• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM: TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİNİN DİNAMİKLERİ

3.2. MİLLİYETÇİLİK KISKACINDA BİR BÖLGE: MAKEDONYA…

3.2.1. Bölgesel Ayaklanma Denemeleri

Ayastefanos Antlaşması ile oluşturulmak istenen Büyük Bulgaristan’ın Doğu Rumeli’ye kadar olan yerlerde özerklik elde etme ve buraları ilhak etme çabası bölgede büyük bir tepki ile karşılanmış ve uluslararası arenada Makedonya Sorunu olarak adlandırılan mesele ortaya çıkmıştır. (Siousiouras, 1993, s. 26).

Nitekim Rusya, sınırları Karadeniz’den Makedonya’ya ve Tuna’dan Ege’ye kadar ulaşacak Büyük Bulgaristan Prensliği ile Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki toprakları ile kara irtibatını yok etmeyi amaçlamıştır. (Yasamee, 2008, s. 82).

Ancak Berlin Kongresi kararlarının açıklanmasıyla Makedonya’nın tamamının Osmanlı Devleti’nde kalması ile Bulgarların Büyük Bulgaristan hayali olanaksız hale gelmiştir. Bu nedenle Bulgar tarih yazımında Bulgar bağımsızlık hareketinin devamı olarak nitelendirilen Kresna-Razlog isyanları görülmüş ardından da Bulgarların silahlı örgütlü eylemleri başlamıştır. (Adanır, 1996, ss.

93-94).

Bu yaşanan karmaşa ve savaş ortamı Yunan Devleti için aradığı fırsatı vermiştir. Bu nedenle bölgede oluşan Yunan direnci Makedonya’nın hemen her yerinde Makedonomahi (Makedon Savaşçıları) denen silahlı çetelerin oluşmasına neden olmuştur. Silahlı mücadelenin yanı sıra Patrik Ioakeim’in, ön ayak olmasıyla Makedonya’nın şehir ve köylerinde yardım dernekleri kurulmuş ve bunlar aracılığıyla besin, giysi ve sağlık malzemeleri toplanmıştır. Ayrıca bu savaşçıların tedavilerinin yanı sıra, ailelerinin ve öksüz kalan çocuklarının bakımının da bu dernekler aracılığıyla finanse edilmesi düşünülmüştür.

(Tzınikou-Kakouli, 2005, ss. 57, 66).

Makedonya’nın Osmanlı’dan koparılması için düşünülen isyanın ilk hazırlıkları 1876 senesinden itibaren başlamıştır. İlk Yunan isyanları ise 1877 senesi Aralık ayı sonundan itibaren Teselya-Makedonya sınırında ve Navsi- Edessa sınırına kadar olan yerlerde görülmüştür. Ancak Yunan Hükümeti, bölgeye asker göndermekten ve de Türklere karşı açıktan bir silahlı mücadeleden uzak durmuştur. (Papadopoulou, 1970, s. 66). Bunun yerine kurulan dernekler aracılığıyla mücadeleye katkı sağlama yolunu seçmiştir. Bu bağlamda Makedonya için kurulan derneklerden biri 1867 senesinde örgütlenen Yeni Filiki Eteria’dır. Başkanları Manastır’dan Phlipidis, Ahrida’dan bir öğretmen olan Pihion, Doktor Argiropoulos, Numfaio’dan Anastasios ve Mihail Tsirlis’tir. Bu oluşum kısa sürede Türkler tarafından öğrenilmiştir. Ancak Atina’da kurulan Adelfotis ve Etniki Amina (Ulusal Savunma) gibi birtakım dernekler de mücadele için silah ve gönüllü toplamıştır. (Kostopoulos, Kostopoulou, 1991, s. 69). Bu iki dernek, Paulos Kalligas başkanlığında yapılan bir kurulda Merkezi Komite adı altında birleştirilmiş ve aynı kurulda Makedonya’ya asker gönderilmesine karar verilmiştir. Bunun için de öncelikle 150 kişiden oluşan birlikler meydana getirilmiştir. Rusların 1877 senesi Ocak ayında Plevne’de yenilmesi ile Yunan konsoloslarının ilk faaliyetleri başlamıştır. Selanik konsolosu Konstantin Vatikioti’nin önderliğinde Batı Makedonya’da Manastır konsolosu Petros Logotetis, Doğu Makedonya’da Serez’de bulunan konsolos vekili G.

Papakostopoulos, Kavala’da bulunan konsolos vekili Aristotelis Papadopoulos,

Makedonya’daki mücadelede çok önemli görevler üstlenmişlerdir. Nitekim toplanan yardımlar, silah ve cephane Selanik’te toplanmıştır. Derneklerin asıl amacı eş zamanlı olarak Girit, Teselya ve Makedonya’da isyanlar çıkartmaktır.

