• Sonuç bulunamadı

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

184

Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk

185 2006). Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumunun sunduğu bu hizmetler ile hangi alanlarda katkı sağlayabileceğine yönelik bilgiler şekil 1’de sunulmaktadır.

Şekil 1. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Sunduğu Hizmetler İle Katkı Sağlayabileceği Konular

Türkiye’de Kamu Denetçiliği Kurumu işleyişi, vatandaşlardan gelen şikayetler ile yürütülmektedir (Parlak ve Doğan, 2015). KDK Şekil 1’de sunulan alanlarda katkı sağlayabilmek için bazı temel işleyiş prensipleri uygulamaktadır. KDK’nın işleyiş prensiplerine göre; öncelikle başvuru yapan bireylerin şikâyetlerini incelenir, incelemenin ardından söz konusu şikayet, şikayet edilen kuruma dilekçe ile ulaştırılmamışsa gönderme kararı, şikayetçi birey eksik bilgi, zamanında yapılmayan başvuru ya da konu ile ilgili devam eden bir davaya sahip ise incelenememezlik kararı, şikayet haklı bulunursa tavsiye kararı, şikayet konusu taraflar arasında anlaşma sağlanarak çözüme ulaşılmış ise dostane çözüm kararı, konu mahkemeye taşınmışsa karar vermeye yer olmadığına dair karar, kişi şikayetinde haklı değilse şikayet reddederek ret kararı gibi toplamda altı şekilde karar verebilmektedir. KDK tavsiye kararlar verebilmektedir. Bu bağlamda cezai ve idari yaptırımlar uygulama gibi bir durum söz konusu değildir. Ancak basında çıkan haberlerde, kurumun verdiği tavsiye kararlara uymayan idarelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağrıldıkları ve dinlendikleri görülmektedir (https://www.ombudsman.gov.tr/kdk-kararlari-umayan-idareler). Dolayısıyla hukuken bağlayıcı türde kararlar alamayan ombudsman, kararlarının idare üzerindeki etkililiğini sağlayabilmek için vatandaşlarla ve idarelerle gerçekçi ve birebir ilişkiler kurmanın yanı sıra medyayla ilişkilerini gerekli durumlarda kamuoyu denetimini harekete geçirebilecek düzeyde tutmalıdır denilebilir (Erhuman, 2000). Diğer yandan KDK 2021 yılı faaliyet raporuna göre, idarelerin tavsiye kararlara uyma oranlarında artış görülmektedir. Rapor incelendiğinde, idareler tarafından kurumun verdiği tavsiye kararlarına uyma oranı 2013 yılında %20 iken 2021 yılına gelindiğinde bu oranın % 79.50’a yükseldiği görülmektedir. Bu bilgilerden KDK’nın verdiği tavsiye kararların etkililiğinin idareler nezdinde giderek arttığı söylenebilir.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1. maddesine göre, kanunen erken reşit olma durumu hariç tutulduğunda, her insan 18 yaşına kadar çocuk olarak kabul edilmektedir (UN, 1990).

Çocuklar henüz gelişme evresinde oldukları için yetişkinlerce korunmaya muhtaçtırlar. Çocukların bu durumlarından dolayı haklarının güvence altına alınması gerekmektedir. Nitekim bu görevi en etkin biçimde yerine getirebilecek ve çocuk haklarının savunuculuğunu üstlenebilecek bir denetim mekanizması olan ombudsmanlık kurumları önemli bir konumda bulunmaktadır. Çocukların

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

186 korunmasını esas alan çocuk ombudsmanlığı mekanizmaları günümüzde pek çok ülkede ya gelişmiştir ya da gelişmektedir. Ülkemizde de Kamu Denetçiliği Kurumu, çocukların haklarının güvence altına alınmasında yaşamsal önemde bir role sahiptir çünkü çocukların her türden şikâyetlerini doğrudan iletebilecekleri ve çocuklar tarafından iletilen tüm şikâyetleri dikkate alarak inceleyebilen tek kurum pozisyonundadır (Mamur Işıkçı, 2016).

Bu araştırma ile çocuk ombudsmanlığı uygulamasını başarı ile yürüten örnek ülkelerin ombudsmanlık sistemlerinden yola çıkılarak Türkiye’de çocuk ombudsmanlığı çalışmaları irdelenmiş ve ilgililere konu ile ilgili bir perspektif sunulması amaçlanmıştır. Türkiye’de bu konuda karşılaştırmalı bir analiz sunan az sayıda araştırmaya rastlanmıştır (Ateş, 2020; Efe ve Demirci, 2013;

Erdengi, 2009; Kahraman, 2020; Mamur Işıkçı, 2016; Önen ve Ergüzel, 2021). Bu bağlamda da araştırmanın alanyazına önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir.

Ombudsman ve Çocuk Ombudsmanlığı

Ombudsman, bir terim olarak İsviçre dilinde "temsilci veya sözcü anlamında kullanılırken

“ombuds” ile kişi anlamında “man” sözcüklerinin bir araya gelmesiyle meydana gelmiştir (Büyükavcı, 2008; Tayşi, 2013). Sağlık ombudsmanı, fırsat eşitliği ombudsmanı, üniversite ombudsmanı gibi çeşitli ombudsmanlık türleri bulunmaktadır (Kaya, 2021). Sıralanabilecek ombudsmanlık türleri arasında çocuk ombudsmanlığı yaygınlık açısından ilk sıralarda gelmektedir.

