• Sonuç bulunamadı

Fabrikasyon Ayıpları

Belgede GĐRĐŞ ĐÇĐNDEKĐLER (sayfa 164-168)

Standart seriler şeklinde üretilen ürünlerde, seriye aykırı üretilmiş ürünlerin, tüketicinin bekleyeceği güvenliği karşılayamamasına fabrikasyon ayıpları denir. Buna göre tüketici, fabrikasyon ayıplarının olmaması konusunda hukuken korunan bir beklenti içinde olabilir648.

Ürünün üretimindeki güvenliğin eksiksiz olmasından üretici sorumludur.

Üretimin fabrikasyon olması, üreticiyi sorumluluktan kurtarmaz. Yukarıda bahsedilen Schleswig OLG’nin kararında fabrikasyon alanındaki yükümlülükler de yer almıştır. Bu bağlamda, kayağın yapımında kullanılan GFK maddesinin yanlış kesimi yüzünden zararın meydana gelmesi, üreticinin sorumlu tutulmasına engel teşkil etmeyecektir649.

Fabrikasyon ayıplarından sakınılabilmesi, ürünün piyasaya sürülmesi sırasında, ilgili üründe mevcut eksikliklere dikkat edilmesine bağlıdır. Bir başka ifade ile, mevcut üründeki eksikliklerin ürünün geliştirilmiş hâli ile üretiminde giderilmemesi ayıplı üretim olarak nitelendirilir650.

Đşçilerin ihmâli davranışları nedeniyle ortaya çıkan fabrikasyon ayıplarından doğan zarar için de, Direktife göre, üreticinin tazminat yükümlülüğü doğar651.

Yargı, hukukî değerlerin zarar görmesine neden olan fabrikasyon ayıplarından652 dolayı üreticiyi haksız fiile göre de sorumlu tutmaktadır (BGB § 823/I)653.

647 Davacı, yüzme havuzundan aldığı su kayağını dışarıya götürüp kullanmıştır. Bu kayakta 50 cm uzunluğunda 6 cm genişliğinde bir delik açılması, kayağı kullanan davacının başparmağının yaralanmasına neden olmuştur. Kayağın alt ve üst bölümlerinin birbirlerine olan yakınlığı bu deliğin meydana gelmesinde tek faktördür. Üretici, ürünün ağırlığa dayanma gücünü, alt ve üst bölümler arasındaki mesafeyi yanlış hesaplamış, fizikî verileri doğru bir şekilde öngörememiş ve malzemeleri doğru bir şekilde kullanmamıştır: Beschl. des BGH v. 27.4.1999 – VI ZR 273/98, Zfs 1999, 369. Đlgili karar için bkz. KULLMANN, Die Rechtsprechung, 1912-1913; BORER, 163-166.

648 ÖZTAN, Đmalâtçının, 181; FREIBURGHAUS, 36; ÖKÇESĐZ, 166; KULLMANN, Kommentar, 96-97; BORER, 163; KAPLAN, 84; ÖZEL, Yapımcının Sorumluluğu Sorunu, 809; Y. 13. HD, 2.10.2003 T., 6245 E., 11102 K.: ÖZDAMAR, TKHK, 246-248.

649 KULLMANN, Die Rechtsprechung, 1913.

650 Bu husus yapım ayıpları için de geçerlidir. Bkz. ÖZEL, Yapımcının Sorumluluğu Sorunu, 809-810.

651 KULLMANN, Kommentar, 42; BORER, 163.

VI- BĐR AYIP OLARAK ÜRÜNÜN ETKĐSĐZLĐĞĐ

Eşyanın, fonksiyonlarını icra etmemesi ayıp olarak nitelendirilebilir. Örneğin, satın alınan bir arabanın hiç hareket etmemesi... Ancak bu durum Direktif654 ve Yönetmelikte açık bir şekilde hükme bağlanmamış ve bu durum ayıp olarak nitelendirilmemiştir. Zira, fonksiyonlarını icra edemeyen ürünün güvensiz olmasından bahsedilemez.

