• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER

2.5 İndeks ve Göstergeler

50

karmaşık çevre meselelerinde en önemli noktalara ışık tutmayı sağlayacaktır. Karmaşık çevresel meseleler daha anlaşılabilir bir hale getirilirken çevresel politikaların oluşturulmasında hesaplanabilir bir format kurulurken halkın da çevresel sorunlarla ilgili anlayışı genişletilebilir. Ayrıca ekonomik ve çevresel konuların birarada değerlendirilmesine yardımcı olur (Anonymous 2002,c). Çevresel göstergeler için tanımlanan ve talep edilen işlev ve özellikler ekonomik ve sosyal göstergeler içinde geçerlidir.

Sürdürülebilir kalkınma göstergeleri halka ve karar vericilere konuya ilişkin açık ve basit bilgiler verirken, endeksler ise sürdürebilir kalkınmayla ilgili karmaşık gerçeklikleri özetleyen bir araç olarak görülmekte, karar vericilerin uyguladıkları politikalarının sonuçları karşısında hesap verebilirliğini sağlamakta ve halkın sürdürülebilir kalkınmayı daha iyi anlayabilmesini mümkün kılmaktadır (Yıkmaz, 2011).

Biraraya getirme terimi iki ya da daha fazla değişkenin bir gösterge altında gruplanmasını ve birleştirilmesini ifade etmektedir. Biraraya Getirme yöntemleri çevresel veriler açısından çok büyük bir öneme sahiptir ve pek çok şekilde veri kalitesini etkilemektedir. Biraraya getirme (agregasyon) sınıflandırma sistemlerine, tanımlamalara, terimlere, veri üretme yöntemlerine, ölçüm yöntemlerine ihtiyaç duyar.

Genel olarak şu şekilde sınıflanabilir;

 Alansal bir araya getirme coğrafi bir ölçeğe bağlıdır.

 Zamansal biraraya getirme gözlemlenen parametrenin doğal çeşitliliğiyle bağlantılıdır, daha çok sentezlemeye ihtiyaç duyar ve gerekli bilgilerdir (aylık, saatlik ölçülen parametrelerin yıllık ortalaması gibi)

 Konuya bağlı bir araya getirme ise daha okunabilir ve anlaşılabilir olmaya ihtiyaç duymayla bağlantılıdır. Konuya bağlı biraraya getirmede alt kategori verilerine dayalı toplamlar oluşturulur (Anonymous 2002c).

51

Biraraya getirme yöntemleri her bir indeks için farklı olabilir ancak temel ortak aşamaları bulunmaktadır;

1. Değişkenlerin seçilmesi, 2. Dönüştürme,

3. Ağırlıklandırma, 4. Değerlendirme.

Değişkenlerin seçilmesi: Tüm biraraya getirme yöntemlerinin ilk aşaması konuyu temsil edebilen değişkenlerin seçilmesidir. Her bir değişken seçilme nedenini karşılamalıdır ve tüm değişken seti ele alınan sorunu temsil edebilmelidir (Anonymous 2002,c).

Dönüştürme: Dönüştürme değişkenlerin hepsi aynı birimde değilse (elma ve armut) ve/veya bir değişkenin indeks içinde diğer değişkenlere baskın olması durumunda kullanılır. Değişkenlerin aynı ölçü birimine dönüştürülmesidir. Normalizasyon ölçülen değerin bir referans değere bölünmesi ile elde edilmesiyken, standardizasyon ise (ölçülen değer – standart sapma)/standart sapma şeklinde hesaplanmasıdır (Anonymous 2002c).

Ağırlıklandırma: İndeks oluşturulmadan önce indeksi meydana getiren değişkenlerin ağırlıklandırılmasıdır. İndeksi meydana getiren bileşenler genellikle eşit ağırlık kullanılmaktadır (Anonymous 2002,c). Zhou vd. (2005) bileşik çevresel indeks oluşturulurken en az veri kaybını veren ağırlıklandırma yöntemini tespit etmek amacıyla yaptıkları çalışmada çok değişkenli karar vermede ağırlıklandırılmış ürün yönetiminin en az veri kaybı verdiğini tespit etmişlerdir. Gujit (1996) iyi göstergelerin diğer özellikleri kadar yüksek oranda biraraya getirilmiş olma özelliğine sahip olması gerektiğini belirtmiştir.

OECD indeks gruplarını 4 kapsamda değerlendirmiştir. Bu kapsamda;

52 Temel İndeks Grupları:

Grup 1. Fen Bilimlerine dayalı gruplama, Grup 2. Politika performans indeksleri,

Grup 3. Muhasebe çerçevesine dayalı indeksler, Grup 4. Sinoptik indeksler (Anonymous 2002c).

