• Sonuç bulunamadı

DEİZMİN DOGURDUGU SONUÇLAR

66

1

Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

Dizmin aklın değeri ve aklı kullanmanın önemi konusunda önemli katkılar sağlamıştır. Ayrıca Batı dünyasında peşin hükümlerin yıkılmasında, Yahudilik ve

Hıristiyanlığın dışında kalan diniere karşı daha makul bir tavrıo yerleşmesinde faydalı bir hizmet gördüğü de inkar edilemez. Bu olumlu etkilerine rağmen

deizm, ateizmin yaygınlık kazanmasında son derece etkili olmuştur. Şöyle ki:

Deistler dinin esrarengiz yönünü eleştirirken oldukça aşırılığa kaçmışlar,

peygamberlik müesseseni dahi inkar etmişlerdir. Kaldı ki, bir şeyin esrarengiz

olması -onun batı! olduğu anlamına gelmez. Bilimin konusu olan evren dahi

aslında esrarengizdir. Eğer esrarengiz olan her şey, akıl dışı olarak bir tarafa

bırakılsaydı, bilimin ilerlemesi imkansız olurdu. · Deizmin en zayıf yanı, dini hayatın mahiyet ve fonksiyonuna ters düşen bazı anlayışiara bünyesinde yer vermiş olmasıdır. Alemle ve insanla ilişkisi olmayan bir Tanrı anlayışı, dini duygu ve düşünceyi tatmin edemez. İman hayatında; dayanma, bağlarima, teslim olma, dua ve tevbe merkezi bir yer işgal

eder. İnsan kendisiyle veya alemle ilgilenmeyen bir Tanrıya nasıl ve niçin dua etsin? Böyle bir Tanrıya inanmak ne işe yarar?

Dini, tamamen akli bir çerçeveye oturtan deistler, yukarıdaki sorulara yeterli cevap veremedikleri gibi, vahiy dahil din için önemli olan bir çok konuyu bir yana i tm işlerdir. Bu da ateistlerin işine yaramış, deistin vahye dayalı diniere yönelttiği tenkitleri, ateistler gayet rahatlıkla deizme karşı da yöneltmiş, böylece ateizmin yaygınlaşmasına sebep olmuşlardır.?S ·

Bir kaç asırdan beri yeryüzünde deist, ateist ve nihilist düşünceler üzerin

kurulmuş bir uygarlık hakimdir. Bu dönemde tek yönlü olarak bilim ve teknoloji sürekli gelişme kaydetmesine ragmen insanlığın problemleri azalmamaktadır.

Gereksiz üretim ve tüketim ile ekolojik dengenin bozulması, çevre sorunları,

gelir dağılımındaki adaletsizlikler, cinsel özgürlük vb düşüncelerle aile

nizarnının y1pratılması sonucu ortaya çıkan pek çok problemi n arka planında bu

düşünceler vardır.

Muhammed Harndi Yazır da sırf akılla değer üretmeye çalışan ve bu

bağlamda sınırsız bir özgürlük peşinde olanlar deistleri şöyle eleştirmektedir:

Tıpkı kendiniz gibi bir beşere/Peygambere itaat ederseniz o takdirde siz, hiç

şüphesiz ziyandasınızdır diyenlere hatırlatmaya gerek yoktur ki, insanın insana itaatini kayıtsız şartsız inkar. eden bu söz, haricilik ve anarşistlik davasıdır. Ve bir başkanın, başkanlığı altında toplanmayan bir insan topluluğu yoktur.

Cumhuriyetler bile bir başkanın başkanlığı., altında birleşrnek zorundadır. Fakat kendi dünya hayatlarından ilerisini hiç hesaba almak istemeyen ihtilalci katirler, kendi garaz ve menfaatlerini elde etmek için hürriyet davası altında itaat

esaslarını yıkarak milletierin toplum düzenlerini yok etmekten zevk alırlar.

Bunun gibi dünya hayatının refahı ile şımarmış ve ahirete ulaşmanın-yalan olduğunu diline dolamış olan o kat'irler de Allah'ın emriyle, peygambere itaat duygusunu kırmak için insanın insana meşru olan itaat esasını bir esirlik ve ziyan şeklinde göstermek akla ziyan bir düşüncedir.

