• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER 1 Ergenlik Dönemi

2.6 Dönemlerine Göre Bağlanma .1 Bebeklik Döneminde Bağlanma

Bebeklik döneminde anne baba çocuğun duygusal gelişiminin sağlıklı olmasında en önemli faktördür. Bağlanma; bebeklik döneminde birincil bakım veren kişiye karşı tepkiler vermesi, bu kişiye karşı yönelme, kişinin varlığının hissedilmesine karşın rahatlama hissetme gibi duygusal ve davranışsal bütünü oluşturmaktadır. Temel bakım verenle bebek arasında oluşan bebekte güven duygusunun gelişmesini sağlayan ve bebeğin hayatta kalması için temel ihtiyaçlarını karşılayan güçlü bağın adı bağlanmadır. Bebekler 6. Aydan itibaren temel ihtiyaçlarına yanıt veren bakım verene bağlanmaya başlar (73).

Temel bakım veren ve bebek arasında güvenli bağlanmanın kurulması için ön koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu ön koşullar şu şekildedir; bireyin daha önce yaşadığı bağlanmanın farkında olması, fiziksel ve psikolojik yeterlilik, gebelik ve bebeğin benimsenmesi ile bağlanmanın gelişiminin kolaylaştırıcı olduğu düşünülmektedir (87).

Bebeklik döneminde aşamalar halinde gelişim gösteren bağlanma, doğumdan itibaren memeyi arama, emme, yakalama, yutma gibi refleksler halinde ve anneye ilgi duyma gibi davranışlarla kendini belli etmektedir. İkinci ay ile birlikte bebek temel bakım verenine ilgi göstermeye başlamaktadır. İkinci aydan itibaren temel bakım verenine gülebilir, uzun süreli göz teması kurabilir ve başka insanlara kıyasla ona daha ses çıkarmakta ve ilgi göstermektedir. Onun yanında daha iyi ve güvende hissetmektedir. Yedinci aydan sonra bebekler çevrelerindeki ilişkileri anlamlandırmaya çalışırlar. Bu aylarda, bebek gerçekte var olan ve belli bir nesneye yönelmektedir. Bu dönemden öncesi için anne, bebek için önemli bir figür değilken, yedinci ay sonrasında bağlanma ile bebek geniş bir ağ olan olan sosyal etkileşimini sınırlandırmaktadır. Bebek için bütün ihtiyacını karşılayan bakım veren (anne) bütün ilgiyi hak etmektedir. Yedinci aydan sonra bebekler tanımadıkları yüzlerle karşılaştıklarında korku, kaygı ve kaçma davranışları sergilemektedirler (73). Altıncı ve yirmi dördüncü aylar bağlanmanın gerçekleşmesi için en önemli zaman dilimidir.

Bu sürecin ardından bebek hayatında gerek birincil temel bakım vereniyle gerekse başka insanlarla kompleks ilişkiler oluşturacaktır. Bebek, doğum sonrasında bağlanma

örüntüsünü erişebildiği herhangi birine karşı gerçekleştirebilir. Fakat altı aydan sonra yukarıda da belirttiğimiz gibi bebekler kendi tercihlerine bağlı olarak yakınlık oluşturmak istedikleri tek bir kişiye yönelirler. Bu kişi birincil bağlanma objesi olarak tanımlanmaktadır. Birincil bağlanma objesi ve bebek arasında diğer kişilerden farklı özellikte bir ilişki bulunur. Temel bakım veren, bebeğin iyi ve güvende hissetmesi için güvenli bir üs görevi görmektedir. Bebek bağ kurduğu kişiye yakın ise kendinin güvenli bir alan içinde olduğunu düşünür ve keşif davranışlarında bulunur. Bebek ortamla ilgili keşiflerde bulunduktan sonra güvenli üs olarak gördüğü birincil bağlanma figürüne (genelde bu figür anne olmaktadır) sığınır (73).

2.6.2 Orta Çocukluk Döneminde Bağlanma

Bağlanma, orta çocukluk döneminde çocuğun zihinsel yapılarının belirginleşmesi, beklenti ve inançlarının aktive olmasıyla başlar.

Bazı çalışmalar erişkinlik ve ergenlik dönemlerine kıyasla orta çocukluk döneminde ebeveynlerin hala birincil bağlanma öznesi olma yönünü devam ettirdiğini belirtmektedir (88).

