• Sonuç bulunamadı

D. Güney Kore Ekonomisindeki Yapısal Dönüşüm ve AB ile Yapılan Serbest Ticaret

2. Güney Kore’nin Dışa Açılma Stratejisinin Liberal Hükümetlerarasıcılık

Güney Kore’nin yaşadığı siyasi ve ekonomik değişimler ve geliştirdiği dışa açılma stratejisi Liberal Hükümetlerarasıcılık bakımından üç seviyede analiz edilebilir.

Bunlardan birincisi, yaşanılan krizin ardından politika değişimine sebep olan iç siyaset, ikincisi hükümetlerin etkisi üçüncüsü ise benimsenen stratejinin dışa açılma olmasıdır. Bunların her birinin Liberal Hükümetlerarasıcı kuramda bir önemi bulunmaktadır.

İlk seviyeden bakıldığında yaşanan krizin niteliğinin, Güney Kore’nin ekonomisi ile birlikte ülkenin siyasi ve sosyal durumunu da değiştiren bir yapıda olduğu görülebilir. Buna göre, 1997 krizi, ülke içerisinde yeni bir politika izlenmesi yönünde ortak bir eğilim oluşturmuş ve sonraki seçimlerde siyasi olarak hükümetin değişmesinde etkili olmuştur. Liberal Hükümetlerarasıcılığın bakış açısına uygun bir şekilde krizden etkilenen halk, siyasi katılım mekanizmaları aracılığıyla devlet içi aktörler olarak politikaların belirlenmesinde rol oynamaya çalışmıştır.

171“Güney Kore Hükümeti, Kore Gümrük Servisi Ticaret Verileri”, https://unipass.customs.go.kr.

172Ibid. idem.

127

Değişim talepleri ile birlikte değişime dair ortak bir uzlaşı ortaya çıkmasının önemli sebeplerinden biri iflas eden firmaların etkisidir. İflas eden firmalar göz ardı edilemeyecek kadar çok sayıda ve bundan etkilenen halkın içinde bulunduğu sosyal kriz çözüm beklediğinden, 1997 krizi bu firmaların borçlanma ve yatırımlar konusunda devletle ilişkilerinde bir düzenlemeye sebep olmuştur. Bu durum Liberal Hükümetlerarasıcılığın iç politika yapım sürecinde anlatıldığı şekilde gelişmiştir.

Nitekim Moravcsik, hükümetin hareket alanına etki eden iki siyasi mekanizmadan bahseder: iç siyasi koalisyon ve dış stretejik ortam.173 Güney Kore’nin yaşadığı 1997 ekonomik krizinde de politika değişimi konusunda iç siyasi koalisyonun sağlandığını söylemek mümkündür. Dış stratejik ortam ise dışa açılma stratejisine açılma düzeyinde önem taşımaktadır.

İkinci olarak, Liberal Hükümetlerarasıcılık, entegrasyonda ya da diğer dış politika ilişkilerinde hükümetlerin rolünü öne çıkaran bir yaklaşımdır. Bu durumda, Güney Kore’nin ekonomi alanında değişim politikasında hükümetlerin inisiyatifi ve attığı adımlar, Liberal Hükümetlerarasıcılık bakımından incelenebilir; çünkü bu değişim hükümetin bakış açısı ile doğrudan ilgilidir. Krizden sonra gelen Kim Dea-Joong Hükümeti, çözümü dışa açılma stratejisinde bulmuştur. Hükümetin devlet ve özel sektör arasındaki ilişkileri düzenleme ve krize karşı dışa açılma stratejisi belirlemesinde iflas eden firmaların ve artan işsizliğin etkisi vardır. Dolayısıyla inisiyatif alan ve dış politikada adım atan aktör hükümet olmakla birlikte, Liberal Hükümetlerarasıcılığın tezlerine uygun şekilde hükümet ülke içerisinden gelen talepleri ve krizin oluşturduğu ekonomik durumu değerlendirerek bu adımları atmıştır. Ancak hükümet, diğer aktörlerden daha belirleyici ve son kararı veren bir aktör olarak ortaya çıkmıştır. Örneğin, IMF reformları pek çok şirketin iflasına neden

173Moravcsik, “Preferences and Power in the European Community: A Liberal Intergovernmentalist Approach”, a.g.e., s. 474.

128

olsa da bu reformların Güney Kore hükümetinin planladığı yapısal reformlarla örtüşmesi sebebiyle hükümet bunları gerçekleştirmekten çekinmemiştir. Ayrıca kendi planladığı reformları gerçekleştirmek için de IMF reformlarını bir fırsat olarak görmüştür. Bu da Liberal Hükümetlerarasıcılığın ana aktörler olarak kabul ettiği hükümetlerin çıkarlarına uygun politika belirlemedeki rolüne yaptığı vurguyu gösterir niteliktedir.

Krizden sonraki dışa açılma stratejisinin bir parçası olarak STA imzalamak isteyen Güney Kore hükümetinin STA’lar konusundaki politikası da hükümetlerin rolüne ilişkin fikir verebilir. Buna göre, Liberal Hükümetlerarasıcılığın üç temel aşamasından biri olan devletlerarası müzakerelerin hükümetlerarasıcı analizi (Diğer ikisi devletlerin rasyonel aktör olduğu varsayımı ve ulusal tercih oluşumunun liberal teoisidir.)174 aşamasında, tüm müzakere sürecini etkileyen bir zemin olarak STA müzakereleri öncesi süreci de hükümetler bakımından incelenebilir. Hükümetin ekonomik kriz sonrasındaki değişime yönelik kararlı tutumu, IMF reformları ve ardından uygulanmaya başlayan dışa açılma stratejisi, müzakerelerin seyrini etkilemiştir. Nitekim sonraki bölümde ayrıntılı açıklanacağı üzere, Güney Kore birden fazla tarafla STA imzalamaya çalışmış ve imzaladığı STA’lar, daha sonra imzalayacaklarına etki etmiş ve müzakere sürecini hükümetin tutumları etkilemiştir.

