• Sonuç bulunamadı

Hukuki yorumun rasyonelliği, tartışma usulüyle ilgilidir. Yorumcu ile muhatap arasında gerçekleşen gerekçelendirme bir diyalog olduğu için bir iletişim formudur.

Habermas’ı izleyen Aarnio, tartışmanın rasyonelliğini iletişim rasyonelliği olarak adlandırmaktadır.149

Habermas’a göre rasyonellik kavramının dar anlamda bilişsel versiyonu betimsel bilginin kullanımıyla ilişkili olarak tanımlanmaktadır. Rasyonellik kavramı bu anlamıyla iki açıdan ele alınmıştır. Birincisi bilişsel araçsal-rasyonellik kavramıdır. Bilişsel araçsal rasyonellik, bilginin kullanılış biçimi açısından araçsaldır. Yani hedefe yönelik, problem çözen eylemler doğrultusunda hareket eder.150 İkinci olarak Habermas iletişimsel rasyonellik kavramına yer verir. Habermas’a göre iletişimsel rasyonellik, karşılıklı olarak birbirini anlamaya çalışan eylemlerin alt yapısında yer alır ve konuşan özneler arasında, dünya hakkındaki yorumlarını uyumlaştırmak amacıyla uzlaşmaya varma sürecidir.151 Habermas, iletişimsel rasyonelliği şu şekilde tanımlar:

“Bu iletişimsel rasyonellik kavramı, sonul olarak çeşitli iletişim taraflarının başlangıçta salt öznel olan görüşlerini aştıkları ve akılcı bir biçimde güdülenmiş kanılarının ortaklığı sayesinde nesnel dünyanın birliğinden ve yaşam bağlamlarının öznelerarasılığından emin

148Paola Comanducci, “Aarnio and The Problem Of Legal Certainly”, Rechtstheorie, 1995, S.26, s.37 vd.

149Feteris, 2019, s. 228.

150 Jürgen Habemas, İletişimsel Eylem Kuramı, Çev.Mustafa Tüzel, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2001. ss.34-36.

151Mathieu Deflem, “Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramında Hukuk”, İ.Ü.F.H.M, Çev. Ülker Yükselbaba, C.

72, 2019, S. 1, s. 879.

50

oldukları argümanlara dayalı konuşmanın teklifsizce birleştiren, görüş birliği sağlayan gücüne ilişkin merkezi deneyime dayanan yananlamlarını taşır.152

Habermas’ın iletişim rasyonelliği kavramı, argümantasyon kuramı açısından önem taşımaktadır. O’na göre rasyonel bir tartışma bir iletişim biçimidir ve argümantasyon koşullarını yerine getirmelidir.153 Argümanlara dayalı bir konuşmayı üç görünüme ayıran Habermas’a göre, birinci görünümde argümantasyon genel iletişimsel gereklilikleri ve ideal konuşma durumunun belirlenimlerini sağlayan bir süreçtir. Tartışmanın bu görünümünü argümantasyonu retorik yaklaşımın ele alış şekliyle ilişkilendirmektedir. İkinci görünüm argümantasyonun özel kuralları olan bir işlemler dizisi olmasıyla ilgilidir. Argümantasyonu işlemler dizisi olarak ele alan diyalektik yaklaşım ikinci görünümle bağlantılıdır. Üçüncü görünüm ise argümantasyonun geçerlilik iddialarının onaylanması ya da reddedilmesi için sağlam, ikna edici argümanlar üretilmesidir. Ürünlerle ilgilenen mantıkçı yaklaşım argümantasyonun geçerliliğini argümanların sağlamlığına bağlamaktadır.154

Habermas, pratik tartışmayı iletişim eylemi üzerine inşa etmiştir ve geçerlilik iddialarının lehine ve aleyhine argümanların mübadelesi tarafların karşılıklı anlaşmasını sağlar.155 Aarnio teorisinde argümantasyon sürecini taraflar arasında bir diyalog olarak görmektedir. Bu diyalog bir tartışma faaliyetidir. Tarafların karşılıklı anlaşması için bu tartışma bazı rasyonellik koşullarını taşımalıdır.