Yukarıda adı geçen derneklere ek olarak 1878 senesi Ocak ayında üyelerinin genellikle Makedonya kökenli olduğu Atina’da bir Makedonya Komitesi oluşmuştur. Makedonya Komitesinin üyeleri arasındaki avukat Stefanos Dragoumis ve Leonidas Pashalis aynı zamanda Merkezi Komite’nin de üyeleridir. Bunlar dışında Atina Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde görevli akademisyen Giannis Pantazidis, Askeri Doktor Georgios Papazisis ve Nikolaos Halkiopoulos, Makedonya Komitesinin üyeleri arasındadır. Bu komitenin bir başkanı olmamakla birlikte Stefanos Dragumis, bu komitenin doğal lideri olarak görülmüştür. Komite, Paulos Kalligas ve diğer merkezi komitenin üyeleri ile işbirliği içerisinde hareket etmiştir. Bu oluşum, tasarladığı ayaklanma için Olimpia civarının uygun olacağına karar vermiştir. Çünkü burası rahatlıkla Yunanistan ile ilişki kurularak oradan silah ve cephane yardımı alanabilecek bir noktada bulunmaktadır. Fakat Olimpia ve Pierion’daki devam eden diğer yerel isyanlar nedeniyle Osmanlı yönetimi bölgede acil önlemler almak durumunda kalmıştır. Pierion’daki isyan Episkopos Kitrous Nikolaos tarafından hazırlanmış olup yanında da çete lideri Vangelis Hostevas bulunmaktadır. Doumpioti’nin isyancı birliği Olimpos’a ulaştığında Pierion’daki tüm köyler harekete geçmiştir.

Hostevas’a kardeşi Paulos ve Petros Patraleksi’nin birlikleri de eşlik etmiştir.

Hostevas 20 Şubat- 3 Mart tarihlerinde 300 adamıyla Kolindro’ya girmiş ve orada bulunan Osmanlı askeri birliği ile çatışmaya girmiştir. Ardından Kolindro üzerine Asaf Paşa’nın hareket edeceğinin öğrenilmesi üzerine bölgenin ileri gelenlerinin toplandığı bir kurulda silahlı birliklerin şehri terk etmesi kararı alınmıştır. (Papadopoulou, 1970, ss. 68-86).

Burada yaşanan olaylar nedeniyle komite, Litohoro’ya asker göndermeye karar vermiştir. Bölgeye ilk olarak Kosma Doumpioti’nin liderliğinde 500 kişiden oluşan bir birlik gönderilmiştir. Bu oluşuma öğrenciler, çiftçiler, işçiler ve farklı mesleklere mensup gönüllüler de katılmıştır. Osmanlı-Rus savaşının ve

bölgesel isyanların tüm hızla devam ettiği sırada oluşan bu karmaşa ortamından yararlanmak isteyen bu oluşum Litohoro’da Geçici bir Makedon Hükümeti kurmuştur. 15 Şubat 1878 tarihinde yaklaşık 200 kişiden oluşan Makedon kökenli ve gönüllülerden oluşan savaşçılar Litohoro’ya ayak basmış ve 19 Şubat tarihinde de burada devrimci bir hükümet şekillenmiştir. Litohoro’da oluşturulan Geçici Makedon Hükümeti, bölgenin önde gelen isimlerinden olan Evangelos Korovango başkanlığında kurulmuştur. Diğer üyeler ise Livadi’den Doktor Atanasios Asterios, Doktor Georgios B. Zahariadi, Rahip Nikiforos, Rahip Atanasios Georgios, Giannis G. Vergisi ve Giannis Nikolaos’tur. Ardından da Makedonya’nın Anavatan Yunanistan ile birleştiğini Selanik Konsolosu Vatikiotis aracılığıyla Avrupa konsolosluklarına bildirmiş ve bu mücadelede kendilerine destek olunmasını istenmiştir. Ancak Litohoro ve Kolindros’un yanı sıra Olimpos ve Pierio dahil isyan eden tüm yerlerde bazı küçük bölgesel başarılar kazanılmasına rağmen Osmanlı güçleri tarafından bu olaylar bastırılmıştır.

Ancak Geçici Hükümetin 4-16 Mart tarihinde tüm Makedonya’yı isyana davet eden bir bildiri yayınlaması Büyük Güçleri endişelendirmiştir. Bu nedenle İngiltere’nin Atina konsolosu Merlin ve Selanik konsolosu John E. Blunt arasında geçen görüşme neticesinde isyancıların temsilcileri ile görüşülmüştür.

Arabuluculuk faaliyetleri sonucunda da isyan eden tüm unsurlar 3-15 Mayıs 1878 tarihinde isyanlarına son vererek Yunanistan Krallığı topraklarına geri dönmüşlerdir. (Papadopoulou, 1970, ss. 74-76, 91-101).

(Resim:1-2)77

Bu olaylara eş zamanlı olarak Batı Makedonya’da da 1877 senesi sonbaharından itibaren isyan hazırlıkları yapılmıştır. Buradaki ilk teşebbüs İlias lakabıyla tanınan Yosif Gliati tarafından yapılmıştır. Yosif Gliati ilk olarak 16-28

77Geçici Makedonya Hükümeti’nin konsoloslara gönderdiği halkı isyana davet eden bildiri metni.

