• Sonuç bulunamadı

Haksız Fiil Hukukundaki Yeni ve Kapsamlı Görüşler

Belgede GĐRĐŞ ĐÇĐNDEKĐLER (sayfa 69-74)

B) Sözleşme Đlişkisi Dönemi

5. Haksız Fiil Hukukundaki Yeni ve Kapsamlı Görüşler

Yukarıda anlatılan değişimler doktrindeki bazı görüşler tarafından, daha modern bir haksız fiil hukuku, özellikle de BGB § 823’i (BK m. 41) yeniden yorumlama ve yapılandırmanın temel nedenleri olarak ileri sürülmüştür240.

Đlk malvarlığı zararlarının tazmin edilebilmesi ve üçüncü kişilerin malvarlığının korunmasına ilişkin yükümlülük ileri sürülen görüşlerin temel hedefidir. Yargı da ilk malvarlığı zararlarının tazmininin gerekliliğini kabul edince, bu görüşler baskın bir şekilde desteklenmiştir. Sözleşmeye dayanan sorumluluğun yanı sıra, haksız fiil sorumluluğunun genişletilmesi ile bu sonuç sağlanmaya çalışılmış; kurulmuş ve işletilen ruhsatlı işyerlerinde bu hak daha da netlik kazanmıştır241.

eden ve yalnızca sözleşme ile sorumlu olunacağı kanaatinde olan BGH’nın bu kararı incelenmeye değerdir. BGH, bu şekildeki kaymayı, satım sözleşmesindeki ayıba karşı tekeffül durumunda alıcının seçimlik haklarını haksız fiil hukukuyla güçlendirmek olarak açıklamıştır. Đlgili karar için bkz. BGHZ 105, 357, DIETBORN, 32.

237 Alet Güvenliği Kanunu örneğin GSG § 3/I’de korunan haklar olarak sadece hayat ve sağlığı tanımlamış ve benzer şeyler için korunan hukukî değerlerin dairesini genişletme imkânını açmıştır.

238 Özellikle meslekî güven ortamında, özen yükümlülüğünün hafif bir ihlâli dahi, ahlâka aykırılığın kabulü için yeterlidir. Bkz. ERMAN/WESTERMANN, 13. Zarar kastı için “dolus eventualis” yeterli olmaktadır: Đlgili karar için bkz. BGH VersR 1956, 641; BGH NJW 1986, 180. BGB’nin ilk ortaya çıktığı tarihten itibaren, özene aykırı davranışlardan doğan durumları yaptırıma bağlamak için haksız fiil daha geniş bir şekilde yorumlanmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. DIETBORN, 33.

239 Üreticinin bu fiili bilmesi, kusurun bilinçli zarar kasdı (şuurlu ihmal) olarak değerlendirilmesine neden olur. BGB § 826’nın üreticinin sorumluluğundaki pratik anlamı çok büyüktür: DIETBORN, 33.

240 DIETBORN, 34.

241 Genel haksız fiil sorumluluğunun insan davranışları sonucu oluşan tüm zararları kapsaması, sorunu uçsuz bucaksız hâle getirmektedir. “Neminem laedere”ye ilişkin emir, bu yüzden sadece şekil olarak temsil edilememektedir. Haksız fiile ilişkin genel nitelikli hukukî düzenlemeler de, zarar veren her davranışı sonuçtan sorumlu tutmamıştır. Geniş bilgi için inceleyiniz: DIETBORN, 34.

Haksız fiil hukukundaki yeni görüşün ilk çıkış noktası, belli bir davranış yükümüne ilişkin normun özene aykırı davranışla ihlâli ve bu ihlâlle haksız fiil çerçevesinde ilk tazminat yükümlülüğünün doğmasıdır242.

a) Haksız Fiildeki Sorumluluk Unsurlarında Davranış Yükümlülüklerinin Sınıflandırılması

BGB § 823/II’nin BGB § 823/I’den farkı, koruma hükmü ihlâlinin, zararın tazmini için yeterli olmasıdır. Özene aykırı bir fiille davranış yükümlülüğünün ihlâli, takip eden zararlardan sorumluluğu gerektirir243.

b) Üçüncü Kişilerin Malvarlıklarını Korumaya Yönelik Davranış Yükümlülükleri

Bir yükümlülüğe aykırılık, sorumluluğun dayanağıdır ve ölçü, özene aykırı olarak davranış yükümlülüklerinin ihlâlidir. BGB § 823/II kapsamında, ilk malvarlığı zararlarının tazmin edilmesi ve başkalarının malvarlıklarını da korumak için davranış yükümlülükleri geliştirilmeye çalışılmıştır244.

