• Sonuç bulunamadı

2. KAYNAK ÖZETLERĠ

2.4 Hıyarda Yapılan Genetik ve QTL ÇalıĢmaları

fenotipik varyasyon % 31.2 ile açıklanmıĢtır. Ayrıca bitki uzunluğunun tuza tolerans indeksi ile ilgili QTL kromozom 1’de aynı gen bölgesi içerisinde belirlenmiĢtir.

ÇalıĢma sonunda tuza toleranslık ile ilgili 2 aday gen tespit edilmiĢ ve tuz toleransı için markır destekli seleksiyonun yeni hatlar geliĢtirmede kullanılabileceği belirtilmiĢtir (Luo vd. 2017).

Pamukta yapılan bir çalıĢmada araĢtırmacılar kültürü yapılan pamuk ile pamuğun yabani akrabasından elde edilen F2:3 populasyonunda tuza tolerans üzerinde çalıĢmıĢlardır. ÇalıĢmada 1295 adet SSR markırı kullanılmıĢ, 26 kromozom 3328.24 cM’luk alan moleküler markırlarla taranmıĢtır. Tuz stresi bitkiler fide aĢamasındayken hidroponik ortamda 150 nM NaCl olacak Ģekilde 2 hafta boyunca uygulanmıĢtır. QTL haritalama çalıĢması; 7 farklı özellikten fenotipik veriler kullanılarak CIM metodu ile yapılmıĢtır. Üç farklı çevre koĢulunda yürütülen denemede birbiri ile uyumlu 11 QTL gen bölgesi 8 farklı kromozomda tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmada ana QTL kök uzunluğu ile ilgili verilerden elde edilmiĢ olup fenotipik varyasyon % 11.97 ile 18.44 arasında açıklanmıĢtır. ÇalıĢma sonunda elde edilen bilgiler pamukta tuza dayanıklılık ile ilgili ıslah çalıĢmalarında kullanılabileceği bildirilmiĢtir (Oluoch vd. 2016).

Shifriss vd. (1942), Wasuwat ve Walker (1961), fusarium ile ilgili Netzer vd. (1977), Vakalounakis (1995), Vakalounakis (1996), Mao vd. (2008), de Milliano vd. (2012), Zhang vd. (2014), mildiyö ve külleme ile ilgili Fukino vd. (2013), Pang vd. (2013), Yoshioka vd. (2014), Berg vd. (2015), Szczechura vd. (2015), Xu vd. (2016), Wang vd.

(2018), zamklı gövde çürüklüğü ile ilgili Lou vd. (2013) ve uyuz hastalığı ile ilgili Kang vd. (2011) çalıĢmalar yapmıĢlardır.

Tarımsal olarak önemli özellikler açısından; kotiledon geniĢliği ve uzunluğu ile ilgili 1, 3, 5, 6. kromozomlar, çiçeklerdeki anthesis (çiçek açma) günü ile ilgili 1. kromozom, meyve çapı ile ilgili 1, 3, 4, 5 ve 6. kromozomlar, ilk diĢi çiçek boğumu ile ilgili 1, 2, 3 ve 6. kromozomlar, ilk çiçek boğumu ile ilgili 1, 5 ve 6. kromozomlar, meyve eti kalınlığı ile ilgili 1, 2, 3 ve 6. kromozomlar, meyve uzunluğu ile ilgili 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7. kromozomlar, meyve sapı uzunluğu ile ilgili 3, 4, 5 ve 6. kromozomlar, meyve çiçek sapı ile ilgili 1, 3, 5 ve 6. kromozomlar, meyve dikeni yoğunluğu ve rengi ile ilgili 4, 5 ve 6. kromozomlar, ilk yan dallanma boğumu ile ilgili 1 ve 6. kromozomlar, meyve ağırlığı ile ilgili 1, 2, 3, 4 ve 6. kromozomlar, meyve siğil büyüklüğü ile ilgili 5.

kromozom, hipokotil uzunluğu ile ilgili 5 ve 6. kromozomlar, yan dal uzunluğu ile ilgili 1, 3, 6 ve 7. kromozomlar, yan dal sayısı ile ilgili 1 ve 6. kromozomlar, ana dal boğum arası uzunluğu ile ilgili 1, 2, 5 ve 6. kromozomlar, çok diĢili çiçek ile ilgili 1, 2, 3, 6 ve 7. kromozomlar, ana gövde uzunluğu ile ilgili 1 ve 6. kromozomlar, tohum boĢluk çapı ile ilgili 1, 2, 4 ve 5. kromozomlar, diĢi çiçek erkek çiçek oranı ile ilgili 5 ve 6.

kromozomlar, olgun meyve rengi ile ilgili 3, 5 ve 6. kromozomlar, olgun meyve uzunluğu ve çapı ile ilgili 1, 5 ve 6. kromozomlar, olgun meyve ağırlığı ile ilgili 1 ve 6.

kromozomlarda QTL bölgeleri tespit edilmiĢtir (Jiang vd. 2008, Yuan vd. 2008, Cheng vd. 2010, Miao vd. 2011b, Zhang vd. 2011, Dong vd. 2012, Li vd. 2013, Miao vd.

