• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM: KAMU YÖNETİMİNDE SOSYAL MEDYANIN KULLANIMI

2.1. GOVERNMENT 2.0 KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ

Kamu yönetiminde sosyal medya kullanımına dair tanımlamalarda yabancı akademisyenler ve kurumlar önemli bir yer tutmaktadır. 2000’li yılların başlarında, yerel ve merkezi düzeyde ABD’nin birçok kamu kurumunda görevli bilgi teknolojileri (Information Technology- IT) uzmanları tarafından, sosyal medyanın kamu kurumlarının var olan iletişim, işbirliği ve toplulukla etkileşimde bulunma yaklaşımlarına entegre edilebilmesine yönelik arayışlar (Mergel ve Greeves, 2012: 17) çerçevesinde ortaya çıkan Government 2.0 kavramı;

vatandaşlar arasında ve vatandaşlarla kamu kurumları arasında gerçek zamanlı bilgi paylaşımı ve iki yönlü iletişim kurmaya imkan veren, yüksek etkileşim gücüne sahip ikinci nesil internet teknolojilerinin (sosyal medya uygulamalarının) kamusal alanda kullanımı ile aynı anlamda kabul edilmektedir (Mergel ve Greeves, 2012: 18; Mergel, 2012a: 2).

İkinci nesil internet teknolojileri ve sosyal medyayı tarif etmek için kullanılan Web 2.0 kavramında olduğu gibi, Government 2.0 kavramı da, yabancı yazında en basit şekilde kamu yönetimi ve hizmetleri içerisinde sosyal medyanın kullanımına işaret etmektedir. Avustralya hükümeti tarafından yayımlanan bir raporda47, Government 2.0’ın benimsenmesiyle birlikte; demokrasinin daha katılımcı ve bilgilendirici yapılacağı, eğitim, sağlık ve çevre yönetimi gibi alanlardaki hizmetlerin kalitesinin ve verilen reaksiyonun geliştirileceği, aynı zamanda bu hizmetlerin daha büyük bir verimlilik ve çeviklikle dağıtılacağı, vatandaşların hevesinin/coşkusunun artırılacağı, onların topluma ve kendi esenliklerine çok daha fazla katkı sağlamalarına imkân verileceği, yenilikçilik için rekabetçi bir platform olarak hizmet sunan kamu kurumları tarafından sağlanan bilginin ve diğer içeriklerin muazzam ekonomik ve sosyal değerinin ortaya çıkarılacağı, kamu sektörünün canlandırılacağı ve kamusal politika ve hizmetlerin insanların ihtiyaçlarına ve kaygılarına daha fazla karşılık verecek şekilde yapılacağı hususlarına dikkat çekilmiştir.

47 2009 yılında hazırlanan “Engage: Getting on with Government 2.0” isimli çalışma için bakınız:

https://www.finance.gov.au/files/2012/05/Government20TaskforceReport.pdf. Erişim Tarihi: 23.05.2018.

Başka bir araştırma raporunda ise, Government 2.0 kavramı; kurumun içerisinde ve dışında işbirliği ve şeffaflığı artırmak için ayrıca imkânlar dâhilinde kamu kurumlarının vatandaşlarla ve operasyonlarla ilgili yürüttüğü yol ve yöntemlerde dönüşüm sağlamak için web 2.0 teknolojilerinin kullanılması olarak tanımlanmıştır (Gartner Industry Research, 2009: 2). Srivastava ve India (2013:

163) tarafından Government 2.0’ın; kamu kurumlarını daha şeffaf ve hesap verilebilir hale getirmek maksadıyla, bununla birlikte iletişime, politika oluşturulmasına, yerel demokrasinin desteklenmesine ve hizmetlerin geliştirilmesine dâhil olmak üzere sosyal medya araçlarının kullanılmasını sağlamak üzere açık bilgiye/veriye işaret ettiği ifade edilmiştir.

Devletin vatandaşlarıyla üretken ve işbirlikçi bir çevrede daha kolay etkileşime geçmesini sağlayan Government 2.0’ın; “demokrasinin demokratikleştirilmesi (democratizing democracy)” üzerine odaklanmış bir yaklaşımı temsil ettiği belirtilmektedir (Mergel ve Greeves, 2012: 23). Bu yaklaşımla birlikte artık devletin vatandaşlarıyla/paydaşlarıyla etkileşime geçmesinde bir paradigma kayması söz konusu olmakta ve web 2.0 teknolojilerinin kullanımı ile birlikte kamu kurumları, geleneksel yöntemlerle tek yönlü olarak sunmakta oldukları bilgi ve hizmetlerin ötesine geçmektedirler. Ayrıca, Government 2.0 ile tesis edilen işbirliği çatısı sayesinde, vatandaşlar/paydaşlar sadece izlenen kamu politikaları hakkında daha kolay bilgilendirilmekle kalmamakta, alınan kararlara katılımları da söz konusu olmaktadır.