Baskı-Durum-Tepki çerçevesinde sınıflandırılan indeks grupları incelendiğinde tamamen doğa bilimlerine dayalı göstergeler; Küresel Isınma Potansiyeli, Ozon Azaltım Potansiyeli baskı göstergelerini verirken, WWF Yaşayan Gezegen İndeksi, Doğal Sermaye İndeksi ise durum göstergelerini içermektedir. Politika performans göstergelerini kapsayan Hollanda Çevre Politika Planları Performans Göstergeleri, Alman Çevresel Barometresi, Alman Çevre İndeksi baskı göstergelerini içerirken USEPA Kirlilik Standartları İndeksi, Meksika Metropolitan İndeksi baskı göstergelerini içermektedir. İtalya Şehir Ekosistem İndeksi ise baskı, durum ve tepki göstergelerinin hepsini içermektedir. Muhasebe çerçevesine dayalı göstergeler incelendiğinde ise WRI (Dünya Kaynakları Enstitüsü) Toplam Materyal Gereksinimleri, Ekolojik Ayak İzi baskı göstergelerini, Sürdürülebilir Ekonomik Refah İndeksi durum göstergelerini içermektedir. Sinoptik göstergelere örnek olarak ise EUROSTAT Çevresel Baskı İndeksi baskı göstergelerini, UNDP İnsani Kalkınma İndeksi durum göstergelerini, OECD Çevresel Sürdürülebilirlik İndeksi baskı, durum ve tepki göstergelerini kapsamaktadır (Anonymous 2002c).

İçerdiği konuya göre indeks grupları ele alındığında; 1. grup olan tamamen doğa bilimlerine dayalı göstergelere örnek olarak Yaşayan Gezegen İndeksi, Doğal Sermaye İndeksi, Küresel Isınma Potansiyeli tek-orta ve tek konu indeksleri içindedir. 2. grup olan politika performans göstergeleri açısından USEPA Kirlilik Standartları İndeksi, Meksika Metropolitan İndeksi tek-orta ve tek konu göstergelerine örnektir. Hollanda Çevre Politika Planları Performans Göstergeleri çevresel göstergelerini, İtalya Şehir Ekosistem Göstergeleri ise sosyal ya da sürdürülebilirliğe doğru ilerleme göstergelerini kapsamaktadır. 3. grup kapsamında muhasebe çerçevesine dayalı göstergeler

53

kapsamında WRI Toplam Materyal Gereksinimleri tek-orta ve tek konu indekslerine, Ekolojik Ayak İzi çevresel göstergelere, Gerçek İlerleme Göstergeleri, Sürdürülebilir Ekonomik Refah İndeksi ise sosyal ya da sürdürülebilirliğe doğru ilerleme göstergelerini içermektedir. 4. grupta sinoptik göstergeler içinde EUROSTAT Çevresel Baskı İndeksi çevresel göstergeleri içerirken, UNDP İnsani Kalkınma İndeksi sosyal ya da sürdürülebilirliğe doğru ilerleme göstergelerini içermektedir (Anonymous 2002,c).

Bazı indeks örnekleri ölçmek istedikleri konu ve sponsoru ile birlikte çizelge 2.12’de verilmiştir.

Çizelge 2.12 Bazı indeks gruplarına örnekler (Anonymous 2002c)

İndeks İsmi Neyi ölçmeyi amaçladığı Sponsoru

Yaşayan Gezegen İndeksi

Dünyadaki ormanlarda, tatlı su ekosistemlerinde, okyanuslarda ve kıyılarda bulunan hayvan türlerinin durumu

WWF

Doğal Sermaye İndeksi

İlgili ekosistemler ve türlerle ilgili baskı ve durum kombinasyonları – Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması ile bağlantılı

WCMC - RIWM

Küresel Isınma Potansiyeli Sera gazi emisyonları bakımından

dünya atmosferindeki baskı UNFCC Ozon İncelme Potansiyeli Ozon tabakası üzerindeki baskı UNEP Ozon

Sekreteryası Benzer indeksler grubu

Çevre kalitesinin farklı açıları üzerindeki baskı (ötrofikasyon, toksite, vb.)

Çeşitli Ekolojik Ayak İzi Gıda, materyal, enerji tüketimi ile

çevre üzerinde oluşturulan baskı RP Çevresel Baskı İndeksi 10 politika alanında çevre

üzerindeki baskı EUROSTAT

Toplam Materyal Gereksinimleri

Yer değiştirmeyen maddelerin hacmi açısından çevre üzerinde

oluşan baskı WRI

Kirlilik Standartları İndeksi

Hava kalitesi standartlarını

karşılaması açısından 5 kirleticinin hava kalite durumu

US EPA Alman Çevresel Barometresi

ve İndeksi 6 politika alanında baskı azaltıcı

politika hedeflerine ulaşma UBA- ZDF Çevresel Sürdürülebilirlik

İndeksi

Çevresel sistemler açısından baskı, durum, cevaplar kombinasyonu, çevresel stresin azaltılması, insanların kırılganlığı, sosyal ve kurumsal kapasite, küresel ortaklık

