• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM IV: 2. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA YUNANİSTAN’DAKİ İÇ

4.1 Hükümet Krizleri ve İç Savaş (1945-1950)

2.Dünya Savaşı’nın bitimine doğru, Yunanistan’da hükümet ve komünist örgütler arasındaki çatışma silahlı bir hale dönüşmüştü. Yunan hükümetinin başında Yorgo Papandreu351 (Nisan 1944-Ocak 1945) vardı ve Yunanistan’ın savaş sonrası en büyük destekçisi olan İngiltere’nin kuvvetleri de Yunanistan’da konuşlanmıştı.

Aslında Almanların çekilmesi ile Papandreu başbakan olduğunda kurulan koalisyon Hükümetine komünistler de katılmışlardı. Ancak, Hükümet’in, çetelerin dağılması yolunda aldığı karara komünist üyeler itaat etmemişler ve hükümetten çekilmişlerdi.

O zaman bir isyan planlayan komünistler, İngiliz askerlerinin Yunanistan’daki varlığını ve muhtemel bir müdahalesini göz önünde bulundurarak buna kalkışmamışlardı. Bu dönemde komünistler, ülkenin dörtte birini oluşturmaktaydılar ve liderleri Nikos Zahariadis’di.352

1944 Aralık ayının başında EAM genel grev ve büyük bir miting hazırlığı içerisindeydi. Ancak gösteriler sırasında özellikle Albay Grivas353’ın önderliğindeki sağ gruplar EAM taraftarlarına silahlı saldırılarda bulundular ve çok sayıda ölüm

351 Yorgo Papandreu, üç dönem başbakanlık yapan Yunanlı liberal siyaset adamıdır. 2. Dünya Savaşı sırasında 1942 yılında Almanlar tarafından yakalanarak hapsedildi. 1944'te hapisten kaçmayı başararak Kahire'ye gitti ve Nisan 1944'ten Alman ordusunun Yunanistan'dan çekildiği Ekim 1944'e değin sürgündeki koalisyon hükümetinin başkanlığını yaptı. Aralık 1944'te ülkede iç savaş çıkınca görevden çekildi. 1945-1952 arasında çeşitli hükümetlerde bakanlık yaptıktan sonra partisini Liberal Parti'yle birleştirdi. 1961'de merkez sol partileri biraraya getiren Merkez Birliği'ni kurdu. Bkz.

http://global.britannica.com/EBchecked/topic/441882/Georgios-Papandreou

352 Nikos Zahariadis, 1931-1956 yılları arasında Yunan Komünist Partisi Lideri ve Yunan İç Savaşı’nın en etkili isimlerinden biriydi. Cumhurbaşkanlığı Celal Bayar Arşivi, 3/10-4 6286-93

353 Georgios Grivas, Alman-İtalyan-Bulgar işgali sırasında Organizasyon X kurumunu kurdu ve başına geçti. Daha sonra bu kurum düzenli orduyla birleşti. Yunan iç savaşında hükümet güçlerini EAM/ELAS militanlarına karşı örgütledi ve kontrol altına aldı. Daha sonra Grivas Kıbrıs'ın bağımsızlığı üzerine yoğunlaştı. Adayı İngiliz yönetiminden çıkarıp Yunanistanla birleştirme (Enosis) fikrini benimsedi. 1954 yılında EOKA örgütünü kurdu. Trodos Dağlarında gerilla güçlerini örgütledi. İngiliz güçleri ile çatışmalara girdi. 27 Ocak 1974'te saklandığı bir evde kalp yetmezliğinden öldü. Bkz. W.Byford-Jones, Grivas and the story of EOKA, Robert Hale, Londra, 1959.

114

oldu. Aynı günün akşamında ELAS da hükümet binalarına karşı saldırılar düzenledi ve 5 Aralık’ta Churchill’in emriyle İngiliz birliklerinin Yunanistan’daki komutanı Ronald Scobie olağanüstü hal ilan etti.354 Böylece Yunan Hükümeti ve İngiliz Kuvvetleri’nin bir tarafta, EAM ve silahlı gücü ELAS’ın çetelerinin diğer tarafta olduğu yoğun bir silahlı çatışmayla Yunan İç Savaşı başladı.

