• Sonuç bulunamadı

1.1.2. Ergenlik Dönemi Gelişimsel Özellikleri

1.1.2.4. Ergenlik Döneminde Ahlâki Gelişim

Fiziksel, psikolojik ve toplumsal pek çok değişikliğin yaşandığı ergenlik döneminde genç somut düşünceden soyut düşünceye geçişle birlikte ahlâki gelişiminde de önemli değişiklikler yaşamaktadır. Gencin duygu, düşünce ve davranışlarında ahlâk ile ilgili meydana gelen değişimin çeşitli aşamalardan oluştuğu ifade edilmiştir. Jean Piaget ve Lawrance Kohlberg ahlâki akıl yürütmeler üzerine çalışan en önemli isimlerdir (Başaran, 1994; Clouse, 2000; Cüceloğlu, 2009;

Küçükalp, 2004; Yavuzer, 1999).

Ahlâk konusunda en etkili teorilerden birisi Jean Piaget tarafından oluşturulmuştur. Ahlâki gelişme teorisine göre ahlâki duygu ve düşünce çeşitli yaş dönemleriyle birlikte ilerlemektedir. Çocuktaki zihni gelişime paralel olarak ahlâki

gelişim gerçekleşir Gelişmenin her aşaması bir önceki aşamanın devamı niteliğindedir (Güngör, 2010).

Piaget ahlâki gelişimi iki aşamalı olarak ele almıştır. İlk aşama çocuğun okul öncesi dönemini kapsamaktadır. Bu dönemde çocuk bir davranışın iyi veya kötü olduğuna sonucuna bakarak karar verir. Ahlâki anlamda özgür değildir, yetişkinlerin koydukları kurallara uyar. Çocuk bu kuralları mutlak ve değişmez gerçekler olarak kabul eder. Burada tek yönlü ve otoriter bir ahlâk anlayışı söz konusudur (Clouse, 2000; Güngör, 2010; Kağıtçıbaşı, 1988) .

İkinci aşama ahlâkı genel olarak okul dönemi ile başlamaktadır. Bu dönemde çocuk iyi ile kötüyü ayırt ederken davranışın sonuçlarından çok davranışın ne niyetle gerçekleştirildiğini dikkate almaya başlar. Sosyal hayat içinde yer alan çocuk için işbirliği önemli olmuştur. Bunun sonucu olarak çocuk bazı tahminler ileri sürebilir, soyut kavramları kullanarak düşünür ve genellemeler yapabilir (Cüceloğlu, 2009;

Yavuzer, 1999). Çocuk ilk aşamada ahlâkı değişmez kurallar olarak algılarken ikinci aşamada karşılıklı anlaşmaya bağlı olan ve şartlara göre değişebilen normatif bir sistem olarak görmeye başlar. Bu otonom bir ahlâk anlayışıdır (Güngör, 2010;

Kağıtçıbaşı, 1988). Bu dönemdeki ahlâk karşılıklı rızaya dayanan işbirliği ahlakıdır (Clouse, 2000).

Ergenlik dönemini de içeren bu ahlâki gelişim aşamasında genç, çok yönlü düşünebilmesi neticesinde düşünce esnekliğine kavuşur. Toplumun kurallarına karşı düşünce ve davranışlarında değişiklikler meydana gelir. Toplumsal kuralları yeniden gözden geçirir ve bunların değişebileceğini düşünür. Problemlere çözüm önerileri getirir (Hökelekli, 2011; Yavuzer, 1999).

Kohlberg, Piaget’in iki aşamalı ahlâki gelişim sistemini yedi aşamalı bir sistem haline getirmiştir (Clouse, 2000; Cüceloğlu, 2009). Geliştirdiği bilişsel ahlâki yargı gelişimi teorisiyle ahlâki eylemin, ahlâki düşünce ve bilinç süreçlerinin incelenmesiyle tanımlanması gerektiğini ifade etmiştir (Küçükalp, 2004).

Kohlberg, ahlâki yargı gelişim sisteminin aşamalarını oluştururken akli ve entelektüel fonksiyonlara vurgu yapmıştır. Aşamalar hiyerarşik ve evrenseldir. Bu sistemde çocuk en somut ahlâk anlayışından en soyut ahlâk anlayışına ulaşır.

Ergenler de ahlâki anlayışın tüm aşamalarında bulunabilirler (Clouse, 2000;

Cüceloğlu, 2009). Kolhberg’e göre ahlâki gelişmenin olgunlaşmaya başlaması 16 yaşına kadar uzayabilir (Güngör, 2010).