HUBER’e göre, ihmal yoluyla ortaya çıkan ilk malvarlığı zararlarının tazmininin BGB § 823/II kapsamına alınması, haksız fiil hukukunun önemli bir engelinin aşılması anlamına gelir245.

BRUGGEMEIER, haksız fiilde sorumluluğun genel dayanağının, hukukun koruduğu menfaatlerin, piyasa koşullarına aykırı olarak ihlâli olduğunu ileri sürmüştür246. Yazar, pozitif hukukun ya da yargının, davranış taleplerini bir başka ifade ile davranış yükümlülüklerini formüle etmesi hâlinde menfaatlerin hukuken korunacağına inanmaktadır247.

CANARIS’e göre, sözleşme yapılmadan önce, yapılırken ve yapıldıktan sonraki koruma yükümlülüklerinin hepsi, birleşik kanunî borç ilişkisine dayanır. Bu borç ilişkisine birleşik denmesinin nedeni, bağımsız koruma yükümlülüklerinin sözleşme yapıldıktan sonra özlerini temelde değiştirmemeleridir. Sözleşme öncesi kanunî koruma

242 DIETBORN, 34.

243 ERMAN/WESTERMANN, 153.

244 ÖZTAN, Đmalâtçının, 210 vd.; DIETBORN, 37.

245 HUBER, K.: “Verkehrspflichten zum Schutz fremden Vermögens”, in: Festschrift für E. v.

Caemmerer zum 70. Geburstag, Tübingen 1978, s. 359-386; 377.

246 BRUGGEMEIER, G.: Deliktsrecht, Baden 1986, Deliktsrecht, 174.

247 BRUGGEMEIER, Deliktsrecht, 174.

yükümlülükleri, sözleşme yapıldıktan sonra, sözleşmeye ya da başka bir hukukî işleme dayanan koruma yükümlülüğü olamaz. Sözleşmeden önceki kanunî koruma yükümlülüğü, sözleşmeden sonra da devam eder248. BGH249, verdiği kararlarda CANARIS’e katılmamaktadır250.

Yukarıda ifade edilen görüşler doğrultusunda, koruma yükümlülüklerinin sözleşmeden değil, kanundan doğduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Alacaklının hukukî değer durumuna ve taleplerine saygıyı zedelememek için bu yükümlülükler düzenlenmiştir. Bu yükümlülük ve talepler, birleşik kanunî borç ilişkisinde birlikte tutulmuşlardır ve sözleşmenin yapılmasından bağımsız nitelik taşırlar251.

aa) Davranış Yükümlülükleri

Üretici kural olarak, haksız fiil kapsamında korunan (BGB § 823; BK m. 41/I) hukukî değerleri ihlâl eden tehlikeli ürünleri piyasaya çıkaramaz. Bu yükümlülüğün özene aykırı bir şekilde ihlâl edilmesi, sorumluluğun ortaya çıkmasına neden olur252.

bb) Koruma Yükümlülükleri

Üreticinin davranış yükümlülüğünün ihlâlinden dolayı haksız fiil sorumluluğunun saf sözleşme menfaatinden doğan sorumluluğa sınırının belirlenmesinde yargı, ayıp koşullu ifa etmemeden dolayı tazmin ile sözleşmenin müspet ihlâlinden dolayı tazmini birbirinden ayırmak suretiyle menfaatler arasındaki ayrımı yapmaktadır. Bu bağlamda ayıp zararları ve ayıbı takip eden zararlar ayrımı da

248 CANARIS, 100-105.

249 Đlgili kararlar için bkz. BGHZ 63, 382, 388.

250 Aynı görüş için bkz. GERNHUBER, 134; MEDICUS, 203.

251 DIETBORN, 47; zararın tazmininin belirlenmesinde ölçü, sözleşme ile ihlâl edilen edim yükümlülüğünün içeriğidir. Buradaki sorun, tüketicinin sözleşmeye dayanarak ne bekleyebileceğidir. Bu beklentinin yerine getirilmemesi borçlunun sözleşmeye dayanarak sorumlu tutulmasına neden olur.

