• Sonuç bulunamadı

2. ALANYAZIN

2.3. Gündelik Hayat Sosyolojisi

2.3.3. Neo-Marksist akım

2.3.3.2. Gündelik hayat ve kent

2.3.3.2.1. Gündelik hayat ve ritim

Ritim, Lefebvre’in çalışmalarında oldukça geniş yer kaplayan bir kavramdır ve temelde tekrarlara tekabül eder. Lefebvre’e göre bütün sıradanlığı içinde gündelik hayat, tekrarlardan oluşur: işteki ve iş dışındaki tavırlar, mekanik hareketler (ellerin ve bedenin hareketleri, parçaların ve tertibatların hareketleri, rotasyon ve gidiş gelişler gibi), saatler, günler, haftalar, aylar, yıllar; doğrusal tekrarlar, döngüsel tekrarlar, doğal zaman ve akılcı zaman vs. üretimin incelenmesi, bizleri yeniden üretimin çözümlenmesine götürür (Lefebvre, 2010, 28-29). Gündelik hayatın eleştirisi doğrusal zamanın, modern sanayi toplumunun zamanının içinde ritmik zamanların ısrarını; döngüsel zaman ile doğrusal zaman arasındaki iç içe geçişleri; henüz yeterince iyi bilinmeyen bu etkileşimden kaynaklanan kusur ve rahatsızlıkları incelemekte, bu etkileşim sayesinde gündelik hayatta mümkün başkalaşımları tahayyül etmektedir (Lefebvre, 2013, 57).

Kavramsal olarak zaman, tarihsel dönemlere de atıf yaparak temelde iki ana kutupta incelenir. Bunlar döngüsel ve doğrusal zamanlardır. Döngüsel zaman anlayışı eskiye dairdir, Antik Yunan ve Roma dönemine ait, sürekliliği olan ancak yönü olmayan, doğaya ait ve irrasyoneldir. Doğrusal zaman ise daha sonraki döneme aittir, her şeyin bir kez meydana geldiği düz bir çizgidir, doğa karşıtı ve rasyoneldir; modern dönemin belirleyicilerindendir (Agamben, 2010; Lefebvre, 2013). 19. yüzyılda ortaya çıkmış olan mekanik saatler, zaman birimlerini standartlaştırmış ve çalışma örüntülerindeki değişikliklerle ilişkilendirilmiştir. Ancak saatler yalnız başlarına modern zamanın özelliğini açıklayamaz. Kurumların, dini kurumlar ya da eğitim kurumlarının standartlaşma pratikleri, bir günün faaliyetlerinin planlanması da gündelik yaşama etki eder. Standartlaştırılmış zaman düzensiz olarak gelişmiştir. 19. yüzyılın sonlarından önce, standartlaştırılmış zaman yalnızca yerel düzeyde düzenlenmişken, o dönemde seyahat etmek, yerel düzeyde kalmamak, senkronize olmamış zamana girmek demektir. İletişim ve ticaret hızını artırmak ve uzamın fiziksel mesafesini aşmak için tasarlanan ağlar gündelik yaşamın temposunu yeniden düzenlemiş, modern zaman dakikalar ve saniyeler temelinde senkronize edilmiştir. (Highmore, 2002, s. 5-6)

Döngüsel zamanların kökenleri ya da temelleri doğadadır; derin, kozmik, hayati ritimlerle bağlıdırlar. Doğrusal zamanlar ise bilgiye, akla, tekniğe bağlıdırlar; hayati ritim ve süreçlere değil, ekonomik ve teknolojik büyüme süreçlerine bağlıdırlar (Lefebvre, 2013, 245). Doğrusal zamanı yaşayan modern gündelik hayatta, zemin hizasında döngüler sürüp gider: gösterilerin tüketimi, tüketimin gösterisi, tüketimin gösterisinin tüketimi, göstergelerin tüketimi ve tüketimin göstergeleri. Devreyi kapamaya çalışan her alt sistem, gündeliklik hizasında, bu kendi kendini yok eden döngülere girer (Lefebvre, 2010, 122).

Döngüsel zaman ile doğrusal zaman arasında, özellikle de birikime dayanan ve dayanmayan süreçler arasında, çelişkiye varacak düzeyde bir karşıtlık söz konusudur.

Birikim sadece sermayeye değil, bilgilere, tekniklere, bir ölçüde de nüfusa ilişkindir.

Hafıza, birikim sürecinin modelidir. Oysa gündelik hayat birikime dahil değildir.

Bedenin toplumsal kullanımı yüzyıllar süresince değişir; davranış biçimleri değişime uğrar, gösteren kümeleri olan fiziksel ifadeler dönüşür ancak bedenin yapısı değişmez.

Fizyolojik ve biyolojik gereksinimler ve bunlara tekabül eden kapasiteler üslupların, uygarlıkların, kültürlerin izlerini taşırlar. Gereksinimleri tatmin etme tarzları değişir.

Heyecanlar, duygular ve düşler değişir, ancak birikmez (Lefebvre, 2010, s. 74).

Gündelik hayat; döngüsel zaman ve doğrusal zaman arasındaki iç içe geçmelerin bir sonucudur. Beden döngüsel ritim içerisindeyken kurallı faaliyetler10 doğrusal ritimler içerisindedir. Fiili gündelik hayatın içinde doğrusal olan ritmik olanı ezer, ancak onu yok edemez, böylece gündelik hayat gündelik tekrarın iki görünümünü içerir (Lefebvre, 2015, s. 18). Döngülerin ve döngüsel ritimlerin tekrarı mekanik el kol hareketlerinin tekrarından farklıdır. Birinci tip kendilerine özgü zamansallıklarıyla birlikte, kümülatif olmayan süreçlerin parçasıdır. İkincisi sürekli ve süreksiz doğrusal zamansallıklarıyla birlikte, kümülatif olmayan süreçlerin parçasıdır (Lefebvre, 2013, s.

