• Sonuç bulunamadı

3. FĠLM ENDÜSTRĠSĠ VE YÖNTEMSEL YAKLAġIMLARIN GELĠġĠMĠ

3.3 Film Endüstrisinin Mekânsal Yapılanması

Film endüstrisinin organizasyonel yapısının mekânsal yapısında da belirleyici olduğu görülmektedir. “DüĢeyde çözülme” beraberinde gelen esnek uzmanlaĢma, film üretimi sürecinin parçalanabilmesine ve dünyaya yayılabilmesine imkân vermiĢtir.

Film endüstrisi, mekânsal olarak parçalanabilme özelliğinin yanında, kümelenme eğilimi de göstermektedir (Coe ve Johns, 2004). Bu mekânsal bir aradalığın açıklanmasında; “örtük bilgi”nin ve “yüz yüze iliĢkilerin önemi"nin (Kratke, 2002; Gornostaeva 2006a, 2006b)

vurgulandığı görülmektedir.131 “(Y)üz yüze iliĢkiler… “dinamik, canlı, hareketli ortam” (buzz) (Bathelt, Mamberg ve diğ. 2004; Storper and Venables 2004), “ses (noise)” (Grabher 2002a, 2001), “yerel yayın (local broadcasting)” (Owen–Smith and Powell 2004) ya da “endüstriyel atmosfer (industrial athmosphere)” (Marshall, 1920) olarak adlandırılan belirli bir bilgi ve iletiĢim ekolojisi yaratmaktadır” (Gornostaeva, 2006b, s.1). Bu “dinamik, canlı, hareketli ortam (buzz)” belirli bir bilgiyi içermektedir ve bu bilgi sürekli olarak yenilenmekte, organize olmakta ve kendiliğinden geliĢen buluĢmalarla tasarlanmakta ve öngörülmektedir.132 (Gornostaeva, 2006a, 2006b).

Gornostaeva (t.y, s.5), Camden Town‟da (Londra) yer alan film ve TV endüstrileri üzerine gerçekleĢtirdiği çalıĢmasında “(film ve TV endüstrisinin), bir çeĢit simbiyoz iliĢki içerisinde birlikte var olan ulus ötesi firmalardan [“kurtlar (wolves)”] kamu fonları ile ayakta duran bağımsız yapımcılara varan [“kuzular (lambs)”] farklı büyüklükte ve pazarlık gücünde firmalar tarafından temsil edilmekte olduğunu” söylemektedir. “Kurtlar”, “kuzular” için finans sağlarken, “kuzular”, “kurtlar” için yeni fikirler üreten taĢeronlar olabilmektedir. Firmalar, farklı büyüklükte, kalitede ve lokasyonda binalara ihtiyaç duymakta, caddeleri133

ve diğer kamusal mekânları –yerin imajına daha az ya da çok dikkat ederek– farklı biçimlerde kullanmaktadırlar (Gornostaeva, t.y.).

Gornostaeva (t.y.) bu bağlamda kültür üreticileri arasında ayrım yapmanın önemine dikkat çekmektedir. Ġlk grupta, sinema, tiyatro, konser salonu ya da bar gibi, ürünün yüz yüze satıldığı, son tüketiciye odaklı üreticiler yer almaktadır. McCann‟a göre, bu üreticilerin kazançlarının, müĢteri akıĢı ile doğru orantılı olarak farkındalığın en yüksek olduğu caddeler ya da kent merkezindeki kalabalık sokaklarda en çok olması beklenmektedir (Gornostaeva, t.y.). MüĢterinin kapılarından içeri girmesini bekleyen son tüketiciye odaklı üreticiler, bu nedenle cadde/sokaklarındaki olası değiĢikliklerden doğrudan etkilenmekte, (lokasyonlarının

131

Bunun yanında, post fordist yeniden yapılanmanın aynı üretim zincirini paylaĢan firmaların mekânsal açıdan bir arada bulunmasını gerekli kıldığı (Evren, 2005) göz önünde bulundurulduğunda; zamandan kazanmak ve maliyeti düĢürmek (Power ve Scott, 2004), iĢbirliği ve rekabet (Porter, 1998a,1998b) ve kontrat temelli çalıĢma biçimi diğer nedenler olarak öne çıkmaktadır.

132

Gornostaeva (2000a, 2000b) “buzz”ın ortaya çıkabileceği yerlerle ilgili olarak literatürde farklı görüĢler olduğunu söylemektedir. Nachum ve Keeble‟ın aralarında bulunduğu bir grup teorisyen buzz”ın, bar, kulüp, restoranların yoğunlaĢtığı alanlarla iliĢkili bir olgu olduğunu savunurken, Asheim gibi diğer teorisyenler “buzz”ın yüz yüze iliĢkilerle doğrudan iliĢkili olmadığını ve elektronik ortamdaki iletiĢimle de yaratılabileceğini savunmaktadır (Gornostaeva, 2006b).