Elektronik devleti (e-Devlet) sadece bilgi ve iletişim teknolojileri kaynaklı imkanların kullanılması yerine, kamu yönetiminde bir zihniyet değişimi olarak görebilmenin gerekliliği anlayışının (Yıldız ve Polat, 2012: 624) Government 2.0 için de geçerli olduğu görülmektedir. Bu bağlamda; Mergel ve Greeves (2012:

23) tarafından, Government 2.0’ın sadece teknoloji ile ilgili olmadığının anlaşılmasının önemli olduğu ve kavramın gerçek değerinin; kültürünü dönüştürmede, sosyal medya araçlarının benimsenmesinde ve kitleleriyle kapsamlı bir şekilde etkileşime girme konularında kurumlara/örgütlere rehberlik etme kabiliyeti üzerinde yattığı ifade edilmektedir.

Yapılan başka bir çalışmada (Gartner Industry Research, 2009: 3) ise, önerilmiş bir dizi özellikler serisi kapsamında Government 2.0’nın; vatandaşın sürükleyici gücünden beslendiği, çalışan merkezli olduğu, gelişimi sürdürdüğü, dönüşümsel olduğu, planlama ve eğitim gerektirdiği, bilgi tabanlı stratejik yeteneklere ihtiyaç duyduğu ve yeni bir yönetim tarzı gerektirdiği ifade edilmektedir. Mergel ve Greeves (2012: 23), kamu kurumlarında sosyal medya uygulamalarına yönelik araştırma ve gözlemlerine dayanarak; Government 2.0 yaklaşımı niteleyen dört kavramdan bahsetmektedir: Bu kavramlar sırasıyla; serbest etkileşim ortamı, işbirliği, iletişim ve topluluk olup aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Mergel ve Greeves (2012: 24), serbest etkileşim ortamını, üniversite amfisinde konferans/ders veren bir profesörün öğrencileriyle ilişkileri üzerinden yorumlamaktadır. Bu yorumda, profesör (devlet) kürsüden konferans/ders vermekte (geleneksel olarak yasama, yürütme ve yargı organları tarafından verilen kararların, kamuoyuna yapılan duyuruların vatandaşlara aktarım yöntemiyle benzer şekilde), öğrenciler (vatandaşlar) ise sorular sormakta, notlar almakta ve profesör tarafından verilen ev ödevlerini tamamlamaktadırlar. Bu yöntem bir dereceye kadar çalışsa da, vatandaşların (öğrencilerin) devletle (profesör) iletişime geçebilmesi, endişe ve fikirlerini seslendirebilmesine pek olanak vermemektedir. Kısaca bu örnekte geleneksel devlet-vatandaş etkileşimi ifade edilmektedir. Buna karşılık diğer taraftan, Mergel ve Greeves (2012: 24), Government 2.0’ın amfi salonunu kamu kurumunun ev sahipliğinde sosyalleşmenin, yeni ilişkiler inşa etmenin ve insanlar arasındaki bağların ön planda tutulduğu daha rahatlatılmış ve samimi bir atmosferde sosyal bir faaliyete dönüştürdüğünü iddia etmektedir. Böyle bir atmosfer içerisinde konferans/ders devam ettikçe; belirtilen ilişkiler ve bağlar katılımcılar açısından daha kuvvetli ve değerli hale gelebilmektedir.

Government 2.0’ın oluşturduğu bir ortamda geleneksel devlet-vatandaş etkileşiminin ötesine geçilmektedir. Her ne kadar belirtilen ilişkilerin geliştirilmesi zaman ve gayret gerektirse de, ev sahibine (devlete) ortamı istenen hale getirecek koşulların yaratılması görevi düşmektedir. Örneğin; kamu kurumları

tarafından işletilen sosyal medya uygulamaları üzerinden yapılan iletişimde, sanki hedef kitleyle yüz yüze görüşülüyormuş gibi samimi bir üslubun kullanılmasının istenen ortamın yaratılmasına katkı sağlayacağı aşikârdır.

Mergel ve Greeves (2012: 24) tarafından Government 2.0’ın işbirliği adı altında, daha önce yapılanlardan daha iyi bir ürün/hizmet yaratmak amacıyla basit de olsa vatandaşlardan gelebilecek teklifler ve iyileştirmeler üzerine dayandığı belirtilmiştir. Yenilikçiliği benimsemiş devletler, artık vatandaşlarının oluşturduğu büyük gruplardan gelen anlamlı bilgileri elde edebilmek ve kitle kaynaklara (crowdsource) erişebilmek için işbirliğini kullanmanın yollarını aramaktadırlar.