Ahlâki yargı gelişim sisteminin ilk aşamasında davranış dıştan denetimlidir.

Cezalandırılan davranış kötü, ödüllendirilen davranış iyidir. Ceza ve itaat yönelimi vardır. İkinci aşamada ergen, karşısındaki ile kurduğu ilişkiye amaca yönelik bir anlam yükler. Ahlâki değerler kişilerin bakış açılarına ve ihtiyaçlarına göre değişebilir. Ahlâki davranışta bulunan dürüstlük, eşitlik gibi unsurlar; ilkeler açısından değil pratik faydaları açısından ele alınır (Cüceloğlu, 2009; Güngör, 2010;

Kağıtçıbaşı, 1988). Bu iki aşama “Ahlâk Öncesi Çağ” olarak da tanımlanmaktadır (Güngör, 2010).

Üçüncü aşama diğer iki aşamadan hızlı bir yükselişi ifade etmektedir. Ergen artık kendisinden beklenen davranışları yapar. Başkalarının kendisi hakkında ne düşündükleri önemlidir. Farklı grupların üyesi olabilir ve bunun neticesinde bağlılık konusunda sıkıntı ve karışıklık yaşayabilir (Clouse, 2000).

Dördüncü aşamada ergen, topluma yönelmeye başlamıştır. Çoğunluğun davranış kalıplarına uyulur. Davranışlar genellikle niyete göre değerlendirilir (Güngör, 2010). Otoriteye saygı göstermek, yasalara boyun eğmek önemlidir. Ahlâk kurallarını zaruri anlamda uyulması gereken kurallar olarak düşündüğü için uygulamaya çalışır (Koç, 2004). Ergen hukuka, herkese fayda sağladığı için uyar (Clouse, 2000; Cüceloğlu, 2009). “Kurulu Ahlâk Düzeni” olarak da adlandırılan bu aşamalarda en belirgin özellik, mevcut sosyal düzenin korunmaya çalışılması ve buna sadakat gösterilmesidir (Güngör, 2010; Kağıtçıbaşı, 1988).

Beşinci aşamada toplumla sözleşme yönelimi vardır. Yasaların amacının topluma hizmet olduğu bilinir ve gerekirse değişebileceği düşünülür. Bireylerin düşünce ve değerlerindeki farklılıklar normal kabul edilir ve görüş birliğine varmaya çalışılır. Temel hak ve hürriyetlerin şuuruna varılmıştır. Bu aşama “Sosyal Sözleşme Safhası”dır (Güngör, 2010; Kağıtçıbaşı, 1988).

Altıncı aşama da ise bireyin düşüncesini temel ahlâk ilkeleri şekillendirir.

Yasa ile ahlâki ilke çeliştiğinde ahlâki ilkeyi tercih eder. Yedinci aşamada birey evrensel bir anlayışla her şeyin üstünde ve her şeyle uyum içindedir (Cüceloğlu, 2009). “Evrensel Ahlâk Safhası”nda ahlâki çatışmalar yasalara göre değil, ahlâki prensiplere göre çözülür (Güngör, 2010; Kağıtçıbaşı, 1988).

Ergenler çok yaygın olmasa da son üç aşamaya uygun ifadeler kurabilir (Clouse, 2000). Her birey kendi sosyo-kültürel şartlarına bağlı olarak bu aşamalardan herhangi birinde bulunabilir (Cüceloğlu, 2009).

Kohlberg 16-25 yaş aralığındaki gençlerle yaptığı çalışmasında ergenlik çağı gençlerinin ahlâki yargılarında ciddi iniş çıkışlar olduğunu tespit etmiştir. Gençlerin, kendi temel ilkelerine göre doğru ve yanlışı tanımladıkları bir ahlâk anlayışına sahip olduklarını belirtmiştir (Gürsu, 2011).

Ergenlik dönemindeki fiziksel duygusal ve toplumsal birçok faktör gencin ahlâk gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Bu faktörler dini ve ahlâki kodların oluşturulmasını, olumlu duygular geliştirilmesini sağlamaktadır (Gürsu, 2011).

Cömertlik, ahde vefa, sadakat, iyilik gibi hem ahlâki hem de dini değerler gencin ahlâki gelişiminde etkisini hissettirir. Bu dönemde ahlâki gelişim ile dini gelişim birbirlerini destekleyen paralel bir yapılanma içerisindedir (Koç, 2004).