• Sonuç bulunamadı

2. HABER VE TELEVİZYON HABERCİLİĞİNDE ÇERÇEVELEME

2.1. Haber Nedir?

2.1.1. Haber Değeri Etmenleri

Herhangi bir olayın haber niteliği kazanabilmesi için bazı özellikler taşıması ge-rektiği haberi tanımlama girişiminde bulunanlar tarafından ifade edilen ortak bir kanaat haline gelmiştir. Haber özelliği ya da haber değeri denilebilecek unsurları içinde barın-dıran bir olay artık herhangi bir olay olmaktan öte bir haber haline gelmektedir. Her-hangi bir eylem ya da söylemin hedef kitlelere ulaştırılması için haber içermesi gereken haber değerleri, “gerçeklik, yenilik-güncellik, ilginçlilik, önemlilik, anlaşılırlık” olarak ifade edilebilir (Tokgöz, 2000: 65).

Mutlu (1994: 85)’nun ifadesiyle haber değeri haber öykülerinin seçiminde, kurgu-lanmasında ve sunumunda kullanılan profesyonel kodlar olarak tanımlanmakta, profes-yonel kodların da endüstrileşmiş haber şirketlerinin üretim ihtiyaçlarının bir sonucu olarak ortaya çıktığı belirtilmektedir.

2.1.1.1. Gerçeklik

Toplumsal sorumluluğu nedeniyle medya kurumlarının ve muhabirlerin kamuo-yuna doğru ve gerçek bir şekilde aktarması gereken haber mutlak şekilde ‘gerçek’ bilgi-ye dayanmalıdır. Bu nedenle gerçeklik haberin en önemli unsurlarından biridir. Burada gerçeklikten anlaşılması gereken olayın oluş anındaki gerçekliğine uygunluğudur. Ha-berin bir kurgu sürecinden geçtiği düşünüldüğünde, olayın gerçek oluş şeklinden bir miktarda ayrıldığı dikkate alınmalıdır.

Haber bize, kişisel algılamalardan ve sonrası anlatımlardan etkilenerek aktarılır bu nedenle, aktarıcının (muhabir, haberci) kişisel iz ve değerlerini taşıması kaçınılmazdır.

Haberin gerçekliğe en yakın şekli haber kaynağının güvenilirliğinin yanı sıra habercinin kişiliğine, deneyimlerine, toplumsal beklentilerine ve etik değerlerine bağlıdır (Girgin, 2000: 91).

26 Haber, içinde üretildiği toplum dikkate alındığında ve genelde toplumsal yapının eşit olmayan bir temel üzerine inşa edilmesi nedeniyle gerçeklik, yansızlık ve nesnellik ilkelerini olabildiğince koruması gerektiği görüşü geçerliliğini korumaktadır. Herkes için mutlak bir doğrudan söz edilemeyeceği gibi, haber içeriği ile yansıtılan gerçeğin de kimin gerçeği olduğu sorusu, haberin gerçeklik niteliğinin tartışılmasına neden olmak-tadır (Ergül, 2000: 79). İnsanların özellikle televizyon izlerken verilen tüm haberleri gerçek kabul ederek algılaması televizyon haberciliğinin üstlendiği sorumluluğun hak-kını vermesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu anlamda toplumsal olarak gerçekliği inşa etme işlevine sahip haberin doğru ve gerçek olması ve objektif bir bakışla yapılan-dırılması gerekmektedir.

2.1.1.2. Yenilik-Güncellik

Haberin yenilik ve güncellik özelliği hedef kitlenin habere odaklanabilmesi için önemli bir haber değeri etmeni olarak göze çarpmaktadır. Haberin güncel olması habere konu olan olayın açıklandığı tarihte kamu yararının bulunmasına dayanmaktadır. Örne-ğin genel seçimlerde başbakan olmak üzere aday gösterilen bir kişinin henüz siyasete girmeden karıştığı yolsuzluk olaylarının seçimlerden hemen önce haberleştirilmesi, üzerinden zaman geçtiği için olayın güncelliğini yitirdiği anlamına gelmez. Zira başba-kan olacak bir adayın yolsuzluk olaylarına karışmış olması gelecek tahayyülünde irade beyanında bulunan seçmenler için güncel bir bilgidir (Işıklar, 2014: 21).

Güncellik, olayın-olgunun gerçekleştiği andan uzun bir zaman geçmiş olsa bile hatırlandığında kamu yararı bulunan ve haber değerini arttıran bir etmendir. Tokgöz (2000: 140), haber değeri etmenlerinden olan güncelliği, zamansal yakınlık olarak tarif etmektedir. Eylem, söylem ve eylem-söylem olarak üçe ayrılan haberlerin yeni ve gün-cel olması iki şekilde görülmektedir:

1. Habere konu olan olay yeni gerçekleşmiştir ya da bu olaylar genelde rutin ve kendiliğinden meydana gelen olaylar şeklinde ortaya çıkmaktadır.

2. Burada olay içeriği açısından eski bile olsa, yeni fark edilmiş ve yeni ortaya çıkarılmış olabilir. Bu şekilde ‘‘unutulmuş, ihmal görmüş bir bilgi’’ gün ışığına çıka-rılmış yenilik kazandıçıka-rılmıştır. Bu haberler, araştırmacı gazeteciliğin özel ürünleridir.

27 Yenilik, haberin bireyle buluştuğunda güncel olması anlamına gelmektedir. Habe-rin yeni olması, habere konu olan olayın güncel olması, topluma yeni bir katkı sağlama-sı ya da yeni bir bakış açısağlama-sı, duruş getirmesidir (Yüksel- Gürcan, 2001: 88). Unutulmuş, ihmal edilmiş bir enformasyonun ortaya çıkarılması, ona yenilik kazandırılması haberin güncelliğini yakından ilgilendirmektedir (Tokgöz, 2000:178). Güncelliğini kaybeden bir olayın haberleştirilmesi kamu yararı gözetilmediği için haber niteliği taşımamaktadır.

