• Sonuç bulunamadı

1.6. BAĞIMSIZLIK HAREKETİNE YÖN VEREN İÇ VE DIŞ

1.6.4. Filiki Eteria

sürdüğü topraklar, o sıralarda patlamak üzere olan Yunan hareketinin merkezi gibidir. Ayrıca Ali Paşa’nın yazışmalarında kendisine yardım eden Aleksis Noutsos, Hristos Oıkonomou ve özel doktoru Giannis Kolletis, Filiki Eteria isimli derneğin birer üyesidir. Dolayısıyla Ali Paşa, bu oluşumdan haberdardır.

(Fleming, 1999, s.31). Rodakis’e göre (1996), Ali Paşa da Filiki Eteri’nın bir üyesidir. Ya 1819 ya da 1820’lerin başında derneğe üye olmuştur. Onun Sultan ile olan mücadelesi Yunanlara bağımsızlık hareketi için istenilen eşsiz bir fırsat vermiştir. (Rodakis, 1996, ss. 179-180).

Ali Paşa’nın Osmanlı Devleti ile çatışmasının yanı sıra Yanya ve Avrupa arasında kurulan ticaret ağları, Fransız devrim ideolojilerinin yayılmasında çok önemli katkı sağlamıştır. Bunun yanı sıra bu bölgede yaşayanların çoğunun Yunanca konuşması, bu dilin eğitim ve bir kültür dili olması ve çoğunluğu Rusya’da yaşayan Yunan diyasporasının Yanya’da kurulmuş olan ve döneminde son derece prestijli olan okullara maddi yardım yapması Yunan hareketinin olgunlaşmasına ve rahatça yayılmasına olanak sağlamıştır.

(Fleming, 1999, ss. 31, 63-64).

Derneğin asıl amacı eğitim programı ile kamufle edilmiştir. Çünkü bu oluşum, Yunanların kültür düzeyini yükseltmek üzere kurulduğu söylense de esas ideal Yunan bağımsızlığının kazanılmasıdır. Paris’te eğitim gören Yunanlara burs vermek amacıyla üyelerden toplanan para, derneğin görünen yasal tarafıdır.

Ancak toplanan yardımlarının bir kısmı Yunanistan’da zamanı geldiğinde kullanılmak üzere silah ve cephane alımı için kullanılmıştır. (Vournas, ss. 8,11).

Dernek, Yunan tüccarların yanı sıra Dimitrios İpsilantis gibi Fenerli üyelerden oluşmaktadır. Yunanlar ve de yabancı gönüllülerden Yunan bağımsızlığını destekleyecek silahlı bir oluşum meydana getirmek isteyen dernek, üyelerini gizli bir yemin ile kabul etmektedir. 1815 senesine kadar gelişen bu oluşum, Mora, Epir ve Makedonya’da faaliyet göstermiştir. Napolyon’un düşüşü ile merkez, Paris’ten Moskova’ya taşınmıştır. Bu taşınmanın arka planında hem Kapodistrias’ın hem de Bonopart sonrasında Rusya’nın Yunan problemi ile ilgilenmesi yatmaktadır. Ancak 1813 senesine gelindiğinde derneğin önemi giderek azalmıştır. Bağımsızlık adına kurulan ikinci Yunan derneği ise 1812 senesinde Atina’da kurulmuş olan İngiliz destekli Müzik Dostları Derneği’dir.

Ancak bu dernek kısa sürede Rus etkisine girerek onlardan para yardımı alır hale gelmiştir. Ancak bu oluşum kapalı kalmakla birlikte üye sayısı hiçbir zaman iki yüz kişiyi geçmemiştir. (Papageorgiou, 2005, ss. 84-85).

19. Yüzyıl başlarında kurulan bir diğer önemli dernek ise Atina’da kurulmuş olan Philomousos Eteria’dır. (Φιλóμουσος Εταιρíα). Bu dernek Yunan siyasi hayatına el atmış olan İngilizler tarafından oluşturulmuştur. (Vournas, 1982, s. 8).

Aralarında Rus Çarı Aleksandr, Bavyera ve Saksonya Kralları, Kapodistrias, Meternich, Talleyrand, Wellington gibi önemli destekçileri bulunan dernek yapılan bağışlarla kısa sürede büyümüştür. 1815 senesinde Guilford Kontu Frederick North, dernek başkanlığına seçilmiştir. Eğitim adına önemli girişimleri olan bu oluşum kısa süre içinde Türk yetkililer tarafından devrimci faaliyetleri olduğu şüphesiyle sıkı bir şekilde takip edilmiştir.(Mackenzıe, 1999, ss. 50-51).