133

Gornostaeva (t.y.) çalıĢmasında caddeleri, müĢteri akıĢının yoğun olduğu kentsel mekânlar olması açısından vurgulamaktadır.

merkeziliği doğrultusunda) daha çok kazanmakta ya da kaybetmektedir (Gornostaeva, t.y.) Ġkinci grup, kültürel “üretici hizmetler”dir (film, televizyon gibi...). Üretici hizmetlerde ürün vitrinlerde sergilenmemekte, dağıtıcı ve yayıncı gibi diğer firmalar için üretilmektedir. Bu Ģirketler iliĢkilerini dıĢ dünyaya tercüme etmemektedir ve bu nedenledir ki, örneğin, Londra‟da birçok kiĢi Soho‟daki Film ve TV kümesinin varlığından haberdar değildir (Gornostaeva, t.y.) Bu grubun “sokaktaki sıradan insanlar”la kurduğu iliĢki, “iĢ görüĢmelerinin gerçekleĢtiği yerler (places of negotiation)” yoluyla, dolaylı olarak gerçekleĢmektedir. Sözü edilen yerler, yöneticiler ve çalıĢanlar tarafından kullanılan restoranlar, barlar, kulüpler gibi özel ya da kamusal mekânlardır. Bu gruptaki firmaların yerle olan iliĢkilerinde bir diğer önemli etken kira düzeyleri olarak belirtilmektedir. Kalabalık ve izdiham gibi diğer olumsuz dıĢsallıklarla birleĢen kira artıĢı, firmaların yerlerini terk etmelerine neden olabilmektedir.

Gornostaeva‟nın (t.y.) vurguladığı son grup, firmanın bulunduğu yerin imajı, kirasına nazaran çok daha önemli olan ulusal ve ulus ötesi firmalardır. Bu firmalar iĢin doğası gereği politikacılar, yıldızlar gibi yüksek düzeyde misafirle iliĢkileri sağlamlaĢtırmaya çalıĢmakta, çok sayıda iĢgücü istihdam etmektedir. Bu özellikleri firmaları kentsel mekânla iliĢkilerinde memnun edilmesi zor ve talepkar kılmaktadır. Cadde ile iliĢkileri müĢteriler üzerinden değil çalıĢılan kiĢiler üzerinden kurulmaktadır.

Buna göre, “1. ve 3. gruplar cadde ile doğrudan iliĢki kurmakta, cadde, olumlu ya da olumsuz olsun– bu gruplarda yer alan firmaların iĢlerini doğrudan etkilemektedir. 2. grup ise ortak mekân ile iliĢkilerde „zayıf‟ olan paydaĢtır. Yapımcı–yapımcı iliĢkileri caddedeki kamusal mekândan saklanmıĢtır... Bununla birlikte dolaylı ilgileri, yüz yüze iliĢkiler ve buzz için ortam yaratan belli kamusal mekânların kullanımı için söz konusu olabilir. Bu etkileĢim yerleri iĢletmelerin yerinden mekânsal olarak ayrıĢabilir ya da çakıĢabilir. Her iki durum da paydaĢların becerilerini etkileyecektir. Firmanın kentsel çevre ile iliĢkisi iĢ görüĢmelerinin gerçekleĢtiği bu mekânlar yoluyla olacaktır” (Gornostaeva, t.y.).

Gornostaeva (t.y.) buzz‟ın ortaya çıktığı yerlerin film ve TV kümesinin tarihi dolayısıyla seçildiğinden, yörünge bağımlı olduğundan (path dependent) ve kullanıcıların hiyerarĢisine bağlı olarak: yönetici elitler için özel kulüplerden sıradan Film ve TV çalıĢanları için yerel publara varan bir hiyerarĢi oluĢturduklarından söz etmektedir. Bazı durumlarda; vergi, çeĢitli teĢvikler ya da kira düzeyleri gibi dıĢsallıklar Film ve TV endüstrisi ekolojisindeki hayati önemine karĢın buzz mekânlarının önüne geçebilmektedir.

Gornostaeva (t.y.) literatürde film endüstrisinin mekânla iliĢkisi hakkında sadece çok temel bilgilere yer verildiğinden söz etmektedir. Buna göre “Film ve TV kümeleri; kiraların yüksek olduğu ve müĢteri odaklı kültür üreticilerinin sayıca fazla olduğu kent merkezine doğru çekilmiĢtir. Bu durum, müĢterilerin, tedarikçilerin ve iĢgücünün yığılması gibi diğer nedenlerden ayrı olarak, daha „uygun‟ bohem ortam, daha iyi hizmetler, daha güvenli caddeler, düĢük suç oranı ...vb. ile açıklanabilir. Bununla birlikte, daha farklı bir imaja (Leslie 1997), daha ucuz kiraya (Scott, 2000) ya da yeni banliyö lokasyonlarında yaĢayabilecek yeni bağımsızların (new independents) tercihlerine (Scott, 2005) yönelik geliĢen desantralizasyona dair kanıtlar bulunmaktadır.” (Gornostaeva, t.y.).