1945 Ocak ayı başında İç Savaş sebebiyle Papandreu, hükümet başkanlığı görevinden istifa etti. Yerine General Nikolaos Plastiras (Ocak 1945-Nisan 1945) geldi. Plastiras’ın başbakanlığında önemli bir gelişme yaşandı. İngiliz kuvvetlerinin silahlı üstünlüğü ile 11 Ocak’ta ELAS ateşkesi kabul etti. Ateşkes sonrası Atina yakınlarındaki Varkiza bölgesinde bir anlaşmaya varıldı. ELAS silahsızlanmayı kabul ederken, Plastiras da politik suçlar için affı, demokratik haklar için özgürlüğü ve seçimler sonrası monarşi ile ilgili bir plebisiti kabul etti.355

Yunanistan İç Savaşı kontrol altına alınmış ve bazı anlaşmalara varılmış gibi gözüken durum sağcı grupların baskılarıyla yeniden ateşlendi. Plastiras hükümeti 1945 Nisanında çekildi ve sağ ve sol grupların şiddet hareketleri devam etti.356 Yunanistan’ın üç komünist devletle sınır komşusu olması ve Sovyetlerin Yunanistan’ı da bir peyk haline getirmek istemesi de komünist çetelerin yeniden ortaya çıkıp faaliyet göstermesi için uygun bir zemin hazırlamıştı.357 Böyle bir ortamda Amiral Petros Vulgaris (Nisan 1945-Ekim 1945) yeni başbakan olarak görevi devraldı.358

EAM ve ELAS, 1945 Mayısına gelindiğinde komünist Bulgar hükümeti ile işbirliğini sıkılaştırmıştı ve Yunan hükümetine karşı eylemlere hız vermişti.

Yunanistan’daki siyasi istikrarsızlığın bir göstergesi de sık değişen başbakanlardı.

Buna bir son verilmesi ve kalıcı bir siyasi iktidar gerekiyordu. Aynı yılın Mayıs ayında, siyasi partilerin muhtelif üyeleri tarafından her partiyi temsil edecek siyasi bir hükümet için müzakerelere girişildi.359 1945 yazında yeni bir hükümet kurma fikri parti temsilcileri tarafından Yunan Naibi Damaskinos’a getirilmişti.

Yunanistan’da muhalif durumda olan Komünist Parti’nin baskıları devam ediyordu.

354 Constantine Tsoucalas, The Greek Tragedy, Penguin Books, İngiltere 1969, S. 85.

355 Richard Clogg, A Short History of Modern Greece, Cambridge University Press 1979, s. 156

356 a.g.e. s. 156.

357 Cumhurbaşkanlığı Celal Bayar Arşivi, 3/10-4 6286-94

358 Ayın Tarihi, S.137, Nisan 1945.

359 Ayın Tarihi, S.138, Mayıs 1945.

115

Ancak komünist tehlikenin önleyicisi olarak İngiliz kıtaları da iç düzen sağlanana kadar Yunanistan’da kalmaya kararlıydı.360

1945 sonbaharında İngiltere’nin yanı sıra ABD’nin de Yunanistan’da etkisi hissedilmeye başladı. ABD’nin amacı, Yunanistan’da yükselen sol görüşü ve Komünist Parti’yi etkisiz hale getirmek ve Demokrat Parti’yi güçlü kılmaktı. Zaten Yunan naibi Damaskinos, özellikle İngiltere olmak üzere Fransa ve ABD yetkilileri ile de sürekli temas içindeydi ve Yunanistan iç işlerini düzeltmekte gereken yardım için çalışmalar yapmaktaydı.361

