• Sonuç bulunamadı

İtiraz Üzerine Verilen Kararların Kesinliği

2.2. Vergi Yargısında Yürütmenin Durdurulması Kararları

2.2.6. Yürütmenin Durdurulması Kararlarına Karşı İtiraz

2.2.6.4. İtiraz Üzerine Verilen Kararların Kesinliği

İYUK‟un 27/6. maddesi; İtiraz edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. "

hükmünü taşımaktadır.

İtiraz mercii itiraza ilişkin kararlarını yedi gün gibi kısa bir süre içinde vermek zorundadır. Yürütmenin durdurulması istemlerine ilişkin idari yargı organları tarafından verilen kararlar kesindir ve itiraz bir defaya mahsus olarak kullanılabilir. İtiraz mercii tarafından verilen kararlara karşı itiraz edilemez ve kanun yoluna başvurulamaz. Örneğin,

99

bölge idare mahkemesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması hakkındaki itiraz kararlarına karşı Danıştay‟a temyiz yoluna gidilemez.

Kanun koyucu itiraz üzerine verilen kararların karar verme süresini çok kısa tutması ve bu kararların kesin olduğunu belirtmesinin amacı, yürütmenin durdurulması aşamasının mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasıdır. Bundan dolayı, itiraz mercileri, yürütmenin durdurulması istemlerine ilişkin kararların itirazına bakarken, dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre yeni araştırmalar yapmaksızın kanunda belirtilen süre içinde itirazı kabul veya reddederek kesin kararlarını verirler.

Davacı adına ihtirazi kayıtla verilen 1991 takvim yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen kurumlar vergisi ile geçici vergiye karşı açılan davada yürütmenin durdurulması isteminin reddi yolundaki İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 15.10.1992 gün ve E:1992/285 sayılı kararına karşı yapılan itirazı reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.11.1992 gün ve E:1992/463 sayılı kararının bozulması istemiyle Danıştay‟a yapılan başvuruda Danıştay 3. Dairesi; „‟…. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin 12. bendinde, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde, bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükmüne yer verildiğinden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.11.1992 gün ve E:1992/463 sayılı kararının bozulması yolundaki istemin incelenmeksizin reddine …‟‟ karar vermiştir ( DŞ.3, 14.01.1993 T, E:1993/60, K:1993/309 ).

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen itiraz hakkındaki karar karşı yapılan itiraz hakkında verilen kararda; “…2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında, Danıştay dava dairelerince verilen kararlara karşı, konusuna göre İdare veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebileceği, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır. Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından İtiraz edilen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13.1.1995 günlü, İtiraz: 1994/490 sayılı karan ise, Danıştay Beşinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin

100

reddine ilişkin 8.12.1994 günlü. E: 994/7958 sayılı karara davacı tarafından İdari Dava Daireleri Genel Kuruluna yapılan itiraz üzerine verilmiş bir karar olup; yukarıda anılan kanun hükmü gereğince itiraz üzerine verilen kararlar kesin olduğundan bu kararın bir kez daha itiraz yoluyla Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenmesi olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idare itirazının incelenmeksizin reddine

….” hükmüne yer verilmiştir (Karavelioğlu, 1997, s. 700), (DİDDK 31.03.1995 T, YD İtiraz No:1995/103).

İtiraz mercii itiraza ilişkin kararını verdikten sonra dava dosyasını mahkemesine geri gönderir. Dava devam ederken, mahkeme henüz esas hakkında kararını vermeden önce, davacı ikince kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunursa, mahkemenin bu isteme ilişkin verdiği karara itiraz edilemez.

Danıştay Dava Daireleri Kurulu‟nun konuyla ilgili bir kararında; “….2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27.maddesinin 6. fıkrasında; yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara hangi mercilerde itiraz edilebileceği belirtilmiş ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulması isteminin reddine ilişkin olarak Danıştay Beşinci Dairesince verilen ... günlü, ... sayılı karara davacı tarafından yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun ... günlü, YD İtiraz No:1997/114 sayılı kararıyla reddedildiği; davacının ikinci kez yürütmenin durdurulmasını istemesi üzerine, Danıştay Beşinci Daire adına karar vermeye yetkili Danıştay Nöbetçi Dairesince itiraza konu kararla ve 2577 sayılı Kanunun 27.maddesinin 2.fıkrasında yazılı koşulların oluşmadığı gerekçesiyle bu istemin reddedildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı Kanunun yukarıda anılan 27.maddesinin 6. fıkrası hükmü uyarınca, davacının ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminin, itiraz üzerine verilen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu kararı gereğince esasen incelenme olanağı bulunmadığından, davacı itirazının incelenmeksizin reddine…” karar vermiştir (DDDK, 17.10.1997 T, 1997/612 ).

Yürütmenin durdurulmasının dava sonuna kadar birkaç kez istenebilecek olması karşısında, birbirinden ayrı her karara karşı ayrı ayrı itiraz edilebilmesi olanağının bulunduğu söylenebilir. Ancak daha önceki karara itiraz süresinin geçirilmiş olması

101

durumlarında, yeni istek ve dolayısıyla itirazlar yapılması olanağının verilmemesi düşüncesinin bu karara etken olduğu anlaşılmaktadır. Ancak yeni hukuksal gelişmeler üzerine alınacak kararlara karşı itiraz edebilme olanaklı olmalıdır. Kesinliğin bir diğer sonucu, yürütme konusundaki uyuşmazlığın sonuçlandırılmış olması gerekliliğidir. İtirazı inceleyen yargı yeri konuyu, ilk kararı veren mahkemenin başkaca bir incelemesine bırakmadan sonuçlandırmalıdır. Aksi durumda, yukarda aktarılan Danıştay içtihadının vurguladığı kesinliğin işlevsel olarak oluşması ertelenebilir. Anlaşmazlığı bitirmeyen ancak ilk kararı veren yargı yerinin bazı araştırmaları yapmasını sağlamak için itiraza konu kararın kaldırılması yolunda karar verilmesi söz konusu olmamalıdır. Çünkü bu durumda, yedi günlük itiraz ve yedi günlük karar süresiyle güdülen amacın, yani yürütmenin durdurulması konusunun sürüncemede bırakılmaması gereğinin göz ardı edilmesi sonucunu doğar. Bunun yanında, yürütmenin durdurulması kararına birden fazla itiraz yolu getirilmiş olur ki, bu da itiraz kararının kesinliği ilkesiyle çelişir ( Apalak, 1998, 11-16 ).

2.2.6.5. Üst Derece Mahkemeleri Tarafından Verilen Yürütmenin