanamamakla birlikte çok sayıda tarifle açıklamaya çalışılmaktadır. Jeopolitik uzmanlarına ve çeşitli lügatlara göre jeopolitiğin bir çok tarifi şu şekilde yapılmaktadır.

Alman coğrafyacı ve antropolog Friedrich Ratzel jeopolitiği “devletlerin coğrafi özellikleriyle siyasetleri arasındaki ilişkileri inceleyen bilim” şeklinde jeopolitik ismini kullanmadan tanımlamıştır. Bu tanımın adı Rudolf Kjellen tarafından “jeopolitik”

olarak konulmuştur.5

Rudolf Kjellen’e göre jeopolitik, “coğrafi teşekkül veya mekan içinde ilmi olarak devletin tetkikidir. Devlet varlığının tabiat kanunları ve insanların davranışları açısından tetkik ve kıymetlendirilmesidir.”6

Siyasetin gayesi, devletin mahiyetini kavramak, mukavemetli ve sürekli olması için lazım gelen çalışmaları yapmaktır.7

“Jeopolitik, devletlerin politikası ve coğrafyasının doğal verileri arasındaki ilişkilerinin incelenmesidir.”8

4 İlhan, Jeopolitik Duyarlılık, Ankara, TTK, 1989, s.22; Cömert, Jeopolitik ve Türkiye’nin Yer Aldığı Yeni Jeopolitik Ortam, s.6.; Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.41.

5 Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Milliyet Yayınları, C.2, s.6088; Ana Britannica, Genel Kültür Ansiklopedisi, .C.17, s.248-249; Meydan-Larousse Büyük Lügat ve Ansiklopedi, C.6,s.688.

6 Cömert, Jeopolitik ve Türkiye’nin Yer Aldığı Yeni Jeopolitik Ortam, ,s.7-11.

7 Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.31; Denk, A.g.e.,s.3; Cömert, jeopolitik ve Türkiye’nin Yer Aldığı Yeni Jeopolitik Ortam, ,s.12-13

8 Ahmet Yavuz, Türkiye’nin Jeopolitiği, Yüksek Lisans Tezi, İst., 1998.s.9

Jeopolitik, “geo” arz, (yer) ve “politik” politika, kelimelerinin birleşmesinden meydana gelerek “arz politikası” anlamına gelir.9

Runciman’a göre jeopolitik “coğrafi düşüncelerin siyasi gelişmelere tatbiki demektir.”10

Jeopolitik, “coğrafi faktörlerin tesiri altında siyasi sistemlerin tetkiki ile ilgili ilimdir”.11

Obest jeopolitiği “siyasi işlemlere ve siyasi hayattaki çalışmalara malzeme ve yazın hazırlar, siyasi hayata yol gösterir ve bu nedenle siyaset sanatını öğreten bir bilimdir.”12 diye tanımlar.

Saul Cohen’in jeopolitik tanımı, ise “uluslararası politik güçler ile özellikle coğrafyanın ilgili özelliklerinin ilişkisini incelemektir”.13 şeklindedir

Pierre Behar “coğrafyanın verileri ışığında gerekli olan politikayı saptamaktan başka birşey değildir.”14 demektedir.

Jeopolitik; “coğrafya, tarih ve siyaset bilimlerini sentez ederek bir ülkenin siyasal doktrinlerinin ve savaş potansiyelinin doğmasını sağlayan ve stratejik değerini ortaya çıkaran bir bilim disiplinidir.”15

Carl Haushofer jeopolitiği, “içinde yaşadığı coğrafi bölgenin ve tarihi gelişmelerin etkisi altında değişen siyasi hayat şeklinin (yani devletin) üzerinde yaşadığı yer ile münasebetidir.” diye tanımlamaktadır16

Nicolas Spykman’ın jeopolitik tanımı ise “bir ülkenin güvenlik politikasının coğrafi unsurlara göre plânlanmasıdır.” şeklindedir.17

Kieffer’e göre “bir devletin sosyal, politik, ekonomik, stratejik ve coğrafi unsurlarının, bu devletin dış politikasının tayin ve takibine uygulanmasıdır”18

9 Emin Sezgin ve Selahattin Yılmaz, Jeopolitik Esaslar, İstanbul, HAK. Yayınları, 1974, s.32;

Denk, A.g.e.,s.6

10 Denk, A.g.e.,s.4; Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.29.

11 Denk, A.g.e.,s.4; Askeri Terimler Sözlüğü, (İngilizce-Türkçe) Ankara, E.U.Basımevi, 1956, s.196.

12 Orbay Ergün, Jeopolitiğin Tanımı ve Önemi, İstanbul, HAK. Yayınları’ndan Denk, A.g.e.s.5.

13 Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.29.

14 A.g.e.,s.30.

15 A.g.e.,s.32.

16 Denk, A.g.e.,s.4.

17 A.g.e.,s.4.

18 A.g.e.,s.4.

Dictionnaire de Geopolitique’de yer alan jeopolitik, “birbirine karşı koyan esas güçler arasında ki ilişkinin haritadan istifade ile takdim edilmesidir.”19

Padel Ford’a göre jeopolitik, “tatbiki siyasi coğrafyadır.”20

Wright jeopolitiği, “coğrafi muhiti dünya politikasında kullanma sanatı” olarak ifade etmektedir.21 Jeopolitik, “coğrafyanın sunduğu imkanları, görev başında ki hükümetlerin hareketlerini yönlendirme isteğini ifade eder”.22

Suat İlhan’ın yaptığı jeopolitik tanımı, “bütün coğrafi faktörlerin politikaya verdiği yönü araştıran bir ilimdir” şeklindedir.23 Sıralanan tanımlar tetkik edildiğinde başlangıçtan günümüze doğru kronolojik sıraya göre şu hususlar dikkati çekmektedir.