2013, Zhang vd. 2013, Lu vd. 2014, Wang vd. 2014, Yang vd. 2014b).

Dabuxilatu ve Motoki (2005), Na, Ca ve Cl iyonlarının hıyar ve soya fasulyesi üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. ÇalıĢma sonunda birincil tuz zararının soya fasulyesinde yaprak ve kök hücrelerinde biriken yüksek Cl iyonundan, hıyarda ise yaprak ve kök hücrelerindeki sitoplazmalarda biriken yüksek Na iyonundan kaynakladığı tespit

edilmiĢtir. Bu durumun sebebinin ise besin solüsyonunda yüksek miktarda bulunan Ca ve vokuollerde biriken Cl iyonlarından kaynakladığı bildirilmiĢtir.

Tepe vd. (2008), 11 genotip ile fide dönemindeki hıyar bitkilerinin tuza reaksiyonlarını saptamaya çalıĢmıĢlardır. ÇalıĢmada 200 nM NaCl kullanılmıĢ ve Rusya orijinli PI 308915 343, PI 308916 343 genotipleri tuza tolerant olarak bulunurken Hindistan orijinli PI 179676 isimli genotip tuza hassas olarak tespit edilmiĢtir.

Furtana ve Tıpırdamaz (2010), üç farklı hıyar çeĢidinde tuzluluğun büyüme, oransal su kapsamı, klorofil miktarı, inorganik iyon içeriği, prolin birikimi, lipid peroksidasyonu ile superoksit dismutaz (SOD), askorbat peroksidaz (APOX) ve katalaz (CAT) antioksidant enzimlerine etkisini araĢtırmıĢlardır. ÇalıĢmada fidelere 150 mM NaCl uygulanmıĢtır. ÇalıĢma sonunda Çengelköy hıyar çeĢidinin Anadolu F1 ve Beith Alpha çeĢitlerine nazaran artan antioksidan enzim aktivitesine bağlı olarak tuz stresine karĢı daha dayanıklı olduğu tespit edilmiĢtir.

Hıyarda yapılan baĢka bir çalıĢmada araĢtırmacılar aĢılanmıĢ hıyar fidelerinin düĢük sıcaklık ve zayıf ıĢık stresine karĢı tepkisini araĢtırmıĢlardır. ÇalıĢmada anaç olarak Kilameki, Tielizhen ve Figleaf gourd çeĢitleri kullanılmıĢ fideler 5 °C’de düĢük sıcaklık ve 100 μmol m–2s–1 düĢük ıĢık Ģiddetine maruz bırakılmıĢtır. AĢılanmıĢ fidelerin elektrolit sızıntısı ve malondialdehit içeriğinin aĢılanmamıĢlara nazaran önemli derecede azaldığı tespit edilmiĢtir. ÇalıĢma sonunda farklı anaçların orta tolerant hıyar yetiĢtirmede düĢük sıcaklık ve düĢük ıĢık stresi koĢulları altında antioksidative savunma sistemine katkıda bulunduğu bildirilmiĢtir (Li vd. 2015).

Hıyar tohumları 15-35 °C arası çimlenmekte olup 15 °C’de 13 günde, 25 °C’de ise 4 günde çıkıĢ gerçekleĢtirebilmektedir (Wehner 1982, 1984). Ancak tohum çimlenmesinde optimal sıcaklık isteği hıyar çeĢitleri için farklılık göstermektedir (Røeggen 1987). Hıyarda önceki çalıĢmalarda düĢük sıcaklıkta çimlenme yeteneğini test etmek için araĢtırmacılar 13-17 °C arası sıcaklık değerlerini kullanmıĢlardır (Lower 1974, Wehner 1981, Nienhuis vd. 1983, Wehner 1984, Kozik vd. 2012, Kłosińska vd.