· Mehmet S. Aydın, Din Felsefesi, !zmir, 1987,s. 144-145; Tindal, Bolingbroke, T\ııand, Shaftesbury, l'aine, Anncı. Wilkes, Volıaire, Montesguie, Rousseau, Lessing, Franklin gibi deizrni savunan filozoflann bu konudaki g.örOş ve doşonceleri için bkz. Remsis Avd, el-1/hadfi'/-Garb. Siiıa li'n-Ncşr. K:ıhirc ı<>97. s.

143-187.

Modern Çağ Deizminin Nedenleri ve Sonuçları

1

67

Eğer her konu akla bırakılsaydı ırz ve namus konularında kimi hep mübah der, kimi hep haram der, kimi de şaşınr kalırdı. Nitekim öyle olmuş ve

olmaktadır. Burada şuna dikkat etmek gerekir ki, bu serbestlik, insanların

tümüne eşit olarak yapılmış; insanlar insan için yaratılmamış ve birbirlerine mübah kılınmamıştır. Bunun için insaniann canlan, ırzları, birbirlerine mübah

değildir. Hatta bir insan kendi canını, ırzını bile dilediği gibi kullanmaya izinli

değildir. İnsanlar, kendileri için değil, Allah'a kulluk için yaratılmışlardır. Şu

halde insaniann kendini öldürmeye, kendini veya ırzını başkasına satmaya

hakkı yoktur. Hasılı hayat hakkına, hürriyet hakkına ve namus hakkına hiç bir kimsenin karışma hakkı yoktur. Bunlar insanın doğruqan doğruya Allah hakkı

olan esasa dair haklarıdır ve bunlara tecavüz büyük günahlardandır. Canlarda,

ırz ve namusda, akılda, dinde aslolan, mübah olma değil haram olmadır.

inkarcıları cehennem azabına müstahak kılan küfür, sadece Allah'ın varlığını inkara kadar gitmek değil, tıpkı deistlerin yaptığı gibi Allah'ın

kudretini, kullarına indirdiği lütuf ve nimetini, gönderdiği peygamberleri,

indirdiği kitapları, mucizeleri, verdiği haberleri inkar ederek nankörlükte bulunmak dahi Allah'a küfürdür. Böyle küfür ve nankörlükte bulunanlar, peygamberlerden ve ilahi kitaplardan istifade etmekten kendilerini mahrum

etmiş oldukları için sonuçta onlara vad edilen nimet ve rahmetten ebediyyen mahrum olacakları gibi yapilan uyanlara ve haber verilen tehlikelere aldırınayıp saygısızlıkla üzerine yürüdükleri ve eldeki kurtuluş fırsatlarını kaçırmış oldukları için ebedl aza b içine atılacaklardır.76

Muhammed Harndi Yazır'ın ifade ettiği . gibi Allah'ı inkar, yalnız ateizmden ibaret değil, bir olan Allah'a inanırız fakat peygamberliğe ve peygamberlere inanmayız diye peygamberliği inkar etmekle beraber Allah'ı

birierne mezhebi demek olan "deizm"de de Allah'ı inkar vardır. Nitekim "Allah

vardır ve birdir amma bize falan nimeti veren O değildir. Veya O bizim işimize

müdahale etmez." demenin şirk ve inkardan farkı olmayan bir tenakuz olduğu apaçık ortadadır. Bunların inkarlarında temel prensipleri 'Allah bir şey indirmemiştir' diye Allah'ın her şeyde görünen kudret ve yardımına karşı kafalarında kurdukları olumsuz bir taassuptan başka bir şey olmadığı dır.

Hz. Muhammed'in peygamberliğinin gerçekliğine inanmak istemeyen o zamanki kafir ve müşriklerin dedikleri şekilde Hz Muhammed'in bir şair ve müellif gibi Kur'an-ı Kerimi kendi söylediği veya yazdırdığı, kendi sözü ve kitabı

olarak göstermeye çalışan Hz. Peygamber'in kasden veya hataen aldanmış olduğunu ileri sürerek 'acaba çok akıllı ve emin olan Muhammed buna ve bu suretle peygamber olduğuna hakikaten inanmış ve aldanmış mıydı? Yoksa kendisi inanmadığı halde öyle söylemekte bir fayda görerek aldatıyor muydu' diye söz söyleyen, yazılar yazan Batılı yazarlar olmuştur. Corci Zeydan onlardan biridir. O "Medeniyyet-i İslamiyye Tarihi" adlı eserinde Hz Muhammed kasden

aldatmış değil, kendisi cidden ve bütün samimiyeti ile inanmış, ancak bu

inancında aldanmıştır. Yoksa yanlışlığını bilen bir yalancı öyle ahlak ve

davranışlarında temiz bir hayat ve doğru bir yol takip edemez, öyle sürekli bir eser ve şimdiye kadar iki yüzden fazla devlet yetiştirmiş, cihanda büyük büyük uyanmalar, inkılablar meydana getirmiş bir din kuramazdı, demekten kendini