Şüphesiz Yunan bağımsızlığı adına kurulan derneklerin en bilineni ve en etkilisi Filiki Eteria olmuştur. Dernek, 1814 senesinde Odessa’da kurulmuştur. Kurucu üyeleri Patmos’tan Emmanuil Ksantos, Yanya’dan Atanasios Tsakalof ve Epir’den Nikolaos Skoufis’tir. Osmanlı Devleti’nin Balkan topraklarındaki stratejik şehirlerinde merkez açarak tüccarlar, seçkinler, Fenerliler ve aydınlardan oluşan yüzlerce üyeye sahip olmuştur. (Papageorgiou, 2005,ss.85-86).

Dernek oluşturulurken mason derneğinden özellikle de Carbonari32 derneğinden etkilenmiştir. Bu gizli oluşum yazışmalarında kriptolu bir dil kullanarak isimlere ve yüklemlere farklı kodlar vermiştir. Örneğin arkadaş yerine çiçek, dernek başkanı için yağmur, düşman için diken, tüfek için ağaç, İtalyanlar için tatlı, İngilizler için demir, Ermeniler için zengin, Çar Aleksandros için İnsansever kodunu kullanmıştır. Bunlar dışında Mora için 2, Hdra Adası için 6, Spetses Adası için 5, Yanya için 20, Rumeli için 26, Bükreş için 39, İzmir için 68 ve İstanbul için de 62 sayıları verilerek birtakım yer isimleri kodlanmıştır. (Vournas, 1982, ss. 70-74).

Derneğin ilk faaliyetleri hakkında yeterli bilgi elimizde mevcut değildir. Çünkü gerek Tsakalof gerekse Skoufos bunlarla ilgili hiçbir şey yazmamıştır. Bu yüzden dernek ile ilgili Ksantos’un yazdıklarından bilgi ediniyoruz. Önceleri isimsiz kurulan derneğe adını Moskova’da bulunan Skoufos ve Tsakalof vermiştir. Üyelerinin her birinin isimlerinin kodlandığı33 derneğin yöneticiliği 12 kişiden oluşmaktadır. Filiki’nin Rus ordusundaki Aralıkçılar/Dekabristler ile çok yakın bağlantıları vardır. İsmini Aralık 1825 tarihindeki isyandan alan bu örgütün

32 Viyana Kongresi’nden sonra İtalya’nın anayasal düzene geçmesinde ve siyasal birliğine kavuşmasında önemli rol oynayan gizli derneklerden biridir. İsmi, İtalyanca “Carbonaro” yani Kömürcü kelimesinden gelen bu dernek bu ismi asıl amacını gizlemek için kullanmıştır. İlk kez Fransız işgali döneminde Fransızları ülkeden çıkartmak amacıyla Napoli Krallığı’nda kurulan derneğin üyelerinin çoğunluğu Calabrialı kömürcülerden oluşmaktadır. Dernek, küçük hücreler halinde örgütlenmiştir. Birer şube demek olan bu küçük gruplara “satış yeri” anlamındaki “Vendita” denmektedir. Yirmi Vendita bir araya geldiğinde bir “Ana Vendita” oluşmaktadır. Derneğin üyeleri “Ustalar ve Çıraklar” olmak üzere iki gruba ayrılmıştır; ayrıntılı bilgi için bkz. (Atabay, 2004, ss.138- 139).

33AB: Atanasios Tsakalof, AG: Nikolas Skoufos, AE: Fılıppouli Antonıos Komızopoulos, AP: Aleksandros İpsilantis, AZ: Antımos Gaziz, AH: Athanasios Sekeris, AI: Panagiotis Anagvostopolulos AT: Emmanouil Ksantos, AL: Georgios Leventis, AΞ: Nikolaos Pacımadıs, AM: Papaflessas (Grigorios Dıkaios), AD:Emmanuil Ksantos, fakat daha sonra bu kodu Galatis kullanmıştır. AP için bir açıklama olmamakla birlikte bu kodu belki Aleksandros İpsilantis kullanmış olabilir; bu konuda bkz. (Vornas, 1982, ss. 71- 74).

başkanları P. Pestel ve M. Orlof, Aleksandros İpsilantis’in yakın arkadaşlarıdır ve Mora’daki başlayacak olan harekete ciddi anlamda destek vermişlerdir.

(Rodakis, 1996, ss.37, 90-93, 154).

