• Sonuç bulunamadı

1. KALEBENDLİK CEZASI HAKKINDA

3.3. Hüküm Başlıklarının Yazılışı

Kalebend defterlerinde hükümlerin başlıkları, suçun işlendiği mahallin yöneticisi veya bazı devlet görevlileri ile suçluların kalebend edilecekleri kale dizdarı'na veyahut sürgün edilecekleri mahallin yöneticisine hitaben yazılmışlardır. Hükümlerde hitap edilen yöneticiler genellikle; Paşa376

, Vezir377, Vali378, Kaptan-ı

375 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 113/2. Bkz, EK-13.

376 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 142/2.

377 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 124/1.

378

derya379, Beylerbeyi380, Çavuşbaşı381, Turnacıbaşı382, Mutasarrıf383, Muhassıl384

, Yeniçeri Zabiti385, Mütesellim386, Kapıcıbaşı387, Sekbanbaşı388

, Dizdar389, Kadı390

, Naib391, Müftü, Molla392

, Voyvoda393, Kaymakam394, Maden Emini395, Gümrük

Emini396 gibi yönetici zümresinden çeşitli kişilerdir.

Yöneticilere hitaben yazılan bu hüküm başlıkları sayesinde suç ve ceza mahalleri kolay bir şekilde anlaşılabilmektedir. Mesela; Cemaziyelevvel

1185/Ağustos 1771 tarihli hüküm397

; "Tokad sâkinlerinden Haseki tekâʻüdü olan Emîr Ahmed kendü hâlinde olmayub eşirrâ gürûhundan birkaç müfsidleri tahrîk ve igvâ birle efsâd-ı memleket ve umûr-ı mîriyyenin tanzîmini muhtel itmeğe bâʻis olduğunu ve te'dîben Samsun Kalʻası'na kalʻabend olunmasını sen ki mevlânâ-yı mûmâ-ileysin sen arz ve Tokad Voyvodası ve üç nefer gedüklü iʻlâm itmeleriyle ocakdan mübâşir maʻrifetiyle Samsun Kalʻası'na kalʻabendiçün emr-i şerîfim sudûrunu hâlâ Sekbânbaşı olan Yusuf dâme mecduhû iʻlâm itmekle iʻlâmı mûcebince mezkûr kalʻa-i merkûmeye kalʻabend olunmak fermânım olmağın imdi sen ki nâ'ib-i mûmâileysin ocakdan taʻyîn olunan mübâşir maʻrifetiyle merkûm Haseki tekâʻüdü Emîr Ahmed'i Samsun Kalʻası'na irsâl ve sen ki Dizdâr-ı merkûmsun mezbûru kalʻa-i mezkûrede kalʻabend ve bi'l-â-emr-i şerîf ıtlâkından hazer ve mücânebet eylemen içün emr-i şerîf yazılmışdır" şeklinde geçmektedir. Bu hükümden anlaşılacağı üzere suç Tokat'ta işlenmiş olup, suçlunun ise Samsun Kalesi'ne kalebend edilmesi 379 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 78/2. 380 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 201/1. 381 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 37/2. 382 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 73/1. 383 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 31/2. 384 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 206/1. 385 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 77/1. 386 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 55/2. 387 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 23/2. 388 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 22/4. 389 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 1/1. 390 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 2/1. 391 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 1/2. 392 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 31/1. 393 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 118/3. 394 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 153/1. 395 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 118/1. 396 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 140/2. 397 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 131/2.

emredilmiştir. Fakat bu bilgiyi "Tokad Nâ'ibine ve Samsun Kalʻası Dizdârı'na hüküm ki" şeklinde başlayan hüküm başlığından da ana metni okumaya gerek duymadan kolayca elde edebilmekteyiz. Ancak bu genellememize uymayan bazı istisna

durumlar da mevcuttur. Zilkade 1182/Mart 1769 tarihli hükümde398 gramajı noksan

ekmek üreten Ekmekçi Kalyoncu Ali ve Ekmekçi ve Mehter İslam ve Ekmekçi Mehter Mustafa isimli şahısların kalebend edilmesi için yazılan hükmün başlığı "Seddülbahir Kalʻası Dizdârı'na hüküm ki" şeklinde yazılarak sadece kale dizdarına hitap edilmiştir. Dolayısıyla ceza mahalli bu hüküm başlığı sayesinde kolayca anlaşılabilirken, suç mahallinin nerede olduğunu belirlenmesi için metin kısmının okunmasına ihtiyaç vardır.

Suçluların tahliye edilmesi için yazılan ıtlak hükümlerinde ise durum biraz farklıdır. Suçluya kalebend cezası verilmişse kale dizdarına, sürgün cezası verilmiş ise sadece mahallin yöneticisine hitaben hükümler yazılmaktaydı. Dolayısıyla suçun işlendiği mahal başlıkta belirtilmemektedir. Divan-ı hümayun hocalarından Haslar hocası Ömer Besim vazifesi olmayan işlere müdahale etmesi sebebiyle Bihke Kalesi'ne kalebend edildikten bir süre sonra yazılan ıtlak hükmü399

"Bihke Kalʻası Dizdârı'na hüküm ki" şeklinde sadece suçlunun bulunduğu kale dizdarına hitaben yazılmıştır. Aynı şekilde, Safer 1183/Haziran 1769 tarihinde alacak verecek davası sebebiyle Ankara'ya nefy edilmesi emredilen Kayseri Kadısı es-Seyyid Mehmed

burada 4,5 ay sürgün kaldıktan sonra affedilmesi için yazılan ıtlak hükmü400

"Ankara Nâ'ibi'ne hüküm ki" şeklinde sadece sürgün yerinin yöneticisine hitaben yazılmıştır.