363).

Gündelik hayat gibi sokak da sürekli değişir ve hep tekrarlanır. Saatlerin, insanların, nesnelerin ve ışıkların bitmek bilmez, yorulmak bilmez dönüşümü içinde tekrarlanır. Sokak gösteridir; orada olunur, yürünür, durulur, katılınır. Acelesi olan

10 Buradaki kurallı faaliyetler toplumsal olarak uygun davranış biçimleri veya üretim amaçlı jestler olabilir (Lefebvre, 2015, 189). Örneğin küçük ev aletleri ortaya çıktıklarında, aynı nesnelerin etrafında aynı hareketlere neden olarak tekrarlanan gündelik hayatı ve doğrusal süreçleri güçlendirmişler (Lefebvre, 2015, 68), bir nevi kurallı faaliyetlere dönüşmüşlerdir.

kimse gösteriyi görmez. Sokak tam anlamıyla olmasa da neredeyse mutlak bir gösteridir, bir kitap, açık bir gazetedir. Benzer ya da türdeş olan sokak ya da gazete, bizim gündelik hayatımızda ittifak yaparlar ve bu gündelik hayatı eş zamanlı olarak yaratarak temsil ederler. Değişken ve özdeş olan sokak yalnızca sınırlı sürprizler sunar (Lefebvre, 2013, s. 328). Lefebvre, ritim kavramını teorik olarak açıklamaya yardım eden zıtlıkların şunlar olduğunu söyler; tekrar ve farklılık / mekanik ve organik / keşfetme ve yaratma / döngüsel ve doğrusal / devamlı ve devamsız / nicel ve nitel (Lefebvre, 2007, s. 9). Lefebvre (2007) tekrarlamayı ritimle karşılaştırır: Modern emeğin çalışma pratikleri doğal ritimleri bozar ve kırar. Çünkü her zaman başlar ve biter. Sermayenin ritmi üretim ve yıkımdan oluşur. İlki (üretim) daha genel olarak şeylerin ve insan hayatının üretimi, ikincisi (yıkım) ise savaş, ilerleme ve buluş yoluyla imhadır.

Lefebvre, bu konuları inceleyen bilimine “ritmanaliz” adını verir. Lefebvre’e göre ritmanaliz yeni bir bilim, yeni bir bilgi alanıdır (Elden, 2004, s. 195). Ritmanalist sürekli dikkatle dinler, sadece kelimeleri değil, dünyada olup biten her şeyi dinlemekte, sesleri ve kokuları duymaktadır. Bedenini dinler, seslerin akışına ama aynı zamanda sessizliğe dikkat kesilir (Meyer, 2008, s. 149). Lefebvre’in temel amacı, doğal ritimlerle, beden ritimleriyle, mekanik ve makine ritimleri arasında nasıl bir karşıtlık, çelişki olduğunu göstermektir (Elden, 2004). Beden, ritmanalizin en birincil noktasıdır çünkü ritme en yakın olandır, beden bir metronom gibi işlev görür (Elden, 2004, s. 197).

Bu ritim silsilesi bir uzam içerisinde oluşur. Yön vektörleri, hız miktarları ve zaman değişkenleri dikkate alındığında söz konusu olan uzamdır. Uzam hareketliliklerinin kesişim noktasıdır. Bir anlamda burada açılan, yayılan hareketler tarafından canlandırılır. Kendisini yönlendiren, koşullandıran, zamansallaştıran ve birbiriyle çatışan programların ya da çelişen yakınlıkların çok yüzlü bir birimi olarak işlev görmesini sağlayan operasyonlarca üretilen her şey uzamdır. Uzam, bir sözcük dile geldiğinde neyse odur, başka bir ifadeyle bir şeyin gerçekleştirilmesi esnasında oluşan belirsizlikle kavrama, pek çok sözleşmeyi ortaya koyan bir terime dönüşen, bir mevcudiyet eylemi olarak ortaya konulan ve birbiri ardına gelişen komşulukların neden olduğu dönüşümlerle değişen sözcük neyse odur. Yerden farklı olarak, uzam belli bir özlülüğün ne tek yönlülüğünü ne de durağanlığını taşır. Kısacası uzam “uygulanan yer”dir. Örneğin, bir kentçilik anlayışıyla geometrik olarak belirlenen sokak, üstünde yürüyenler tarafından bir uzama dönüştürülür. Aynı şekilde okuma da bir gösterge

sisteminin (yazının) oluşturduğu bir yer uygulamasınca üretilen bir uzamdır (de Certeau, 2009, s. 216-217).

Programlanmış ve ritmik bir şekilde ilerleyen gündelik hayatta bütün kentin ona göre düzenlendiği ve kentsel uzamda tüketilecek hiyerarşik bir nesne olan otomobil göstergesinde olduğu gibi kentsel gündelik hayatın en önemli belirleyicilerinden biri tüketimdir. Ritimle donalı gündelik hayatın belirlenimleri ekonomik yapılanmanın sürdürülmesini sağlayan en başat araçlardan biri olan tüketime tabi bir hal almış, tüketim bütün gündelik hayata hakimiyet kurar hale gelmiştir.