1945’in Ekim ayında seçimler ve seçimlerin yapılacağı tarih için çalışmalar Yunan siyasi gündemindeydi. Hem liberallerin hem de kralcıların yoğun hücumunda olan Vulgaris hükümeti istifa etmişti ve başbakanlığı geçici olarak Naip Damaskinos yürütmeye başlamıştı.362 Yeni hükümet bir türlü kurulamamış ve bu durum iktisadi buhranı da tetiklemişti.363 Oysaki İngiltere, Yunanistan’da ekonominin bir istikrara kavuşabilmesi için elinden gelen yardımı yapmaktaydı. 1 Kasım’da geçici ve partiler üstü Yunan kabinesi kurulmuş, Muhafazakârlar Partisi lideri Panagiotis Kanellopulos (1 Kasım 1945-22 Kasım 1945) başbakan olmuştu.364 1945 Kasım ayı sonlarına doğru İngiltere’nin de baskıları sonucu, Liberal Parti lideri Hemistoklis Sofulis (Kasım 1945-Nisan 1946) yeni Yunan kabinesini kurmuş ve yeni seçim tarihinin karalaştırılmasını gündemine almıştı.365 Sofulis, iç siyasetteki tansiyonu düşürmek için genel bir af ilan etti, sol gruplarla ilgili birçok suçlamayı ve davayı geri çekti ve seçimlerin 31 Mart 1946’da yapılacağını açıkladı. Bu seçim Yunanistan’da 1936’dan beri yapılacak ilk seçim olacaktı.366 Ancak ortada bir de Krallık için yapılacak plebisit konusu vardı. İngiltere bunun siyasi karışıklıklar çıkarmaması adına ertelenmesini ve 1948’de yapılmasını Naip Damaskinos’tan talep etti. Bu istek Kralcılar tarafından sert bir dille eleştirildi ve Kralcılar hem İngiltere’ye hem de ABD ve Fransa’ya protestolar gönderdiler. 367

360 Ayın Tarihi, S.141, Ağustos 1945.

361 Ayın Tarihi, S.142, Eylül 1945.

362 Clogg, a.g.e, s. 157.

363 Ayın Tarihi, S.143, Ekim 1945.

364 “Yeni Yunan Kabinesi”, Akşam, 2 Kasım 1945.

365 Ayın Tarihi, S.144, Kasım 1945.

366 Richard Clogg, A Concise History of Greece, Cambridge University Press, New York 1992, s. 134.

367 “Yunan Siyasi Buhranı”, Akşam, 23 Kasım 1945.

116

Bu sırada ABD, Yunanistan’ı iyice gündemine almıştı ve yaklaşmakta olan seçimleri yakından takip etmekteydi. İngiltere ve Fransa’yla birlikte Yunanistan’a temsilci göndermişti. Sovyetler Birliği herhangi bir temsilci göndermemişti.368 Sol partiler ve hatta Sofulis Hükümeti’nin bazı üyeleri yapılacak seçimlere katılmama kararı almışlardı. Bu sırada Sofulis hükümeti ile solcu unsurların ve EAM’cıların aralarındaki gerginlikler artmaktaydı. EAM bu seçimlerin ertelenmesi için eylemler yapmaktaydı. Ancak tüm tartışmalara ve itirazlara rağmen seçimlerin 31 Mart’ta yapılması kararı değişikliğe uğramamıştı.

İngiltere’nin baskıları ve ABD ile Fransa’nın desteğiyle sol kanadın karşı çıkışlarına rağmen gidilen seçimler aynı zamanda Yunanistan’da yeni bir iç savaşın habercisi gibiydi. Naip Damaskinos ve hükümetin seçimleri 31 Mart’ta yapma ısrarı ve solcuların buna karşı çıkması durumu buralara sürüklemişti. EAM’cılar harekete geçmişti ve Yunan ordu birlikleri de tedbirler almaya başlamıştı.369

Bu olumsuz gelişmelere rağmen seçimler 31 Mart 1946’da olaysız biçimde gerçekleşti. Ancak sol partilerin yokluğunda, sağcı Halk Partisi ve onların Kralcı yandaşları, liberaller ve merkez sağ partiler arasında geçen bir seçim oldu. Halkçı parti 354 sandalyeli mecliste 206 sandalye kazandı. Venizelos, Papandreu ve Kanellopulos ortaklığı 68 sandalye alırken, Sofulis 48 ve Napoleon Zervas önderliğindeki Milli Parti 20 sandalye kazandı.370 1946 Nisanında Halkçı Parti ve Konstantin Çaldaris (Nisan 1946-Ocak 1947) hükümeti kurma çalışmalarına başladı.371 Seçimle kurulan bu hükümet 1945 Ocağından beri göreve gelen sekizinci hükümetti.372 Bu sayı, siyasi istikrarsızlığı gözler önüne seriyordu. Sol gruplar yapılan seçimlerden hiç memnun değildi ve bunun sonucunda ELAS’ın silahlı eylemlerinde büyük artış görülmüştü. Sol gruplar, sosyal değişikliklerin ve isteklerinin ciddiye alınmasının artık sadece silahlı mücadeleyle mümkün olabileceği kanısındaydılar. Mayıs 1946’da Yunanistan’ın kuzeyinde başlayan çatışmalar Kasım ayı içerisinde ülkeye yayılmıştı. Bunda Çaldaris’in sol gruplara karşı aldığı sert