VII- ĐYĐLEŞTĐRĐLMĐŞ ÜRÜNÜN PĐYASAYA SÜRÜLMESĐ

Yönetmeliğe göre, daha iyi bir ürünün piyasaya sürülmesi, eski ürünün ayıplı sayılması için yeterli bir neden değildir (m. 5/II; ProdHaftG § 3/II). ABD ve AT hukuklarında ise yeni modellerin ortaya çıkması eski modelleri kontrol hususunda üreticiyi külfet altına sokar655.

Üreticinin ürünü üretmesi sırasında veya bundan daha önce, daha güvenli bir ürünün bir başka üretici tarafından üretilmiş olması, tek başına ürünün ayıplı olması sonucunu doğurmaz. Fakat böyle bir durumda, ürünün daha üstün bir teknikle, daha güvenli olarak üretilebilecekken hangi sebeple, piyasaya sürüldüğü şekli ile üretilmiş olduğunun üretici tarafından makul bir şekilde izah edilmesi gerekir656.

VIII- AYIP OLARAK NĐTELENDĐRĐLEMEYEN DURUMLAR

Aluid Pro Alio657 ayıplı ifa değil, ifanın hiç yapılmamış olması olarak nitelendirilir. Ancak, sözleşmede taahhüt edilen şeyin teslim edilmesi; fakat, bu şeyin, güvenli olmaması hâlinde aliud değil ayıp söz konusu olur658.

652 Đlgili karar için bkz. “Hühnerpesturteil”, ayrıntılı bilgi için bkz. s. 36, dipnot no: 169. Güvenli bir üretim esnasında, işçi veya makine nedeniyle birkaç ürünün ayıplı olarak üretilmesi üretim kaçağı (aussreisser risken) olarak nitelendirilir ve bu nedenle üreticinin haksız fiil nedeniyle sorumlu tutulması imkânı yoktur. Zira bu durumda üreticinin kusuru söz konusu değildir: ÖZTAN, Đmalâtçının, 181-182.

653 Münih OLG, tasarı veya fabrikasyon ayıbı nedeniyle zarara uğrayan kişinin, zararlarını üreticiden tazmin edeceğini ve bunun BGB § 477’ye göre zamanaşımına tâbi olduğunu hükme bağlamıştır [“Heizöl-Zwischenlagerungsfall: OLG München v. 18.9.1973; (Yakıt depolama) yakıt tanklarından birinin patlaması sonucu zarar doğması olayı. Đlgili karar için bkz. SCHMĐDT-SALZER, 70.

654 KULLMANN, Kommentar, 114; TASCHNER/FRIETSCH, 29; SCHMIDT-SALZER/HOLLMANN, 134; TKHK’da tanımlanan ayıp kavramı, ürünün fonksiyonlarını icra etmemesini de kapsamaktadır. Bkz.

s. 146, dipnot no: 559.

655 PHILLIPS, Products Liability, 13; SCHMIDT-SALZER/HOLLMANN, 267.

656 TASCHNER/FRIETSCH, 65; KULLMANN, Kommentar, 115.

657 Kalem yerine silgi teslimi gibi, satılandan tamamen farklı olan bir şeyin teslimine Aluid Pro Alio (Aluid) denir. Geniş bilgi için inceleyiniz: EDĐS, Seyfullah: Türk Borçlar Hukukuna Göre Satıcının Ayıba Karşı Tekeffül Borcu, Ankara 1963, Ayıba Karşı Tekeffül, 11; ARAL, Fahrettin: Borçlar Hukuku Özel Borç Đlişkileri, B. 5, Ankara 2003, 115; ZEVKLĐLER, ÖBĐ, 118; TUNÇOMAĞ, C. II, 120-121.

Satılanın temel özelliğini etkilemeyen ve kullanma amacı açısından alıcı için önem taşımayan659 miktar eksikliği hâlinde ayıp değil660, kısmî ifa söz konusu olur ve buna ilişkin hükümler uygulanır (BK m. 96)661.