Hall, film ve televizyonu içeren büyük ölçekli üretimin çeperde, ancak eriĢilebilir lokasyonlarda yerleĢtiğinden söz etmektedir (Goldsmith ve O‟Regan, 2004). Goldsmith ve O‟Regan‟a (2004) göre bu görüĢ, Cinecitta (Roma), Pinewood ve Shepperton (Londra) ve Babelsberg (Berlin) gibi tarihi açıdan önem taĢıyan stüdyoların kentsel dıĢ lokasyonlarda (outer-urban location) yerleĢik olmalarına kanıttır. Birçok çağdaĢ stüdyo benzer Ģekilde kentten uzakta yer seçmiĢtir.

Goldsmith ve O‟Regan (2004), film stüdyo kompleksini, “mekân iĢgal eden bir aktivite (space consuming activity)” olarak tanımlamaktadır. Stüdyolar, sahne, prodüksiyon ofisleri, imalat atölyeleri gibi fonksiyonlar gereği geniĢ binalara ve backlot134

için kontrollü büyük açık mekânlara ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaçları karĢılayabilecek alanlar da ancak, yerin elveriĢli ve düĢük maliyetli olduğu dıĢ metropolitan alanda bulunmaktadır. Scott, Paris‟te iç kentte yerleĢmiĢ olan film stüdyo kompleksinin bir kısmının rekabet ve kâr unsurlarının baskısıyla kaybedildiğini hatırlatmaktadır (Goldsmith ve O‟Regan, 2004).

Hall kültür endüstrileri ve yaratıcı endüstrilerin, kentin genellikle merkezi alanlarında yer alan tüketim noktalarında yığılmaya meyilli olduğunu söylemektedir (Goldsmith ve O‟Regan, 2004). Bununla birlikte, Sydney, Melbourne ve Toronto‟daki gibi stüdyo komplekslerinin iç kentte olma nedenleri tüketiciye yakın olmak değildir. Ġç kentte yer alan stüdyolar diğer baĢka nedenlerle burada geliĢmektedir. Goldsmith ve O‟Regan‟a (2004) göre stüdyoların; merkezde yer seçmiĢ medya, enformasyon ve iletiĢim teknolojileri endüstrileri ve prodüksiyon

134

Bir film stüdyosunda yer alan, büyük dıĢ setlerin inĢası ve dıĢ çekimler için kullanılan büyük ve yapılanmamıĢ harici alanlar

hizmetlerini tamamlayacağı ve yeni iĢ alanları yaratacağı, konaklama ve turizm gibi ek hizmet endüstrileri (ancillary service industries) için yan faydalar sağlayacağı gibi bir beklenti mevcuttur.

Gornostaeva (t.y.), bağımsız prodüksiyon Ģirketlerinin ofis mekânlarıyla iliĢkilerinin çok belirgin olduğundan söz etmektedir. Ofisler, birçok durumda prodüksiyon ya da post– prodüksiyon yerine iĢ görüĢmeleri için kullanılmaktadır (Gornostaeva, t.y.). Yazara göre bir ofise sahip olmanın gerekliliği; firmanın operasyonlarının büyüklüğü ve iĢlem aktivitelerine (transaction activities) dâhil olan iĢgücünün sayısı ile iliĢkilidir. Küçük firmalar için ofis kiralamak ekonomik olmadığından konut adresi iĢ adresi olarak görünebilmektedir. Buna göre, firmanın gerçekleĢtirdiği prodüksiyon sayısı ile bir ofis kiralayabilirliği arasında güçlü bir iliĢki vardır, dolayısı ile küçük firmalar büyüklere nazaran kira düzeyine daha duyarlıdır (Gornostaeva, t.y.). Bununla birlikte, film ve TV endüstrisinde firmalar çeĢitli olduğundan, çevresel gereksinimleri de çeĢitlidir. En büyük ve en baĢarılı firmalar kira düzeyine karĢı hassasiyet göstermeyecek, alanın imajı, adresin prestiji gibi dıĢsallıklara dikkatlerini vereceklerdir (Gornostaeva, t.y.).

Gornostaeva (t.y.) firmanın ofisinin, iĢ görüĢmelerinin yapıldığı asıl yer olmayabileceğine dikkat çekmektedir. Yazara göre, endüstri ağları “doğru insan”la karĢılaĢmak için fırsat yaratan kulüp aktivitelerini içermektedir. Yöneticiler ve müĢteriler arasında özel kulüplerde ve belli restoranlarda bir araya gelerek yenen yemekler iĢ görüĢmelerinin yapıldığı aktivitelerdir. Gornostaeva (t.y.) “buzz”ın geliĢtiği bu kulüpleri, barları, restoranları ya da pubları, firmalar arası iliĢkilerin sürdürüldüğü, dolayısıyla kentteki film ve TV endüstrilerini korumada önemli yerler olarak görmektedir.