Çocuk ombudsmanlığının günümüzde geldiği noktayı daha iyi anlamak adına geçmişteki süreçlerin irdelenmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda geçmişte yaşanan iki büyük dünya savaşından sonra ortaya çıkan zorlu hayat şartlarında en çok mağdur olan grubun çocuklar olduğu düşüncesiyle 20 Kasım 1959 günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi kabul edilmiştir (Kızılırmak, 2015). Dünya genelinde kabul gören anlayışa göre çocuk hakları, çocukların yaşama hakkından eğitim hakkına, ruhsal ve bedensel korunmasından sığınma ve sağlık hakkına varana kadar çocuğun yaşama tutunmasını sağlayan tüm hakları olarak kabul edilmektedir. Şekil 3’te dünya genelinde çoğunlukla karşılaşılan çocuk hakları ihlalleri sunulmaktadır.

Şekil 2. Karşılaşılan Başlıca Çocuk Hakları İhlal Türleri

Şekil 2’de sunulan hak ihlalleri incelendiğinde, çocukların karşılaştığı hak kayıplarının boyutları çok daha net görülmektedir. Yaşanan kimi olaylar ise çocuk hakkı ihlallerini daha da ciddi boyutlara taşımaktadır. Örneğin yakın zamanda küresel salgın olarak tüm dünyayı etkileyen ve etkilemekte olan Koronavirüs salgını ile birlikte çok boyutlu yoksulluk içinde yaşayan çocuk sayısı yaklaşık 1,2

187 milyara yükselmiştir. 2020 yılının başında salgının ortaya çıkmasıyla, düşük ve orta gelir düzeyindeki ülkelerde mahrumiyet yaşayan çocuk sayısında %15 artış yaşanarak, yoksul çocuk sayısına 150 milyon çocuk daha eklenmiştir. Çok boyutlu yoksulluk analizi 70’ten fazla ülkeden elde edilen sağlık, barınma, beslenme, eğitim, temizlik ve suya erişime ilişkin verilere dayanmaktadır. Öte yandan Save the Children Vakfının araştırma raporları kapsamında verilerin alındığı ve analiz edildiği ülkelerde yaşayan çocukların yaklaşık %45’inin salgından önce de bu hayati ihtiyaçların en az birinden ciddi derecede mahrum olduğuna da dikkat çekilmektedir. (Save the Children, 2020).

Çocuk ombudsmanı, çocukların yasal olarak korunmasını geliştirmeye yönelik güvence sağlayan ve savunmasız konumdaki çocuklarla ilgili her türlü şikâyeti inceleyen, tavsiye kararı alan bir kamu otoritesidir. Her ülkede ombudsmanlığın işleyişi farklı olmakla birlikte önemli bazı ortak özelliklerin de bulunması şarttır. Bu ombudsman sistemlerinin ortak özellikleri şekil 3’te sunulmaktadır (Tortop, 1998).

Şekil 3. Ombudsman sistemlerinin ortak özellikleri

Şekil 3’te ombudsman sistemlerinin ortak özellikleri sunulmuştur. Bir Ombudsmanlık çeşidi olan ve uzmanlık gerektiren çocuk ombudsmanlığı veya çocuk hakları ombudsmanlığı ise çocukların hak ve çıkarlarının korunması amacıyla kurulmuştur. Çocukların hukuki işlemlerde kendileri adına bizzat işlem yapamamaları, fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişimlerini tamamlayamamış olmaları ve özel olarak korunmaya gereksinim duymaları gibi nedenlerle çocuklara yönelik her türlü haksız müdahale ve saldırılar karşısında çocuk ombudsmanlığı günümüzde giderek ön plana çıkmaktadır. Çocuk ombudsmanlıkları, kuruldukları ülkelerde çocuklara yönelik ayrımcı politikalar, her türlü kötü muamele, medyanın kötü etkilerine maruziyet, aile içi şiddetten etkilenme gibi önemli sorunlara dikkat çekme, çocuk hakları konusunda kamuoyunu bilinçlendirme ve çocuk hakları konusunda hükümete danışmanlık etme gibi pek çok konuda faaliyet göstermektedirler (Fendoğlu, 2010; Yüce ve Atanur, 2013).

Açıklanması gereken bir diğer konuda çocuk ombudsmanın işlevlerini etkin ve bağımsız bir şekilde yerine getirmesi için taşıması gereken temel özelliklerdir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir (Büyükavcı, 2008; Cheshmedzhieva, 2015; Miljeteig, 2006):

• Özel durumlarda soruşturma yapabilmelidir. Çocuk hakları ihlallerinde gerektiğinde bağımsız olarak, gerektiğinde ise diğer kurumlarla birlikte denetimlerini başlatabilme yetkisine sahip olmalıdır.

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

188

• Ombudsman ihtiyaç halinde hükümet organlarını, yerel özyönetim organlarını ve yerel yönetimleri ziyaret etme hakkına ve çocuk kurumlarını sorgulanmaksızın ziyaret etme hakkına sahip olmalıdır.

• Çocuk haklarını etkileyen konularda mevcut mevzuatta değişiklik önerileri hazırlayabilmeli ve sunabilmelidir.

• Çocuk haklarının güvence altına alınması ve çocuk haklarıyla ilgili prosedürlerin iyileştirilmesi ile ilgili yetkili makamlara öneri yapabilmelidir. Çalışmalarında, çocuklarla çalışan profesyonellerden oluşan uzman gruplardan yararlanabilmelidir.