§. 10. ZARAR KAVRAMI

Zararın karşılanmasına ilişkin kurallar, tüm hukuk sistemlerinde özel öneme sahiptir. Bu hususa ilişkin olarak ifade edilen nokta, sorumluluk düzenlemelerinin ve ödevlerinin yanı sıra, üreticilerin üretimle ve dağıtımla ilgili olarak taşıdıkları sorumluluğun önem arz ettiğidir662.

Ürün sorumluluğu ile ilgili zarara ilişkin görüşlerde tazminatın farklı bir özelliği vardır. Şöyle ki, Anglo – Sakson ve Kıta Avrupası hukuk sistemlerinin farklı şekillerde gelişmiş olmasına rağmen, bu konuya ilişkin görüşlerin her ikisinde de paralel olmasıdır663.

Sonuç olarak, zarar görene tazminat hakkı sağlayan değerler Yönetmelikte, BK m. 41’le aynı şekilde formüle edilmiştir. Ancak, Yönetmeliğin BK m. 41’den farkı, temel hak ve özgürlükler ile diğer kişilik değerlerini korumamasıdır664. Bir başka ifade ile Yönetmeliğin koruma alanı, yaşam, sağlık, vücut bütünlüğü ve ayıplı ürün dışındaki diğer ürünlerle sınırlıdır (m. 6/I).

I- TANIM

Direktife göre; “1. maddenin amaçları doğrultusunda zarar;

658 TUNÇOMAĞ, C. II, 120-121; ZEVKLĐLER, ÖBĐ, 118; EDĐS, Ayıba Karşı Tekeffül, 11-12; ARAL, 116; CEYLAN, Ebru: “4822 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Getirdiği Yeni Düzenlemeler”, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2002, Y.

1, S. 2, s. 267-295, Ebru, 275.

659 Satılanın niteliğini belirleyen ve alıcının kullanma amacını etkileyen miktar eksikliği ise [bir aletin çapı (BGE 57/II, 290)] ayıp olarak nitelendirilir. Geniş bilgi için inceleyiniz: BECKER, Herman: Đsviçre Borçlar Kanunu Şerhi, C. II, (Çev. DURA, A. Suat), Bern 1934, 73; EDĐS, Ayıba Karşı Tekeffül, 10;

ARAL 116; ZEVKLĐLER, ÖBĐ, 118.

660 Đspanya, Lâtin Amerika ve Đskandinav Ülkerinde miktar eksikliği de ayıp olarak nitelendirilir. Geniş bilgi için inceleyiniz: EDĐS, Ayıba Karşı Tekeffül, 9.

661 Edimin ifasında bütünlük ilkesi vardır. Kısmî ifayı kabul, alacaklının iradesine bırakılmıştır.

Alacaklının, kısmî ifayı reddetmesi, borçluyu, borcun tümü bakımından temerrüde düşürür. Geniş bilgi için inceleyiniz: von TUHR, 472-473; ZEVKLĐLER, TKHK, 64; EREN, 880-881;

TEKĐNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, 764-765; ARAL, 116; TUNÇOMAĞ, C. II, 120.

662 DIETBORN, 4.

663 HOCKING, 501.

664 AMG § 84’de olduğu gibi.

(a) Ölüm veya cismanî zarar,

(b) Ayıplı ürünün bizzat kendi değerinin dışında malvarlığının diğer herhangi bir kaleminin zarar görmesi veya yok olması hâlidir. Bu zararın, 500 Avro’dan düşük olmamak kaydıyla malvarlığının şu kalemlerine ilişkin olması gerekir;

(i) Kişisel kullanım veya tüketim amacı taşıyanlar,

(ii) Cismanî zarara uğrayan kişinin kendi kişisel kullanımı veya tüketimi amacıyla kullanılanlar.

Manevî zararlarla ilgili ulusal hukuk hükümleri saklıdır” (m. 9).