R.Kjellen, devletin tetkikini yapmakta,

C.Haushofer, daha ileri bir tanıma ulaşmakta,

N.Spykman, jeopolitiği tatbikat sahasına doğru yönlendirmekte,

Kieffer ise, jeopolitiğin kapsamını genişleterek uygulamayı ön plâna almaktadır.

Bugüne kadar jeopolitiğin tanımını yapan bütün düşünürlerin üzerinde birleştikleri noktalar; devlet, coğrafi faktörler ve politika, kelimelerinde olmuştur.

Tanımlarda kullanılan ilim, bilim dalı, sanat, plânlama, kıymetlendirme, bilgi disiplini ve uygulama gibi anlatımlar jeopolitiğin anlam ve alanını geliştirmiştir.24

Devlet, coğrafi faktörler ve politika kelimelerinden oluşan her türlü tanım jeopolitiği açıklamak için yeterlidir. Bunlardan birinin eksikliği jeopolitiği eksik kılar.

Sorunların coğrafyaya dayalı olarak düşünülmesi, ekonomik, sosyal, askeri ve politik verilerle birlikte bir bütünlük içerisinde ele alınması gereği, jeopolitiği öncelikle gündeme getirmektedir.25 Jeopolitiği daha iyi anlayabilmek için askeri strateji ve politika tanımlarını bilmekte yarar görülmektedir. Askeri strateji; askeri konularda politika ise, politik konularda hareket tarzı üretilmesi, üretilen hareket tarzları arasında seçim yapılması ve seçilen hareket tarzının uygulanmasıyla ilgilenir. Politika, stratejiye göre bir üst hareket tarzıdır. Jeopolitik ise, politikanın bu işlevini yerine getirebilmesi için gerekli yol ve yöntemi belirler, verileri değerlendirerek bilimsel zemin oluşturur.

19 Dictionnaire de Geopolitque, Paris, 1993, s.10; Denk, A.g.e.,s.5.

20 Denk, A.g.e.,s.4.

21 Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.32.

22 Jeopolitik” Le Grand Larauusse Universal, 1989; Denk, A.g.e.,s.4.

23 Cömert, Jeopolitik, Jeostrateji ve Strateji, s.32-33.

24 A.g.e. s.33.

25 İlhan, Türkiye’nin ve Türk Dünya’sının Jeopolitiği, s.4.

İzlenecek politika ileri görüşlülükle belirlenmeli ve kararlılıkla uygulanmalıdır. Dağınık politikalar ulusal hedeflere ulaşmayı zorlaştırır, hatta olanaksız hale getirebilir.26

Dünyanın var oluşundan bugüne kadar meydana gelen doğal ve beşeri olaylar sonucunda milletler, çoğunlukla üzerinde yaşadıkları coğrafyalarını ve komşularını seçme şansına sahip olamamışlardır. Böylece coğrafyalar toplumlar için birer emrivaki ve milletlerin değişmeyen veya çok az değişen kaderleri olmuştur. Napolyon,

“devletlerin politikaları coğrafyalarında yazılıdır.”27 demekle politikaların, üzerinde yaşanan coğrafyanın özelliklerine göre belirlenmesi ve dünya politikasında kullanılması sanatına işaret etmiş ve jeopolitiğin önemini en iyi şekilde açıklamıştır.

Bugün, jeopolitik aktörü insan ve sahnesi bütün dünyayı içine alan bir tiyatro olarak tanımlanmakta ve gerek küresel olarak gerekse bölgesel olarak çok yakından incelenmekte, senaryolar hazırlanmakta, nüfuz bölgeleri belirlenmesi ile politikalar saptanmaktadır. Bu durum bütün dünyada yaygın bir şekilde izlenmekte en küçük ülkeler bile bu olgunun sonuçlarından pay çıkarmaya çalışmaktadır.28

Jeopolitik kelimesi Türkiye’de ilk defa Atatürk tarafından 1932 yılında Amerikalı General Mac-Arthur ile yaptığı görüşmede29 söylenmiştir. 27 Eylül 1932 tarihinde “Dünyanın Siyasi Durumu” konusunda Atatürk ile Mac-Arthur arasında yapılan görüşmede, Avrupa’nın durumu hakkında ne düşündüğünü soran Mac-Arthur’a Atatürk şu cevabı vermiştir.”Versailles Anlaşması” I.Dünya Savaşı’na sebep olan etmenlerden hiçbirini gideremediği gibi, “...galip devletler, mağluplara barış şartlarını zorla kabul ettirirken, bu memleketlerin “etnik”, “GEO-POLİTİK” ve “iktisadi” hususlarını dikkate almamışlar ve sadece düşmanlık hislerinde bulunmuşlardır.”30

Belgede İKTİSADİ GÜCÜN OLUŞUMU (sayfa 56-60)