• Sonuç bulunamadı

C. Vergi ve Fonlar

II. Güvence Bedelleri

Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri yönetmeliğinde; sözleşmenin sona ermesi veya feshi yahut kullanım yerinin değişmesi gibi durumlarda abonenin fatura borcunu ödememesi halinde borcu nispetinde mahsup sağlamak amacıyla görevli tedarik şirketince güvence bedeli isteneceği düzenlenmiştir (EPTHY m. 25). Diğer taraftan, ön ödemeli sayaç kullanan aboneler bu kuralın dışında tutulmuş ve bu abonelerden güvence bedeli alınamayacağı açıkça belirtilmiştir (EPTHY m.30). .309

Şirketlerin talep edebileceği güvence bedeline ilişkin tutar EPDK tarafından belirlenir. EPDK bu yetkisini, gerekli görülmesi halinde her bir bölge için farklı güvence bedelleri belirlemek suretiyle de kullanabilecektir (EPTHY m. 26/4). 2019 yılı için konut aboneleri yönünden güvence birim bedeli 29.8 TL/kW olarak belirlenmiştir.

310 Örneğin bağlantı gücü 7 kW olan bir mesken kullanıcısının 2019 yılı için ödemekle yükümlü olduğu güvence bedeli 7x29.8 = 208,6 TL’dir.

Abonenin belirlenen güvence bedelini nakit olarak tek seferde ödemesi öngörülmüş ise de abonenin talebi halinde iki eşit taksit ile ödenmesi de mümkündür(EPTHY m. 27). Ödenen bedel “perakende satış sözleşmesinin feshi” yahut

“sona ermesi” veya “mevcut sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi” durumunda, güncellenen bedel311 abonenin tüm borçlarını ödemiş olması şartıyla iade edilir (EPTHY m. 29).

309 Ayrıca 27/7/2013 tarihli ve 28720 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Genel Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında olan yerler ile 12/4/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamındaki ibadethanelere ilişkin aboneliklerden güvence bedeli alınmaz.

310 EPDK’nın 13.12.2018 tarih, 8252-6 sayılı kararı, 18.12.2018 tarih ve 30629 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. EPTHY’nin 26. maddesinde güvence bedelinin “tesisin veya kullanım yerinin gücü dikkate alınarak, tüketici grupları itibarıyla kW başına belirlenen birim bedel üzerinden” hesaplanacağı belirtilmiştir. Yine aynı maddede daha önce borcunu ödemediği için sözleşmesi feshedilen tüketicilerden alınacak güvence bedellerine ilişkin hesaplamalara ayrıca yer verilmiş ve daha yüksek bedelleri belirleneceği ifade edilmiştir. Detaylı bilgi için bkz. md. 26/6, 7.

311EPTHY’nin 29. maddesinde güncellemenin ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre ; “Tespit edilen nakit güvence bedeli, güncelleme oranı kullanılarak güncellenir. Güncelleme yapılmasını takiben,

142 Abone ile tedarik şirketi arasında imzalanan standart perakende satış sözleşmesinde de ilgili mevzuat ile paralel şekilde güvence bedeline ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir. 312

Uygulamada abonelerin güvence bedelini ödediği ardından iadesini talep ettiği görülmektedir. Ancak benzer şekilde talep edilen güvence bedellerine ilişkin olarak Yargıtay kararlarında abonelerin bu yöndeki taleplerinin reddedildiği anlaşılmaktadır.

Önceleri Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerince sözleşmede yer alan hükmün haksız şart niteliğinde olduğu, mevzuatta yer alan düzenlemenin ise kanun ile değil yönetmelik ile yapıldığı gerekçeleri ile aboneden güvence bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığı yönünde kararlar verilmekte olduğu görülmüştür.313

tüketicinin sonlandırılan perakende satış sözleşmesi kapsamında görevli tedarik şirketine olan tüm borçların ödenmesinden sonra varsa güncellenmiş güvence bedelinin bakiyesi, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içerisinde şirket veznesi, posta, elektronik fon transferi veya havale gibi tüketicinin talep ettiği ödeme şekline göre iade edilir. İade için, borcun ödenmesi dışında, herhangi bir koşul ileri sürülemez ve belge istenemez. Güncelleme oranının hesaplanmasında, başlangıç endeksi olarak sözleşmenin başladığı aydan iki önceki ay için TÜİK tarafından açıklanan TÜFE, sonlandırma endeksi olarak ise sözleşmenin feshedildiği, sona erdiği veya ön ödemeli sayacın takıldığı günün içinde bulunduğu aydan iki önceki aya ilişkin TÜİK tarafından açıklanmış olan TÜFE dikkate alınır.

