• Sonuç bulunamadı

III. BÖLÜM

3.2 İşten Ayrılma Niyetini Etkileyen Faktörler

Bireylerin çalıştıkları örgütten ayrılmak ile ilgili düşüncelerin ortaya çıkması şeklinde tanımlanabilecek olan işten ayrılma niyetini etkileyen birçok unsur mevcuttur. Bir başka deyişle bir çalışanın işinden ayrılma düşüncesi birçok farklı etken ile ortaya çıkmaktadır. Cotton ve Tuttle (1986) yapmış oldukları çalışmada işten ayrılma niyetinin ortaya çıkması ile ilgili olan faktörleri üç grup halinde sıralamışlardır. Bunlar; iş ile ilgili faktörler, bireysel faktörler ve dış faktörlerdir.

3.2.1 İş ile İlgili Faktörler

Bireylerde çalıştıkları işten ayrılma niyeti genellikle iş ile ilgili faktörlerden dolayı oluşmaktadır. Cotton ve Tuttle (1986) iş ile ilgili faktörleri şu şekilde sıralamışlardır:

 Ödemeler  İş performansı  Rol netliği  Görev tekrarı

 Genel iş memnuniyeti  Ödeme ile ilgili memnuniyet  İşin kendisi ile memnuniyet  Denetim ile ilgili memnuniyet  İş arkadaşları ile ilgili memnuniyet  Tanıtımdan Memnuniyet

 Fırsatlar

 Örgütsel bağlılık

Bu faktörlerin hepsi değişik oranlarda işten ayrılma niyetini etkilemektedir. Yalnızca “görev tekrarı” ile işten ayrılma niyeti arasında doğrusal korelasyon varken, diğer bütün faktörlerle işten ayrılma niyeti arasında ters korelasyon bulunmaktadır.

Bir başka deyişle görev tekrarları arttıkça işten ayrılma niyeti artmakta, diğer faktörler ise azaldıkça işten ayrılma niyeti artmaktadır (Cotton ve Tuttle, 1986: 60).

İşten ayrılmayı etkileyen örgütsel faktörlerden bazıları örgüt tarafından sunulan ödüller, işten tatmin olma, diğer iş seçeneklerinin kalitesi, bireyin işine yaptığı yatırımın büyüklüğü olarak sıralanabilir. Bunlarla birlikte yönetim tarzı, ücret ve ödüllendirme de işten ayrılma niyetini etkileyen örgütsel faktörler arasında sayılabilmektedir. Bireylerin örgütlerine karşı duydukları güven ve algıladıkları adalet ile işten ayrılma niyetleri arasında da bağlantı bulunmaktadır. Adalet algısı olumsuz olduğu durumlarda bireylerin işten ayrılmaya eğilimli olduğu görülmektedir. Bu eğilimin azalması için örgütsel bağlılığın artması gerekmektedir. Bunu başarabilmek için ise çalışanlara adaletli davranıldığının çalışanlar tarafından hissedilmesini sağlamak gerekmektedir (Örücü ve Özafşarlıoğlu, 2013: 339).

İşletme içindeki ortamın bizzat kendisi de çalışanların işten ayrılma niyetlerini önemli düzeyde belirlemektedir. Özellikle yöneticiler tarafından çalışanlara yönelik sergilenen tutum ve davranışlar bireylerin işten ayrılma düşüncelerini etkilemektedir. Bunlarla birlikte örgütün sahip olduğu kültürel özellikler de işten ayrılma niyetini etkilemektedir. Örgütlerin sahip oldukları kültürel özellikler ile çalışan kişinin bireysel özellikleri bağdaşmadığı taktirde birey o işletmede çalışmaya devam etmek için gönüllü olmayacaktır. İşletme tarafından bireye sunulan olanaklar ve kazanımlar da çalışanların işten ayrılma niyetlerine etki edecektir. Ve nihayetinde işletmenin özellikle insan kaynakları uygulamaları da bu düşünceleri üzerinde etkili unsurlardan biridir (Dubois vd., 2011).

3.2.2 Bireysel Faktörler

İşletmelerde çalışanların işlerinden ayrılma niyetlerini ortaya çıkaran faktörlerden biri de kişilerin sahip oldukları bireysel özelliklerdir. Bireyleri örgütlerinden ayrılmak yönünde düşünceye sevk eden bireysel özellikler yaş, cinsiyet, kıdem, eğitim gibi birçok değişkenden oluşmaktadır.

Cotton ve Tuttle (1986) işten ayrılma niyetine etki eden bireysel özellikleri şu şekilde sıralamışlardır:

- Yaş, - Bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı, - Görev süresi, - Cinsiyet,

- Biyografik bilgi, - Eğitim,

- Medeni Durum, - Yetenek ve kabiliyet, - Zeka, - Davranış eğilimi, - Beklentileri karşılama.

İşten ayrılma niyetine etki eden bireysel faktörler kendi aralarında etki yönünden farklılaşmaktadırlar. Yaş, deneyim ve bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı faktörleri ile işten ayrılma niyeti arasında negatif korelasyon varken, eğitim ve davranış eğilimi arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır. Ayrıca beklentileri karşılanmayan personellerin de işten ayrılma niyetleri ortaya çıkmaktadır. Bunlarla birlikte cinsiyet yönünden incelendiğinde kadınların erkeklere göre daha kuvvetli işten ayrılma niyetleri olduğu söylenebilmektedir (Cotton ve Tuttle, 1986: 60).