76 Yazır, age., V/3453, 1/289.

68

f

Din Karşıtı Çağdaş Akımlar ve Deizm

alamamıştır.n Corci Zeydan gibi nice Batılı filozof deneysel ilimlerde,

düşündükleri gibi düşünmeyip nefislerinde 'Allah bir şey indirmemiştir ve indirmez, başka türlü düşünen hata eder' diye dalalete saplanmışlardır. Ne yazık

ki Müslüman kimliği taşımasına ragrnen kendi dininden habersiz olan bazı kişilerle Allah'm dinini az bir menfaat karşılığında satan sözde alimler, Kur'an'ın

temel hedefi açık şirk olan putperstlik ile örtülü şirk olan deizmle mücade etmek iken "Kur'an deizmi teşvik eden terviç eden bir kitap değil ama ona kapı

aralayan bir kitaptu·" 7B diyerek Corci Zeydan vb oryantalistlerin peşine takılabilmektedirler.

SONUÇ

İnsan fıtratında iman "asıl", ateizm anlamında inkarcılık "fer"' olduğu için söz konusu inkarcı akımlar 20.yüzyılın ortalanndan itibaren zayıflamaya başladı. Yani fer' · aslın yerini dolduramadı, inkarcı alaroları insan fıtratı

·tamamen kabiıllenemedi. İnsanlar fıtatın gereği olarak din e ve maneviyata-yönelmeye başladılar. Fakat tarihin her döneminde olduğu gibi günümüzde de Kur'an gibi bir rehber varken insanlar nefse ağır gelmeyecek şekilde kendi

hevalarına göre prensipleri belirlenmiş sahte diniere yönlendiriliyor. Bu açıdan baktığımızda günümüzde ilhamını rasyonalizden alan deizmin, ateizmden daha tehlikeli bir durum arzetttiğni söyleyebilriz.

Tanzimattan bu yana ülkemizdeki aydınlardan bir lasmı İslam aleminin ilerieyebilmesi için· İslam'ın da tıp la Hıristiyanlık gibi reform edilmesini, de i st bir din anlayışının hakim kılınmasını savunmuşlardır. Halbuki İsla1J1 tarihine ise münferit birkaç olayın dışında din adına bili~sel gelişmelere engel olunduğu

söylemez. Yine son yıllarda ülkemizde iç ve dış milırakların desteklediği ve

yönlendirdiği kimi radikal dini grupların düşünceleri ve uygulamaları örnek gösterilerek, deizm çıkış yolu olarak gösterilmektedir. Kimi mistik çevreleri hariç tutarsak İslam'da dünya-ahiret dengesi de kurulabilmiştir. İzmirli İsmail Hakla'nın "İslam Dini ve Tabii Din" adlı nsalesinde açıkladığı gibi bilime ve akla

değer verme tabiatı araştırma, üstün uygarlıklar kurma gibi insanı aktif bir hayata yöneiten ilkeler ve bu llkeleri harekete geçirecek motivasyon zaten İslam

dininde mevcuttur. Yeter ki o yeterli ilim adamı yetiştirilerek asrın idrakine

sunulabilsin. ·

77 Yazır, age., V/3453, V290

71 Bkz. OztOrk. Tanrı. Akıl ve Ahlaktan Başka Kutsal Tanımayan l11wır D!:'IZM. s. 9

Modern Çağ Deizminin Nedenleri ve Sonuçları 1 69

BİBLİYOGRAFYA

Adı var, Adnan, Tarih Boyunca ilim ve Din, İstanbul ı 969.

Altintaş, Ramazan, İşievsel Akıl, Pınar Yayınevi, İstanbul, 2003.

Avd, Remsis, el-İlhadfi'l-Garb, Sina li'n-Neşr, Kahire ı997.

Aydın, Mehmet S., Din Felsefesi, İzmir, ı 987

Aydın, Mehmet, Müslümaniann Hıristiyan/ara Karşı Yazdığı Reddiyeler ve

Tartışma Konuları, Ankara ı 998.

Bağdadi, Abdulkahir, Usa/uddin, İstanbul ı 928.