Güncelleme oranı; sonlandırma endeksi, başlangıç endeksine bölünerek bulunur. 1/1/2007’den önce sözleşme yapmış ve güvence bedeli ödemiş olan tüketicilerin güvence bedellerinin iadesinde 1/1/2007 tarihindeki güncellenmiş güvence bedelleri dikkate alınır. 1/1/2007 tarihli güncellenmiş güvence bedelleri, söz konusu tarihten iade tarihine kadar olan süre dikkate alınmak suretiyle, TÜFE oranında güncellenerek iade edilir.”

312EPPSS, m. 12 “Şirket, Yönetmelikle güvence bedelinden muaf tutulan tüketiciler hariç olmak üzere, Yönetmelikte belirtilen hallerde, tüketicinin elektrik enerjisi fatura bedelini ödememesi ihtimaline karşılık olarak, borcuna mahsup etmek üzere güvence bedeli talep eder. Tüketiciye ait güvence bedeli bilgileri, EK-2’de yer almaktadır.Güvence bedeli ve fark güvence bedelinin hesaplanması ve verilme şekli ile sözleşmenin sona ermesi, feshi veya sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi halinde güvence bedelinin güncellenmesi ve iadesine ilişkin uygulamalar ile güvence bedelinin Şirket tarafından ne şekilde değerlendirileceği ve güncelleneceği ilgili mevzuata göre yapılır.Güvence bedeli ve fark güvence bedelinin ilgili mevzuatta öngörülen süre içerisinde ödenmemesi halinde işbu sözleşmenin 9 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları kapsamında işlem tesis edilir ve 18 inci maddesinin sekizinci fıkrası çerçevesinde sözleşme feshedilebilir. Bu fıkra sözleşmenin 9 uncu maddesinin yedinci fıkrasının (a) bendi kapsamında düzenlenen güncellenmiş güvence bedelinin Şirket’e ödenmemesi durumunda uygulanmaz.”

313Afyon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1000 E.- 2018/67 K. Sayılı kararında “Yönetmeliğe göre kurumun alacaklarını garanti altına alınması amacıyla güvence bedeli alınmaktadır. Kanunda güvence bedeli alınacağına dair bir hüküm yoktur. Isınma ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılan doğal gaz bağlantısı bu ihtiyacın süresi olmadığı gibi bir süre sonra da sonlanması da mümkün değildir. Tüketicinin her zaman bu hizmete ihtiyacı vardır. Dolayısıyla bu bedeller şirket kasasında

143 Ancak Yargıtay aksi yönde kanaat geliştirmiştir. Yargıtay tarafından sözleşmede güvence bedeli alınacağına ilişkin hükme yer verildiği, ayrıca aynı kapsamda Yönetmelikte hüküm bulunduğu, söz konusu yönetmelik hükmünün iptale konu olmadığı ve yürürlükte olduğu belirtilerek güvence bedeli alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı yönünde içtihat oluşturulmuştur. 314

kalmakta adete şirkete ait olmaktadır. Yönetmelikte şirketin hangi alacağını garanti altına almaya çalıştığı açık değildir. Faturasını ödemeyen tüketiciye zaten gaz verilememektedir. Söz konusu bedel hukuka aykırı olup hakem heyeti kararı bu yönüyle yerindedir.” şeklinde hüküm kurulmuştur.

314 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2010/13-406 E. - 2010/503 K. sayılı 13.10.2010 günlü ilamında:

“5809 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulama alanı bulunduğu, dava ve uyuşmazlığa konu sabit ücretin davacı işletmeci tarafından, Kurum onayı ile belirlenen ‘Tarifler’ çerçevesinde tespit edildiği b tarifelerin Kurum'un sektörle ilgili işlemi olmakla bunlara karşı Danıştay'da ilk derece mahkemesi sıfatıyla dava açılıp; bu mahkemece ücretin belirlenen esaslar dahilinde alınmasına davam olacağı; dosyaya yansıyan böyle bir iptal kararı da mevcut olmadığına görev Türk Telekomünikasyon A.Ş. tarafından belirlenen ve Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan tarife uyarınca alınan sabit ücretin, yasal bir uygulama olduğu; Danıştay tarafından iptal edilmediği sürece sabit ücretin tarifede belirlenen miktar üzerinden alınmasında kanuna aykırı bir husus bulunmadığı, her türlü duraksamadan uzak olduğu" belirtilmiştir.

Ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer nitelikteki 2018/4550 E.- 2018/1067 K. Sayılı ve 26.10.2018 tarihli kararında “Her ne kadar yerel mahkeme, kanunda güvence bedeli alınacağına dair bir hüküm bulunmadığı, yönetmeliğe göre kurumun alacaklarının garanti altına alınması amacıyla güvence bedeli alındığı ısınma ihtiyacının karşılanması amacıyla doğal gaz bağlantısının yapıldığı, bu ihtiyacın süresinin olmadığı gibi bir süre sonra da sonlandırılmasının da mümkün bulunmadığı, tüketicinin her zaman bu hizmete ihtiyacının olduğu, bu bedellerin şirket kasasında kaldığı bedelin hukuka aykırı olarak alındığı, hakem kararının güvence bedeli yönünden yerinde olduğundan bahisle, güvence bedelinin davalı tüketiciye iadesine (esastan davanın reddine) karar verilmiş ise de, verilen bu karar isabetli olmamıştır. 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 39/1. ve 3.

fıkralarının halen yürürlükte olduğu, bu hükme göre dağıtım şirketlerince hazırlanan tarife önerilerinin Kurum'a bildirilmesi üzerine, Kurumun onayı ile belirlenen ‘Tarifeler çerçevesinde’ güvence bedeli tespit edildiği, yönetmeliğin iptali için Danıştay’a dava açılabileceği, yönetmelik bu yolla iptal edilmedikçe mekanik sayaçlarda güvence bedelinin belirlenen esaslar dahilinde alınmasına devam olunacağı;

dosyaya yansıyan böyle bir iptal kararı da mevcut olmadığı, dağıtım şirketlerince belirlenen ve Kurum tarafından onaylanan tarife uyarınca alınan güvence bedelinin yasal bir uygulama olduğu, açıktır. Tüm bu bilgiler ışığında; davalının mekanik sayaç abonesi olması nedeniyle abonelik sözleşmesinin imzalanması sırasında bir defaya mahsus olmak üzere güvence bedeli alınabileceği, yukarıda belirtilen Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 39. maddesi ve bu maddenin yollamasıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararları, taraflar arasında akdedilen Doğal Gaz Kullanım Sözleşmesi hükümleri gözetildiğinde davalı tüketiciye güvence bedelinin iade edilemeyeceği”

şeklinde hüküm kurulmuştur. Ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2018/5321 E.- 2018/10669 K. Ve 26.10.2018 tarihli kararında da benzer ifadelere yer verilmiştir.

144 Bu sebeple mevcut durumda abonelerin güvence bedeli taleplerinin miktar itibari ile hakem heyeti sınırında kaldığı, hakem heyetlerince de söz konusu taleplerin reddi yönünde uygulamaların çoğunlukta olduğu görülmektedir. 315

Her ne kadar Yüksek Mahkeme tarafından alınması hukuka uygun bulunmuş ise de güvence bedeli alınmasının tüketici hakları yönünden yerinde bir uygulama olarak nitelendirmek kanaatimizce uygun değildir. Bahsi geçen bedel bir hizmetin karşılığı olmayıp, doğası gereği süreklilik gösteren elektrik enerjisi temini amaçlı abonelik sözleşmelerinde güvence bedelinin iade edilmemesi ihtimali de bulunmaktadır. Bu durum ise şirket yönünden sebepsiz zenginleşme ihtimalini doğurmaktadır. Her ne kadar sözleşmede güvence bedeli alınabileceği yönünde bir hüküm mevcut ise de sözleşmeye abonenin müdahale imkanı bulunmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Ayrıca güvence bedeli alınabileceğine ilişkin düzenlemenin tüketici aleyhine bir yükümlülük doğurduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda ilgili düzenlemenin yönetmelik yerine kanun hükmü ile yapılması daha yerinde olacaktır.