WEF

54

Göstergelerin seçiminde uzman görüşleri arasında farklılıklar olmaktadır. Doğru bir sürdürülebilirlik değerlendirmesi için göstergelerin geçerliliği, doğruluğu ve şeffaflığı büyük önem taşır (De Olde vd. 2016). Göstergeler ilgili, sağlam ve bilimsel olarak savunulabilir olmalıdır. Örneğin ortalama toprak sıcaklık yoğunluğu, bölgesel ve mevsimsel değişiklikler nedeniyle yorumlanması zor bir göstergedir. Ortalama toprak pH’sı havza düzeyinde çok az şey ifade eder fakat çiftlik seviyesinde ya da belirli bir alan için faydalı bir bilgidir (Walker 2002). Tarımsal sürdürülebilirliğin belirlenmesinde sadece göstergelerin seçimi değil bununla birlikte göstergelerin davranışlarını etkileyen dinamikleri de dikkate almak gerekmektedir (Van Pham ve Smith 2014). Göstergeler seçilirken, göstergeler mekansal ve zamansal özelliklerine göre önceliklendirilmelidir (Zhen ve Routray 2003, Mulligan vd. 2016). Göstergelerin geliştirilmesi problemin tanımlanması ile başlar. Daha sonra meseleyi daha iyi tanımlamak için sorular sorulur.

Farklı alansal seviyeler için farklı sorular, farklı gösterge setleri ve sınırlar gerekir (Walker vd. 2001). Çizelge 2.13’de farklı düzeylerde sorulan soru kategorileri ve Şekil 2.11 farklı seviyeler için farklı soruları göstermektedir. Çizelge 2.14’de de belirli seviyelerle ilgili bazı göstergelere örnekler verilmiştir. Bunlar tek indeksler (toprak nitrojen), bileşik indeksler (erozyon riskini tahmin için dik eğimde üretim) ve toplanmış/toplu indekslerdir (toprak nemi indeksi ya da toprak verimliliği indeksi gibi) (Walker 2002).

Çizelge 2.13 Farklı düzeylerde sorulan soru kategorileri (Walker 2002)

Ulusal düzey Bölgesel,havza düzeyi İşletme,alan düzeyi Yukardan aşağı yaklaşım Yukardan aşağı yaklaşım Aşağıdan yukarı yaklaşım

Göstergelerin Amaçları Ulusal,eyalet değerlendirmesi

İki Yönlü İşleyiş Sosyal-ekonomik-doğal kaynaklar

Alan değerlendirme Sosyo ekonomik (kaynak

ekonomisi)

Sosyal olarak uygun ekonomik tercihler

Politika geliştirme Yerinde faaliyet

Tarımsal sürdürülebilirlik Arazi koşulları (padok)

Çevre Durum Raporu İşletme için trendlerin

değerlendirilmesi

Tarımsal Üretim Tüm çevre,koruma

şehri,kırsal bağlantılar

55

İşletme anketlerinde toplanan veriler bölgesel hatta ülkesel seviyede toplanabilir ve rapor edilebilir, örnekleme yoğunluğu ve ölçüm kalitesi eşittir ve göstergeler bölgesel ve işletme çeşitliliğini yansıtır (Walker 2002). Bu güne kadar yapılan çalışmalar incelendiğinde çiftlik seviyesinde yapılan çalışmalar olduğu gibi (Gameda vd. 1997, Rigbt vd. 2001, Van der Werf ve Petit 2001, Frater ve Franks 2013, Moore vd. 2014, Ryan vd. 2014, Waney vd. 2014) bölgesel, ulusal ya da küresel seviyelerde de çalışmaların yapıldığı da görülmektedir (Anonymous 2008b, Ceyhan 2010, Gomez -Limon ve Riesgo 2008, Vecchione 2010, Trisorio 2012).

56

Şekil 2.11 Gösterge setleri oluşturulurken karar alma süreci (Walker 2002)

Çiftçi/Tarım işletmesi Havza yönetim komitesi

Halk grupları, hükümet ajansları

“Çiftliğimdeki toprak sağlığı meselesi nedir?

Çiftliğimdeki havza sağlığı meselesi nedir?

Verimlilik için gereken güvenilir ve kolay kullanılabilir sürdürülebilirlik

göstergeleri nelerdir?

Çevresel sağlık için güvenilir ve kullanımı kolay sürdürülebilirlik

göstergeleri nelerdir?

Bilgilerin entegrasyonu

Mekansal ve zamansal trendlerin incelenmesi

Sürdürülebilir olmayan

uygulamaların ve risk konularının belirlenmesi

Mekansal ve zamansal trendlerin incelenmesi

Rapor kartlarının geliştirilmesi İzleme ve yeniden

değerlendirme

Eylem planı geliştirme ve uygulama.

Varolan yönetimde ve bölgesel (stratejik)yönetimde değiştirilmesi gereken şeye karar verme

EYLEM

57 Göstergeler farklı boyutlarda da belirlenebilir;

1. Sosyal – Çiftçi Refahı Göstergeleri

2. Çevresel – Biyolojik Çeşitlilik Artışı + Kaynak Kullanımı ve Korunması Göstergeleri

3. Temel Toprak ve Ürün Yönetimi Göstergeleri

4. Ürün Girdileri ve Uygulamaları Göstergeleri

5. Biyolojik Çeşitliliğin ve Çevre Korumanın Geliştirilmesi Göstergeleri

6. Doğal Kaynaklar Göstergesi

7. Sera gazi Emisyonu Göstergeleri (Anonymous 2016h)

Çizelge 2.14 Sorunlar, sürdürülebilirlik göstergeleri ve düzeyler arasındaki ilişki örnekleri (Walker 2002)

Düzey Mesele Sürdürülebilirlik Göstergesi

Ulusal Gerçek net işletme gelir ortalaması Temel hizmetlere ulaşım

Çiftçinin ticari şartları Bölgesel merkezlere uzaklık

Eyalet Nehir havzası sağlığı Su kalitesi trendleri

Tarımsal Sanayi

Ticari Pazar özelliklerini karşılama

Çiftçinin kabiliyeti

Buğday için silo protein seviyelerinin trendi

Taşınmaz yönetim planı kullanan çiftçi yüzdesi %

Bölge Kırsal çevre sağlığı

Tuzluluktan etkilenen arazi % Yerel vejetasyonun durumu ve genişliği

Havza Su kalitesi hedeflerini karşılama

Su kalitesi trendleri

Riperian vejetasyon ile korunan arazi oranı %

İşletme

İşletme karının optimizasyonu Yıllık işletme çalışmalarının planlanması

Aile başına net gelir

Ticari mal fiyatlarında tahmin edilen trend

Padok Ürün performansı

Toprak sağlığı değerlendirmesi

Potansiyel verim % ya da su kullanım etkinliği $

Güvenilir toprak testleri

58

“Uygunluk göstergeleri” daha önce tanımlanan durumdan sapmayı tanımlar,

“tanımlayıcı (diagnostic) göstergeler” bir sorunun belirli bir nedenini tanımlar, “erken uyarı göstergeleri” koşullardaki olması yakın kötüleşmenin sinyallerini verir.

Göstergelerin amacını tanımlamak ve onlarda beklenen görevi nasıl yerine getireceklerini tanımlamak önemlidir (Cairns ve McCormick 1992). Göstergeleri seçerken belirli kıstaslar belirlenmelidir. Bunlar; güvenilirlik, yorumlanabilirlik, veri uygunluğu, eşik değerlerin oluşturulması (sınıf sınırlarının kurulmasına) ve işleyiş bağlantılarının bilinmesidir. Güvenilir göstergeler doğal kaynakların var olan durumları ve ne şekilde değişecekleri hakkında işaretler verir. Göstergeler var olan tarımsal faaliyetlerin ve alan kullanım sistemlerinin etkili olup olmadığını tespit etmede, problemlerin tanımlanması ve potansiyel risklerin belirlenmesinde kullanılabilir (Walker 2002).

Göstergelerin geliştirilmesi indekslerin oluşturulmasında en önemli aşamadır. Buna bağlı olarak göstergelerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar da yapılmıştır. Bu çalışmalar da özellikle gösterge geliştirmede kullanılan veri setleri üzerinden analizler gerçekleştirilmiştir. Niemeijer (2002) çalışmasında politika geliştirmek için çevresel göstergelerin geliştirilmesinde veriye dayalı ve teoriye dayalı yaklaşımları üç örnek altında incelemişlerdir. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Çevresel Sürdürülebilirlik Göstergeleri 2001, YCELP ve CIESIN veriye dayalı yaklaşımlara örnek olarak incelenirken bu örneklerde var olan verilerin uygunluğu göstergelerin geliştirilmesinde temel kıstas olarak yer almıştır. Diğer iki örnek olan teoriye dayalı yaklaşımda ise teorik durum temel alınarak en uygun verilerin bulunması ekseninde bir yaklaşımla göstergeler seçilmiştir. Bu örnekler çerçevesinde yaklaşımların güçlü ve zayıf yönleri tespit edilmiştir. Gomez -Limon ve Riesgo (2008) tarım sektöründe küresel sürdürülebilirliğin ölçülmesinde bileşik göstergelerin oluşturulmasındaki alternatif metotların karşılaştırmalı analizini yapmıştır. Bockstaller vd. (2008) çalışmalarında daha önceki yıllarda üretilmiş olan farklı tarım- çevre göstergelerinin neler olduğunu ve bu göstergelerin geliştirilmesinde kullanılan yöntemlerin işleyişini açıklamışlardır. Farklı gösterge gruplarının uygulamalarını azot kaybı ve pestisit riski örneğinde incelemişlerdir. Çiftçi faaliyetleri ile ilgili göstergelerin bir ya da birden fazla değişkene dayalı olabileceği belirtilirken, göstergelerin kirlilik emisyonlarını

59

değerlendiren operasyonel yada daha karmaşık simülasyon modellerinden de dönüştürülebileceğini belirtmişlerdir. Bu ölçülen göstergeler doğrudan çevresel etkilerle ilgilidir. Küresel Arazi Tanımlama Göstergeleri (INDIGO) metodundaki ve Nitrat Yıkanması Risk Değerlendirme Modelindeki (MERLIN) metodolojik tartışmayı göstermek için Nitrojen göstergesi kullanılmıştır. Göstergelerini temel amaçlarının neler olduğunu, göstergeler tanımlanmadan önce mekansal ve zamansal hedeflerin neler olduğunun tanımlanmasının önemini göstermişlerdir. Modelden bir göstergenin hangi şekillerde çıkarılabileceğini ve referans değerlerin oluşturulmasını, tarımsal çevre göstergelerinin hassasiyetini ve geçerliliğini farklı metotlar çerçevesinde tartışmışlardır.

Bölgesel çapta uygun olan veri sayısının çok az olduğunu, bu seviyede bir etki değerlendirmede basit göstergelerin kullanılması gerektiği sonucuna ulaşmışlardır.

Çevresel etki değerlendirme de toprak, iklim, üretim sistemleri ile ilgili pek çok faktörün değerlendirilmesinde operasyonel modellere dayalı göstergelerin bilgi verme açısından daha uygun olduğu belirtilmiştir. Ryan vd. (2014) “İrlanda için tarımsal sürdürülebilirlik göstergelerinin işletme seviyesinde geliştirilmesinde Teagasc ulusal çiftlik anketinin kullanılması” başlıklı çalışmalarında tarımsal sürdürülebilirlik göstergelerini ekonomik, çevresel, sosyal ve yenilikçilik başlıkları altında ele almışlardır. Süt işletmeleri, işlemeli tarım yapan işletmeler ile büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiren işletmeler açısından sürdürülebilirliği belirlenen göstergeler altında incelemişlerdir. Ekonomik boyut altında 6 gösterge; iş gücü verimliliği, arazi verimliliği, karlılık, piyasaya yönelim, çiftliğin ekonomik olarak varlığını sürdürmesi, çevresel boyut altında 4 gösterge; çiftlik başına sera gazı emisyonu, çıktı başına düşen sera gazı emisyonu, nitrojen dengesi, elektrik ve yakıttan kaynaklanan emisyon, sosyal boyut altında 5 gösterge; hane halkı hassasiyeti (ekonomik yeterliliğe bağlı), eğitim seviyesi, soyutlama riski (yalnız yaşayan çiftçi), demografik durum (60-45 yaş arası hane halkı üyesi), iş hayatı dengesi (haftada işte çalışma süresi) ile indeks oluşturulmuştur. Göstergeleri belirlerken OECD ve Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) benimsemiş olduğu işletme için yeni, piyasa için yeni ve dünya için yeni yaklaşımını göz önüne almışlardır. Göstergelerin normalizasyonu OECD en yüksek ve en düşük değer yaklaşımını kullanmışlardır. Walker (2002) tarımsal sürdürülebilirliğin değerlendirilmesinde göstergelerin nasıl kullanılacağını araştırmıştır.

60

Çizelge 2.15 Güvenilir sürdürülebilirlik göstergelerinin seçiminde zorluklar (Walker 2002)

Kriter Güçlükler

Güvenilirlik Standart yöntem sürdürülebilirlik göstergelerini ölçmek içim uygun mu?

Küçük hatalar ölçümle ilgili mi?

Sürdürülebilirlik gösterge ölçümleri istikrarlı mı?

Sürdürülebilirlik göstergeleri güvenli bir şekilde yorumlanabilir mi ve sıralanabilir mi?

Sürdürülebilirlik göstergeleri değişiklikleri ve bozulmaları karşılayabiliyor mu?

Sürdürülebilirlik göstergeleri çiftçi toplulukları tarafından kabul ediliyor mu?

Veri toplama ve maliyeti Sürdürülebilirlik göstergeleri kolayca toplanabilir mi?

Sürdürülebilirlik göstergeleri düşük maliyetle toplanabilir mi?

Sürdürülebilirlik göstergelerinin düzenli olarak izlenmesi gerekli midir?

Sıralama ve Değerlendirme Sürdürülebilirlik göstergeleri haritalanabilir mi ya da grafikleştirilebilir mi?

Sürdürülebilirlik göstergeleri değerlendirmesi yer ve zaman ile entegre edilebilir mi?

Önceden yapılmış sürdürülebilirlik göstergesi var mı?

Sürdürülebilirlik aralığı referans değerler arasında kalan alandır. Referans değer ölçülen değerin üstünde bir eşik değer olabileceği gibi ölçülen değerin altında bir değerde olabilir (Şekil 2.12).

Şekil 2.12 Sürdürülebilirlik aralığı

61

Bazı çalışmalarda eşik değerler kullanılırken (Bockstaller vd. 1997), bazı çalışmalarda kullanılmamıştır (Taylor vd. 1993). Referans değer bir gösterge için istenilen seviyeyi tanımlayan genel bir terim olmalıdır. Normatif referans değer daha önce tanımlanmış bir değeri olan tek bir sistemin değerlendirmesine yardımcı olurken, relatif referans değer ise benzer sistemler ya da benzer referans sistem için gösterge değerine dayalıdır.

Normatif referans değerler bilim ya da politika tabanlı olabilirken, bilim tabanlı normatif referans değer hedef değer olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte bilim tabanlı referans değerler politika tabanlı referans değerlerden daha sıkıdır ve akademik açıdan bilim tabanlı referans değerler tercih edilir. Pratik açıdan politik tabanlı referans değerlerin uygulamaya aktarılması daha kolaydır (Alba ve Van der Werf 2011).

Tarımda sürdürülebilirliğin değerlendirilmesi çok karmaşıktır (Gorrie 1999, Andreoli ve Tellarini 2000). Tarımsal sürdürülebilirliğin indeks yöntemiyle değerlendirilmesine yönelik uluslararası pek çok çalışma yapılmıştır. Çalışmalar tarımsal sürdürülebilirliği çiftlik seviyesinden, bölge, ülke hatta AB gibi çok daha geniş alanları kapsayabilmektedir (Rigby vd. 2001, Vecchione 2010). İndeks boyut ve göstergeleri, indeks geliştirme yöntemleri birbirinden farklı bu çalışmalar tarımsal sürdürülebilirliğin tespitinde farklı yaklaşımlar ortaya koymaktadır. Gameda vd. (1997) sürdürülebilir alan yönetiminde karar verme sürecinde çiftlik seviyesi göstergeleri ile temel tarım sistemlerinin ekonomik, çevresel ve sosyal boyutta sürdürülebilirliğini araştırmışlardır.

Sürdürülebilir alan kullanım göstergelerini 5 ana başlık altında; verimlilik, güvenlik, koruma, geçerlilik, kabul edilebilirlik ve yüksek, orta ve az girdi kullanımı olmak üzere 3 alt kategoride olmak üzere sınıflandırmışlardır. Rigby vd. (2001) yaptıkları çalışmada çiftlik seviyesinde tarımsal sürdürülebilirlik göstergeleri ve indeks oluşturma yöntemleri açısından farklı yaklaşımları ortaya koyan çalışmaları irdelemişlerdir. Petrosyan (2010) sürdürülebilir kalkınmanın ölçülmesinde uzaktan algılama verileri ve biyolojik çeşitlilik konseptini kullanmıştır. Zamansal ve konumsal sürdürülebilir kalkınma seviyelerini incelemiştir. Çalışmasında 3 boyut altında sürdürülebilir kalkınma değerlendirilmiştir;

sosyal boyut (nüfus), ekonomik boyut (tarım, turizm, tarımsal mallar ve endüstri) ve çevresel boyut (uzaktan algılama verilerinden elde edilen sonuçlar). Özellikle çevresel boyut ile ilgili yaklaşım yenilikçi bir yaklaşım olmuştur. Burada biyolojik çeşitliliği bir gösterge olarak kullanılmasında; ekosistem=peyzaj seviyesi ve türler=sınıf seviyesi

62

şeklinde bir gösterge biçimi kullanılmıştır. Göstergelerin ağırlık andırılmasında analitik hiyerarşik proses kullanılmıştır. Sabiha vd. (2016) tarımsal sürdürülebilirliği bileşik çevresel etki indeksi yöntemiyle değerlendirmiştir. Yine tarımsal sürdürülebilirlik ile ekonomik kalkınma ve tarımsal sürdürülebilirlik ile insani kalkınma arasındaki ilişkilerde incelenmiştir (Datta 2014). Frater ve Franks (2013) çalışmalarında sürdürülebilir tarımı açıklamışlar, tarımsal sürdürülebilirliğin değerlendirilmesi yöntemlerini bu güne kadar yapılan çalışma örnekleri ile açıklamış, bileşik sürdürülebilirlik indeksini metodoloji açısından değerlendirmiş, normalizasyon, gösterge değerlerinin ağırlıklandırılması, bir araya getirme, göstergelerin ilişkileri hakkında bilgi vermişlerdir. Moore vd. (2014) küçük ölçekli tarım işletmelerinde tarımsal sürdürülebilirliği inceledikleri çalışmalarında özellikle yerel verilerden derledikleri bilgileri kullanmışlardır. Tarımsal sürdürülebilirlik indeksini 4 boyut altında ele almışlardır; agronomik/üretim, ekonomik, çevresel ve sosyal/temel insan ihtiyaçları.

Sürdürülebilirlik indeksleri oluşturulurken sürdürülebilir kalkınmanın 3 temel boyutu olan ekonomi, sosyal ve çevresel 3 boyut altında göstergeler belirlenmektedir. Gameda vd. (1997), Petrosyan (2010), Vecchione (2010), Ryan vd. (2014) gibi 3 boyut altında indeksi ele alan çalışmalar olduğu gibi boyut sayısının değiştiği çalışmalar da bulunmaktadır. Gündüz vd. (2011) çalışmalarında sosyal ve ekonomik boyutu tek boyut altında 10 gösterge ve çevresel boyut altında 10 gösterge ile toplam 2 boyut altında indeksi oluşturmuşlardır. Ceyhan (2010) sosyal, ekonomik, çevresel ve biyofiziksel olmak üzere 4 boyut, Moore vd. (2014) agronomik/üretim, ekonomik, çevresel ve sosyal/temel insan ihtiyaçları olmak üzere 4 boyut altında indeks oluşturmuşlardır. Stobbelaar ve van Mansvelt (2000), tarımsal sürdürülebilirliğin alanda uygulanabilirliğinin fiziksel, sosyal, çevresel, kültürel ve ekonomik değerlendirmeyi içerdiğini belirtmiştir.

İndeks oluşturulurken yerel katılımın sağlanması bir diğer nokta olarak öne çıkmaktadır.

Göstergelerin belirlenmesinde katılımcı yaklaşımın kullanılmasının yararları pek çok çalışmada belirtilmiştir (Rigby vd. 2001, Sulser vd. 2001, Dougilland ve Reed 2008, Subedi vd. 2009). Waney vd. (2014) çalışmasında oluşturulan göstergeler çiftçiler tarafından değerlendirmiş ve bunun sonucunda sürdürülebilirlik göstergeleri ortaya

63

konmuştur. Bu çalışmada çiftçilerin değerlendirmesi önem sırasına göre sıralamaya dayanmaktadır ve 1 ile 5 arasında hiç önemli değilden çok önemliye kadar önemine bağlı puanlama yapılmıştır. Gameda vd. (1997) özellikle yerel halk ile çalışarak veri sağlamanın önemini belirtmişlerdir. Binder ve Feola (2010) tarımsal sürdürülebilirliğin değerlendirilmesinde aşağıdan yukarı ve yukarıdan aşağı yaklaşımları incelemişlerdir.

İşletmelerin sürdürülebilirliğinin zamansal değişimini de izlemek mümkündür. Frater ve Franks (2013) çiftlik seviyesinde bileşik sürdürülebilirlik indeksi uygulamasını geleneksel süt işletmesinde gerçekleştirmişlerdir. Burada göstergeleri ağırlıklandırarak ve ağırlıklandırmadan iki ayrı hesaplama gerçekleştirmişlerdir. Her iki hesaplamada da işletmenin 2005 yılında en az sürdürülebilirlik seviyesinde olduğu tespit edilirken 2007 yılında en yüksek sürdürülebilirlik seviyesine sahip olduğu belirlenmiştir. 2002-2007 yılları arasında sürdürülebilirlik seviyesinde gerçekleşen değişimin temel sebeplerinin dışsal faktörlerden (ürün fiyat değişimleri, girdi fiyat değişimleri vb.) kaynaklandığı tespit edilmiştir. Kalkınmanın zamansal boyutu ele alınırken dinamik değişkenlerin üzerinde önemle durulması gerekmektedir (Wattenbach ve Fredrich 1997).

Sürdürülebilirliğin değerlendirilmesine yönelik yapılan çalışmalar ile ihtiyaç duyulan politikaların hiyerarşisi de kurulabilmektedir. Gomez -Limon ve Riesgo (2008) çalışmalarında göstergeler için veri setlerini farklı tarım işletmesi tipleri ve farklı senaryolar için toplamışlardır. Çalışma sonuçları sürdürülebilirliğe ulaşma tabanında oluşturulan politika senaryolarının hiyerarşisini kurmaya yardımcı olmuştur. Bunun da ötesinde, her bir senaryo için farklı tarım işletmesi tiplerinin sürdürülebilirliği ölçülmüş ve hangi tip işletmenin hangi tür senaryoda en sürdürülebilir olduğu ortaya konulmuştur. Vecchione (2010) yaptığı çalışmada, tarımsal sürdürülebilirlik indeksini kırsal sektörde Avrupa Birliğinin kırsal sektörle ilgili yasaları kapsamında politik açıdan değerlendirmiştir. İndeksi ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlar altında oluşturmuştur.

Çalışmanın amacı tarım sürdürülebilirliği belirlemek, AB’nin tarımsal sürdürülebilirlik ile ilgili politikalarında bir gelişme var mı bunu tespit etmek, neden bazı bölgeler diğerlerinden daha iyi bir performansa sahiptir sorularına cevap aramıştır.

