• Sonuç bulunamadı

İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin (Beykoz Boğaziçi Geri Görünüm ve Etkilenme Bölgeleri Nazım İmar Planında (248 ada, 9 parsel) Bakanlık Oluru ile kabul edilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı

D- ÇALIŞMA İZNİ

VI- TURKUAZ KARTIN İPTALİ

6. Diğer Kamu Hizmetleri ve Maliye Hakkındaki Görüşleri

İstihbarat hizmetlerinin de devlet için önemli olduğunu belirten Mukaffa, bu konuda devletin harcamalardan kaçınmaması gerektiğini belirtir. Doğru istihbarat bilgisinin olmadığı durumların devletin zararına olacağını ifade etmektedir. Mukaffa bu konuda; “uzak eyaletlerde olup biten olaylar ve gizli dönen dolaplar, hiçbir surette Emîru’l-Mü’minîn’den gizlenmemelidir” der. Devamında “olup bitenle ilgili harcamalardan kaçınmamak ve bu haberleri getirecek kişilerin yalnız dürüst kimselerden seçilmesi gerekir. Şayet bu ve benzeri durumlar terk edilirse, dürüst olmayan kimselerden yardım ve bilgi almaya yöneltir ki bu daha zararlı olur. Böylece Emîru’l-Mü’minîn, doğru olmayan sözlerle yönlendirilmiş ve yanlışa sürüklenmiş olur” (Demirci, 2008, 231), diyerek doğru istihbaratın gerekli ve önemli olduğunu vurgular.

Mukaffa, devletin eyaletlere ya da şehirlere hizmet götürürken yapacağı harcamaların gelirlerinin toplanmasında üniter bütçe uygulanması gerektiğini ifade eden söylemlerde de bulunmaktadır. Bunu söz konusu eserinin ilgili yerinde, “Böylece Şam bölgesindeki harcamalardan artan geliri ve Mısır’dan toplanıp Mekke ve Medine halkına gönderileceklerden

92

arta kalan fazlalığın ve savaşçıların divanında az veya çok ne varsa onlara vermesidir” şeklinde ifada etmektedir (Demirci, 2008, 235). Bir eyalette ya da şehirde toplanan gelirlerin oralara yapılan hizmetlerden arta kalıyorsa diğer eksik kalan eyaletlere bu fazlalıkların harcanması gerektiğini emire söylemektedir. Bu uygulama önerisi, maliye biliminde yer alan devlet bütçesinin tek bir bütçe olması gerektiği, tüm gelir ve giderlerin o bütçeye dahil olması gerektiği şeklindeki güncel bilimsel gerçeklerle de örtüşmektedir. Aksi halde bir yerde toplanan gelirler oranın hizmetlerini karşılamaktan çok olduğunda yine o bölgede kalacaksa, kamu harcamalarında israf olur, tersi durumda ise bir yörede toplanan gelirler o yörenin ihtiyaçlarına yetmiyorsa o yörede de yeterince kamu hizmeti sunulmayacak demektir.

Mukaffa gelir dağılımı sorunu içinde halifeye iş düştüğünü, bunu sağlamak için her bir yörenin vergi toplayıcısı olan ve ona toprak verilen yetkili askerlere fakir kişilerin iaşelerinin de onlardan sorulacağı sorumluluğunun verilmesini de önermektedir. Fakirlerin askerlere dağılımı işinin de eşit olması gerektiğini ifade eder. Ayrıca fakirliğin azaldığı ya da olmadığı ortamların daha huzurlu ve kargaşadan uzak olacağını kendi üslubuyla şöyle ifade etmektedir; “Şöyle ki:

Şam askerlerinden her birine, kurayla seçilerek bir grup fakire bakması için fakirler eşit olarak dağıtılır. Dağıtılan bu kimseler, sahipleri ölmüş, himâye edecek ve koruyacak kimsesi ve kabilesi bulunmayan kimselerdir ki böylece hiç kimse açıkta kalmamış olur. Şerrinden korkakları korkutan kimselerin durumuna gelince, ömrüme yemin olsun ki eğer adâletle ile muamele edilirse, onların aslında kötülük yapmaya yatkın kimseler olmadığı görülecektir”

(Demirci, 2008, 235). Burada mukaffa aynı zamanda sosyolojik bir gerçeğe de vurgu yaparak, kargaşa ve huzursuzluk çıkaranların ya da hırsızlık gibi suçları işleyenlerin bir kısmının fakirler olduğunu, bir kısmının ise adalet görmediğini düşünün kişiler olduğunu belirtmekte, eğer halkın emiri adil olur ve fakirleri de bu şekilde iaşe imkanına kavuşturursa daha huzurlu bir ortam oluşacağını söylemektedir.

MS. 750 yıllarında ölen İbn Mukaffa yaşadığı dönemlere göre günümüz içinde halen geçerli olan bazı mali öneri ve öğütlerde bulunmuş olması, bu konuda yapılacak çalışmalara yol gösterecektir.