Dekabristler,34 Rusya’nın ilk devrimci grubu olup üyelerinin çoğu aristokrat ailelerden gelmektedir. Bu nedenle iyi eğitim almış, Fransızca ve başka dilleri bilen bu ordu mensupları, ülkelerinin Napolyon’a karşı yapmış olduğu savaşlar sırasında Batı hakkında bilgi sahibi olarak, Aydınlanma ve Fransız devrimi geleneğinden etkilenmişlerdir. Amaçları Rusya’da meşruti bir idarenin kurulması ve temel hakların yerleşmesidir. Ancak Rusya’daki liberalizm, İngiltere ve Fransa’da görülen geniş sosyal hareketlerden çok uzaktır. Çünkü Rus orta sınıfı çok güçsüz ve de geri kalmıştır. (Rıasanovsky- Steınberg, 2014, ss.332- 333).

Bu dönemler Rusya ve Avusturya’nın devrim hareketlerine karşı ortak hareket ettiği bir dönemdir. Özellikle 1822- 1823 İspanya ve Güney İtalya’daki devrim hareketleri buna örnektir. Bu iki ülkenin ortak girişimleri sonuç vermiş ve bu ülkelerdeki meşruti düzen yıkılmadan devrim hareketleri bastırılmıştır. Fakat benzeri tarzdaki liberal hareket bir müddet sonra Rusya’da da görülmüştür.

Ancak Rusya tarihindeki bu ilk devrim teşebbüsü başarısızlığa uğramıştır.

(Bushkovıtch, 2016, ss. 161-163).

Filiki Eteria’nın 1817 ve 1818 tarihleri arasındaki en güçlü merkezi Yedi Ada olmuştur. Oradan da Epir, Zakinthos ve hatta Ali Paşa’nın hükümranlık alanına kadar yayılmıştır. Onun, Osmanlı Devleti ile olan mücadelesinde pek çok Filiki üyesi onun yanında yer almıştır. Ayrıca bu çatışma ortamı onlara istediği rahat ortamı sağlamıştır. Derneğin 1818 senesinde geçici bir süreliğine İstanbul’a

34Bu subaylar ilk olarak Carbonari modelindeki gizli örgüt Kurtuluş Birliği’ni kurmuşlardır. Derneğin amacı serfliği düzenlemek ya da ilga etmek ve ayrıca ülkelerindeki otokrosiyi anayasal bir monarşiye çevirmektir. Sibirya genel valisinin oğlu olan Pavel Pestel, gelecekteki Rus devletinin yapısı hakkındaki görüşlerini açıkladığı Russkaya Pravda isimli bir el kitabı yazmıştır. Pestel’in idealinde çok uluslu bir imparatorluk yerine Ruslardan oluşan bir ulus devleti fikri vardır. Ayrıca Gürcüler, Tatarlar, Letonyalılar hatta Almanlar da farklı dillerini ve geleneklerini terk ederek Rus olacaklardır. Polonya ve Yahudiler asimile edilemeyeceği için Polonyalılara bağımsızlık verilecek, Yahudiler de ülke dışına çıkartılacaktır. Bu onların Türkiye Asya’sında müstakil bir devlet kurmalarına da imkan verecektir; bu konuda bkz. (Hosking, 2006, ss. 359- 363).

taşınması ile birlikte pek çok Fenerli, derneğin üyesi haline gelmiştir. Hatta İstanbul’daki Rus Büyükelçisi Katakazis Gabriel de gizli üyelerden biridir.

(Rodakis, 1996, ss. 119,128, 149).

Filiki Eteria sadece Yunanlılar tarafından değil aynı zamanda diğer Balkan halkları tarafından da kabul görmüştür. Moldovyalılar, Ulahlar, Bulgarlar ve Sırplar35 özellikle 1806-1812 Osmanlı- Rus savaşı sırasında derneğe üye olmuştur. Sırbistan’da Kara Yorgi36, Sırp hareketinin 1813 senesinde başarısız olması nedeniyle Filiki’nin yardımları ile ülke dışına kaçmıştır. Onun ölümü sonrası dernek üyeleri, Miloş Obronoviç37 ile iletişime geçmiştir. Bir dönem dernek başkanlığı için Rus Çarı’nın Dış İşleri Bakanı olan ve daha sonra da Yunan Devleti’nin ilk başkanı olacak olan Kapodistrias’ın adı geçmiştir. Ancak 1820 senesinde başkan Fenerli Aleksandros İpsilantis olmuştur. Yunan hareketinin ilk isyan denemesi de İpsilantis’in önderliğinde 1821 senesinin Şubat ayında Tuna Prensliklerinde, Boğdan’da başlamıştır. (Rodakis, 1996, ss.155-160, 244). Aslında Filiki’nin eylem planlarında Sırpların da mutlaka bu harekete dahil edilmesi bulunmaktadır. Çünkü Sırpların da isyan etmesi durumunda Osmanlı Devleti hem Sırplar hem de Ali Paşa için gücünü ikiye bölmek zorunda kalacaktır. Bu da Mora’daki eylemin daha kolay bir şekilde uygulamaya koyulacağı anlamına gelmektedir. (Sezer, 1999, s. 89). Ancak İpsilantis’in Boğdan’da başlatmış olduğu hareket, Rus çarının yardım etmemesi ve Tuna Prensliklerinde38 düzeni sağlamaları amacıyla Osmanlıların oraya bir