Kaynak: (Papadopoulou, 1970, s. 78-79).

Şubat 1878 tarihinde Merkezi Atina Komitesi başkanı Paulos Kalligas ile sonra da Selanik konsolosu Vatikiotis ile görüşmüştür. Ardından Vatikiotis ile birlikte Kozani’nin çeşitli yerlerine giderek orada bölgenin ileri gelenleri ile yapılan görüşmeler neticesinde Batı Makedonya’da da bölgesel bir isyan başlatılmıştır.18 Şubat- 20 Mart 1878 tarihinde Olimpia’da isyan başladığında Kozani’de Giannis Govedaro ve öğretmen olan Atanasios Piheona ile görüşülmüştür. Burada yukarıda sözünü ettiğimiz “Geçici Makedonya Hükümeti’nin” Elimeias Bölgesi Başkanı Giannis Govedaro, Sekreter Atanasios Piheona, üyeler Zisi Emmanouilidi, Papa Hristodoulo, Papa Giannis, Atanasios Grigorios ve asker Liatis tarafından “Geçici Hükümet” oluşturulmuş ve aynı gün Türk boyunduruğu altında bulunan Makedonları kurtarmak ve onları bağımsız Yunan Devleti ile birleştirmek için isyan edildiği Yunanistan’ın Selanik konsolosluğu aracılığıyla ilan edilmiştir. Kozani civarında Bourino Dağı, Pieria ve Dubioti’de yaklaşık 500 kişinin yayınladığı beyanname sırasında Ayastefanos Antlaşmasının imzalanması ile Türk ordusu Makedonya’ya dönmüş ve kısa sürede 10.000 Türk Manastır’da görülmüştür. Burda durumun ciddiyetini gören Osmanlı Devleti, Manastır’ın yöneticisi Asaf Paşa’yı olayları bastırmakla görevlendirmiştir. Osmanlı Devleti tarafından kısa sürede kontrol altına alınan olaylar sonrasında bölgede genel af ilan edilmiştir. (Kostopoulos-Kostapoulou, 1991, s. 82; Papadopoulou, 1970, ss. 106,111).

Yukarıda sözünü ettiğimiz yerlerde çatışmalar ve kargaşa devam ederken Berlin Kongresi’nde Makedonya’daki Türk egemenliğinin devam etmesine karar verilmiştir. Çünkü bölgedeki isyan havasının devam etmesi Büyük Güçler için de ciddi anlamda sıkıntılar yaratmıştır. Türk- Yunan sınırındaki karışıklıklar için Yunan Devleti resmi anlamda destek olmuyor görünmesine rağmen dönemin Koumoundouris hükümeti Yunanistan’ın Selanik ve Manastır konsoloslarının isyancılara her türlü desteği verebilmeleri için konsoloslara geniş yetkiler vermiştir. Çünkü bu Yunan politikacıların desteklemek zorunda oldukları Megali İdea siyasetinin bir parçasıdır. (Dakin, 2005 s. 204).

3-15 Eylül 1878 tarihinde Manastır Konsolosu Logotetis, Yunan Dışişleri Bakanı’na yazmış olduğu bir belgede bölgede yaşananları ve Türklerin almış olduğu önlemleri ayrıntılı olarak aktarmıştır. Logotetis’in Dışişleri Bakanlığı’na yazmış olduğu 10-22 Kasım 1878 tarihli bir diğer belgede Namata yakınlarında gerçekleşen çatışmalar hakkında bilgiler vermiştir. Ancak buradaki isyan durumu kış ayının gelmesi ve olumsuz hava koşulları nedeniyle son bulmuştur.

Logotetis, ilkbaharın gelmesi ile hareketin yeniden canlanacağına inandığını yazmıştır. Ancak armatollerin78 büyük bir kısmı bahar ayı ile birlikte mücadeleye devam etmek için geri dönmesine rağmen uluslararası diplomasi, henüz Makedonya’nın bağımsızlığına karar vermemiştir. Bu nedenle Yunan Hükümeti, bölgede yaşanan bu olaylardan dolayı Büyük Güçlerin baskıları ile karşılaşmıştır. Yaşanan bu karışıklıklardan en fazla yararlanan taraf ise Bulgarlar olmuştur. Çünkü Makedonya için yeni bir tehdit unsuru olarak Kuzeybatı ve Batı Makedonya’da silahlı Bulgar birliklerinin yani komitecilerin ortaya çıkması yer yer Eylül 1878 tarihine kadar devam eden olayları daha da şiddetlendirmiştir. Bu karışıklıklar, çete reisi Zourka önderliğinde gerçekleşip Kourdista, Dimitris Dalipis, Lazaros Andreas isimli kişiler ve diğerleri bu harekete katılmıştır. Özellikle Müslüman Arnavutlar ile şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Kastoria ve Florina çevresinde gerçekleşen isyanlarda bu yerel çetelerin gücünü kıramayan Türk yönetimi, bu nedenle bölgeye 2000 kişi daha gönderilmesine karar vermiştir. (Papadopoulou,1970, ss. 106-123).