İşbirliğinin aslında hükümet eden ile hükümet edilen arasındaki bağlılığı, etkileşimi ve diyaloğu yansıttığını ifade eden Unsworth ve Townes (2012: 2), bilgiyi sağlama ve bilgiye erişimin bilgi değişiminde bulunan iki taraf arasında gerçek bir etkileşim (yüz yüze etkileşim) olmaksızın meydana geldiğinden dolayı, diyalog kavramının önemine dikkat çekmişlerdir. Belirtilen amaçların gerçekleştirmesinde ABD kaynaklı birçok uygulama ile karşılaşılmaktadır.

Örneğin; 2009 yılında ABD federal hükümeti tarafından “data.gov” isminde bir internet sitesi kurulmuş, bu site ile tarım, iklim, sağlık, eğitim, enerji gibi farklı birçok türdeki kamusal veri setleri, kamusal hizmetlerin zenginleştirilmesi kapsamında yeni yazılım uygulamalarında ve hizmetlerde yararlanılması maksadıyla vatandaşların kullanımına sunulmuştur.48

2012 yılında yine ABD’de; benzer şekilde yöre halkının devlet tarafından sağlanan açık kaynak verilerini kullanarak yeni teknolojik uygulamalar ve vatandaşa yönelik hizmetler geliştirebilmesi ve tekliflerde bulunabilmesi kapsamında “Apps for Democracy” isimli ödüllü yarışma programı başlatılmıştır (Mergel ve Greeves, 2012: 25). “Apps for Democracy” programı daha sonra

48 Detaylar için bakınız: http://www.data.gov/ Erişim Tarihi: 27.04.2018.

dünya genelinde ellinin üzerinde ülke ve şehirde gerçekleştirilen benzer girişimlere ilham kaynağı olmuştur.49

İletişimin her türlü ortamda çok değerli olduğu kuşku götürmez bir gerçektir.

Mergel ve Greeves (2012: 25) tarafından web 2.0 uygulamalarının ortaya ilk çıkışında işe yönelik olmaktan ziyade, insanların ortak ilgi alanları, arkadaşlıklar, video ve resim paylaşımları gibi ihtiyaçlar üzerinden gelişim gösterdiğinin bununla birlikte insanların herhangi bir zorunluluğa tabi tutulmadan sadece istedikleri için belirtilen uygulamalara ilgi göstermiş oldukları ve bu alanda alışkanlık kazandıklarının altı çizilmiştir. Bu nedenle, kamu kurumlarınca iletilecek mesajların, kullanılacak sosyal medya araçlarının ve servislerin insanların zaten alışkın olduğu ve kendi tercihleri sebebiyle kullanmakta oldukları medya ortamıyla bütünleştirilebilmesi önemli bir husustur. Söz konusu etkileşimin sağlanabilmesi için, vatandaşların hangi sosyal medya araçlarını hangi zaman dilimlerinde kullandıklarının saptanması ve bu hususta gerekli alan araştırmalarının yapılması uygun bir yöntem olacaktır.

Topluluk ilgili kurumun hedef kitlesi olarak tanımlanmakla birlikte, hedef kitle iyi bilinmezse, aktarılmak istenen mesajların ya da uygulanması istenen yöntemlerin arzu edilen kitlenin sadece çok küçük yüzdelik bir bölümüne erişim sağlayacağı ama büyük kitlelere asla ulaşamayacağı ifade edilmektedir (Mergel ve Greeves, 2012: 27). Bu çerçevede; kamu kurumları tarafından yayımlanan içerikler, hedef kitle tarafından kullanıldığı şekilde sunulduğu takdirde, arzu edilen kitlenin de kurumu bulması ve etkileşime geçmesi daha kolay olacaktır.

Bu hususun gerçekleştirilmesinde, hedef kitlenin kullanmış olduğu sosyal medya platformlarına göre içeriklerin yaratılması ve yayımlanması önemlidir.