Orta çocukluk dönemindeki çocukların bilişsel ve duygusal gelişimleriyle aynı doğrultuda özerk olduğu alanlar da artmaktadır. Bu nedenle çocuklar bu dönemde akranlarıyla fazla zaman geçirmek isterler, bu durum da onları bağlanma öznesinden uzaklaştırabilir (89).

Bu dönem çocuklar için okula adaptasyon ve akademik başarıların yönlendirilmesi için önemli bir süreçtir. Bu süreçte güvenli bağlanmanın okula uyum ve değişen okul ortamına adapte olma gibi durumlarla baş etmede önemli bir kolaylaştırıcı olduğu belirtilmektedir (89).

Sonuç olarak incelenen çalışmalar, aile-çocuk arasındaki bağlanmanın öncelikle arkadaş ilişkileri olmak üzere başka değişkenlerle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etmektedir (90).

2.6.3 Ergenlik Döneminde Bağlanma

Bağlanma kuramcılarına göre ergenlik bir geçiş dönemidir. Ebeveynleriyle güvenli bağlanma oluşturan ergenlerin yeni sorunlarla baş etme becerileri güçlüdür.

Bireyin özerkliğinin artmasıyla ergenlik döneminde bağlanma eğilimi bebekliğe kıyasla daha az görülmektedir (91).

Bağlanma süreci bebeklik ve çocukluk döneminden ergenlik dönemine dek gelişerek devam eder. Ergen için bu dönemde sosyal ve romantik ilişkiler daha önemli olurken aileleriyle olan bağlanma ilişkisi zayıflamaktadır. Ergen için bu dönemin başlarında aile bireyleri ile kurulmuş olan bağlanma biçiminin etkisi güçlüyken, ergenlik döneminin son evrelerinde ergenin bağımsızlığının artması ile bu etki zayıflamaktadır. Bireyin ergenlik döneminde aile bireyleriyle bağlanması yakınlıkla ilişkili değil, daha çok duygusal bağla ilişkili olduğu görülmektedir. Aile bireylerine karşı oluşturulan bağlanma; yaşam kalitesi, anlık durum, benlik saygısı, psikolojik iyi olma hali, kimlik kazanımı ve okula karşı geliştirilen tutumla ilişkili olduğu bulunmuştur (73).

Birey ergenlik döneminde daha çok arkadaş çevresine yönelmeye başlayabilir (91). Ergenin aile bireylerinden arkadaş çevresine doğru yönelmesine rağmen, arkadaşlar bu dönemde ergenler için ikincil bağlanma özneleri olarak ele alınabilir.

Ergenlik döneminde bireyin arkadaşlarıyla kurduğu bağlanma biçimi diğer dönemlerden farklılaşmaktadır. Ergen için bu dönemde romantik ilişki yaşadığı karşı cinsle kurduğu bağlanma daha kıymetlidir. Aile ile ergen arasındak bağlanma eskisi gibi güçlü olmasa da ergen için yine de bu ilişki önemini korumaktadır.

Kaygılı/kararsız veya kaçıngan bağlanma biçimine sahip ergenler bu dönemde sosyalleşme ve romantik ilişkiler kurmada başarılı olamazlar (92).

Yapılan çalışmalar ergenliğin başlamasıyla birlikte anne baba ve ergen arasındaki çatışmaların yoğunlaştığını belirtmektedir. Gittikçe sıklaşan ve geçici olan çatışmaların, ergenlikte mod düşüren, can sıkan bir durum olarak nitelendirilmesinin yanında, gelişimsel açıdan ergenlik döneminde oluşması beklenilen, kimlik oluşumunun sağlıklı ve olağan bir parçası olarak değerlendirilebileceği birçok kuramcı tarafından ifade edilmiştir.2-3 yaş arasındaki çocukların anne babalarıyla inatlaşması ve hayır demeye başlaması gibi ergenlik döneminde de ergenin kendi kimliğini bulabilmek ve istediklerini kazanabilmek için anne babasıyla arasına mesafe koyması, onlara karşı gelerek kendi sınırlarını çizmesi gerekir ki bu süreç özerkleşme olarak tanımlanır. Öte yandan da ergenin anne ve babaya olan duygusal bağı devam etmektedir (93).

Bağlanma kuramına bakıldığında; aile içinde sosyal ve duygusal destek gören ayrıca gelişimlerine uygun bakım gören ergenler güven duygusu oluşturmada, stresle baş etme stratejileri geliştirmede, sosyal hayatta var olan potansiyellerini gösterecek davranışlar sergilemede böyle olmayan yaşıtlarına göre daha başarılıdırlar (76).