Hükmü ilgilendiren devlet görevlilerinin sayılarına göre hüküm başlıklarında hitap edilen görevlilerin sayıları da değişebilmektedir. Kimi zaman aynı mahalde birden fazla kişiye hitaben hüküm yazılabilmektedir. Şevval 1183/Şubat 1770 tarihli

hüküm401

"Konya Kadısı'na ve Mütesellimi'ne ve Konya Kalʻası Dizdârı'na hüküm ki" şeklinde bir hitapla başlayarak hem kadı hem de mütesellime hüküm yazılmıştır. 398 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 1/1. 399 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 39/1. 400 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 26/4. 401 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 39/4.

Aynı mahaldeki farklı yöneticilere hitaben hükümler yazılabildiği gibi birden fazla mahallin yöneticilerine hitaben de hükümler kaleme alınabilmekteydi. Rebiyülahir

1183/Ağustos 1769 tarihli hüküm402

"Ankara ve Kayseri ve Karahisar ve Niğde ve Bor ve sâir güherçile ihraç olunan kazaların Kuzât ve nüvvâbına ve bi'l-cümle Zâbitân ve Ayânına hüküm ki" şeklinde başlayarak farklı vilayetlerin yöneticilerine hitaben yazılmıştır.

Pek çok hükümden anlaşıldığı üzere İstanbul'da işlenen suçların hükümleri genel olarak Çavuşbaşı'na hitaben yazılmaktaydı. Mesela; İstanbul'da hür genç çocukları kandırarak evinde saklayıp gizlice satan es-Seyyid el-Hâc Mustafa isimli şahsın yakalanarak Bozcada'ya nefy edilmesi için yazılan Zilhicce 1186/Şubat 1773 tarihli hüküm403

; "Hâlâ Rikâb-ı hümâyûnumda Çavuşbaşı olan Mîr Abdülkerim İzzet dâme mecduhû'ya ve Bozcaada Cezîresi Nâ‘ibi'ne" hitaben yazılmıştır.

Kimi hükümlerde gerek hüküm başlığında gerekse hükmün içinde suçluların Kalebend edilmesi için gönderildiği kalenin ismi belirtilmeyerek ilgili kısım boş

bırakılmıştır. Şaban 1185/Aralık 1771 tarihli hükmün başlığında404

"Köstendil Kadısı'na ve Rumeli Kâʻimmakamı'na ve … Kalʻası Dizdârı'na" hitaben yazılan hükmün başlığında hangi kalenin olduğu belirtilmeyerek bu kısım boş bırakılmıştır. Kimi hükümlerde ise başlıkta kale belirtilmeyerek hükmün sonunda bir münasip kaleye kalebend edilmesi emredilmektedir. "Trablusşam Beylerbeyi ve Abdurrahman Paşa'ya ve … Kalʻası Dizdârı'na" hitaben yazılan Ramazan 1186/Aralık 1772 tarihli

hükümde405

suçluların bir an önce yakalanarak bir münasip kaleye kalebend edilmeleri ve kalebend edilen kalenin İstanbul'a bildirilmesi emredilmiştir.

Kale isimlerinin belirtilmemesinin yanı sıra bazen de hükmün yazıldığı şahısların isimleri belirtilmeyerek bu kısmın boş bırakıldığı gözlenmiştir. Nitekim

402 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 16/3. 403 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 206/2. 404 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 153/1. 405 BOA, A.DVNS.KLB.d., nr. 17, s. 251/1.

Zilkade 1185/Şubat 1772 tarihli hükümde406

"Edirne Bostancıbaşısı … dâme mecduhû'ya Gümülcine ve Yenice-i Karasu Nâ‘ibleri'ne ve İnöz Kalʻası Dizdârı'na" şeklinde yazılarak Bostancıbaşının ismi boş bırakılmıştır.

Önemli mevkilerde yer alan suçlular için yazılan hükümlerde bizzat şahısların kendilerine hitaben hüküm yazılması da oldukça ilgi çekici bir hadisedir. Önce Mısır'a nefy edilen sonra çiftliğinde ikamet etmek cezası verilen Sabık Surre Emîni el-Hâc Hüseyin'in affedilmesi için yazılan Muharrem 1183/Mayıs 1769 tarihli ıtlak

hükmü407

; "Sâbık Surre Emîni olub emr-i şerîfimle çiftliğinde ikâmet üzere olan el-Hâc Hüseyin zîde mecduhû'ya hüküm ki" şeklinde kendisine hitap edilerek yazılmıştır.

Hüküm başlıklarında dikkati çeken bir diğer nokta ise ilgili yöneticiler için kullanılan dua cümleleri ile rütbe sahiplerinin rütbelerinin belirtilmesidir. Başlıklarda "dâme mecduhû408, zîde mecduhû409, dâme ikbâlehû410, zîde fazluhû411, zîde

hıfzuhû412, zîde ilmuhû413, zîde kadruhû414

" gibi çeşitli dua cümlelerinin kullanılmasının yanı sıra "Kapudân-ı Derya Vezir Hasan Paşa'ya415

" gibi rütbe sahibi kişilerin de rütbeleri belirtilmiştir.

Benzer Belgeler