368 Ayın Tarihi, S.145, Aralık 1945.

369 Ayın Tarihi, S.148, Mart 1946.

370 Clogg, A Short History of Modern Greece, s. 158

371 Ayın Tarihi, S.149, Nisan 1946.

372 Tsoucalas, a.g.e, s. 95.

117

önlemlerin büyük payı vardı.373 1946 yılının sonlarına doğru komünistler iktidarı ele geçirmek için bütün kuvvetleri ile gerilla harbine başladılar ve geniş araziyi ellerine geçirdikten sonra, kuzeydeki dağlık bölgede yeni liderleri Markos Vaphiyadis'in etrafında bir hükümet kurdular. Bunun üzerine Milli Hükümet, Yunanistan’da komünizmi kanun dışı ilan etti.374 İç Savaş kaldığı yerden devam ediyordu.

Bu olaylar yaşanırken, İç Savaş’ın ve sol grupların itirazlarının gölgesinde Çaldaris, İngiltere’nin baskılarına rağmen bir karar alarak Eylül ayında plebisitin yapılmasını sağladı. 1 Eylül 1946’da Krallık ya da Cumhuriyet oylaması yapıldı ve Kral lehine verilen oylar %68’di.375 Bunun sonuucunda, 27 Eylül’de Yunan Kralı II.

Georges Yunanistan’a döndü.376 Ancak 6 ay sonra Nisan 1947’de hayata gözlerini yumdu ve yerine kardeşi 1. Paul tahta çıktı.

Ne 1946 seçimleri ne de plebisit Yunanistan’a siyasi bir istikrar kazandıramamıştı. Çaldaris, içerideki karışıklıklardan ve sol grupların isteklerinden çok dış politikayla ilgiliydi. Bulgaristan’dan 2. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan zarardan dolayı tazminat almaya çalışırken diğer taraftan Arnavutluk’un Kuzey Epir bölgesi üzerinde hak iddia ediyordu. Ancak bu konularda da bir başarı sağlanamamıştı. Çaldaris’in belki de en büyük başarısı 12 Ada’nın Yunanistan’a verilmesi olmuştu.377 Bunların sonucunda 25 Ocak 1947’de Çaldaris Hükümeti istifa etti. Ancak tam Çaldaris’in istifası öncesinde çete hareketlerine karşı önemli tedbirler alınmış ve harekâtlara girişilmişti. 21 Ocak’ta Yunan Hükümeti, Selanik’te kısmi seferberlik ilan etti.378 Ocak ayında, Yunanistan İç İşleri Bakanlığı’ndan bildirildiğine göre, Lehova köyünde çetelerle çok şiddetli çatışmalar yaşandı, sayıca üstün olan çeteler 21 Yunan askerini esir aldı. Buna karşılık Yunan Jandarması çeteleri takibe aldı ve Türk sınırı yakınlarında çıkan çatışmada 12 çeteci öldürüldü.379 Çaldaris, çetecilere karşı kesin bir hücum yapmak üzere Yunan kurmay heyetinin planlar hazırlamış olduğunu bildirdi.380

373 J.M. Wagstaff, Greece: Ethnicity and Sovereignty 1820-1994. Atlas and Documents, Archive Editions Cambridge 2002, s.101.

374 Cumhurbaşkanlığı Celal Bayar Arşivi, 3/10-4 6286-94.

375 Clogg, A Concise History of Greece, s. 135.

376 Ayın Tarihi, S.154, Eylül 1946.

377 Clogg, A Short History of Modern Greece, s. 159

378 “Yunanistan’da Kısmi Seferberlik”, Tasvir, 22 Ocak 1947.

379 “Yunan Çateleri Yine Harekette”, Tasvir, 23 Ocak 1947.

380 “Çete Harbi Devam Ediyor”, Tasvir, 24 Ocak 1947.