Barnett, S. J., The Enlightenment and Religion, Manchester University Press, Manchester, tz.,

Colie, Posalie L, Spinoza and the Early English Deists, Journal of History of Ideas, vol.20, No.ı Oan. ı959)

Daily, Dale N., Enlightenment Deism, Dorrance Publishing Co., Pennsylvania

(ı999)

Demir, Remzi, Osmanlılarda Bilimsel Düşüncenin Yapısı, Epos Yayınları,

Ankara, 2001. ·

Dorman, Emre, Deizm ve Eleştirisi: Tarihsel ve Teolojik Bir Yaklaşım, Yayınlanmamış Doktora Tezi, MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009.

Draper, J.V., Niza-ı İ/im ve Din, Çev. A. Mithat, Der Saadet, İstanbul, ı3ı3.

Durant , Will, Kıssatü'l-Hadare, Arapçaya çev. Fuad Endarus, 3. bs.

Camiatü'd-Düveli'l-Arabiyye, Kahire, ts.

Ebu Zehra, Muhammed, Hıristiyanlık Hakkında Konferans/ar, çev., Akif Nuri, Fikir Yayınları, İstanbul, ı 978.

Fisher, H.A.L, A History ofEurope, London: Edward Arnold, ı 937.

Gökberk, Macit, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul1998.

Hamidullah, Muhammed, Kur'an Tarihi, çev. Salih Tuğ, İFAV. Yayınları, İstanbul, 2000.

Hocaoğlu, Durmuş, Laisizm'den Milli Sekülerizm'e Selçuk Yayınları,

Ankara, ı995.

Hunke, Sigrit, Avrupa Üzerine Doğan İslam Güneşi. Çev. Servet Sezgin, Bedir

Yayınevi, İstanbul, 1975.

İbn Teymiyye, Takiyyiddun Ahmed, Kül/iyat, çev. Heyet, Tevid Yayınları,

· İstanbul ı986.

İsfehani, Rağıb, Müfredatfi Garibi'l-Kur'an, Beyrut 1422/2001.

Kahl,

J,

The Misery ofChristianity, London, ı967.

Kazıcı, Ziya, Kur'an-ı Kerim ve Garp Kaynaklarına Göre Hıristiyanlık, Bahar

Yayınları, İstanbul, ı971.

Kutup, Muhammed, Çağdaş Fikir Akımları, çev. M. Beşir Eryarsoy, İstanbul,

1986.

Kutup, Muhammed, İnsan Psikolojisi Üzerine Etütler, Çev. Bekir ·Karlığa, İstanbul1987.

MAK-DANIŞMANLIK Şirketinin 12-18 Haziran 20ı 7 tarihleri arasında "Türk

Toplumunun din ve dini değerlere bakışı",

ht:t;p: //www.makdanismanlik.org/turkiyede-toplumun-dine-ve-dini-degerlere-bakisi/ 09.07.2017

Mutahhari, Murtaza, Materyalizme Eğilim Nedenleri, İstanbul, ı 995.

Nedvi, Ebu'l-Hasan, Ma za Hasara'I-Alem bi'n-Hitatı'l-Müslimin, Daru'l-Fikri'l-Arabi, Beyrut, 1404/ı984.

70 1 Din Kar~ıtı Çağdaş Akımlar ve Oeizm

Öztürk, Yaşar Nuri Öztürk, Tanrı, Akıl ve Ahlaktan Başka Kutsal Tanımayan İnanç DEİZM, Yeni Boyut Yayınları, (4. Baskı) İstanbul 2015. ·

Russell, Bertnard, ·Din ve Bilim, çev. Hilmi Yavuz, Cem Yayınevi,

İstanbul, 1997. ·

Russell, Bertrand, Neden Hıristiyan Değilim?, çev. Ender Gürol, Varlık Yayınevi, İstanbul 19n.

Stace, Walter T., ed-Din ve'l-Akli'/-Hadis, Arapça'ya çev. İmam

Abdulfettah İmam, Mektebetu Medbuli, Kahire ts.

Ülken, Hilmi Ziya, Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü, İstanbul, 1978.

Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur'an Dili, Eser Neşriyat, İstanbul 1979.

Yıldırım, Suat, Mevcut Kaynaklara Göre Hıristiyanllk, Ankara, 1988.

Zeki, Salih -Akçura, Yusuf- Cevdet, Muallim A, Skolastik Eğitim ve Türkiye'de Skolastik Tarz, Derleyen ve çev. Hasan Ünder, Epos Yayınları Ankara, 2002.

Benzer Belgeler