Çocuk Ombusmanlığının kurulduğu ülkeler ve kuruluş tarihlerine ilişkin bilgiler ise aşağıda yer alan Tablo 1’de görülmektedir.

Tablo 1. Çocuk Ombusmanlığının Kurulduğu Ülkeler ve Kuruluş Tarihleri

Ülke-Kurumun adı Kuruluş tarihi

Norveç Çocuk Ombudsmanı (Ombudsman For Children) 1981

İsveç Çocuk Ombudsmanı (The Ombudsman For Children in Sweden) 1993 Danimarka- Danimarka Çocuk Hakları Konseyi (Danish Council For Children’s Rights) 1994

İzlanda Çocuk Ombudsmanı (The Ombudsman For Children) 1995

Belçika- Belçika Çocuk Hakları Komiseri (Children Rights Commissioner) 1997

Polonya Çocuk Ombudsmanı (The Ombudsman For Children) 2000

Birleşik Krallık- Galler Çocuk Komiseri (Children’s Commissioner For Wales)

İskoçya Çocuk ve Gençlik Komiseri (Children and Young People’s Commissioner Scotland) İngiltere Çocuk Komiseri (Children’s Commissioner For England)

Galler Çocuk Komiseri (Children’s Commissioner For Wales)

2001

2004 2004 Luxemburg Çocuk Hakları Ombuds Komitesi (Ombuds-Committee For The Rights Of The

Children) 2002

Kuzey İrlanda Çocuk ve Gençlik Komiseri (Northern Ireland Commissioner For Children and

Young People) 2003

Malta Çocuk Komiseri Ofisi (Commissioner For Children Office) 2003 Finlandiya- Finlandiya Çocuk Ombudsmanı (Ombudsman For Children in Finland) 2004

İrlanda Çocuk Ombudsmanı (Ombudsman For Children) 2004

Kıbrıs Rum Kesimi Kıbrıs Rum Kesimi Çocuk Haklarının Korunması Komiseri (The Cypriot

Commissioner For The Protection of Children Rights) 2007

Litvanya Haklar Ombudsman Ofisi (Office Of The Ombudsperson For Rights) 2007 Sırp Cumhuriyeti Çocuk Ombudsmanı (Ombudsman For Children) 2008

Hollanda Çocuk Ombudsmanı (De Kinderombudsman) 2011

İtalya Çocuk ve Yetişkinler Bağımsız Otoritesi (Independent Authority For Children and

Adolescents) 2011

Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu 2012

Türkiye Çocuk Ombudsmanı 2014

Slovakya Çocuk Komiseri (Commissioner For Children) 2015

Hırvatistan Çocuk Ombudsmanı (Ombudsman For Children) 2017

(Kaynak: Avrupa Çocuk Ombudsmanları Ağı (ENOC), 2019)

İkinci Dünya Savaşından sonra yaşanılan ülkeler arası ilişkilerde hareketlenmeler, bilim insanları ve yöneticilerin de kendi aralarında yoğun etkileşimine olanak sağlamış, bu etkileşimin bir neticesi olarak ortaya çıkan ombudsmanlık kurumunun varlığı ve işleyişindeki başarılar kısa sürede ombudsmanlık kurumun diğer ülkelerde de yaygınlaşmasını yol açmıştır denilebilir (Özden, 2010).

Tablo incelendiğinde İlk defa 1981 yılında Norveç Çocuk Ombudsmanı’nın (Ombudsman For Children) kurulduğu, 1809 yılında İsveç Anayasası’na girerek anayasal bir kurum haline gelen

189 ombudsmanlık yapısının ardından da “İsveç Çocuk Ombudsmanı (The Ombudsman For Children in Sweden)”nın 1993 yılında faaliyete geçtiği görülmektedir. Bu gelişmeler neticesinde diğer Avrupa ve İskandinav ülkeleri de etkilenerek çocuk ombudsmanlığı yapısını kurmuşlardır. Günümüze gelindiğinde ise dünyanın pek çok ülkesinde bu kurumla karşılaşılmaktadır. Türkiye’de 29.06.2012 tarihinde kabul edilip 28338 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6328 sayılı kanun ile “Kamu Denetçiliği” kurumunun kurulduğu, ilerleyen tarihlerde de kurum bünyesi içerisinde çocuk ombudsmanlığı yapısının işlev kazandığı bilinmektedir. Yukarıda sunulan tablodan yola çıkılarak aşağıda yer alan alt başlıklar altında çocuk ombusmanlığı kurumunun kuruluş ve işleyişi açısından etkili bir yapıya sahip ülkeler sırasıyla verilmiş ve işleyişleri konusunda açıklamalarda bulunulmuştur.