118

Yunan Genelkurmay Başkanı General Gonatsa ve beş diğer bakan yeni kurulacak hükümete Çaldaris’in dâhil edilmemesini istediler. Kral yeni hükümet başkanını tayin edecekti. Diğer yandan Venizelos ve Kanellopulos iktidara Sofulis’in getirilmesini istemekteydiler.381 Kurulmak üzere olan hükümet ise geniş bir katılımla oluşturulması planlanan koalisyon hükümetiydi. Ocak ayı içerisinde, istifasından önce, Çaldaris hükümeti de yeni koalisyon hükümetini tanıtan şu tebliği yayınladı:

“Siyasi partiler halkçı birliği hükümeti kurmak için birbirleriyle işbirliği yapmaktadır. Venizelistler, Liberaller, Papandreu’nun sosyal demokratları, Zervas’ın nasyonalistleri, Kanelopulos’un birlikçileri ve Alexandris’in ıslahatçıları Başbakan Çaldaris’in girişimi ile bir araya gelmişler ve özenle hazırlanan program hükümlerine uymak suretiyle yeni bir hükümet kurulması presibinde aralarında uyuşmuşlardır. Başbakanı Kral şahsen kendisi tayin edecektir. Konstantin Çaldaris, daha geniş esaslar üzerine yeni bir koalisyon hükümeti kurulduğunu mecliste bildirmiştir. Çaldaris hükümeti resmen istifa edecek ve kurulacak olan yeni milli birlik hükümeti parlamentoya takdim edilecektir. Yeni Başbakanın Dimitrios Maksimos olacağı muhakkak gibidir.”382

Yunanistan’da kurulacak bu koalisyon hükümetini kamuoyunu memnun etmek amacıyla İngiltere de destekledi ancak İngiltere ekonomik anlamda daha fazla destek veremez durumdaydı. Çaldaris hükümetinin yıkılmasındaki önemli bir neden iktisadi durumunun istikrar bulamamış olmasıydı ve artık ABD’ye ihtiyaç duyuluyordu. Zaten Çaldaris’in başbakanlık döneminde ABD ziyareti de ABD’nin kasalarını Yunanistan’a açması ümidi idi, ancak bu konuda da başarılı olamadı.

Bunun yanında, Yunanistan’ı ziyaret etmesi beklenen ABD heyeti de koalisyon hükümetini destekliyordu ve bu durum koalisyon hükümetinin kurulmasını daha emin bir hale getirmişti.383

Her ne kadar Dimitrios Maksimos (Ocak - Ağustos 1947) planlandığı gibi başbakan olmuş ve koalisyon hükümeti kurulmuşsa da iç savaş devam ediyordu.

Hükümet yeni tedbirler aldı ve General Zervas’ın Asayiş Başkanlığına getirilmesinde

381 “Çaldaris İstifa Etti”, Tasvir, 23 Ocak 1947.

382 “Yunanistan’da Birlik Hükümeti Kuruluyor” Tasvir, 24 Ocak 1947.

383 Tasvir Gazetesi, 30 Ocak 1947.

119

bu amaçlaydı. Zervas koyu bir milliyetçiydi ve sert tedbirler alması muhtemeldi. Bu konuda Türk kamuoyu da desteğini gösteriyordu. Örnek olarak, Cihad Baban’ın

“General Zervas İşbaşında” başlıklı yazısı Zervas’ı bir komünist düşmanı olarak tanımlıyor ve bu göreve gelmesinin isabetli bir karar olduğunu düşünerek şunları ifade ediyordu:

“Asilerle boğuşarak, memlekette huzur ve sükûnu temin etmek üzere kati kararını vermiş olan hükümet, son tedbirlere başvuruyor. Bir mehil tayin ediyor. O tarihe kadar silâhlarını ellerinden bırakanlar affedileceklerdir, isyanda karar kılanlar aleyhinde ise takibata şiddetle devam edilecektir. Eski Başbakan Çaldaris'in bu hususta vermiş olduğu demeci dün gazetelerde gördükten sonra, bugün de General Napoleon Zervas'ın Asayiş Bakanlığına getirilmiş olduğunu okuyoruz. Zervas'ın bu mevkie gelmesi durumu hayli aydınlatmış bulunuyor.384

Aynı ay içerisinde yine Tasvir’de çıkan başka bir yazı General Zervas’ın yeni görevini desteklerken 1947’nin baharına kadar şiddetli tedbirlerin alınacağını tahmin ediyordu. Yazıda şunlara yer verilmişti:

“Umumi güvenlik bakanlığına General Zervas’ın getirilmesiyle güvensizliğe son vermeyi hedef güden uzun mücadelede yeni bir devre açıldı. Şu cihet kolayca anlaşılmaktadır ki, sükûn ve nizamın süratle tesisini isteyen bütün unsurların birleşimi olan hükümet çeteci hareketlerin daha ziyade kati surette tenkilini hedef tutmaktadır. Yunanistan’ın içinde bulunduğu durumda, kalkınma alanında telafisi çok güç kayıplar pahasına başka bir şansı yok gibidir. Bu vaziyette, ilkbaharın başlaması ile Yunanistan’da çetelere karşı mücadelenin son safhasına şahit olunacağı şimdiden tahmin edilebilir.385

Görülmekteydi ki Türk kamuoyu Yunan Hükümeti’ni ve aldığı tedbirleri destekliyor ve Yunan İç Savaşı’nın bir an önce bitmesini istiyordu. Burada, hem Türk sınırının güvenliği hem de Yunanistan’da yaşayan Türk ekalliyetin durumu Türkiye adına önem arz ediyordu.

384 Cihad Baban, “General Zervas iş başında”, Tasvir, 25 Şubat 1947.

385“Yunanistan’da sükûnu iade için esaslı tedbirler alındı” Tasvir, 27 Şubat 1947.

120

Alınan tedbirlerle İç Savaş’ta az da olsa Yunan hükümeti lehine gelişmeler görülmüştü ancak Yunan hükümetinin elindeki askeri ve ekonomik şartlar yeterli değildi. Durum ABD yardımına olan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne seriyordu. 12 Mart 1947’de açıklanan Truman Doktrini Yunanistan için bir dönüm noktasıydı.

Mayıs ayında uygulanmış ve Yunanistan ekonomik ve askeri olarak ciddi bir yardım almıştı. Bunu Haziran ayında açıklanan Marshall Planı izlemiş ve ekonomik yardımlar devam etmişti.

Bu yardımlardan alınan cesaretle 10 Nisan 1947 günü çetelere karşı genel bir taarruz başladı.386 Harekât Teselya’yı ve Batı Makedonya’yı kapsamaktaydı. Buralar organize çetelerin esaslı ve toplu hareket alanlarıydı. Harekât karadan ve havadan yürütülmekteydi ancak Yunan Hükümeti harekâttan kısa bir sürede sonuç alınamayabileceğini söylüyordu.387 1947 baharında Komünist çetelere karşı operasyonlar şiddetlenmişti.388 Ancak çeteler geri adım atmamaktaydı ve 1947 yazında Yunanistan’da çetecilerin eylemleri şiddetle ve artarak devam etmekteydi.389

Amerikan yardımları Yunan iç politikasına da yansımıştı. Hatta yazar Tsoucalas, Maksimos’tan sonra Ağustos 1947’de bir kez daha Başbakanlığa gelen Çaldaris’in, ABD’nin, yardımların kesilmesi konusundaki uyarıları ve baskıları sonucunda istifa ettiğini ve 1947 Kasım ayında Sofulis’in tekrar başbakan olmasında ABD’nin etkisi olduğunu iddia ediyordu.390 7 Kasım 1947’de Liberal Parti ve Sofulis merkez ve sağ partileri içine alan bir koalisyon hükümetinin başına geldi ve İç Savaş’ın da bitimine yakın 1949 ortalarına kadar bu görevde kaldı. Bu hükümet uzun zamandır bu kadar süre için başta kalan tek hükümetti ve bu da ABD etkisini gösteriyordu.

İki senelik bu dönemde de bazı krizler çıktı ve özellikle İç Savaşın şiddeti arttı. Komünist çeteler baskınlarını arttırdı. 1948 yılında olaylar şiddetlenmişti. 1948 yılının Eylül ayında beş yüz kişilik bir çete Teselya’da Larissa şehrine baskın

386 Burada ilginç bir not olarak, Yunan İç Savaşı’na komünist çeteler yanında bir de Türk katılmıştı.

Mihri Belli, çete hareketlerinin ve çetelere karşı Yunan hükümetinin verdiği mücadelenin en şiddetli zamanlarında, 5 Nisan 1947’de Yunanistan’da dağlara çıkarak çetecilerin yanında yer almıştı.