Tüketici zararının tazmini için her zaman aynen ifayı talep edemez. Zararını gidermek için para da talep edebilir. Bunun istisnası, devam eden başlangıçtaki yerine getirme hakkıdır (BGB § 480/II): ilgili karar için bkz. BGH NJW 1985, 2526. Sözleşmeye dayanan sorumluluk yalnızca müspet edim menfaati ihlâl edilmişse devreye girer. Geniş bilgi için inceleyiniz: PALANDT KOMMENTAR, 532-533;

ERMAN/WESTERMAN, 1128 vd.; OĞUZMAN, M. Kemal/ÖZ, M. Turgut: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 4, Đstanbul 2002, 328 vd.; TEKĐNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, 974; EREN, Fikret: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, B. 9, Ankara 2003, 1105 vd.; DIETBORN, 70; von TUHR, 572.

252 Zarar gören, malvarlığının eski hâle iadesini, bunun imkânsız olması veya yeterli olmaması hâlinde ise bunun yerine para isteyebilir. Bkz. DIETBORN, 71.

yargı tarafından yapılmaktadır. Bu kriterde ölçü olan soru ise, hangi malvarlığı değerlerinde zararın meydana geldiğidir253.

aaa) Ürünün Ayıplı Olmadığı Hâllerden Doğan Sorumluluk

Kararlaştırılan sözleşme içeriğinin tamamen ifa edildiği hâllerde sözleşmenin ihlâlinden bahsetmek mümkün değildir. Bu bağlamda BGH; haklı olarak sözleşmenin müspet ihlâlini kabul etmemiş; koruma ve davranış yükümlülüklerini kapsayan bütünlük menfaatinin ihlâl edildiği görüşünü benimsemiştir254. Zira bu hâllerde meydana gelen malvarlığı zararlarının, ürün ayıbıyla ilgisi yoktur.

bbb) “Sözleşmeye Dayanan” ya da “Sözleşme Benzeri” Sorumluluğun Düzenlenmesi

Koruma yükümlülüklerinin ihlâli için sorumluluğun sözleşmeden ya da sözleşme benzeri (quasi-vertragliche) hâllerden doğan sorumluluk şeklinde düzenlenmesinin iki nedeni vardır. Birinci nedene göre; koruma yükümlülükleri ihlâli, sözleşme içeriğiyle hiç ortak yönleri olmamasına rağmen, pazarlık aşamasında Culpa in Contrahendo’nun, sözleşmenin sona ermesinden sonra ise sözleşmenin müspet ihlâlinin uygulanacağı genel sözleşmeye dayanan yükümlülükler olarak değerlendirilir. Koruma yükümlülüklerine dair bu yaklaşıma göre, sözleşme öncesi ya da sonrası yükümlülükler

253 DIETBORN, 72.

254 “Falschabfüllungsentscheidung” (yanlış doldurma) davasında, zarar görenin arabasına süper yerine normal benzin pompalanmıştır. Bu iki benzin çeşidi için ayrılmış olan tanklar, nakliyecinin kusuru sonucu karıştırılmıştır. Zarar gören, süper benzin zannettiği normal benzini motorların gücünü iyileştirmede kullanmış ve bu nedenle ek geliştirme maliyetleri ortaya çıkmıştır. BGH, yanlış doldurma nedeniyle ortaya çıkan takip zararlarını sözleşmenin müspet ihlâline dayanarak ödenmesine hükmetmiştir.

Gerekçe olarak, benzin nakliye edenin satım sözleşmesinden doğan, uygun tanka doldurma yükümlülüğünü yerine getirmemesini göstermiştir. Bu olayda sorumluluğun ürün ayıbından kaynaklanmaması nedeniyle BGH, BGB § 477’deki kısa zamanaşımı süresini reddetmiş ve § 195’deki 30 yıllık uzun zamanaşımı süresini kabul etmiştir. Đlgili karar için bkz. BGHZ 107, 249.

