• Sonuç bulunamadı

IV. BÖLÜM: ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (ABD-G. KORE ve AB-G.KORE

4.1. ABD DIŞ TİCARET POLİTİKASINDA BTA’LAR ve G. KORE BTA’SI 139

4.1.2. NEDEN GÜNEY KORE?

G. Kore, toplam ticaret hacmi bakımından dünya sıralamasında 11.inci ve ekonomik büyüklük bakımından 15.inci konumdadır. İhracatı GSYİH’sının %45’ine, ithalatı %47’sine denk gelmektedir. Alım gücü yüksek 48.6 milyon nüfusu ve yıllık ortalama %5 büyüme hızı ile (2010’da %6.1262) yatırımcılar için çok avantajlı bir pazar sunmaktadır. Asya’nın dördüncü büyük ekonomisi olan G. Kore ile ABD arasındaki ikili ticaret hacmi 2010 yılında 90 milyar dolar olarak gerçekleşmiş

      

260 World Trade Interactive, Vol. 17, Issue 188, “Administration Receives Recommendations on How to Double Exports in Five Years”,

http://www.strtrade.com/wti/wti.asp?pub=0&story=35471&date=9%2F21%2F2010&company, erişim tarihi: 21 Eylül 2010.

261 2005 yılı sonlarında, Brunei, Şili, Yeni Zelanda ve Singapur arasında Asya-Pasifik bölgesinde ticaretin liberalizasyonu ve ekonomik entegrasyon amacıyla ekdedilen Anlaşma 2006’da yürürlüğe girmiştir. 2008 Mart ayında inisiyatif çerçevesinde yürütülen ticaret müzakerelerine ABD’nin de katılımı ile “Trans-Pasifik Stratejik Ekonomik Ortaklığı”na dönüşmüştür.

262 Economist Intelligence Unit-Country Report (S. Korea), January 2011, s. 10,

http://www.eiu.com/report_dl.asp?issue_id=1747710359&mode=pdf, erişim tarihi: 1 Ocak 2011.  

147 olup263 2011’de 1 trilyon doları yakalayan toplam dış ticaret hacmi ile G. Kore ekonomisi önemli bir eşiği geçmiştir.264

Fortune “Uluslararası İlk 500 Şirket” listesinde yer alan şirketlerin yaklaşık yarısı (2008’de 245 firma) G. Kore menşeli firmalardır; Samsung, LG, Hyundai ve Kia Motors bu listede yer alan G. Koreli firmalar arasındadır.

G. Kore, coğrafi konumu; özellikle Çin ve Japonya’ya yakınlığı ve bölgesel tedarik zincirine entegrasyonu sayesinde Kuzeydoğu Asya pazarına giriş kapısı olarak görülmektedir. Diğer taraftan, ABD’nin bölgedeki başlıca ticaret ortaklarının (Çin, Japonya, Hong Kong, G. Kore, Tayvan, Avustralya, Malezya ve Singapur) Çin ile ticari ilişkilerinin ABD ile ticari ilişkilerinden çok daha hızlı geliştiği ve ABD’li firmaların anılan pazarlarda giderek artan rekabetle karşı karşıya olduğu görülmektedir.265

ABD’nin önemli düşünce kuruluşlarından CATO Enstitüsü’nün neden G.

Kore ile STA ihtiyacı duyulduğuna dair analizde aşağıdaki ifadelere yer verilmiştir.266

“ABD-G. Kore askeri ittifakı aşınmaktadır; G. Korelilerin Amerika’ya sempatilerinin giderek azaldığı, iki ülkenin uzaklaştığı görülmektedir. Bir zamanlar Çin ve SSCB’yi de arkasına alan Kuzey Kore tehdidine karşı birleşen iki ülkenin bölgesel güvenliğe bakışı da değişmiştir. Daha da önemlisi ABD, artık kendini savunabilen zengin müttefikini korumak için milyarlarca dolar harcayabilecek durumda değildir. Amerika’nın Doğu Asya’daki ekonomik hakimiyeti de giderek kaybolmaktadır…Çin anakarasının hızlı ekonomik gelişimi, ticaret ve yatırımlar yoluyla Doğu Asya’da yayılmasını da beraberinde getirmektedir.”

Raporun da işaret ettiği üzere, ABD-G. Kore STA’sı aynı zamanda önemli jeopolitik çıkarlara cevap vermektedir. Çin’in hızlı ekonomik yükselişi, Pekin’in       

263 Washington Trade Daily, 30 Kasım 2011, s. 4.

264 Washington Trade Daily, 6 Aralık 2011, s. 1.

265 Doug Bandow, “ A Free Trade Agreement with South Korea Would Promote Both Prosperity and Security”, CATO Institute-Trade Briefing Paper No. 31, 20 October 2010, s. 5, http://www.cato.org/pubs/tbp/tbp-031.pdf, erişim tarihi: 21 Ekim 2010.

266 Bandow, CATO Briefing Paper, s. 5.

148 Doğu Asya’da artan etkinliğini pekiştirmektedir. Amerikan askeri üstünlüğünün zayıflamasına paralel olarak ekonomik entegrasyon, ABD için bölgede etkinlik sağlamada önemli bir politika alternatifine dönüşmüştür. Nitekim Çin, yükselen ekonomik gücünü siyasi güce dönüştürmek için çeşitli hibe, kredi ve projelerle bölge ülkelerinin ekonomilerine nüfuz etmeyi gözetmektedir. Çin, G. Kore için ABD’den daha önemli bir ticaret ortağı haline gelmiştir.

