• Sonuç bulunamadı

2.2 Ayan Aileleri

2.2.5 Hacısalihoğulları

Hacısalihoğulları, Tonya ilçesinin Ahur köyünden Akçaabat’a yerleşen Hacı Salih Ağa’nın ailesidir.317 Akçaabat-Tonya arasındaki bölgede varlığını sürdüren Hacısalihoğlu ailesi ile ilgili bu dönemdeki kayıtlarda öne çıkan kişi eşkıyalık faaliyetlerinde bulunan Hacısalihoğlu Hasan Ağa’dır. Trabzon valisine yazılmış fermanda uzun süreden beri Gümüşhane ve Trabzon’da bazı derebeylerin ortaya çıktığından bahisle bu derebeylerinden olan Polathane sakinlerinden olan Hacısalihoğlu Hasan’ın adamlar toplayarak eşkıyalık faaliyetlerine bulunduğu belirtilmektedir. Hacısalihoğlu Hasan, Rize ve Of’ta bulunan diğer derebeylerine de birlik çağrısında bulunmuştur. Bölgede faaliyetlerini artıran, Rize ve

316 Emecen, “Kethüdazade…”, s. 197.

79

Of kazalarına ve Polathane’de bulunan Hasan’ın üzerine kethüda tayin olunarak onun bu eşkıyalık faaliyetleri engellenmek istenmiştir.318 Eşkıyalık faaliyeti bununla bitmeyen Hasan Ağa daha sonra yanındaki adamlarıyla birlikte Tonya zeametine mutasarrıf Mustafa Ağa’nın topraklarına saldırıp mallarını zapt etmiştir.319

Hasan Ağa bölgede eşkıyalık faaliyetlerinde bulunarak halka zararlar verdiği gibi devleti de ekonomik anlamda zor duruma sokmuştur. Hacısalihoğlu Hasan Ağa, 1178/1765 yılında, Trabzon ve çevresinde türeyen Demeli Muhammed ile birlik olup eşkıyalık faaliyetlerine başlamış ve uzun bir süre bizzat vezir Abdurrahman Paşa’nın kendisi, delibaşısı ve kethüdası bu eşkıyalarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Bölgede palankalar inşa ederek eşkıyalık faaliyetlerine girişen Hasan Ağa ve Demeli Muhammed’in üzerine yürüyen Abdurrahman Paşa bunları bozguna uğratmıştır. Ancak bu saldırıdan kurtulan Hasan Ağa diğer palankasına kaçmayı başarmıştır. Abdurrahman Paşa ile girdiği çatışmalardan sağ kurtulan Hasan Ağa, Folderesi’ne gelmiş, burada da vezirin kethüdası Hasan Ağa’ya müdahale etmiştir. Son olarak Yomra nahiyesine kaçan Hasan Ağa’nın üzerine vezirin delilbaşısı varmıştır.320

Hasan Ağa’nın sadece cezalandırıldığı idam edilmediği 17 Receb 1214-15 Aralık 1799 tarihli vasi tayini hükmünden anlaşılmaktadır.321 Hükümden Hacısalihoğlu Hasan Ağa’nın Sera deresinde sakin iken vefat ettiği, Ali322 ve Hüseyin isminde iki oğlu ve Emine adında da bir kızı olduğu bilgisine ulaşılmaktadır. Ali ve Hüseyin dışında şeriyye sicili hükmünde Ömer isimli bir oğluna daha rastlanmıştır.323

Bölgede eşkıyalık faaliyetlerinin en yoğun yaşandığı yer kuşkusuz Gümüşhane ve Espiye, maden sahaları olmuştur. Buradaki kaza ve kasabalarda bulunan madenci başta olmak üzere diğer ahalinin huzur ve bölgenin asayişi konusunda bu toplulukların rahat

318 TŞS., 1926, 33/1.

319 Bay, a.g.t., s. 86-87.

320 Kayıtta Hasan Ağa ve Demeli Muhammed ile girişilen mücadelede sarf olunan mühimmatın miktarı verilmiştir. BOA., C. DH., 12270.

321 TŞS., 1947, 39/3.

322 Tuzcuzade Memiş Ağa’nın isyanında Memiş Ağa’nın en kuvvetli yardımcıların biri olarak bahsedilen Hacısalihoğlu Ali Ağa adlı kişi olması muhtemeldir. Tuzcuzade Memiş Ağa’nın idamından sonra diğer eşkıyalarla birleşmesini engellemek için Trabzon’a yerleştirilmiştir. Ancak ilerleyen dönemlerde Kalcızade Osman Ağa’nın önderliğinde çıkan isyan hareketinde Hacısalihoğlu Ali Ağa, Kalcızade Osman Ağa ile birlikte hareket etmiştir. Trabzon valisi Hüsrev Paşa’nın bunların üzerine gitmesiyle dağılmışlar ve Hacısalihoğlu Ali Ağa Tonya’ya firar etmiştir. İsyanla ilgili detaylı bilgi için bkz. Aktepe, a.g.m., s. 33-35.