2.2. KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN SOSYAL MEDYANIN KULLANIM TİPLERİ

Sosyal medya siteleri üzerinden yapılan iletişimin değeri ve sadeliği çok daha fazla insan tarafından anlaşılmaya başlanınca, sosyal medya kullanımının

49 Detaylar için bakınız: https://isl.co/work/apps-for-democracy-contest/ Erişim Tarihi: 27.04.2018.

kamusal iş ortamına doğru genişlemesi de kaçınılmaz olmuştur. Bu çerçevede özellikle ABD’de, kamu görevlileri tarafından yapılan işlerde sosyal medyanın kullanılabilmesine yönelik taleplerde de artış yaşandığı ifade edilmiş ve yapılan bir çalışmada, kamu kurumu temsilcileriyle yapılan mülakatlar neticesinde, kamu kurumlarında sosyal medya kullanımının üç farklı şekilde gerçekleşmekte olduğu belirtilmiştir (Hrdinova vd., 2010: 3). Bireyin özel hayatı ve iş hayatının adeta iç içe geçtiği ve sınırların net olarak çizilemediği mevcut zaman diliminde, sosyal medya kullanımında birtakım ayrımlara gidilmesinin hem bireye hem kuruma fayda sağlayacağı düşünülmektedir.

2.2.1. Resmi Kurumsal İlgi Alanları Kapsamında Çalışanların Sosyal Medya Kullanımı

Resmi kurumsal ilgi alanları kapsamında çalışanların sosyal medya kullanımı;

bir kurumun geniş ilgi alanları ya da özel program ve politik ilgi alanları üzerinden iletişim amacının gösterilmesini ifade etmektedir (Hrdinova vd., 2010:

4). Kurumların resmi sosyal medya hesapları üzerinden yürüttükleri faaliyetlerini hedef kitlelerine duyurmaları bu tip kullanıma örnek olarak verilebilir. Bununla birlikte, kurum içerisindeki proje takımlarının kendi arasındaki işbirliğini sağlamak üzere vatandaşlarla karşı karşıya gelmeksizin kurum içi blog ya da wikipedia benzeri uygulamalar üzerinden resmi sosyal medya kullanımları da olabileceği belirtilmektedir (Hrdinova vd., 2010: 4). Kısaca özetlemek gerekirse;

çalışanların organizasyonun kurumsal amacını gerçekleştirmesine katkı sağladığı sosyal medya kullanım tipidir.

2.2.2. Profesyonel İlgi Alanları Kapsamında Çalışanların Sosyal Medya Kullanımı

Profesyonel kullanım, kurum tarafından işletilmeyen web siteleri vasıtasıyla çalışanların kendi özel mesleki sorumluluklarına ya da profesyonel görevlerine katkı sağlamak amacıyla sosyal medya kullanımlarını ifade etmektedir (Hrdinova vd., 2010: 4). Sosyal medyanın bu tarzda kullanımı, çalışanların mesleki yeterliliklerinin ve bilgi seviyelerinin artırılmasına katkı sağlayabilir.

Dolaylı olarak çalışanlarının kendi profesyonel alanlarındaki gelişiminin kuruma da hiç kuşkusuz birtakım faydaları olacaktır. Ancak bilginin kullanımı ve paylaşılmasının özel/kişisel hesaplar üzerinden gerçekleştirilmesi, yapılan eylemler üzerinde kurumsal anlamda herhangi bir otoriteden bahsedilememesine neden olmakta, yapılan işlemlerin kurum tarafından izlenmesi pek mümkün görünmemektedir.

2.2.3. Kişisel İlgi Alanları Kapsamında Çalışanların Sosyal Medya Kullanımı

Sosyal medyanın kişisel ilgi alanları kapsamında kullanımı, çalışanların örgütteki mesleki görevleri ile ilgisi olmayan tamamen bireysel amaçların ön planda olduğu kullanımdır (Hrdinova vd., 2010: 4). Çalışanların dinlenme veya yemek molalarında kişisel Facebook sayfasını kontrol etmesi, kişisel bir tweet atması ya da YouTube üzerinden en son eklenmiş videoları izlemesi, kişisel sosyal medya kullanımına örnek olarak gösterilebilir. Her ne kadar kamu kurumlarında çalışanların sosyal medya kullanımında üçlü bir sınıflandırma yapılmış olsa da, gerek profesyonel ve kişisel kullanım arasında gerekse profesyonel ve resmi kurumsal kullanım arasındaki sınırlar çok belirgin değildir.

Çalışanların sosyal medya kullanımını kişisel ve profesyonel olmak üzere iki farklı şekilde ele alan Mergel ve Greeves de (2012: 139), özellikle sosyal medya kullanımı konusunda yapılması ya da yapılmaması gereken her şeyin tanımlanma çabasından ziyade, kabul edilebilir sosyal medya kullanım politikalarının çalışanların bu alana teşvik edilmesinde daha çok işe yarayacağına dikkat çekmişlerdir. Bu kapsamda, kamu kurumları yukarıda belirtilen kullanımların sınırlarını tam olarak belirleme ve kullanımlar arasında denge tesis etme ihtiyacı hissetmektedir. Çünkü her bir kullanım farklı güvenlik, gizlilik, yasal ve yönetimsel gereklilikleri içermektedir.