Direktif, malvarlığına verilen zararı kişisel malvarlığı ile sınırlandırmıştır. Bu malvarlığı zarar görenin, işi veya mesleğinde kullandığı değerler değildir. Başka bir ifade ile bu koruma, zarara uğrayanın ticarî alandaki tüm zararını kapsamaz. Komisyon açıklayıcı bilgi notunda bu hususa değinmiştir: “Ürünlerdeki ayıpların geniş ölçekte zarara neden olduğu açık ve kesin olarak bilinmektedir. Komisyon, hukukun bu alanına yaklaşmak için bunun ortak pazardaki önemi karşısında, önerileri hazırlama hakkını saklı tutmuştur”665.

Ayıplı ürünün neden olduğu ölüm ve/veya yaralanma ve/veya kullanımdaki diğer mallarda meydana gelen zarar olarak tazminat konusunu belirleyen Yönetmelik, bu zarar kalemlerinin içeriği ve kapsamı konusunda özel hükümler getirmemiştir (m.

6/I). Bu bağlamda, bu hususlarda genel hükümler uygulama alanı bulacaktır666.

Bu zararların nasıl tanımlanması gerektiği AT ortak hukukuna ilişkin bir konu olmakla birlikte, üye ülkelerin bu konuda herhangi bir sınırlama getirmesi söz konusu değildir. Tazminat miktarlarının nasıl hesaplanacağı ise ulusal hukuka bırakılmıştır.

“Cismanî zarara veya ölüme neden olan zarar ve ayıplı ürünün kendisi dışında malvarlığının diğer herhangi bir kalemine zarar verilmesi”ne dair hükmün (m. 9) üye ülkeler tarafından nasıl tanımlanması gerektiği yönünde AT Hukukunda bir düzenleme olup olmadığına ilişkin olarak ATAD’a bir soru sorulmuştur. Mr. Veedfald, Đrlanda ve Đngiltere Hükümetleri ve Komisyon, hükümde yer alan kavramların AT Hukuku tarafından tanımlanması gerektiğini ve bu sayede yeknesak bir uygulamaya

665 FOSTER, 592.

666 ProdHaftG’de değinilmeyen zararlar için BGB § 1922 uygulanabilir. Bkz. TASCHNER/FRIETSCH, 6; KULLMANN, Kommentar, 159.

ulaşılacağını ileri sürmüşlerdir. Amtskommune ise, ilgili ifadelerin, üye ülkeler tarafından tanımlanması gerektiğini ileri sürmüştür. ATAD, sadece manevî zararların ulusal hukuklara bırakıldığını bunun dışında ölüm veya cismanî zarardan kaynaklanan malvarlığının herhangi bir kalemine ilişkin zararlar konusunda, ulusal hukukların hiçbir sınırlama hakkının olmadığını ifade etmiştir.

Bu konuya ilişkin olarak sorulan başka sorular üzerine ATAD, sorumluluğun diğer şartları tamamlandığı zaman, Direktifte düzenlenen herhangi bir zararın ulusal mahkeme tarafından değerlendirme dışı bırakılamayacağına karar vermiştir. ATAD’a sorulan sorulardan birincisi, Direktifin m. 9/a hükmü bağlamında; acil bir nakil için vericiden ayrılan ve alıcının vücuduna yerleştirilen organın (böbrek), alıcıya zarar vermesi durumunda (nakil için uygun olmayan böbreğin zarar vermesi), ortaya çıkan zararın cismanî zarar olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususuna ilişkindir.

Đkinci soru ise, anılan hüküm bağlamında bu hâlde malvarlığının herhangi bir kaleminin zarar görmüş sayılıp sayılmayacağına ilişkindir. Bu sorular, söz konusu hâlde cismanî bir zararın ortaya çıkmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği; bu durumlarda, doğan zararın malvarlığı zararı olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek cevaplandırılmıştır667.

II- TAZMĐN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KAPSAMI

Belgede GĐRĐŞ ĐÇĐNDEKĐLER (sayfa 164-168)