Norveç Çocuk Ombusmanlığı

Tüm dünyada giderek yaygın hale gelen Çocuk Ombudsmanlığı sistemi ilk kez 1981 yılında Norveç’te kurmuştur (Mamur Işıkçı ve İnce, 2018). Bu nedenle Norveç Çocuk Ombudsmanlığı yapı ve işleyiş bakımından diğer ülkelere örnek olmuştur (Barnombudsmannen, 2021). Norveç Çocuk Ombudsmanlığının işleyiş prensipleri incelendiğinde ilk olarak Ombudsmanın aldığı kararlarda bağımsız olduğu dikkat çekmektedir. Kral, Ombudsmanlığın organizasyonu ve pro-sedürleri için genel talimatlar verebilmektedir. Ancak Ombudsman, işlevlerini bağımsız olarak yerine getirmektedir. Ombudsmana gelen Vakaların Ele Alınması konusunda ise, Ombudsman vakaları kendiliğinden veya talep üzerine incelemeye almaktadır. Ombudsman, sözlü başvurularda ise başvurunun yazılı hale getirilmesini sağlamaktadır. Doğru bir işleyiş için Ombudsman’a başvuran bir kişi mümkün olduğunca başvurunun gerekçelerini açıklamalı ve bu vakada mevcut olan herhangi bir bilgi ve belgeyi sunmalıdır. Ombudsmana her kesimden ve her yaştan birey başvuru yapabilirken eğer Bir başvuru bir çocuğu ilgilendiriyorsa ve başvuru çocuğun kendisinden gelmiyorsa Ombudsman vakayı ilgili çocuğun izni olmadan ele alamamaktadır. Çocuğun yaşının küçük olması halinde ebeveyninden gerekli izinler alınabilmektedir. Yine de Ombudsman olayın özelliğine göre söz konusu ebeveyn iznini alamamış olsa da vakayı takip edebilir.

Norveç, insan hakları ve özgürlükleri kapsamında geliştirdiği değerler ile Avrupa’da ve Dünyada önemli bir ülkedir. Hatta çarpıcı bir durum olarak Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde, ülkesindeki demokratik ve insan haklarına ilişkin değerleri daha ileri bulan Norveç halkı Avrupa Birliği üyesi olmayı kabul etmemiştir. Norveç, 1991 yılında “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi imzalamıştır. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin imzalanmasının ardından sözleşme 2003 yılında İnsan Hakları Yasası’nın bir parçası olarak Norveç yasalarına da dahil edilmiştir (Stoffelen & Van Den Broeck, 2009) . Norveç’te çocuklara yönelik çalışmalar Çocuk ve Eşitlik Bakanlığı’nca gerçekleştirilirken Çocuk Ombudsmanı da, genel olarak toplumu ve kurumları çocuk hakları konusunda bilgilendirme, politikacıları çocuk merkezli yapıcı kararlar almaya yönlendirme, idarelerin çocukların yüksek çıkarını gözeterek işlemelerini sağlamak gibi oldukça önemli görevleri yerine getirmektedir. Norveç Çocuk Ombudsmanının yıllık raporlarından yola çıkılarak yapmış olduğu çalışmalar aşağıda sıralanmaktadır:

✓ Norveç Çocuk Ombudsmanlığı, çocuklarla iletişim kurmaya özel önem vererek çocuklarla tanışmak, konuşmak, onlardan bilgi ve fikir almak amacıyla bazı yöntemler uygulamaktadır.

“Doğrudan İletişim” projesi ile çocukların, internet üzerinden Ombudsman’a doğrudan mesajlar yazabilmeleri ve kısa sürede ulaşabilmeleri sağlanmıştır (Barnombudsmannen, 2021).

✓ Çocuk ombudsmanlığı raporuna göre, 2019 yılında Çocuk Ombudsmanı 3.985 soruşturma almıştır ve ombudsman çocuk hakları ve temyiz olanakları konusunda rehberlik etmiştir.

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

190 Yine Çocuk Ombudsmanı, çocuk esirgeme kurumlarındaki çocuklarla ilgili 77 davaya ve çocukların suçlandığı 48 ceza davasına erişim talep etmiştir (Årsrapport Og Årsrekneskap, 2019).

✓ Ombudsmana gelen soruların çoğu okul, aile ve mahkemelerle ilgili olmuştur. Çocuk ombudsmanı, gençlik konseylerinin kanunla korunmasını sağlamıştır, iletişime geçen birçok ebeveyn ve çocuğa rehberlik etmiştir ve psikososyal okul ortamı ve özel eğitim hakkında birkaç konferans vermiştir (Årsrapport Og Årsrekneskap, 2019).

✓ 2019-2020 yılları arasında çocuk esirgeme kurumlarındaki çocuklara yönelik bir proje tamamlamıştır. Ayrıca, çocukların ruh sağlığını desteklemek için çocuklar ve gençler için daha güvenli dijital günlük yaşam projesi başlatılmıştır.

İsveç Çocuk Ombudsmanı

İsveç’te ombudsmanlık kurumu 1809 yılında kurulmasına rağmen çocuk ombudsmanlığının kurulması uzun zaman sonra gerçekleşmiştir. Ancak İsveç Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini ilk imzalayan ülkelerden biridir (Heimer & Palme, 2016). Bu sözleşme 1990 yılında İsveç tarafından imzalandıktan sonra sözleşmenin uygulanmasını sağlamak, çocuk ve gençlerin haklarını korumak ve geliştirmek gibi amaçlar ile İsveç Hükümeti, 1991 yılında “Çocuk ve Gençlik Ombudsmanı” raporunu hazırlamıştır. Raporda İsveç’in çocuk ve gençlerinin toplumdaki haklarını korumak, ihtiyaçlarını tespit etmek gibi görevleri yerine getirecek bir çocuk ombudsmanlığı yapısının oluşturulması gerektiği belirtilmiştir. Bu gelişme ile birlikte özellikle Norveç Çocuk Ombudsmanlığı örneğinden yola çıkılarak etkili bir çocuk yapılanmasının oluşturulması fikri kabul görmüştür (Barnombudsmannen, 2021). İsveç Parlamentosu, bir Çocuk Ombudsmanı’nın kurulmasını 1 Temmuz 1993’te “Çocuk Ombudsmanı Kanunu” ve “Çocuk Ombudsmanlığı Yönetmeliği” ile onaylamıştır.