“Beitragsnachlaß” (aidatta indirim) davasında, zarar gören yeni bir çöp presinin nakliyesi, montajı ve eskisinin yerinden sökülmesi için davalıya görev vermiştir. Eski presin yerinden sökülmesi esnasında, görev verenin kapıcısı ağır bir şekilde yaralanmıştır. Tedavi masraflarını meslek kuruluşu (sendika) karşılamıştır. Bu masraflardan dolayı, görev veren kişiye normalde hakkı olan yıllık aidat indirimini yapmamışlardır. BGH, kaybettiği aidat indirimi oranında zarar tazminini kabul etmiştir. Eski presin sökülmesi işleminde BGH, sözleşme yükümlülüğünün müspet ihlâli olduğuna ve kapıcının vücut bütünlüğünün olumsuz yönde etkilendiğine karar vermiştir. Đlgili karar için bkz. BGHZ 107, 258.

BGH, sözleşmeye dayanan yan yükümlülük ihlâlinden yanlış bir şekilde yola çıksa da,

“Falschabfüllungs” ve “Beitragsnachlußurteils” kararlarında, sosyal temasa dahil edilen ilk malvarlığı menfaatlerinin koruma yükümlülükleri de vardır.

olarak, pazarlıkların başlamasında ya da sözleşme bitiminde sosyal temastan dolayı kural olarak kanunî borç ilişkisi vardır255.

Đkinci neden, sorumluluk düzenlemesi sonuç itibariyle sözleşmeye dayanan hukukî sonuçlar olduğu için, sorumluluğun dayanağı sözleşme ya da en azından sözleşme benzeri olmak zorundadır. Haksız fiil karşısında geliştiği iddia edilen sözleşmeye dayanan sorumluluk, koruma yükümlülüklerinin ilerlemesi için doğrudan nedendir256. “Sözleşme benzeri” sorumluluğu savunanlar, haklı olarak koruma yükümlülüklerinin sözleşmeden bağımsız olduğunu ileri sürmektedirler. Koruma yükümlülükleri ihlâlinin, sözleşmeden doğan sorumluluk sonuçlarına ulaşılmasını sağladığı fikri, amacına ulaşamamıştır. Koruma yükümlülükleri için sözleşmenin temel ilkeleri nedeniyle sorumlu olunacağına ilişkin görüş isabetli değildir257. Koruma yükümlülüklerinin ihlâlinden dolayı sözleşme ya da sözleşme benzeri sorumluluğun düzenlenmesi kanunda yer almamaktadır. Koruma yükümlülükleri ve sözleşmeye aykırılık arasında yer alan ayrıma ilişkin sorunların çözüme kavuşması için pozitif bir düzenleme ile bu durumun sistemli hâle getirilmesi gerekmektedir258.

Yukarıda da bahsedildiği gibi, koruma yükümlülüklerinin ihlâlinden sorumluluk, sosyal hayatta kanunî borç ilişkisinden doğar ki, bu durum haksız fiile yabancı bir yapı değildir259.

Üretici ve kullanıcı arasında sözleşme ilişkisine gerek olmaması, üreticinin sorumluluğu alanında yeniliktir. Burada belirleyici olan, sözleşmeye dayanan ilişkilerde de mevcut olan sosyal temastır260.

255 BGH’nın karar gerekçelerinden, Culpa in Contrahendo ve sözleşmenin müspet ihlâli şeklindeki ikili ayrımda ısrar ettiği anlaşılmaktadır. Bkz. DIETBORN, 120.

256 CANARIS, 85 vd.

257 DIETBORN, 121-122.

258 DIETBORN, 124.

259 Malvarlığını koruyan koruma normları, BGB § 823/II anlamında özellikle kanunda düzenlenmiş tipik koruma yükümlülükleri, BGB § 618, 694, 701 gibidirler. Sosyal temas, temelinde malvarlığı korumasını kapsayan BGB § 839’a göre sorumluluğu çıkartmıştır. Dolaylı olarak halka yöneltilen yükümlülükler, sosyal temas içindeki halk için genel olarak düzenlenmiştir. Geniş bilgi için inceleyiniz: PALANDT KOMMENTAR, 690, 811-812, 813; ERMAN/WESTERMAN, 1703 vd., 2045, 2051.

260 DIETBORN, 151.

II- KUSURSUZ SORUMLULUK DÖNEMĐ

Belgede GĐRĐŞ ĐÇĐNDEKĐLER (sayfa 69-74)