Aarnio, iletişim rasyonelliğine teorisinde, yorumcu ve muhatabın hukuki yorumları konusunda anlaşmaya varmak için bir uzlaşma süreciyle ilgili yer vermektedir. Aarnio iletişim

152 Habermas, s. 34.

153 Habermas. s. 45.

154 Habermas, ss.47-48.

155 Feteris, 2019, s. 122.

51

rasyonelliğini iki farklı yönüyle ele almaktadır. Birincisi mantıki rasyonellik (logical rationality) olarak adlandırılır. Mantıki rasyonellik gerekçelendirmenin formuna işaret etmektedir. Çıkarımın öncüllerden tümdengelimli şekilde çıktığı her gerekçelendirme zinciri rasyoneldir. Mantıki rasyonellik M- Rasyonellik (L- rationality) şeklinde ifade edilir.156 Sonucun öncüllerden tümdengelimli şekilde çıkarılabildiği dâhili gerekçelendirme, mantıki rasyonellik koşullarını karşılamaktadır.157 İletişim rasyonelliğinin diğer yönü tartışma rasyonelliğidir. Bu kurallar tartışma rasyonelliği (discourse rationality) olarak adlandırılır ve T-rasyonellik (D-rationality) şeklinde kısaltılır. Gerekçelendirme bir pratik tartışma formudur ve tartışmanın belirli kurallar çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir.158

Rasyonel tartışma, hukuki gerekçelendirmenin haklılığı için belirli garantiler vermektedir. Diğer bir deyişle rasyonel hukuki tartışma, hukuki yorumların ve genel olarak hukuki muhakemenin meşruiyetinin değerlendirilebileceği bir idealdir.159 Tartışma rasyonelliğine ilişkin kurallar, hukuki muhakemeye ilişkin bu idealin gerçekleştirilmesine hizmet etmektedir.

Aarnio, teorisinin usuli kısmında tartışma rasyonelliğinin beş koşul türünü ayırırken Alexy’i takip etmiştir.160 Ancak tartışmanın rasyonelliğine ilişkin getirdiği kurallar Alexy ile aynı olmasına rağmen, kuralların sınıflandırılması açısından farklılık bulunmaktadır. Alexy, pratik tartışma teorisini temel kurallar, rasyonalite kuralları, ispat yükünün dağıtımına ilişkin

156 Aarnio, 1987a, s.189.

157 Aarnio, 2011, s.134.

158 Aarnio, 1987a, s.189 vd.

159 Aarnio, “On Legal Reasoning As Practical Reasoning”, THEORİA: An International Journal for Theory, History and Foundations of Science, SEGUNDA EPOCA, Vol. 3, 1987b, s.104.

52

kurallar, geçiş kuralları ve gerekçelendirme kuralları olarak sınıflandırmıştır.161 Bu kuralların temelini pratik rasyonalite ilkeleri adını verdiği uyumluluk, genelleştirilebilirlik, sınanabilirlik, tutarlılık, etkililik ve samimilik ilkeleri oluşturmaktadır.162 Aarnio, tartışmanın rasyonelliğine ilişkin kuralları, Alexy gibi uyumluluk, etkililik, samimilik, genelleştirilebilirlik ve destek kuralları olarak ele alsa da O’ndan farklı olarak kural ve ilkeleri birbirinden ayırmamıştır. Aynı zamanda hukuki tartışmalara özgü, ispat yüküyle ilgili iki grup kural ortaya koymuştur.163

1. Tartışma Rasyonelliğiyle İlgili Kurallar

Mantıki rasyonellik kuralları, uyumluluk kuralları olarak adlandırılmaktadır.164 Tartışmada izlenen her adım mantıki uyum şartını karşılamalıdır. Mantıki uyum koşulu denildiğinde, argümantasyon içinde birbiriyle çelişen argümanlar bulunmaması ve bir iddianın değillemesi ile aynı gerekçelendirme içinde bulunmaması anlaşılmalıdır.165

Etkililik kuralları ise dilin kullanımıyla ilgili kurallardır. Tartışmacıların kullandıkları dil asgari düzeyde birbirleriyle uyumlu olmalıdır.166 Tartışmanın tarafları dili aynı tarzda kullanmalıdırlar. Aarnio’ya göre; tartışmacılar, aynı terimi farklı nesnelere atıf yapmak için kullanırsa ya da aynı nesneyi farklı terimlerle ifade ederlerse dile ilişkin görüş farklılığı ortaya çıkacaktır.167 Bu durum tartışmanın içeriğine ilişkin görüş farklılığı ortaya çıkmasına sebep

161 Robert Alexy, A Theory of Legal Argumentation: The Theory of Rational Discourse as Theory of Legal Justification, Çev.Ruth Adler, Neil MacCormick, Oxford Universty Press, New York, 2011, ss. 187-206.

162Feteris, 2019, ss. 182-184.

163Feteris, 2019, s.229.

164 Uzun, 2011, s.221.

165 Feteris, 2019, s.229.

166 Uzun, 2011, ss. 221-222.

167 Feteris, 2019, s.229.

53

olur. Etkililik kuralları, dilin kullanımına ilişkin görüş farklılığı bulunmamasını ve böylece içeriğe ilişkin görüş farklılıklarında rasyonel çözüme ulaşılmasını sağlar.