Asya bölgesinde gerek çok taraflılığın gerekse bölgeselleşmenin diğer bölgelerden farklı bir gelişim sürecinden geçtiği hususu da, ABD’nin bölge ülkeleri ile ticari ilişkilerinin anlamlandırılmasında dikkate alınmalıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da gelişen çok taraflı örgütlenmenin aksine, özellikle Soğuk Savaş koşulları çerçevesinde Asya’daki güvenlik ve ekonomik yapılanmaları ABD tarafından “merkez-çevre modeli” ile örgütlenmiştir.267 SSCB, Çin, Kuzey Kore ve Kuzey Vietnam’dan gelen komunizm tehdidine karşı izlenen “çevreleme politikası”nın uzantısı olarak vücut bulan bu yapılanma, Soğuk Savaş sonrası hızla değişen konjonktür ile işlevselliğini yitirmiştir. Bölge ülkeleri arasındaki tarihsel parçalanmışlık ve güven eksiklikleri nedeniyle bölgeselleşme ve çok taraflılık trendlerinin gelişimi gecikmekle birlikte, artık ABD’nin şekillendirdiği yapılar olmaktan ziyade, ABD’nin dahil olmaya ve kontrolü korumaya çalıştığı oluşumlardır. Fukuyama, ABD’nin BTA’ları genel Uzakdoğu politikasının ve Çin’i

“çevreleme” politikasının etkin bir aracı olarak kullanması gerektiğini savunmaktadır.268

ABD için Asya-Pasifik coğrafyasında Çin’in ekonomik/siyasi gücünü dengelemek üzere BTA’lar stratejisi önemli bir politika alternatifi olarak gündeme gelince, G. Kore bölge pazarına giriş ekonomisi olarak algılanmıştır. Bu algıda G.

Kore’nin, AB başta olmak üzere ABD’nin başlıca ticari rakipleri ile STA müzakereleri yürütmesi etkili olmuştur. Kore 2009 Haziran ayında ASEAN ile kapsamlı bir STA akdetmiştir. 2009 Şubat ayında Hindistan ile görüşmelerde önemli       

267 Francis Fukuyama, “The Security Architecture in Asia and American Foreign Policy”, in Kent E.

Calder and Francis Fukuyama (eds.), East Asian Multilateralism: Prospects for Regional Stability, Baltimore: Johns Hopkins University Press, 2008, s. 234. 

268 a.g.y., s. 235.

149 ilerleme kaydedilmiş ve geçici anlaşma (interim agreement) imzalanmıştır. G. Kore halihazırda Kanada, Meksika, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Avustralya, Yeni Zelanda ve Peru ile STA müzakereleri yürütmektedir. Japonya, Rusya, MERCOSUR ve Türkiye ile STA müzakereleri de gündemdedir.

ABD 2010 yılında G. Kore’ye 10 milyar dolar (mal) ticaret açığı vermiştir;

bu ülkeden 48,8 milyar dolarlık ithalat yaparken 38.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir.269

Amerikan Birleşik Otomobil İşçileri Sendikası verilerine göre, ABD, G. Kore ile 2009 yılı otomobil ticaretinde 8.9 Milyar Dolar açık vermiştir. Bu rakam, ABD’nin G. Kore’ye toplam ticaret açığının %70’ine karşılık gelmektedir.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesi halinde G. Kore’ye mal ihracatının önümüzdeki yıl 6.7 milyar dolarlık bir artış kaydetmesi, et ihracatına uygulanan tarifelerin düşmesi sonucu et üretim sektöründe ek 200.000 istihdam imkanı sağlanması beklenmektedir. Anlaşma ABD için 560 milyar dolarlık G. Kore hizmetler pazarının da açılması anlamına gelmektedir.

ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından CATO Enstitüsünün ABD-G.

Kore Anlaşmasını destekleyen Raporunda da aşağıdaki ifadelere yer verilmektedir.270 “Rakiplerimiz BTA’ları kullanarak kendi ihracatçıları ve işçileri için daha adil bir ticaret ortamı ve önemli ihracat pazarlarına tercihli erişim imkanı temin ederken, bunu Amerikalı firmalar, tüccarlar ve çiftçiler aleyhine gerçekleştirmektedir. Sunduğu dinamik iş imkanları ile küresel finansal krizin etkilerini atlatmaya da yardımcı olan BTA’lar stratejik bir dış politika aracı olarak kullanılmakta ve doğal kaynaklara erişim imkanı da sağlamaktadır.

Rakiplerimizin imzaladığı ve ABD’yi dışlayan her yeni ikili veya bölgesel ticaret veya yatırım anlaşması firmalarımızın ihracat, işçilerimizin istihdam imkanlarını kaybetmesi anlamına gelmektedir.”

      

269US Census Bureau-Foreign Trade Statistics, “Trade in Goods with S. Korea-2010”, http://www.census.gov/foreign-trade/balance/c5800.html#2010, erişim tarihi: 5 Mart 2011.  

270http://www.cato.org/pubs/tbp/tbp-031.pdf, erişim tarihi: 21 Ekim 2010.

150 2009 yılında G. Kore AB ile çok kapsamlı bir STA imzalamıştır. Anlaşmanın 2011 Temmuz ayında yürürlüğe girmesi ile ABD’li firmaların G. Kore pazarında AB’li firmalar karşısında da rekabet dezavantajı yaşayacağı değerlendirilmektedir.271 Bu gelişmenin 30 milyar dolarlık ihracat kaybına yol açabileceği hesaplanmaktadır.272

G. Kore’nin Çin ile STA fizibilite çalışması başlatması ve bu ülke ile en kısa zamanda bir STA akdetmek istediğini belirtmesi de ABD için uyarıcı olmuştur.273 Japonya-G. Kore STA’sı da gündemdedir. ABD’nin “bekledikçe” dezavantajlı duruma düştüğü değerlendirilmektedir.274