5. Ödünç alma (borrowing)
7.1. Düzanlam Düzeyinde EĢdeğerlilik
Batı dillerinde hemen hemen aynı terimlerle karşılanan düz anlam (Alm. Denotation, Frz. denotation, Ing. denotation) kavramıyla bir sözcüğün mantıksal, de- ğişmez, somut anlamı kastedilir. Başka bir deyişle bir sözcüğün en yaygın ve o sözcüğü duyduğumuzda ilk çağrışım sonucu hemen aklımıza gelen anlamına düz anlam denir (Akerson 1991:72). Aksan (1990:182) düz anlamı, "bir ses bileşiminin başlangıçta yansıttığı ilk ve temel anlamı" şeklinde nitelemekte ve konuya açıklık getirmek maksadıyla "Türkçede diş kavramının temel anlamı ağzımızdaki sert ve ısırıp koparmaya yarayan organlardan biri, gözün görme organı; taş'm doğadaki sert nesne" örneklerini vermektedir.
Düz anlam bütün diller için geçerlidir. Almanca için de şu örnekleri verebiliriz; Hotel
=» Absteigequar-tier (konaklanacak yer); Auto => Wagen (motorlu tekerlekli araç); Lehrer Pauker (Öğrencilere ders veren kişi).
Çeviride "düzanlamsal eşdeğerlik" kavramıyla kaynak dildeki herhangi bir dil unsurunun hedef dilde en somut biçimiyle yansıtılması olayı anlaşılır. Şimdi bu eşdeğerlik ilkesini değişik dil düzeyleriyle ilgili vereceğimiz örneklerle açıklamaya çalışalım.
7.1.1. Sözcük Düzeyinde
Alm. Schwarzbau, Ing. illegal building, Frz. la construcctión ilegal, Türk. kaçak yapı.
Alm. Wohltäter, Ing. benefactor, Frz. le bienfaiter, Türk. hayırsever. Alm. Bergmann, Ing. miner, Frz. le mineur, Türk. madenci (Maden işçisi). Alm. Tierpark, Ing. zoo, Frz. le zoo, Türk. hayvanat bahçesi.
Alm. Tretroller, Ing. treade scooter, Frz. la tratti-nette, Türk. iki tekerlekli çocuk arabası.
7.1.2. Tamlama Düzeyinde
Alm. blinder Passagier, Ing. stowaway, Frz. passa-ger clandestin, Türk. kaçak yolcu.
Ing. data processing, Alm. Datenverarbeitung, Türk. bilgi işlem.
Alm. Schneller Brüter, Ing. fast-breder reactor, Türk. hızlı natron ile materyal üreten reaktör.
Frz. auteur d'un attentant, Alm. Attentâter, Ing. assailant, Türk. Suikastin faili (suikastci).
7.1.3. Cümle Düzeyinde
Alm. Der Arzt sagt, ich soll nur Fisch oder mageres Fleisch essen. Ing. The doctor says I must only eat fish or lean meat.
Türk. Doktor, yalnız balık veya yağsız et yemem gerektiğini söylüyor. Alm. Er schickt keinen Brief, sondern er will mit mir persönlich sprechen. Ing. He's not sending e letter but intends to speak to me personally.
Türk. (O) bir mektup göndermiyor, bilâkis benimle şahsen konuşmak istiyor. Alm. Er kann mir nicht böse sein, denn er hat selbst schuld daran.
Ing. He can't be cross with me, since it's his own focult. Türk. Bana kızamaz. Çünkü bu işte kendisi suçlu.
Alm. Mein Vater ist dagegen, daß ich den Führerschein mache. Ing. My father is against me (my) taking my dri-ving test. Türk. Babam, ehliyet almama karşı çıkıyor.
Düzanlam düzeyinde eşdeğerlik için verdiğimiz bu örneklerde Almanca'dan İngilizce ve Türkçe'ye aktarılan cümlelerdeki sözcüklerin her birinin temel anlamı, yani onların içeriği (kavramsal içeriği) göz önünde bulundurularak "birebir" olarak çevrilmeye çalışılmıştır.
7.1.4. Metin Düzeyinde
Was Vater sagt, ist ganz gewiß richtig, ihr müßtet viel anspruchsloser sein. Andererseits, für eine harmlo-se Unterhaltung mit Freunden einmal in der Woche braucht ihr nicht in eure eigene Tasche zu greifen. Den Eintritt können wir bezahlen.
Außerdem sagt Vater, er führe nachts ganz gern los, um euch von irgendwo abzuholen. Also könnt ihr auch das Taxigeld sparen.
What father says is certainly right. You ought to be a lot less demonding. Qn the other hand you don't heed to dip in to your own pockets for a bit of harmless entertainment wit friends once a week. We can play the admission charge. Moreover, fater's always saying how he's happy to come out at night to pick you up from so- mewhere an other. So you'll even be able to save the taxi fate.
Babanın söylediği elbetteki doğrudur. Daha çok alçak gönüllü olmanız gerekir.- Öte yandan haftada bir defa arkadaşlarla düzenlenen bir eğlencede herkesin elini cebine atmasına gerek yok. Giriş ücretini biz ödeyebiliriz. Ayrıca babam sizi gece herhangi bir yerden memnuniyetle gelip alabileceğini söylüyor. Böylece taksi parası da ödememiş olursunuz.
Bu çeviri örneğinde de kaynak metinde, yani Almanca metinde geçen sözcük ve cümlelerin tek tek eşdeğerliğinden ziyade söz konusu olayın geçtiği bağlam dikkate alınarak asıl konunun içeriğinin aktarılmasına gayret gösterilmiştir. Bu açıdan bakıldığında belki de metnin biçim, dizim ve üslûp özelliklerinin gözardı edildiği söylenebilir. Ancak bu metinde bir bilgi (bir mesaj) aktarımı söz konusudur. Öncelikle bu bilginin iletilmesi için sözcüklerin günlük dilde en yaygın anlamlarının verilmesine ve bu yolla eşdeğerliliğin kurulmasına özen gösterilir. Aynı durum aşağıda bir reklam amacıyla verilen metin için de geçerlidir.
7 Tage Silvesterfahrt mit Luxusbus ins Allgäu
5 Nächte in Oberstdorf, reichhaltiges Programm mit Ausflügen,Abendveranstaltungen und Neujahrssekt frühstück,
Sonderpreis DM 950,-
Unterkunft in Doppelzimmern, Einzelzimmer DM 50,- extra Silvesterfestessen DM 25,- extra Skimöglichkeiten
7 day New Year's Eve trip to the Allgäu by luxury
coach 5 nights in Oberstdorf varied programme with excursios, evening
entertainments and New Year's Day champagne breakfast spezial price DM 950,- Accommodation in double rooms
Single room DM 50,- extra New Years's Eve banquet DM 25,- extra Opportunities for skiing
Lüks otobüslerimizle Allgäu'ye bir haftalık yılbaşı gezisi Oberstdorf‘da 5 gecelik konaklama ve çeşitli gezi, eğlence ve şampanyalı yeni yıl kahvaltısından oluşan zengin programlarımız için özel indirimli fıat 950, DM Tek ve çift kişilik yatak ücreti 50, DM. Ayrıca yılbaşı eğlencesi için extra olarak 25, DM. Kayak kayma imkanı da bulacaksınız.
Çeviri metinlerinde de görüldüğü üzere Almanca metindeki sözcükler hir iki dile en yalın, en kestirme anlamlarıyla aktarılarak eşdeğerlik kurulmuştur.