• Sonuç bulunamadı

2.6. Merkezden Gelen Belgeler Işığında Rodoscuk

2.6.1. Dönemin Padişahı

Sicilimizin kaleme alındığı dönemde Osmanlı Hanedanı’nın reisi IV. Mehmet’tir. 1051/1642 yılında doğan Mehmet, Sultan İbrahim’in Hatice Turhan Sultan’dan olma oğludur. Babasının hâl edilmesinin ardından 1058/1648 yılında Osmanlı Tahtına geçmiş en küçük yaştaki hükümdardır. Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra 39 yıl ile tahtta en uzun kalan padişahtır.112

Saltanatının ilk yılları büyük annesi Kösem Sultan ve Annesi Hatice Turhan Sultan’ın gölgesinde geçmiştir. Devlet oteritesinin zayıflaması ve ekonominin kötü olmasından dolayı bu yıllarda Anadolu’da çeşitli halk ayaklanmaları olmuştur. Sultan Mehmet “Avcı” lakabıyla bilinmektedir. Bu lakabı elde etmesi çocukluk yıllarına annesi ve büyük annesinin saltanatı idare etmeye çalıştıkları döneme rastlamaktadır. Mehmet’in çocuk

111 R.Ş.S., No: 1599: 29a-5.

31

olması ve devlet yönetiminden uzak tutmak isteyen validesi, enderun ağalarıyla Mehmet’i avcılığa yönlendirmiştir.113

Kösem Sultan’ın, Mehmet üzerindeki etkisi 1061/1651yılında vefat etmesiyle son bulmuştur. Kösem Sultan’ın vefatının akabinde Hatice Turhan Sultan’ın Mehmet üzerindeki etkisi 5 yıl daha devam etmiştir. Mehmet’in saltanatının ilk yıllarında ekonominin kötü durumda olması askerin ve halkın huzursuz olmasına, İstanbul ve Anadolu’da zaman zaman asayişin bozulmasına sebep olmaktadır. Asayişin temini konusunda Rodoscuk’a gönderilen dikkat çekici fermanlar bulunmaktadır. Birinci belgede eşkiyalık yapanların,114 ikinci belgede ise hırsız ve haramzadelerin yakalanması emr edilmiştir.115 Asayişin sağlanması her zaman kolay olmamak ile birlikte baş kaldırılar meydana gelmektedir. Başkaldırıların sukünete ermesi çoğu zaman devlet ricalinden, kimi yöneticilerin azilleri yada idamları istenmesiyle son bulmuştur. Devlet oteritesinin güçlenmesi Köprülü Mehmet Paşa’nın sadrazam olmasıyla sağlanmıştır. Sultan Mehmet 1066/1656 yılından itibaren Edirne’de ikamet etmeye başlamıştır.116 Hatice Turhan Sultan ve Köprülü Mehmet Paşa’nın sultanı yönetimden uzak tutmak istemesi sultanın Edirne’de yaşamasında önemli bir etken olduğunu düşünmekteyiz. Sultan Mehmet’in ava olan düşkünlüğü Edirne’de yaşamaya başlamasıyla bir yaşam biçimi haline dönüşmüş, avlanma sahası Mora’dan Teselya’ya kadar genişlemiştir.117

1071/1661 yılında Köprülü Mehmet Paşa’nın önerisi ile sadrazamlığa oğlu Fazıl Ahmet Paşa getirilmiştir. Fazıl Ahmet Paşa’nın sadrazamlığı döneminde Osmanlı Yükselme dönemini hatırlatan başarılar elde edilmiştir. 1074/1664 yılında Fazıl Ahmet Paşa’nın girişimleriyle Uyvar Kalesi feth edilmiştir.118 16. Yüzyılın ortasından itibaren Osmanlı devletinin feth etmek istediği bölgenin kalesi yıldız planlıdır. 1072/1662 yılında Osmanlı Devleti ve Habsburg İmparatorluğu arasında başlayan savaş esnasında Uyvar kalesinin fethi tekrardan gündeme gelmiştir. 1074/1663 yılında kale kuşatılmış ve 1075/1664 yılında kale Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Kalenin feth edilmesiyle bölge Uyvar Eyaleyinin merkezi haline getirilmiştir. Merkez haline gelen bölgeye Macaristan ve