Dolayısıyla, temel aktör olarak Güney Kore hükümetinin politika seçimi ve bunu uygularkenki tutumu, devletlerarası müzakerelerin hükümetlerarası analizi aşamasında önemli bir role sahiptir.

Üçüncü olarak, benimsenen stratejinin dışa açılma olması da Liberal Hükümetlerarasıcılık bakımından incelenebilir. Liberal Hükümetlerarasıcılığa göre, politikalarda temel belirleyici unsurlardan birisi dış ekonomik çıkarlardır. Örneğin

174Ibid., s. 481-482.

129

Moravcsik, AB entegrasyonunda da ulusal tercihlerin oluşumu sırasında daha çok ekonomik tercihlerin belirleyici olduğunu savunmuştur.175 Bu sebeple Güney Kore’nin dışa açılma stratejisi benimsemesinde de ekonomik çıkarların belirleyici olduğunu söylemek mümkündür. Dışa açılma stratejisi, derin etkileri olan bir ekonomik krizle birlikte ortaya çıkmış ve hem bu stratejide, hem de onun bir parçası olarak kabul edilebilecek olan STA sürecinde en temel belirleyici ekonomik şartlar olmuştur.

Bu üç seviye bir arada değerlendirildiğinde, Güney Kore’nin 1997 krizi ve sonrasındaki süreçte izlediği dışa açılma stratejisi Liberal Hükümetlerarasıcılık bakış açısıyla açıklanabilir. Bunun yanında, Liberal Hükümetlerarasıcılığa göre kabul edilen üç aşama, ulus devletlerin tercih oluşum süreci, rasyonel devlet varsayımı ve devletlerarası müzakerelerin hükümetlerarasıcı analizini de Güney Kore örneğinde 1997 krizi ve sonrasında farklı hükümetlerce izlenen politika değişikliği açısından incelemek mümkündür.

Ulus devletlerin tercih oluşumu, yukarıda da açıklandığı gibi genellikle ülkelerin içerisindeki ekonomik koşullardan etkilenmiştir. Nitekim Liberal Hükümetlerarasıcılık da bu aşamayı liberal bir perspektiften analiz etmektedir. Kriz sonrası oluşan ekonomik koşullar, devlet içindeki aktörlerin devletin politikalarını bir değişime gitmesi yönünde etkilediğinden ve değişim isteklerinin temel sebebinin ekonomi olmasından dolayı, Güney Kore örneği liberal bir ekonomik analize uygundur. Ayrıca, devletçi politikaların bu değişim isteği sonucunda azalarak neoliberal politikaların artması da liberal bir anlayışın tercih edildiğinin göstergesi olabilir.

175Moravcsik, “Liberal Intergovernmentalism and Integration: A Rejoinder”, a.g.e., s. 612.

130

Liberal Hükümetlerarasıcılığın rasyonel devlet varsayımında ise, devletlerin kendi çıkarlarına en uygun olan seçeneği tercih etmesi öngörülmektedir. Güney Kore’de Kim Dea-Joong Hükümetinin önceki hükümete yönelik eleştirilerine uygun olarak sosyal politikalar izlemesi beklenirken, ekonomik çıkarları gereği bir sağ hükümet gibi hareket ederek neoliberal reformları uygulaması bunun örneklerinden biridir.

Çünkü burada hükümet, ideolojik değil “rasyonel” hareket etmiştir ve ekonomik iyileşmeyi sağlamak için kendisinin ve destekçilerinin ideolojik ve kimliksel beklentilerinden tavizler vermiştir.

Liberal Hükümetleraracılığın rasyonel aktör varsayımı yalnızca hükümetle sınırlı değildir; devlet içerisindeki grupların ve uluslararası aktörlerin de rasyonel olarak hareket edeceğini savunmaktadır. Bunun teorinin liberal yanı ile ilişkisi vardır;

nitekim rasyonellik ise daha çok ekonomik koşullardan etkilenmektedir, çünkü liberal varsayımlar, ilerlemeyi, refahı ve dolayısıyla ekonomik gelişmeyi önemsemektedir.

Bu bölümde ele alınan Güney Kore’deki 1997 krizi ve sonrasında ekonomi politikalarının değişimiyle birlikte gelen dışa açılma stratejisi daha çok Liberal Hükümetlerarasıcılığın ilk iki aşamasını ilgilendirmektedir. Çünkü bu aşamalar, Güney Kore örneğinde ulusal tercihlerin oluşumunu ve rasyonel aktörlerin karar alma süreçlerine katılımı analiz etmektedir.

Son olarak, devletlerarası müzakerelerin hükümetlerarasıcı analizi aşamasında da yapılan STA’larda ve genel olarak dışa açılma stratejisinde hükümetin rolü ve pazarlık süreci de Liberal Hükümetlerarasıcılığa uygundur. Güney Kore’nin AB ile yaptığı STA’nın ve STA öncesinde gerçekleştirilen müzakerelerin Liberal

131

Hükümetlerarasıcılık bakımından değerlendirilmesi ise ayrıntılı olarak bir sonraki bölümde ele alınacaktır.

132

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

AB-GÜNEY KORE STA’SI