Çocuk Ombudsmanı, BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi (ÇHS) temelinde İsveç'te çocukların haklarını ve çıkarlarını gözetmek ve geliştirmekle görevli bir devlet kurumudur. Çocuk Ombudsmanı, çocukların ve gençlerin çıkarlarını savunurken ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasında yaşanabilecek aksaklıklara karşı önlemler alır. İsveç yasalarının çocuk hakları konusunda gelişmesi için yasa ve yönetmeliklerde değişiklikler yapılmasını önerebilir. Bu bağlamda İsveç çocuk ombudsmanı;

Toplumda Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye nasıl uyulduğunu izlemekte,

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin belediyelerde, bölgelerde ve eyalet makamlarında uygulanmasını desteklemekte,

Kamusal alanda çocukların ve gençlerin çıkarlarını temsil etmekte, çocukların ve gençlerin çıkarları için fikirler ortaya atmakta,

Ülkede yaşayan çocukların yaşam koşulları hakkında bilgi ve istatistik toplamakta, kurumlar ve toplumla paylaşmaktadır (barnombudsmannen.se, 2022).

İsveç Çocuk Ombudsmanı, BMÇHS’ye (Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi) dayanarak çocuk haklarının nasıl korunduğunu sistematik şekilde inceleme görevini yerine getirmek çerçevesinde her yıl, hükûmetin farkında olması gerektiğine inanarak çocuklarla ve gençlerle ilgili konularda hükûmete bir rapor sunmaktadır. İsveç hükûmeti ise çocuğun yüksek yararı için belirleyici bir öneme sahip velayet, ikamet ve iletişim hakları dahil çocuğun ve ailesinin istismara

191 maruz kalmasını, kanun dışı bir şekilde uzaklaştırılmasını veya alıkonulmasını da yasaklamaktadır (Government Offices of Sweden, 2019).

Finlandiya Çocuk Ombudsmanı

Finlandiya, dünya üzerinde çocukların yaşam şartlarının yüksek olduğu ülkelerden biridir.

Finlandiya’da çocuk hakları, ulusal kanunlar ve yerelde gerçekleştirilen uygulamalar çerçevesinde incelikle düzenlenmekte ve güvence sağlanmaktadır. Finlandiya’nın çocuk temelli olarak uyguladığı bu etkili politikalar, başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Çocukların yüksek yararının tüm uygulamalara yansıtıldığı ülkede sunulan sosyal refah hizmetleri, çocukların ve ailelerinin refahının yüksek olmasına imkân vermektedir (Kurban, 2021). Örneğin Çocukların dinlenmesi çerçevesinde geliştirilen Çocuk Dostu Şehirler Projesi ile (Nordic Council of Ministers, 2016);

• Çocuk haklarını her çocuk için uygulanabilir bir hale dönüştürmek,

• Çocukların verilen hizmetlerin planlanması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesinde rol almalarını sağlayabilmek,

• Çocukların kendileri için önemli olan konularda söz sahibi olmalarını sağlayabilmek,

• Çocukların bazı sivil etkinliklere katılmaları amaçlanmıştır.

Finlandiya’da sürdürülen pek çok projenin çocukların ihtiyaç ve isteklerinin ön plana alınmasını hedefleyen türden projeler olduğu ifade edilebilir (Çakırer Özservet, 2014). Finlandiya’da 2004 yılında çıkarılan yasa ile “Çocuk Ombudsmanlığı” ve yine aynı yıl içerisinde İngiltere’de “Çocuk Komiserliği” çocuk haklarını denetleyen bir mekanizma olarak hayata geçirilmiştir. Finlandiya’da ombudsmanlarının hukuk konusunda uzmanlaşmış olmaları gerekmektedir. Araştırma kapsamında incelenen Adalet Bakanlığı ile iş birliği içinde çalışan, özerk ve bağımsız bir otorite olan Çocuk Ombudsmanı (Lapsiasiavaltuutettu) da Finlandiya’da çocukların ve gençlerin hak ve refahını teşvik eden önemli bir kurumdur. Bu bağlamda gerek online gerekse yüzyüze çeşitli düzeyde çalışmalar yapmaktadır. Örneğin, çocuklar için ve onların hakları konusunda bir web sitesi hazırlamıştır ve çocukların sahip oldukları haklar konusunda bu web sitesi aracılığıyla bilgilendirme çalışmalarını sürdürmektedir. Ombudsman, hükümetin çocuk ve gençlerin refahı, yaşam koşulları ve haklarının uygulanması konusundaki politikalarını ve icraatlarını izlemekte ve bu izlemlerini her yıl raporlamaktadır. Dört yılda bir de Parlamento’ya rapor vermektedir (European Commission, 2017).

Ombudsmanın çalışmalarının yanı sıra Çocuk Danışma Kurulu tarafından çocuklara yönelik ulusal veya uluslararası çalışmalar da takip edilmektedir. Bu sayede ülke içerisinde yapılacak yeniliklerde dünyada yapılan çalışmalardan da esinlenilmekte gelişmeler göz ardı edilmemektedir (Önen ve Ergüzel, 2021; Soykan, 2022).