Kozik ve Wehner (2006, 2008), fide aĢamasında düĢük sıcaklığa dayanıklılığın dominant tek bir gen tarafından kontrol edildiğini bildirmiĢlerdir. Hıyar tohumlarının düĢük sıcaklıklarda çimlenme yeteneği ile fide döneminde düĢük sıcaklığa dayanıklılığın genetik olarak birbirinden bağımsız olarak aktarıldığını bildirmiĢlerdir (Kłosińska vd. 2013).

Wehner (1984) çimlenme için gerekli gün sayısı, % 50 çimlenme için gerekli gün sayısı ve çimlenme yüzdesini, Nienhuis vd. (1983) ise ortalama çimlenme yüzdesi ve kökçük uzunluğunu hıyarda çimlenme parametreleri olarak kullanmıĢlardır. Kozik vd. (2012) ise çimlenme yüzdesi, kökçük uzunluğu ve ortalama çimlenme zamanını hıyarda çimlenme parametreleri olarak kullanmıĢlardır. Kłosińska vd. (2013), yaptıkları çalıĢmada hıyarda düĢük sıcaklıkta çimlenme parametreleri olarak; çimlenme oranı (GR), çimlenme indeksi (GI), ortalama çimlenme zamanı (DTG) ve kökçük uzunluğunu (RL) kullanmıĢlardır.

Kozik vd. (2012), yapmıĢ oldukları çalıĢmada; düĢük sıcaklıkta çimlenmeye dayanıklı PI 390953 ile hassas Chipper hıyar hattını kullanmıĢ ve bu ebevenylerden F1, F1 resiprokal, F2, BC1P1 ve BC1P2 generasyonlarını elde etmiĢlerdir. F2 bitkilerinde Mendel kalıtım modeline uygunluğuna bakmıĢlar ve dayanımın homozigot resesif 2 veya 3 gen tarafından kontrol edildiğini tespit etmiĢlerdir. Ancak tespit edilen 2 veya 3 gen modeli beklenen model ile uyuĢmadığından çok gen tarafından kontrol edilen bir özellik olduğunu ileri sürmüĢlerdir.

Kłosińska vd. (2013), hıyarda yapmıĢ oldukları çalıĢmada; çimlenmede ve fide aĢamasında soğuk toleransı olan PI 390953 hattı, fide aĢamasında soğuk toleransı olan PI 246903 hattı, soğuğa hassas Little John ve Chipper hattı ile soğuğa tolerant B 5669, B 6115, B 5669 (P1) ve B 6115 (P2) hatlarından F1, F2, BC1P1 ve BC1P2 populasyonları ile çalıĢmıĢlardır. ÇalıĢma sonunda düĢük sıcaklıkta çimlenme yeteneği kalıtımının F2’lerde 3 resesif gen modeline uygun olduğunu bildirmiĢlerdir.

Wang vd. (2014), hıyarın yabani atası olan Cucumis sativus var. hardwickii ve Kuzey Çin saf hattı olan 931’i ebeveyn olarak kullanmıĢlar, elde edilen populasyonda 100

tohum ağırlığı, tohum uzunluğu ve tohum geniĢliği ile ilgili QTL bölgelerini saptamaya çalıĢmıĢlardır. ÇalıĢmanın sonunda tohum uzunluğu ile ilgili 2, 3, 4, 5 ve 6.

kromozomda toplam 6 QTL, tohum geniĢliği ile ilgili 2, 5 ve 6. kromozomda toplam 4 QTL ve 100 tohum ağırlığı ile ilgili 2, 5 ve 6. kromozomda toplam 4 QTL bölgesi tespit etmiĢlerdir.

Song vd. (2018), hıyarda düĢük sıcaklıkta çimlenme yeteneği ile ilk QTL haritalama çalıĢmasını yapmıĢlardır. ÇalıĢmada soğuğa hassas 02245 hattı ile soğuğa tolerant 65G hattından elde edilen 140 adet RIL populasyonu üzerinde çalıĢmıĢlardır. Bağlantı haritasını 135 adet SSR markırı ve 5 adet InDel markırından elde etmiĢlerdir. Çimlenme yeteneği ile ilgili çimlenme yüzdesi, çimlenme enerjisi, çimlenme indeksi ve kökçük uzunluğu özellikleri üzerinde çalıĢmıĢlardır. ÇalıĢma sonunda kromozom 1, 2 ve 4’te toplam üç adet QTL gen bölgesi belirlenmiĢ ve ana QTL gen bölgesi olarak belirlenen kromozom 1’deki gen bölgesi fenotipik varyasyonu % 50’den fazla açıklamıĢtır.

Benzer Belgeler