323 Gümüşhane mukataasından Tonya karyeleri ayanı Hacısalihoğlu Ömer ağa ibn Hasan Ağa TŞS., 1933, 70/2.

80

etmesine önem verilmiştir. Bu bölgede rastlanan XVIII. yüzyılın en son eşkıyalık faaliyeti Tonya nahiyesinden Hasan Ağa’nın oğlu Hacısalihoğlu Ömer Ağa ve Üçüncüoğlu Süleyman birbirleriyle ittifak edip Torul karyesine ardından Tirebolu’ya saldırmalarıyla gerçekleşmiştir. Başlarına adam toplayarak insanlara zulüm ettikleri onlara direnenleri katl ve idam edip eşyalarına el koymuşlar, bu yüzden birçok madenci tayfası buradan ayrılıp başka yerlere kaçmışlardır.324

Hacısalihoğulları bu dönemde diğer aileler kadar aktif olamamışlardır. Bulundukları konum bakımından diğer aileler tarafından çevrili olmaları, ayanların ve eşkıyaların nüfuz mücadelelerinin yaşandığı maden alanlarına yakınlıkları bu dönemde sivrilip öne çıkamamalarına neden olmuştur. Bu sebeple bölgede etkin olan Üçüncüzadelerle, ilerleyen yıllarda ise Tuzcuzadelerle ittifak kurarak bölgede güçlü bir aile haline gelmeye çalışmışlardır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3 ÇEVRE AYAN AİLELERİ 3.1 Şatırzadeler

On sekizinci yüzyılın ikinci yarısı Şatırzadelerin Trabzon bölgesinde yükselişlerine ve sonra da düşüşlerine tanık olmuştur. Trabzon’un en eski ve köklü ailelerinden biri olan Şatırzadelerin bölgeye Fatih Sultan Mehmed’in fethiyle geldikleri ve tımarlı sipahi zümresi olarak devlete hizmet ettikleri sanılmaktadır.325 Şatırzadeler devlet tarafından Trabzon şehrinin doğusunda şimdiki havaalanı (Hos) ve Yomra ilçesindeki Gürgen olmak üzere iki farklı bölgeye yerleştirilmiştir.326 Fakat bu kadar eski ve bölgede etkin olmalarına rağmen Caniklizadeler, başta olmak üzere diğer güçlü ailelerin gölgesinde kalmışlardır.

Ailenin ismi olan şatır, sarayın dış hizmetinde bulunup padişahların maiyetinde peyklere benzer vazife gören bir sınıf anlamına gelmektedir. Bundan başka vezirlerin kapı halkı arasında Şatır adlı vazifeliler de bulunurdu.327 Fatihle beraber tımarlı sipahi zümresi olarak saray dışında devlete hizmet eden ailenin buradan gelme ihtimali yüksektir. Kelimenin anlamından anlaşılacağı üzere şatır kelimesi aileye ve yüklendiği misyona uygunluk taşımaktaydı. Bölgede devlet işleriyle ilgili bir takım mahkeme kayıtlarında aile üyelerine rastlanması bunu ortaya koymaktadır.

Şatırzadeler kuvvet ve zenginliklerini, eşkıyalık veya zorbalık yaparak elde etmek yerine devlete hizmet ederek kazanmışlardır. Bu doğrultuda Canikli Ali Paşa ile iyi ilişkiler ve akrabalıklar bağları kurarak güçlerini muhafaza etme yoluna gitmişlerdir. Canikli Ali Paşa’nın kız kardeşi Rukiye Hanım Şatırzade İbrahim Ağa’nın oğlu Osman Ağa ile evlenmesi buna örnektir.328 Haliyle bu akrabalık bağının Şatırzadelere getirisi olmuştur. Mesela XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, 1768 yılında, Trabzon’da Şatırzade ailesinden olan Şatırzade Mehmed Ağa’nın Trabzon’a baş ayan olarak atandığı

325 Şakir Şevket, a.g.e., s. 177; Goloğlu, a.g.e., s. 110.

326 Bal, a.g.e., s. 835-836.

327 Midhat Sertoğlu, Osmanlı Tarih Lûgatı, İstanbul: Enderun Kitabevi, 1986, s. 321.

82

görülmektedir.329 Bu tarihlerde başlayan Rus savaşlarından ötürü Erzurum valisi İbrahim Ağa ile birlikte Kırım Giray’ın maiyetine tayin edilen Canikli Ali Paşa’nın330 bölgeden ayrılması üzerine güvendiği ve akrabalık bağı kurduğu Şatırzade ailesinden Mehmed Ağa’yı bölgede yönetici olarak bırakması buna örnek verilebilir. Aynı şekilde Şatırzade Mehmed Ağa’nın oğulları Ömer ve İbrahim ağalar babalarının bu nüfuzundan faydalanarak bölgede varlıklarını güçlü bir şekilde sürdürmüşlerdir. Bu tarihten önce de Şatırzade aile üyelerinin bölgede iltizam gelirlerini tasarruf ettikleri eldeki belgelerden anlaşılmaktadır.