64

Sürdürülebilirliğin indeks yöntemiyle değerlendiren çalışmaların sonuçları işletme tiplerine göre değişmektedir. Ryan vd. (2014) yaptıkları çalışmada ekonomik sürdürülebilirlik göstergelerinin süt işletmelerinde tüm göstergeler için en yüksek değere sahip olduğunu, çevresel boyut altında süt işletmelerinin en yüksek değerlere sahip olduğunu, sosyal boyut açısından ise süt işletmelerinin işgücü yoğunluğu açısından daha hassas olduğu ve süt işletmeleri ile işlemeli tarım yapan işletmelerin sosyal sürdürülebilirliğinin yüksek olduğunu tespit etmişlerdir.

Tarımsal sürdürülebilirliği indeks yöntemiyle değerlendirilmesi çalışmalar sonucunda ileriye yönelik yapılması gereken çalışmaları ortaya daha net bir şekilde konulmaktadır.

Vecchione (2010) tarımsal sürdürülebilirlik indeksi ile kırsal kalkınma politikasının son 30 yılının geçerli bir değerlendirmesinin yapılabileceğini ortaya koymuştur. Dax ve Hovorka (2007) ise, AB reformları kapsamında doğacak sosyal taleplerin dez vantajlı alanlarda ne şekilde olabileceğini AB bölgesinde ortaya koymuştur. Ceyhan (2010) çalışma bölgesinde tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için çiftlik seviyesinde verimliliği artırmanın, üretim masraflarını kontrol altına almanın ve tarım sektörüne yatırım yapılması gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Bölgede en sorunlu sosyal faktörler kanalizasyon sisteminin yetersizliği, adil olmayan sağlık hizmetleri ve arazi sahipliğinde yaşanan sorunlar olarak tespit etmiştir. Ekonomik boyutta en büyük sınırlayıcı karlılığın düşük olması, bilinçsiz ve aşırı kimyasal girdi kullanımı, yetersiz sulama ve su erozyonu da çevresel ve biyo-fiziksel açıdan en sorunlu konular olarak belirlenmiştir. Petrosyan (2010) Bileşik sürdürülebilir kalkınma indeksi sonucunda 1981 yılından 1991 yılına kadar sürdürülebilir kalkınma seviyesi yükselirken 1991 yılından 2001 yılına doğru düşüşe geçtiğini tespit etmiştir. Gündüz vd. (2011) Malatya ilinde yaptıkları çalışma sonucunda işletmelerde ortalama arazi büyüklüğünün 4 ha olduğu, işletmelerin %67’sinin kayısı üretimine devam edeceklerini tespit etmiştir. Araştırma alanında tarımsal sürdürülebilirlik seviyesi %50 olarak belirlenmiş, sosyo-ekonomik göstergeler ışığında işletmelerin kayısı üretimine devam edeceği, ekonomik etkinliklerinin yeterli olduğu, çevresel açıdan aşırı ilaç ve kimyasal gübre kullanımının en önemli çevresel sorunu oluşturduğu, arazi büyüklüğü, çiftçilerin kendilerini bu işe adamaları, eğitim düzeyleri ve hane halkı büyüklüğünün tarımsal sürdürülebilirliği olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Moore vd. (2014) araştırma alanında tarımsal

65

sürdürülebilirlik indeksini 0,42, sosyal/temel insan ihtiyaçları indeksi 0,64, agronomik/üretim indeksi 0,42, ekonomik indeks 0,40 ve çevre indeksi 0,20 olarak tespit edilmiştir. Çiftçiler bitki hastalık ve zararlılarını ve toprağın verimsizliğini temel üretim sorunu olarak belirtmişlerdir.

Sürdürülebilirlik kavramı ortaya ilk çıktığı andan itibaren günümüze kadar kaynakların devamlılığının sağlanması prensibine dayanmaktadır. Küresel sürdürülebilirlik kavramından artık her ülkenin, her sektörün temel prensibi olan sürdürülebilirlik devamlılığı doğrudan doğal kaynaklara bağlı olan tarım sektörünün de temel prensibidir. Yapılan çalışmalar sürdürülebilirliğin işletme, bölge ya da ülkesel seviyelerde yapılabileceğini, her bir seviyeye bağlı olarak farklı gösterge setlerinin kullanılabileceğini göstermektedir. Bu tez çalışmasında da tarımsal sürdürülebilirlik sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar altında toplam 21 gösterge ile ortaya konulmuştur. Türkiye’nin sahip olduğu biyolojik çeşitlilik göz önüne alınarak çalışma alanı 5 farklı koruma statüsüne sahip olan Sarıkum Gölünü besleyen mikro su havzası sınırlarına çıkarılmıştır. Yukarıda verilen, OECD ve ulusal ve uluslararası araştırmalarda sürdürülebilirliği tespit etmek amacıyla kullanılan, indeks yöntemi bu tez çalışmasında Sinop ili Sarıkum Gölü Havzasında tarımsal sürdürülebilirliği tepsi etmede kullanılmıştır. Sarıkum Gölü Havası tarımsal sürdürülebilirliği sosyal, ekonomik ve çevresel boyutlar altında incelenmiş ve her bir boyutta 7 gösterge yer almıştır.

66