Samimiyet kuralları, tartışmaya katılacak kişilere ilişkindir. Tartışmanın gerçekleştiği dili kullanan herkes tartışmaya katılma hakkına sahip olmalıdır. Samimiyet kuralları, bazı ilkeleri içerir. Bunlardan biri öznel açıklık ilkesidir. Bu ilke tartışmaya katılan kişilerin fikirlerini yetkililere atıfta bulunarak savunmasını yasaklamaktadır. Tartışmada taraflar birbirlerine maddi ya da manevi bir baskı uygulamamalıdır. Materyal açıklık ilkesi, tartışmada her konunun konuşulabilmesini ifade etmektedir. Yasaklanmış bir konu bulunmamalıdır. Bu ilke eleştiriyi mümkün kılmaktadır böylece tartışma amacına ulaşmış olacaktır. Dürüstlük talebiyse bir tartışmacının geçersiz olduğunu bildiği bir gerekçeye atıfta bulunmaması anlamına gelmektedir. Geçersiz bir gerekçeyi tartışmada kullanmak kullanan kişinin sonucu ikna yoluyla belirlemeye çalıştığını göstermektedir.168

Genelleştirme kuralları, tartışmacıların tartışma sırasında, önlerine gelecek benzer durumların hepsi için uygulamayı kabul etmedikleri değerlerin tartışmada kullanılmamasını gerektirmektedir. Tartışmacı, kabul ettiği normun sonuçlarını bu sonuçlar kendisini de etkileyecek olduğu durumda da kabul etmeye hazır olmalıdır. Tartışmacının yararını karşılayan norm, başkaları tarafından da kabul edilebilir olmalıdır.169

Destek kuralları, tartışmada ileri sürülen her argümanın karşı tarafça talep edildiği takdirde gerekçelendirilmesi gerektiğine ilişkin kurallardır. Tartışmacı eleştirilen önermelerine

168 Aarnio, 1987a, ss.197-198.

169 Uzun, 2018, s.222.

54

içerikle uyumlu bir karşılık vermelidir. Eleştiriyi, kendisine veya önermeyi üretmiş kişiye gönderme yaparak savuşturamaz.170

2. İspat Yüküyle İlgili Kurallar

İspat yüküyle ilgili kurallar usuli kurallar ve maddi kurallar olarak iki başlık altında toplanmıştır.

İspat yüküyle ilgili usuli kurallar bakımından Aarnio, “ entelektüel ve sosyal yaşamın temelinin süreklilik olduğunu ” ifade etmektedir.171 Bu sürekliliği sağlamak için tartışma konusu yapılmamış bir konuda görüş ileri süren tartışmacının görüşünü ispat etmesi gerekir.

Mevcut durumda daha önce tartışma konusu yapılmamış bir konuyu eleştiren ya da değişiklik talebinde bulunan kişi ispat yükünü üzerine almış olur. Yaygın görüşü sorgulayan kişinin gerekçelendirme zorunluluğu doğar.172

İspat yüküne ilişkin ikinci kural, tartışmada görüş ve gerekçesini sunan kişinin yalnızca bunların sorgulanması durumunda ek gerekçeler sunacağını içermektedir.173

İspat yüküne ilişkin üçüncü kural, tartışmacıların iddialarıyla ilgili gerekçeler sunmasını sağlamaya ilişkindir. Bir tartışmacı, iddiasıyla ilgisiz olması halinde sunduğu gerekçeyi açıklamak durumundadır. Böylece tartışmada ilgisiz konulara yer verilmesi ve konunun dağıtılarak tartışmanın manipüle edilmesi önlenmiş olacaktır.174

170 Uzun, 2011, s.20.

171 Aarnio, 1987a, s.202.

172 Feteris, 2019, s.231.

173 Aarnio, 1987a, s.202.

174 Uzun, 2018, s.223.

55

İspat yüküyle ilgili maddi kuralların ilki, eşit muamele ilkesidir. Bu ilke benzer davaların benzer şekilde ele alınmasını gerektirmektedir.175 İspat yükü bakımından eşit muamele ilkesi, benzer iki davanın farklı şekillerde ele alınıp sonuçlandırılması durumunda bunun gerekçelendirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Maddi kuralların ikincisi, hukuk kurallarının yorumla ilgili kurallarına gönderme yapmaktadır. Yoruma ilişkin temel kurallar göz ardı ediliyorsa bu hareketin sebebi açıklanmalıdır. Örneğin; normun hazırlık çalışmalarını veya aynı konuda diğer mahkemelerin uygulamaları dikkate alınmadığında bunun sebebi açıklanmalıdır.176

Benzer Belgeler