113 Abdülkadir Özcan, “IV. Mehmed”, s. 414.

114 R.Ş.S., No: 1599: 84a-2.

115 R.Ş.S., No: 1599: 95b-2.

116 Abdülkadir Özcan, “IV. Mehmed”, s. 414.

117 Abdülkadir Özcan, “IV. Mehmed”, s. 415.

32

Balkanlar’dan sipahiler getirilerek Türk nüfusu arttırılmış, askeri bir garnizon kurulmuştur.119

1072/1662 yılında başlayan savaş sonrasında İstanbul’a dönen askerlerin çeşitli ihtiyaçları bölgedeki idari birimlerden karşılanmaya çalışılmak istenmiştir. Çalıştığımız sicildeki suret örneklerinden bu durumu tespit edebilmekteyiz. Ordugahtan İstanbul’a yürüyen askerin bölge kadılıklarından ücreti mukabilinde bez ihtiyaçlarının “Hâlâ ordu-yı hümâyûndan Gelibolu ve Âsitâne’ye varınca yol üzerinde olan kâdîlar şerâyi῾-me’âb efendileri zîde fazluhum tezkire-i divân vusûlünde hâlâ menâzilde meş῾al-i (silik) içün kirpas tedârükü lâzım olmağla imdi akçesi sergi emini tarafından verilmek üzre her biriniz kazânızda kifâyet mikdârı kadar kirpas iştirâ ettiresiz bir vechile ihmâl etmeyesiz” karşılanması emri gelmiştir.120 19 Safer 1076121 tarihli olan bu suret örneğinin ardından gelen suret örneği de “17 ... 1076” tarihli olup ayı yazılmamış olmasına rağmen muhtemelen o da Safer ayında kaleme alınmıştır. Öngörümüzün bu doğrultuda olmasının sebebi bu belgede de ordunun geçeceği güzergahtaki askerin “lâzım geldiği mertebe çırâ ve katran iştirâ ettirüb mumâ-ileyh tarafına teslîm ettiresiz bu bâbda her biriniz ‘avk u te’hîr eylemeyüb ber-mûceb-i tezkire-i divâna ‘âmil olasız”, çıra ve katran ihtiyacının karşılanması bildirilmiştir.122 Ordunun ihtiyaçlarının karşılanması konusunda bir diğer suret örneği ise 18 Rebiü’l-evvel 1076123 günü kayda geçen belgedir. Askerin ekmek ihtiyacının karşılanması için “odunların ve kifâyet mikdârında tuzların tedârük ve iştirâ ettirüb tabhını bir vechile te’hîr eylemeyesiz” kadılıklara gönderilen emirde odun ve tuzun temininde yardımcı olunması emr edilmiştir.124 Aynı tarihli diğer bir belge ise ordunun geçeceği güzergahtaki kadılıkların saray mutfağına odun nakli için 20 şer araba göndermesini emr etmektedir.125

Sultan Mehmet’in Edirne’de ikamet etmesi, devlet işleri ile yakından ilgilenmemesi İstanbul’u gözden düşürmüştür. İstanbul’da bu süreç içerisinde meydana gelen yangınlar İstanbul’u payitahttan ziyade bir köy gibi görünmesine sebeb olmuştur.126

119 Vojtech Kopcan, “Uyvar”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.42, İstanbul 2012, s. 253-254.

120 R.Ş.S., No: 1599: 80b-3. 121 31 Ağustos 1665. 122 R.Ş.S., No: 1599: 80b-4. 123 28 Eylül 1665. 124 R.Ş.S., No: 1599: 80a-2. 125 R.Ş.S., No: 1599: 80a-1.

126 Abdülkadir Özcan, “IV. Mehmed”, s. 415. Bu dönemdeki önemli yangınlar 1652, 1660, 1662, 1665 yıllarında olmuştur.

33

Topkapı Sarayında en büyük tahribat oluşturan iki yangın 1073/1662 ve 1075/1665 yıllarında Sultan Mehmet döneminde meydana gelmiştir. 1073/1662 yılında meydana gelen yangında Valide Sultan’ın dairesi en büyük hasarı görmüş harem halkı eski saraya gitmek zorunda kalmıştır.127 Bu yangının akabinde 1075/1665 yılında meydana gelen yangında haremin büyük çoğunluğu harab olmuştur. 11 Muharrem 1076128 günü meydana gelen yangın esnasında harem halkı Sultan Mehmet ile Edirne’dir.129 Sultan yenileme çalışmaları süresince 3 ay daha Edirne’de kalmayı tercih etmiştir.130 3 ay sonra İstanbul’a dönen Sultan Mehmet yenilenen harem dairesini beğenmeyip tekrardan yenilenmesini emr etmiştir.131 Sultan yenileme emrini verdikten sonra sur dışında bulunan Davut Paşa sarayına geçip ikamet etmiştir. Harem dairesinin Sultan’ın istediği şekle gelmesi 6 ay daha almıştır bu süre zarfında Sultan Mehmet, Davut Paşa Sarayında ikamet etmeye devam etmiştir.132