KAYNAKÇA

Akkaya, Ş. (2011). Adil Vergileme ve Optimal Vergileme Yaklaşımlarına Genel Bakış.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası, 46, 342–354. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/iuifm/issue/836/9220

Aktan, C. C. (2009). Arz - Yönlü İktisat Teorisi ve Haldun - Laffer Etkisi. Ekonomi Bilimleri

93

Dergisi, 1(2), 40–54. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/ebd/issue/4854/333397 Buyrukoğlu, S., & Buzkıran, D. (2016). Klasik ve Modern Vergileme İlkeleri Çerçevesinde

Uzlaşma Müessesesi. Retrieved from http://www.itobiad.com/download/article-file/226732

Demirci, M. (2005). Emevilerden Abbasilere Gecis Sürecinin Bir Tanigi: Abdullah Ibnü’l Mukaffa ve Risalet’s-Sahabesi. D.E.Ü. Ilahiyat Fakültesi Dergisi, 21, 117–148.

Demirci, M. (2008). Doç.Dr. Mustafa DEMİRCİ. İstem / İslâm San’at, Tarih, Edebiyat ve Mûsıkîsi Dergisi, 6(12), 217–240.

Doğan, S. (2006). Keynesyen Teoriye Bir Tepki: Arz Yanlı İktisat. Sosyal Ekonomik

Araştırmalar Dergisi, 6(12), 252–272. Retrieved from

http://dergipark.gov.tr/susead/issue/28429/302824

Durmuş, İ. (2000). İBNÜ Mukaffa İsmail Durmuş İslam Ansiklopedisinedeki hali. In İslam Ansiklopedisi (pp. 130–134). Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. Retrieved from http://www.islamansiklopedisi.info/

İbnu’l Mukaffa, A. (2016). İslam Siyaset Üslubu. (V. Akyüz, Trans.) (2nd ed.). İstanbul.

Karaaslan, A. (1999). Arz Yönlü İktisat Laffer Egrisi ve İktisadi İstikrar Açısından Vergileme.

Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (2), 1–24. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/dpusbe/issue/4744/65083

Kaygusuz, İ. (2006). Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler. Su Yayınları. İstanbul.

Nuşirevan Adaleti ve Nasihatleri | Elif Lâm Râ. (2018). Retrieved November 18, 2018, from https://eliflamraa.wordpress.com/2012/01/23/nusirevan-adaleti-ve-nasihatleri/

TC Anayasası, 1982, madde: 73.

Turhan, S. (2012). Rasyonel Vergi Politikası Açısından Türk Vergi Sistemine Genel Bir Bakış.

Maliye Araştırma Merkezi Konferansları, (36), 45–54. Retrieved from http://dergipark.gov.tr/iumamk/issue/756/8120

94

TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERİNDE (2000 YILINDAN ÖNCE KURULAN) AKADEMİK UNVANLARIN ÜNİVERSİTE SIRALAMALARINA ETKİSİ

Canan Zehra ÇAVUŞ16 Hüseyin ÇAVUŞ17 ÖZET

University Ranking by Academic Performance (URAP), Türkiye ve dünya üniversitelerinin sıralamasını yapan bir kurumdur. Türkiye’deki üniversiteler URAP tarafından iki grupta incelenmektedir. Bunlar kuruluş yılına göre; 2000 yılından önce ve 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler şeklindedir. 2000 yılından önce kurulan ve URAP tarafından sıralaması yapılan üniversite sayısı 71 iken, 2000 yılından sonra kurulan üniversite sayısı ise 86’dır. Bu çalışmada, öncelikle Türk üniversitelerinin URAP sıralaması, YÖK Akademik arama sistemi yardımıyla çıkartılan akademisyen unvan profili ve URAP sıralaması ile korelasyonları belirlenmiştir.

16Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü e-posta:cekrem@comu.edu.tr

17 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü e-posta:h_cavus@comu.edu.tr

95

Devamında 2000 yılından önce kurulan üniversitelerin il bazındaki URAP puanlamasının dağılışı haritalandırılmıştır. Son olarak her unvanın üniversite sıralamasına katkı oranı AHS yöntemi ile hesaplanmış ve bu katkılar ile URAP arasındaki korelasyon katsayıları belirlenmiştir. Sonuç olarak; 2000 yılından önce kurulan üniversiteler için yapılan akademisyen unvan profili ve URAP sıralaması arasındaki en yüksek korelasyon doçent sayısına, en düşük korelasyon ise doktor öğretim üyesi sayısına aittir. AHS ağırlıklandırma sürecine ilişkin korelasyonda en yüksek oranın ise profesör uvanına ait olduğu belirlenmiştir.

Anahtar kelimeler: URAP Sıralama, YÖKAKADEMİK, Akademik Unvan, Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS)