• Sonuç bulunamadı

HAYYÂTÎN-Ġ HÂSSA BĠRĠMĠNDE HĠYERARġĠ

Osmanlı Sarayında padiĢah ve erkânına kaftan, Ģalvar, gömlek vb. kıyafet hazırlamakla yükümlü oldukları tahmin edilen Hayyâtîn-i Hâssa kurumunda da saraya bağlı diğer tüm kurumlarda olduğu gibi bir hiyerarĢi yapılanması söz konusudur.

Saray‘a bağlı olarak çalıĢan iki grup terziden birisi olan Hayyâtîn-i Hâssa, arĢiv kayıtlarındaki belgelerde bu ifadeler yer almasa da incelenen tüm belgelerden elde edilen genel intibaya göre; üç ana bölümden oluĢmaktadır. Bu bölümler; idareciler bölümü, beĢ bölükten oluĢan terziler bölümü ve içerisinde Arapça‘da anlamı ipek iplik çekicisi anlamına gelen ve kıyafetler üzerinde çaprast146

düğme ve benzeri süslemeleri yapan Gazzâzân, sözlüklerde147 pamuk, yorgan, yatak atan sanatkâr kimse anlamında kullanılan Hallâc‘lık iĢi ile ilgili ve muhtemelen sarayın yastık, yer minderi gibi mefruĢatı ile ilgili iĢleri yapan Hallâcân, edik148

diken Edikyân ve kumaĢların üzerine motiflerin baskılarını yapan Basmacıyân149

bölükleri ve bunlara ilave olarak ayrı bir

145 BOA. HAT. 23/1649 (Bkz. Ek 3)

146

Her iki taraftan karĢılıklı olarak gelen ince kumaĢ Ģeritleri ile iç kaftanının önünün kapatılmasına sağlayan örgüdür. Sol taraftan geleni düğme ile sonlanırken sağ taraftan geleni ilmek ile sonlanırdı. Bu hafif örgülerin genellikle Kemhâ kaftanlarda, günlük kaftan ve Ģalvarlarda kullanıldığı görülmektedir. Çaprast ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz: Atasoy, vd., İpek, Osmanlı Dokuma Sanatı, s. 200-201.

147 Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, s. 319, BarıĢ Dağlı, ―Kelime Kazanımı Üzerine

Bir AraĢtırma, Kıyafet ve KumaĢ Adları Örnekleri‖, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, (YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġstanbul, 2007, s. 127.

148 Türk Dil Kurumu sözlüğünde yumuĢak ve renkli sahtiyandan yapılmıĢ yarım konçlu lapçın, kısa çizme

anlamları verilen edik için Koçu; ―Çekme‖ maddesine göndermede bulunarak; Kadın ve erkekler tarafından iĢ baĢında bilhassa üst kirletici iĢler baĢında giyilen uzun, geniĢ, bol bir iĢ Ģalvarı iĢ donunun adı derken (Koçu, Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü, s. 69) Dağlı, çocuk patiği, çocuk ayakkabısı, köylü çizmesi, mest, yünden örülen çok kısa konçlu çorap manalarını vermektedir. (Dağlı, ―Kelime Kazanımı Üzerine Bir AraĢtırma, Kıyafet ve KumaĢ Adları Örnekleri‖, s. 95.) Otar; 1640 senesine ait narh defteri kayıtlarına dayanarak bu yıllarda ayağa giyilen malzeme çeĢitlerini Ģöyle sıralamaktadır: Çizme, pâpûĢ (Papuç; Farsça ―pây pûĢiden‖ sözünden), mest, baĢmak, tomak, iç edik ―çedik papuç‖, terlik, terlik mesti, na‘lbek filari, Ģatir filârı, postal. Otar 1640 yılında kullanılan ayakkkabı çeĢitlerini açıkladığı kısımda ise Edik ile ilgili olarak edik dikiminde kullanılan derinin kalitesi ve ediğin ebatlarıyla ve fiyatlarıyla ilgili bazı bilgiler vermektedir. (Ġsmail Otar, ―1640 ve 1928 Yıllarında Ġstanbul‘da Ayakkabı‖, Ayakkabı Kitabı, Editör: Emine Gürsoy, Naskali, Kitabevi, Ġstanbul, 2007, s. 255, 260 ) Edik kelimesinin yukarıda verildiği üzere çeĢitli manaları bulunsa da bu grubun Topkapı Sarayı kıyafet koleksiyonunda bulunan TSM. 13/52, 13/67, 13, 92, 13/293, 13/395, 13/397, 13/399, 13/404 numaralı örneklerinde de görüldüğü üzere, Ģalvarların ayak kısmına gelen ve deriden hazırlanan kısmını dikmekle ilgilendikleri tahmin edilmektedir.

149 Basmacıların, Osmanlı saray geleneğinde Ramazan‘ın on beĢinde yapılan Hırka-i ġerif ziyaretini

müteakiben ziyaretçilere bizzat padiĢah tarafından dağıtılan, bir nevi mendil olan destimâlin hazırlanması iĢini üstlendikleri de tahmin edilmektedir. (Pakalın M. Zeki., Osmanlı Tarih Deyimleri

grup oluĢturulmasına gerek olmayan birbirinden farklı iĢleri yapan müteferrika150

birimlerini ihtiva eden birimlerden oluĢan terzilere yardımcı birimler bölümüdür.

Bu tasnife göre; bu üç bölümden ilki, Ser-hayyat ve Kethüda gibi altlarında çalıĢan tüm bölüklerden sorumlu olan grup idarecilerinin yanı sıra belgelerde de151

geçtiği üzere Hayyâtîn-i Hâssa çalıĢanlarının ibadetlerini yerine getirebilmesi için inĢa edilen Hayyâtîn-i Hâssa Câmisinde görevli bulunan Müezzin ve Ġmam‘dan oluĢan genellikle dört bazen de beĢ kiĢiden müteĢekkil yönetici kısmıdır.

Ġkinci ana bölüm, yapmıĢ oldukları iĢlerde kendi bölükbaĢlarına (Ser-bölük‘e) karĢı sorumlu olan ve örneğin ―Bölük Ahmet ser-bölük-i evvel-seni-selis-râbi-hams‖ Ģeklinde baĢlıklandırılan bölümlerden oluĢan terzi bölükleri kısmıdır. Terzilerden oluĢan bu bölüklerden her birinin, bu bölükte çalıĢan terzilere yardımcı olmak ve gerektiği zamanda bölük çalıĢanı olmak üzere yetiĢtirilen kiĢilerin yer aldığı terzi çırakları “Şakirdân” kısmı bulunmaktadır. Bölüklere yardımcı olan terzi çıraklarından oluĢan bu kısım belgelerde genellikle “Şakirdân-il Mezkûrîn” (zikredilenin çırakları) olarak isimlendirilmiĢtir. Bu ifadeden de anlaĢıldığı üzere şakirdân grubunda yer alan terzi çırağı bölüklerde çalıĢan tüm terzilere karĢı sorumlu değil sadece altında çalıĢtığı bölüğün terzilerine karĢı sorumludur.

Terziler ve onlara yardımcı olan çıraklardan oluĢan ikinci ana bölümde; 17. yüzyıla ait tüm belgelerde yer alan terziler beĢ bölük altında toplanmıĢtır152. BeĢ bölüğe ayrılan terzilerin kendi içlerinde yaptıkları iĢe göre mi yoksa meziyetlerine göre mi ayrıldıkları hususunda ulaĢabildiğimiz belgelerde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Fakat Ģimdiye kadar incelemiĢ olduğumuz belgelerden edindiğimiz bilgiye göre, bu beĢ grup arasında bir statü farkı bulunmaktadır. ġöyle ki; I. Mustafa dönemine ait terzi ve Terimleri Sözlüğü, Milli Eğitim Basımevi, Ġstanbul, 1983, c. 1, 433) Kaya; destimâlin Farsça el silecek bez, elbezi, gibi anlamlara geldiğini ve üzerindeki çeĢitli türdeki yazıların kalıpla basıldığını ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi‘nde bu Ģekilde basılı destimâl olarak isimlendirilen mendiller ve bu tür mendillerin basımında kullanılan kalıplar bulunduğunu bildirmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz: Reyhan Kaya, Türk Yazmacılık Sanatı, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, Ġstanbul, 1988, 100– 118.