Bu anlamda ‘güncellik’ haber olma durumunun bir sınırını oluşturmaktadır.

2.1.1.3. İlginçlik

Genellikle bir olayın habere konu olabilmesi için insanın ilgisini çeken (human interest) olaylardan olması gerekmektedir. İnsanlar birçok konuda birbirlerinde farklı olabilirler ancak bu farklı insanlar karşılaştıkları her haberde ilgilerini çeken bir yön mutlaka bulmaktadır. Kişiler genelde, kendilerini birinci derece ilgilendirdiğini düşün-dükleri sorunlara odaklanmaktadır. (Işıklar, 2014: 18).

İlginçlik haberin hedef kitlede karşılık bulabilmesi için gerekli bir haber değeri etmenidir. Alımlanacak haber ilgi uyandırmalıdır. İlginçliği sağlayan unsurlardan en önemli yer, yani yakınlıktır. Olayın gerçekleştiği yerin, hedef kitleye olan yakınlığı ilgi ile doğrudan ilişkilidir. Coğrafi anlamda yakınlıktan söz edilebileceği gibi psikolojik yakınlıktan da bahsedilebilmektedir (Işıklar, 2014: 18).

Haberin ilgi çekici olmasının haberciye yüklediği sorumluluk da göz ardı edilme-melidir. Olaya karşı habercinin geliştirdiği eğilim haberin ilginç olabilmesi için önemli bir belirleyicidir. Ancak haberi ilgi çekici hale getirmek adına haberin doğruluğunu ve gerçekliğini olumsuz etkileyecek şekilde olayı farklı bir sunumla yeniden inşa etmek etik ve ahlak dışı kalmaktadır. Bu nedenle haberci, habere ilginçlik katmak amacıyla yapacağı tüm müdahaleler için toplumsal hassasiyetleri dikkate almalı ve etik kurallara özen göstermelidir (Işıklar, 2014: 19).

2.1.2.1. Önemlilik

Bir olay toplumsal, siyasal, ekonomik ya da kültürel yaşamı doğrudan etkiliyor ve bu alanlarda herhangi bir gelişmeye ya da değişime neden oluyorsa önemli bir olay ola-rak kabul edilir (Girgin, 2002: 14). Önemliliği olayın ölçüsü ve sonucu olmak üzere iki unsur oluşturmaktadır. Kimi araştırmacılara göre her iki unsur da olayın önemlilik du-rumunu etkilerken kimilerine göre ise olayın sonucu en önemli etkendir (Işıklar, 2014:

28 19). Olayın sonucuna odaklanan araştırmacılar neden ve nasıl sorularına yanıt arayarak haberin önemlilik değerini ortaya koymaktadırlar.

Bir haberin önemliliğini medya kurumları genellikle o haberle ilgilenen hedef kitlenin sayısal çokluğu ile ölçmektedir. Medya kurumları gündemde kalmasını istedik-leri olay ya da olgularla ilgili haberistedik-lerin daha çok üzerinde durarak kamuoyunun bu haber üzerindeki ilgisini artırarak haberin önemlilik derecesini belirlemektedir. Medya kurumunun belirli haberler üzerinde yaptığı bu öne çıkarma işlemi elbette kurumun içinde bulunduğu ilişkiler ağı ile örülmektedir. Örneğin bir televizyon kanalının 3 gece arka arkaya aynı siyasi partinin görüşlerine yer vermesi izleyicide o siyasi partinin söy-lemleri ile ilgili önemlilik derecesini etkilemektedir. Girgin (2002: 14)’in de belirttiği gibi bir eylem ya da söylemin ya da her ikisinin etkisinin yoğunluğu ve çokluğu, yani konuyla ilgilenen hedef kitlenin sayısal çokluğu önemliliğin göstergesidir.

2.1.1.5. Anlaşılırlık

Bir olayın ya da olgunun haber olabilmesi için gereken bir diğer unsur da anlaşı-labilir olmasıdır. Haber, açık ve anlaşılır olmalıdır. Haberin ne olduğu, nasıl meydana geldiği, neden ve ne zaman olduğu gibi her kesimden anlayacağı şekilde yazılmalı akıl-larda soru işareti bırakmamalıdır (Uğurlu ve Öztürk, 2006: 38).

Olay ya da olgular haber haline getirilirken açık ve net şekilde yapılmalı, herkesin anlayabileceği kelimeler seçilerek ağdalı bir dilden uzak durulmalıdır. Özellikle televiz-yon haberlerinde, haber kulak ile dinlenmekte, göz ile takip edilmektedir. Bu nedenle haberlerin aktarılması sırasında kelime ve cümleleri tekrar etme imkânı olmadığından haberin anlaşılır bir dile sahip olmasının önemi artar (Çoban, 2009: 9).

Geniş kitleleri etkilemedeki rolü nedeniyle televizyonun dil, yani anlaşılırlık ko-nusunda avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu durumun farkında olan bir ha-bercinin izleyici kitlesine en doğru şekilde haberi aktarması beklenir. Bundan dolayı televizyoncular haber dilinin niteliksiz olmasını tercih eder. Haberci, hedef kitleye su-nacağı haberin içerdiği olaya iyilik, kötülük, güzellik gibi değerler yükleyerek niteleme-ler yapmaktan kaçınmalı haberin yorumlanmasını izleyiciye bırakmalıdır (Işıklar, 2014:

21).

29