351817 senesinde Kapodistrias’ın yakını olan Galati isimli biri Kara Yorgi’ye derneğin faaliyetlerini anlatmıştır. Ancak onun öldürülmesi planları başarısızlığa uğratmıştır. Bu nedenle dernek, 1819 senesinden sonra Miloş Onronoviç ile bağlantı kurmaya çalışmıştır. Aleksandros İpsilantis’in Obronoviç ve Sırp halkını yanına çekmek için 7 Kasım 1821 tarihli bir mektup gönderdiği ve de Yunanlılar ve Sırplar arasında yapıldığı iddia edilen bir ittifak antlaşmasından söz edilmektedir; bu konuda bkz. (Feyzioğlu, 2008, ss. 67- 75).

36Modern Sırp tarihinin en meşhur simalarından olan Kara Yorgi, Orta Sırbistan’ın Şumadiya ormanlarında, bölgeyi fiilen yöneten Belgrad dayılarının keyfi idaresine karşı Şubat 1804 tarihinde Sırp ayaklanmasını başlatmıştır. Ayrıntılı bilgi için bkz. (Aslantaş, 2007, s.11).

37 Sırp isyanın ikinci perdesinde Rudnik knezi Miloş Obronoviç yer almaktadır. Ayrınıtılı bilgi için bkz.

(Aslantaş, 2007, ss.154-164).

381806-1812 yılları arasında Osmanlı Devleti- Rusya savaşları yaşanmıştır. Rusya, 1808 tarihinde Boğdan’ın ve Eflâk’ın büyük bir bölümünü işgal etmiş ve sonrasında da 1810 tarihinde de Tuna’yı geçmiştir. Ancak, Napolyon’un 1812 tarihinde Rusya’yı işgal etmesi ve Osmanlı Sultanı II. Mahmud’un da

ordu göndermesine izin vermesiyle 7 Haziran tarihinde tamamen kontrol altına alınmıştır. Ancak İpsilantis’in başarısız girişimine rağmen 1821 senesinin Mart ayında hareketin ikinci ayağı olan Mora’da bazı olaylar başlamıştır. Balkanlar’ın kuzeyindeki başarısızlığa rağmen hareketin güney cephesi olan Mora’da başlayan girişimler kısa sürede geniş bir alana yayılmış ve aynı yılın Nisan ayı sonunda bütün Orta ve Güney Yunanistan ile Ege Adaları’na sıçramıştır.

(Yalçınkaya, 2002, s.1061).

Mora’daki hareket planı Filiki üyelerinden Grigorio Dıkaios (Papaflessas) tarafından çok önceden hazırlanarak bölgenin seçkinlerine, imtiyazlı kişilere ve askerlerin büyük bir kısmı bilgilendirilmiştir. DerneğinaAsıl amacı Girit ve Makedonya’ya kadar olan tüm yerlerin Osmanlı Devleti’nden koparılmasıdır.

Ancak stratejik merkez Mora ve Adalar seçilmiştir. Çünkü Mora’da Osmanlı askeri gücü kale ve hisarlarda az sayıdaki Arnavut güce rağmen sayıca azdır.

Ayrıca bölgede bulunan Hurşit Paşa’nın askeri gücü, bu sırada Ali Paşa ile mücadele etmektedir. Tüm bunlar dışında burası, Osmanlı askeri ve yönetim merkezinden uzakta bulunmaktadır. Hdra, Spetses ve Psara adalarında bulunan denizcilerin denizlerde büyük bir kontrolü söz konusudur.

(Papageorgiou, 2005 ss. 93- 95).