150 Yaman, Osmanlı Saray Sanatkârları, 18. Yüzyılda Ehl-i Hıref, s. 123–126; Müteferrika ile ilgili olarak

Pakalın, hükümdarlarla vezirlerin ve diğer hizmet sahiplerinin maiyetinde hademe nevinden bulunan bir kısım hizmet erbabı ifadesini kullanmaktadır. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c. 2, s. 637.

151BOA, Ġ. DUĠT. 101/99; C. EV. 50/2461 (bkz: Ek 1); C.EV. 634/31963.

152 Örnek olarak farklı tarihlere ait Ģu belgelere bakılabilir: BOA, MAD. d 3738, d 6292, d 7310, d 7312,

defterlerinin yer aldığı belgelere göre153, 19 Aralık 1618 tarihinde dördüncü bölükbaĢı (Ser-bölük 4) olan Mehmet 23,5 akçe yevmiye alırken; 16 Kasım 1621‘de aynı defterde üçüncü bölük baĢılığa yükselmiĢ ve 24 akçe almaya baĢlamıĢtır. Yine 16 Kasım 1621 tarihli belgede154 üçüncü bölükbaĢı olan Mehmet 13 ġubat 1622 tarihli belgede155 ikinci bölükbaĢı olmuĢtur.

Yine bir baĢka belgede156

I. Ahmet döneminde 21 ġubat 1613 tarihinden 9 ġubat 1614 tarihine kadar Kethüda olarak görev yapan ve en son 28 akçe ile görevini tamamlayan Mahmut Ser-bölük I; I. Mustafa dönemine ait belgeye göre157 19 Aralık 1618 tarihinden itibaren Mahmut Ser-hayyâtîn-i hâssa olarak görev yapmaya baĢlamıĢ ve günlük 44,5 akçe yevmiye almıĢtır. Bu örneklerden de anlaĢılacağı üzere, belgelerde yer alan terzilerin beĢ farklı bölükte ele alınması sıradan bir bölünme değil muhtemelen çalıĢan terzilerin kalitelerine ve iĢlerindeki hünerlerine göredir. Birinci bölükbaĢı olan bir terzi önce kethüdalığa sonrada o defterde yer alan tüm terzilerin amiri konumunda olan Ser-hayyâtîn-i hâssalığa yükseliyorken ikinci veya üçüncü bölükbaĢı veya çalıĢanı olan bir kiĢi direk olarak bu konuma yükseltilmemektedir. Her grup sorumlusu beceri ve baĢarısına göre bir üst gruba sorumlu veya çalıĢan olarak yükselmekte, en son birinci bölükbaĢı olduktan sonra bir üst görev olan kethüdalık ve Ser-hayyâtîn-i hâssa‘lık görevlerine yükselebilmektedir. Buradan Ģöyle bir sonuç çıkarılmamalıdır ki; her ikinci bölükbaĢı olan birinci bölük baĢılığa her birinci bölükbaĢı olan kiĢi de; sırasıyla Kethüda veya Ser-hayyâtîn-i hâssalığa yükselmektedir.