Öncesinde, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlara karşı yine çetelerle birlikte mücadele etmişti. Mihri Belli, 1949 yazında, İç Savaşın bitimine yakın Türkiye’ye geri döndü. Mihri Belli, Gerilla Anıları, Yunan İç Savaşından, Belge Yayınları, İstanbul 1998, s. 54.

387 “Yunanistan’da Komunist Çetelerine Karşı Hareket Başladı” Tasvir, 11 Nisan 1947.

388 Ayın Tarihi, S.161, Nisan 1947.

389 Ayın Tarihi, S.165, Ağustos 1947.

390 Tsoucalas, a.g.e, s. 106.

121

yapmıştı. Yunanistan’daki ABD heyetinin birçok hizmetlerinin merkez büroları bu şehirde bulunmaktaydı. Bu girişim 1944 Aralığı’ndan beri hükümet kuvvetlerine karşı yapılan en cüretli bir baskın olmuştu. 391

Ancak bu hareketler ABD desteğini arttırdı. Siyasi istikrarın sağlanmasıyla şimdi sıra çetelere yönelik operasyonlarda fiili yardımlara gelmişti. ABD savaş taktikleri ve ordu yönetimi konusunda Yunanistan’a yardım etmeye başlamıştı.

Bunun etkisi ve Şubat 1949’da, Mareşal Papagos’un392 ordu komutanı olmasıyla sert tedbirler alınmış, iç savaş sona yaklaşmıştı. Kararlı operasyonlar sonrasında 16 Ekim 1949’da Komünist Parti radyosundan yapılan açıklamayla ateşkes kararı aldı.393 ABD Yunanistan’da bir komünist yönetime hatta etkili bir komünist varlığa izin vermeyeceğini göstermişti. Yapılan yardımlar her ne kadar başka ülkeleri de kapsasa da, siyasi ve ekonomik açıdan zor durumda olan, komünist tehdidin etkili bir şekilde hissedildiği ve ABD için önemli bir konumda bulunan Yunanistan yardımların odağıydı. ABD –Bulgaristan’da olanın aksine— Yunanistan’da etkisini göstermiş ve istediği sonuçları almıştı.

İç savaşın bitmesinin başka nedenleri de vardı. 1948’de Yugoslavya'nın Rusya ile arasının bozularak Kominform'dan çıkarılması ve komünist çetelere yardımı kesmesi üzerine Yunanistan sınırının büyük bir kısmı emniyete kavuştu.

Yunan Milli Kuvvetlerinin bu cepheden çekilmek imkânını bulmaları, İngilizlerin de hala silah ve para yardımıyla Yunan Milli ordusunu takviye etmeleri ve ayrıca Yunan halkının, komünistlerin çocuk kaçırma gibi vahşetlerinden dolayı kendilerini desteklememeleriyle Hükümet kuvvetleri komünist çeteleri bozguna uğrattı. Böylece mücadele, casusluk ve yeraltı faaliyeti haline dönüştü. Ufak çaplı çatışmalar 1950’ye kadar devam etse de, komünistlerin anayasa çerçevesinde siyasi mücadeleyi tercih etmeleri ile 1951’de tamamen sona erdi.394

391 “Yunanistan’da Çeteciler Dün Larissa’ya bir Akın Yaptılar”, Tasvir, 30 Eylül 1948.

392 Alexandros Papagos, 1952-1955 arasında başbakan olarak görev yapan Yunanlı asker ve devlet adamı. Yunan İç Savaşı sırasında komünistlere karşı çarpışan birliklere komuta etti. 1949'da mareşalliğe yükseltildi. Mayıs 1951'de ordudan istifa ederek, çok geçmeden ülkenin en önemli siyasi gücü haline gelen Yunan Canlanışı adlı bir parti kurdu. Papagos, Kasım 1952 seçimlerinde partisinin çoğunluğu kazanması üzerine başbakan oldu ve bu görevi sırasında öldü. Encyclopedia Brittanica, http://global.britannica.com/EBchecked/topic/441800/Alexandros-Papagos.

393 Tsoucalas, a.g.e, s. 112.

394 Cumhurbaşkanlığı Celal Bayar Arşivi, 3/10-4 6286-94.

122