Finlandiya’da Çocuk Ombudsmanı, ülke düzeyinde çocuk haklarının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmaları değerlendirir ve çalışmalar yapmaya diğer kurumları teşvik eder. Ombudsmanlık çocuklara yönelik politikaların izlenmesi ve geri bildirim yapılması, çocuk haklarının geliştirilmesi bakımından önemsemektedir (Kurban, 2021). Çocuk ombudsmanlığı Finlandiya’da daha bütüncül çalışmalar yapma ve politika belirleme konularında görev yapmaktadır. Bundan dolayı olsa gerek Finlandiya çocuk ombudsmanlığı bağımsız bir kurum olmasına rağmen, bireysel şikâyetleri kabul etmemektedir. Bireysel şikâyetler için Finlandiya’nın Türkiye’de hizmet vermekte olan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu benzeri bir kurumu bulunmakta ve şikayetleri alarak gereğini yapmaktadır. Finlandiya’daki çocuk ombudsmanının en önemli görevlerinden biri genel anlamda çocuk hakları konusunda toplumdaki her yaş ve kategoriden insanı bilgilendirme görevi bulunmaktadır. Çocuk hakları konusunda planlamalar yapma ve bu planlamalar sonucunda gerekli işbirliklerini sağlama görevi de bir diğer önemli görevlerindendir. Ombudsman farklı devlet kurumlarının çocuk hakları konusunda ortak politikalar üzerinde uzlaşmasını ve birlikte çalışmasını da sağlamaktadır. Bu çalışma hemen hemen bütün Avrupa Birliği çocuk ombudsmanlarının yaptığı çalışmalar arasında yer almaktadır. Bir diğer ortak görev ise Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni yaygınlaştırılması ve sözleşmedeki ilkelerin hayata geçmesi için faaliyetler yürütülmesidir (Haydar, 2011).

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

192 Türkiye Çocuk Ombudsmanı

Çocuk ombudsmanlığı yapısının pek çok ülkede uygulandığı ve ülkemizde de başarı ile uygulanabileceği (Süler, 2010) ve dahası çok ihtiyaç olduğu düşüncesi gerçekliği olmayan bir düşünce değildir. Bu bağlamda 2012 yılında Kamu Denetçiliği Kurumu kurulduktan sonra 22 Nisan 2014 tarihinde kurum bünyesinde çocuk internet sayfası olan “kdkcocuk.gov.tr” şikayet başvurularını almak üzere hizmet vermeye başlamıştır. Site halen kullanımda olup, çocuklar yaşadıkları problemleri Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları, telefon, doğum tarihi ve e-posta bilgilerini girerek başvurularını yapabilmektedirler.

TÜİK 2021 yılı verilerine göre 2021 yılı, yılsonu itibariyle Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi olup nüfusun 22 milyon 738 bin 300'ünü (%26,9) çocuklar oluşturmaktadır. Diğer yandan halen yürürlükte olan 11. Kalkınma Planında (2019-2023), kalkınmanın sosyal boyutuna yönelik eğitim, sağlık, aile, kadın, çocuk ve gençliği de kapsayan ulusal önceliklere yer verilmiştir. 17 Şubat 2021 tarihinde TBMM’nin İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna bağlı Çocuk Hakları Alt Komisyonu kurulmuştur. Alt komisyon çocuk haklarına dair konuları izlemek ve bunları yasama eylemlerine dönüştürmekle görevlendirilmiştir. Tüm bu gelişmeler çocukların haklarının korunması yönünde önemli bir noktada olan çocuk ombudsmanlığı kurumunu ön plana çıkarmaktadır (www.tbmm.gov.tr, 2022). Çocuk ombudsmanlığının çalışmalarını yıllık olarak yayınlanan faaliyet bültenlerinden takip etmek mümkündür. 2021 yılı çalışma raporu incelendiğinde, 2013-2021 yılları arasında kuruma yapılmış olan toplam başvuru sayısı ve çocuk haklarının ihlaline yönelik şikayetlerin nicel görünümü Tablo 2’de yer almaktadır.

Tablo 2. 2013-2021 Dönemi Şikâyet Başvuru Dağılımı

Rapor yılı Toplam şikâyet Çocuk hakları konulu şikâyetler

2013 7.638 32

2014 5.639 40

2015 6.055 103

2016 5.519 137

2017 17.131 245

2018 17.585 786

2019 20.968 459

2020 90.209 351

2021 18.843 264

Toplam 189.843 2417

(Kaynak: https://www.ombudsman.gov.tr/kdk-pdf/kdk-2021-yili-faliyet/mobile/index.html) KDK 2021 yılı çalışma raporunun ilerleyen sayfalarında KDK’nın 2021 yılı içerisinde yapmış olduğu çalışmalara yer verilmiştir. Şekil 2’de KDK’nın 2021 yılı verilerine ilişkin bilgiler sunulmaktadır.

193 Şekil 2. KDK’nın 2021 yılı çalışmaları (Kaynak:

https://www.ombudsman.gov.tr/kdk-pdf/kdk-2021-yili-faliyet/mobile/index.html)

Çocuk hakları ile ilgili konularla görevli olan Kamu Denetçisi olan Celile Özlem TUNÇAK koordinasyonunda; Kurum, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile iş birliği yaparak çocukların refahını sağlamak adına çeşitli projeler ve çalışmalar yürütmektedir. Örneğin Türkiye Kamu Denetçiliği Kurumu ile UNICEF iş birliğinde, “Çocuk Hakları Strateji Belgesi”

hazırlanmış ve imzalanmıştır. İmzalanan strateji belgesinin kapsamında kurum tarafından Türkiye’deki çocukların eğitimi ve bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda, çocukların Kamu Denetçiliği Kurumunu tanımaları ve akranlarına da tanıtmalarını sağlamak amacıyla, “Topluma Erişim Araç Seti” hazırlama eğitimleri gerçekleştirilmiştir. Bu eğitimler sonucunda, çocukların faydalanmalarına yönelik araç setleri oluşturulmuştur (Çocuk ve Genç Rehberi, 2021).

Tablo 3. 2021 Yılı Şikâyet Başvurularının Yaş Gruplarına Göre Dağılımı

Yaş Grubu 2021 Yüzde %

0-18 yaş grubu 264 1,40

18-24 yaş grubu 1719 9,12

25-34 yaş grubu 5381 28,56

35-44 yaş grubu 5290 28,07

45-54 yaş grubu 3095 16,43

55-64 yaş grubu 1575 8,36

64-74 yaş grubu 575 3,05

75-84 yaş grubu 199 1,06

85 yaş ve üzeri 33 1,68

Tüzel Kişi 317 1,68

Belirtilmemiş 395 2,10

Toplam 18.843 100,0

(Kaynak: https://www.ombudsman.gov.tr/kdk-pdf/kdk-2021-yili-faliyet/mobile/index.html)

Avcı, Fatih; Çocuk Ombudsmanlığına Dünyadan Örnekler ve Türkiye’de Çocuk Ombudsmanlığı Çalışmaları

194 Kamu Denetçiliği Kurumu 2021 yılı faaliyet raporunun konularına göre dağılımı incelendiğinde, 18.843 başvurudan sadece 267’sinin (%1,42) Çocuk hakları konusunda olduğu görülmektedir. Bu oran oldukça azdır, çocuk ombudsmanının daha fazla tanınır, çalışmalarının daha fazla görünür olması gerektiği söylenebilir. Örneğin İzlanda 2018 yılı Çocuk Ombudsmanlığı Raporu’na göre, 2018 yılında 628’i sözlü ve 791’i yazılı olmak üzere Ombudsmanlığa toplamda 1419 başvuru yapılmıştır (Ateş, 2020). Aşağıda yer alan tabloda ise 2021 yılında kuruma yapılan şikâyetler konularına göre dağılımı yapıldığında çocuk hakları ile ilişkili şikâyetler sunulmaktadır.

Tablo 2. 2021 Yılı Şikâyetlerin Çocuk Hakları Alt Konusu İçerisindeki Dağılımı

Başvuru yılı Çocuk haklarına ilişkin diğer konular

Korunmaya,

bakıma ve

yardıma muhtaç çocuklar

Çocuklara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetleri

Çocuk ihmali ve

istismarcılığı

Çocuklara karşı nefret söylemleri

Toplam

2016 112 2 8 14 1 137

2017 217 8 9 7 4 245

2018 748 3 12 14 9 786

2019 423 13 3 18 2 459

2020 296 27 16 10 2 351

2021 228 4 30 2 3 267

(Kaynak: https://www.ombudsman.gov.tr/kdk-pdf/kdk-2021-yili-faliyet/mobile/index.html) Tablo incelendiğinde, toplam başvuru sayısının 2018 yılında önemli miktarda arttığı ardından ilerleyen yıllarda bir düşme yaşandığı görülmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu pandemi sürecinde de çocuk hakları ve KDK konulu çevrim içi eğitimlere devam ederek kurumun toplum nezdinde görünür bir hale gelmesi için çalışmalar yürütmüştür. Hatta KDK tarafından sivil toplum kuruluşlarını davet ederek “Pandemi sürecinde çocuk hakları” konulu bir istişare toplantısı yapılmıştır. Bu bağlamda kurumun çocuk hakları konusunda dikkate değer çalışmalar yaptığı ancak gerek kuruma yapılan başvuru sayılarından gerekse kamuoyu üzerindeki etkisinden yola çıkarak yapılan çalışmaların yeterli düzeyde olmadığını söylemek mümkündür.

Yöntem

Araştırma deseni

Araştırma derinlemesine literatür taraması yöntemine göre gerçekleştirilmiştir. Literatür taraması, üzerinde çalışılması planlanan araştırma probleminin arka planını ve içeriğini ortaya çıkarılmasında etkili olmaktadır (Wiersma, 1995). Literatür taraması konuyla ilgili boşlukları ve eksikleri doldurmakta ve önceki çalışmaları genişletmekte ve zenginleştirmektedir (Marshall ve Rossman, 1989). Bu bağlamda araştırmalarda literatür taraması yöntemi sıklıkla tercih edilen bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Veri toplama süreci ve verilerin analizi

Araştırmada verilerin toplama süreci toplamda dört aşamada gerçekleştirilmiştir. Öncelikle anahtar kelimeler tespit edilmiştir. Bu kapsamda “çocuk ombudsmanlığı” ana terimi ile “Dünya’da çocuk ombudsmanlığı”, “çocuk hakları”, “Türkiye’de çocuk ombudsmanlığı” alt terimleri tespit edilmiştir. İkinci aşamada bu anahtar kelimeler kullanılarak Science Direct, Springer Link veri tabanları, Google Scholar’da erişime açık bilimsel makaleler ve Google arama motoru, çocuk ombusmanlığı konusunu içeren kitaplar, basılı-görsel medya kaynakları taranmıştır. Üçüncü aşamada taramalardan elde edilen sonuçlar Excel tablolarına işlenerek organize edilmiştir. Son aşamada ise Taramalar sonucunda ulaşılan bulgular ile çocuk ombudsmanlığı konusunda dünya ülkelerinden örnekler sunulmuş bu örnekler bağlamında Türkiye’de çocuk ombudsmanlığı çalışmaları tartışılmıştır (Köroğlu, 2015).

195 Sonuç ve Öneriler

Türkiye’nin çocuk nüfusu toplam nüfus içinde %27,5 oranında bir paya sahiptir. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’de çocuk nüfusunun yüksek bir seviyede olduğu söylenebilir.

Bugünün çocuklarının yarının yetişkinleri olacağı ve ülkenin geleceğini oluşturacağı düşünüldüğünde onların sağlıklı bir ortamda gelişmeleri ve haklarını doğru yollarla arayabilen özgüvenli ve özgür birer birey olarak toplumda yer alabilmeleri oldukça önemlidir. Diğer yandan Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere çocukların haklarını savunan neredeyse bütün uluslararası sözleşmelerin de tarafıdır. Bu nedenle çocuk ombusmanlığının Türkiye’de 2014 yılından çok daha öncelerden yapılandırılmasının gerekli olduğu ifade edilebilir. Konu ile ilgili alanyazın tarandığında Türkiye’de çocuk hakları konusunda yaşanan sorunlarda çocukların mağduriyetlerinin giderilmesi açısından çocuk ombudsmanlığının mutlaka gerekli olduğu ifade edilmektedir (Boyalı ve Gündoğdu, 2018; Kırça Kurt ve Mamur Işıkçı, 2018;

Mamur Işıkçı, 2016). Bu araştırma ile çocuk ombudsmanlığı uygulamasını başarı ile yürüten örnek ülkelerin ombudsmanlık sistemlerinden yola çıkılarak Türkiye’de çocuk ombudsmanlığı çalışmaları irdelenmiş ve konu ile ilgili bir perspektif sunulması amaçlanmıştır.

Çocuk Ombudsmanlığının aktif ve etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için öncelikle çocuklar ve toplumun mümkün olan her kesimi tarafından tanınması, benimsenmesi ve kamuoyu desteğini alması önem arz etmektedir. Ülkemizde özellikle çocukların çocuk ombudsmanlığının çalışmalarından yeterince haberdar olmadıkları düşünülmektedir. Bu konu Kamu Denetçiliği Kurumu’nun da dikkatini çekmiş olmalı ki kurumun son dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı ile yapmış olduğu işbirliği ile 4. Sınıftan 7. Sınıfa kadar ders kitaplarında çocuk ombudsmanlığı konusuna yer verileceği bilgisine görsel basından ulaşılmıştır. Bu tür gelişmeler ümit vericidir.

Ülkemizde diğer ülkelere nazaran çocuk sayısının fazlalığının yanında dış göç ile çok sayıda çocuğun da ülkemize yerleşmesi çocuk ombudsmanının varlığını daha da önemli hale getirmektedir.

Araştırma kapsamında incelenen Norveç ve İsveç’te çocuk ombusmanlığı örgütlenmesinin ileri düzeyde olduğu ve bu haliyle Türkiye çocuk ombudmanlığına örnek birer model oldukları düşünülmektedir.

Çocuk Ombusmanının çalışma prensipleri incelendiğinde, mevcut çalışma sistemine göre sadece dilek ve şikayetlerin alınması ve bir sonuca ulaştırılması çocuk ombudsmanının etkin bir şekilde çalıştığı anlamına gelmemektedir. Burada çocuk haklarını uygulamaya geçirmeyi amaçlayan çocuk hak ve ihlallerini bulup saptayan ve bu durumlarda bizzat çocuğun yanında yer alan, çocukları ilgilendiren politika yapım sürecinde çocukların yararı için danışmanlık yapma gibi görevleri de yerine getirmelidir. Ombudsmanın Çocuk hakları konusunda hazırladığı raporlar toplumda yankı uyandırmalı ve kamuoyu baskısı oluşturmalıdır.

Türkiye Çocuk Ombudsmanı bağlamında tartışıldığı zaman merkezden faaliyet göstermesi Çocuk Ombudsmanına ulaşılabilmesini engelleyebilen bir faktör olabilir. Buradan yola çıkılarak İllerde de çocuk ombusmanlıkları kurulması için çalışmalar yapılabilir. Böylece çocuklar için Ombudsman çok daha rahat ulaşılabilir hale gelirken ülke genelinde yaygınlaşmış da olur. Örneğin Kanada çocuk ombudsmanlığının en önemli özelliklerinden biri farklı noktalardan hizmet vermesine ve sayıca fazla personel yapısına sahip olmasıdır. Bu durum gelen şikayetlerin değerlendirilmesi ve sonuçlandırma süresini de etkileyerek daha kısa sürede sorunların çözümünü sağlayabilir. Şikayetlerin hızla çözümlenmesi kamu nezdinde Ombudsmana güven geliştirilmesinde etkili olabilir. Bir diğer örnek ise İtalya’dır. İtalya’da, Türkiye’nin aksine, ulusal bir ombudsmanlık kurumu bulunmamaktadır. Buna karşın bölgesel ve şehir ombudsmanlıkları gibi yerel