Bireysel faktörler incelenirken dikkat çeken unsurlardan bir tanesi de kadın çalışanların evlendikten sonra işten ayrılma niyetinin oluşabildiği görülmektedir. Yine bireysel özelliklerden biri olan yaş faktörü açısından da farklılık oluşabilmektedir. Bireylerin yaşı ilerledikçe işlerine olan bağlılığının arttığına yönelik çalışmalarla birlikte yaş ile işten ayrılma niyeti arasında ters yönlü korelasyon olduğunu ortaya koyan çalışmalar da bulunmaktadır. Eğitimli kişilerin iş değiştirme düşüncelerinin daha fazla olduğu, örgütte kıdem olarak çalışma süresi arttıkça işten ayrılma niyetinin azaldığı da görülmektedir. Bunun sebebi ise örgüte uzun süre verilen emeklerin kolayca bırakılmasının mümkün olmamasıdır (Yanık, 2014: 124).

Kişisel faktörler bu kadarla da sınırlı kalmamaktadır. Literatür incelendiğinde bu sayılanların haricinde de faktörlerin işten ayrılma niyeti üzerinde etkili olduğu görülmektedir. A veya B tipi kişilik özelliklerine sahip kişilerin işten ayrılma niyetlerinin farklılık gösterdiği yapılan çalışmalarda ortaya konulmuştur. Aynı zamanda kişilerin cinsiyetlerinin meslek seçiminde etkili olduğu, bazı işleri erkekler tercih ederken bazı işleri ise kadınların tercih ettiği görülmektedir.

3.2.3 Dış Faktörler

Bireylerin işten ayrılma niyeti üzerinde etkisi olan unsurlar iş ile ilgili ve birey ile ilgili faktörlerle sınırlı değildir. Bu faktörlerin yanında iş dışı ve bireysel olmayan dış faktörler şeklinde tanımlanan unsurlar da işten ayrılma niyeti üzerinde etki

sahibidir. Cotton ve Tuttle (1986) yapıkları çalışmada dışsal faktörler olarak isimlendirdikleri faktörleri aşağıdaki şekilde sıralamışlardır:

 İstihdam algılamaları  İşsizlik oranı

 Katılım oranı

 Sendika ve birliklerin varlığı

Dışsal faktörlerle işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkinin analizi sonucunda, istihdam algılamaları ve sendika varlığı ile işten ayrılma niyeti arasında kuvvetli ilişki olduğu belirlenmiştir. İstihdam ile ilgili algılamalar ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif bir ilişki varken, sendika ve birliklerin varlığı ile işten ayrılma niyeti arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. İşsizlik oranı ile işten ayrılma niyeti arasında orta dereceli negatif bir ilişki olduğu da söylenebilmektedir (Cotton ve Tuttle, 1986: 60).

Bireysel ya da işle ilgili olmayan faktörler genellikle ülkedeki ekonomik durumlarla ilgili faktörlerdir. Ülke ekonomisinin düzgün olması ile birlikte düşük seviyede işsizliğin bulunduğu durumlarda bireylerin işten ayrılma niyetleri artarken, ülke ekonomisinin kötü olduğu, işsizlik oranlarının yüksek seyrettiği durumlarda bireylerde yeni iş bulamama korkusu sebebiyle işten ayrılma niyetinin düşük olduğu gözlemlenmiştir (Özkalp ve Kırel, 2005). Dışsal faktörler içerisinde yer alan başka bir unsur ise ailesel durumlardır. Bireylerin aileleri ile ilgili olumsuz durumların varlığı bireylerin işten ayrılma niyetini artırmaktadır. Örnek olarak çocuğunun rahatsızlığı sebebiyle büyük şehirde tedavi görmesi gerekirken birey kırsal kesimdeki işine devam etmek istemeyecektir. Ya da eşinin tayin durumundaki olumsuzluklar sebebiyle aile bütünlüğünde problem yaşayan kişiler, işlerine devam etseler bile yeterli verimi ortaya koyamayacaklardır (Dubois vd., 2011).

Fındık (2011) literatürde genel ekonomik nedenler adı altında işten ayrılma niyetine etki eden faktörleri aşağıdaki gibi sıralamıştır:

 Ekonominin genel durumu ve işgücü piyasasına etkisi,  Ekonominin genel durumu ve refah düzeyinin artması,

 İş değişikliği seçeneklerinin artması, gelişen teknolojik ve yapısal unsurlar sayesinde başka işlere kolay uyum sağlanması,

 Mevsimlik işlerin özellikle tarım kesimindeki etkileri,

 Kanunların, yüksek gelire artan düzeyde vergi yükü getiren kanunlar vb. etkileri. Bu sayılanlarla birlikte teknolojinin gelişmesi ile bilişim ve teknoloji alanlarındaki yeniliklerin, geleneksel işlerde çalışan kişilerin yeni iş arayışlarına girmesine sebep olabilir. Bu tarz işlerde çalışan kişiler gelecekte yapmış oldukları mesleğin tamamen bitmesinden korkarak şimdiden bu işten ayrılıp yeni bir başka işe girmeyi düşünebilmektedirler (Yanık, 2014: 124). Görüldüğü gibi teknolojinin gelişmesi de özellikle belirli işlerin varlığını tehdit etmesi sebebiyle bireylerin işten ayrılma niyetlerine etki etmektedir.