Üçüncü ana bölüm ise, çalıĢma konumuz olan 17. yüzyıla ait hemen hemen tüm defterlerde yer alan ―Gazzâzân‖, ―Hallâcân‖, ―Edikyân‖, ―Basmacıyân‖ bölükleri ve Cemaati Müteferrika‘dan oluĢan kısımdır158. Üçüncü bölüm olarak değerlendirdiğimiz 153 BOA, MAD. d 6270, 6304. 154 BOA, MAD. d 6304. 155 BOA, MAD. d 6304. 156 BOA, MAD. d 7181 157 BOA, MAD. d 6270 158

Terzilere yardımcı bölüm olarak değerlendirilen bu bölümde yer alan Gazzaz, Hallâc vb. gruplar 16. yüzyıldan itibaren 18. yüzyılın sonuna kadar hemen hemen tüm Hayyâtîn-i Hâssa defterlerinde yer almaktadırlar. Örnek belge numaraları: 16. yüzyıla ait belgeler; TSMA d 733; BOA, d 6196, d 7238, d 7357, 17. yüzyıla ait belgeler; BOA. d 6137, d 6299, d 7312, d 7364, 18. yüzyıla ait belgeler; BOA. MAD. d 2330, d 3728, d 3735, d 0204. Ayrıca 24 Eylül–21 Aralık 1691 tarihini kapsayan MAD. d 3738; 31 Temmuz–29 Ekim 1696 ve 24 Ocak- 22 Nisan 1697 tarihleri arasını kapsayan YB. (04). d 109; 10 Temmuz 1698–17 Haziran 1700 tarihleri arasını kapsayan MAD. d 3733 numaralı defterler 17. yüzyıla ait olup içerisinde gazzaz bölüğü yer almasına rağmen çalıĢanı bulunmayan defterlere örnek gösterilebilirler. Bkz: Ek 7, 8, 9, 10.

OSMANLI SARAY TERZİLERİ (Cemâat-i Hayyâtîn-î Hâssa )

İdareciler Bölümü Terziler Bölümü Terzilere Yardımcı

Birimler Bölümü

Ser-Hayyâtîn-i Hâssa Birinci Bölük Gazzazân

Beşinci Bölük Basmacıyân Dördüncü Bölük Üçüncü Bölük İkinci Bölük Edikyân Hallâcân İmam Müezzin Kethüdâ Müteferrika Şakirdân-il Mezkurin Şakirdân-il Mezkurin Şakirdân-il Mezkurin Şakirdân-il Mezkurin Şakirdân-il Mezkûrin

bu grupta sırasıyla ipekli, pamuklu, deri dikenler ve kumaĢların üzerine motifleri basan basmacılar gibi birbirinden farklı birçok bölük ve üç ana bölümün iĢlerine yardımcı olan Müteferrikalar yer almasına rağmen bu grupların tamamını tek bir bölüm olarak değerlendirmemizin temeli bu bölümde yer alan bölüklerin tümünün genellikle birkaç kiĢiden müteĢekkil olması ve muhtemelen esas amaç itibariyle terzilere destek olmak amacıyla oluĢturulmuĢ olmalarıdır.

Kütükoğlu, terzilere yardımcı birimler bölümü olarak değerlendirdiğimiz kısımda yer alan gazzâz grubuyla ilgili olarak; gazzâzlar, her renkte düğme ve ilmek, sade Ģemse düğmeli çaprastlar ve baĢka aksesuar ve süslemeler dikmektedirler demektedir159. Ġpek isimli kitapta da Barkan‘a atıfla, 15. Yüzyılın sonu ile 16. yüzyılın baĢında Edirne ve Ġstanbul Ģehir kayıtlarında gazzazların çalıĢmaları ve yaptıkları düğmelerin fiyatları ile ilgili bilgi bulunmaktadır kaydı yer almaktadır160

.

Bu Ģekilde hiyerarĢik bir düzene sahip olan saray terzileri biriminin (Cemaat-i Hayyâtîn-i Hâssa) teĢkilat Ģeması Ģu Ģekildedir:

159 Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, s. 154-156.

D. HAYYÂTÎN-Ġ HÂSSA BĠRĠMĠNĠN ELEMAN YETĠġTĠRMEDE