Kocaaslan onarım için kullanılan demirlerin bir bölümünün Tekfurdağın’dan alındığını ifade etmiştir.133 Sicil defterinde bu konuyla alakalı kayda geçmiş her hangi bir suret örneği bulunmamaktadır. Haremin yenileme çalışmalarının masrafı 14 milyon akça civarında tutmuştur. Bu masraf oldukça fazladır 1026/1617 yılında tamamlanan Sultan Ahmet Camii yaklaşık 181 milyon akçaya mal olmuştur.134 Sultan 30 Mart 1666135 günü Davut Paşa Sarayından ayrılarak, Topkapı Sarayına gitmiş burada 1 gece konakladıktan sonra Davut Paşa Sarayına geri dönmüştür. Burada 14 gün daha kalan Sultan Mehmet Edirne’ye geri dönmüştür.136

Kocaaslan’ın çalışmasında ki verdiği tarihleri sicildeki suret örneklerinin gönderildiği yerler sayesinde teyit etme imkanımız olmuştur. Yangın Hicri 11 Muharrem 1076137 günü meydana gelmiştir. Kocaaslan Sultan’ın yangın sırasında Edirne’de olduğunu aktarmıştır.

127 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, Belleten, 76/275, Ankara Nisan 2012, s. 50.

128 24 Temmuz 1665.

129 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 51.

130 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 52.

131 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 54.

132 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 61-64. Bu yangın sonrasında ki tadilat çalışmaları 1669 yılına kadar kısmi olarak devam etmiştir.

133 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 56.

134 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 62.

135 24 Ramazan 1076.

136 Murat Kocaaslan, “Topkapı Sarayı Harem’i: 1665 Yangını Sonrası Yenileme Projesi”, s. 64.

34

24 Muharrem 1076138 günü yazılan bir berat Edirne’de kaleme alınmıştır.139 Sultan 3 ay Edirne’de kaldıktan sonra İstanbul’a gitmiş, 6 ay boyunca burada kaldığı bildirilmiştir. 29 Cemâziye’l-evvel 1076140 günü yazılan ferman İstanbul’dan gönderilmiştir.141 Sultan’ın Davut Paşa Sarayından ayrılıp tekrardan Edirne’ye dönmesi 1076 Şevval142

ayının ortasına denk gelmektedir. Sicilde bu dönemde kayıt altına alınmış her hangi bir suret örneği mevcut değildir.

Saltanatının büyük bir kısmını Edirne ve çevresinde av merasimleri ile geçiren sultan sebebiyle devlet Edirne’den yönetilir hale gelmiştir. Çalıştığımız sicilde kayıt altına alınan bir buyruldu sureti Sultan’ın katılacağı sürgün avı ile alakalıdır. Rodoscuk ahalisinden av sürmek için 1500 kişi talep edilmiştir.143 Sultan Edirne’de kaldığı süre zarfında seferlerede katılmıştır. 1083/1673 yılında Sultan Lehistan üzerine yürümüş, Leh kralının Sultan’ın şartlarını kabul etmesi sonucu Mehmet Edirneye dönmüştür. Bu seferde Fazıl Ahmet Paşa hastalanıp vefat etmiştir. Sadrazamlığa Merzifonlu Kara Mustafa Paşa getirilmiştir. 1085/1678 yılında Osmanlı ile Rusya arasında ilk savaş meydana gelmiştir. Sultan sefere katılmaya karar vermiş lakin Tuna’yı geçmeyip Silistre’de av ile meşgul olmuştur. Sultanın ava merakının önüne geçilememesi ve 1094/1683 yılında validesinin vefat etmesi sonucu devlet işlerinin daha da karışmasına sebep olmuştur. Devam eden süreçte Viyana bozgunu, kaybedilen toprakların artması ve Budin Kalesinin düşmesiyle halkın sultanın av merakına karşı tepkisi artmıştır. Sultan Mehmet sükuneti sağlamak için 1097/1686 yılında av merakından vazgeçtiğini bildirmiştir. 1098/1687 yılında Mohaç yenilgisinin akabinde Sultan Mehmet’in aleyhtarı askerler sadrazam Süleyman Paşa’yı azl ettiklerini, onun yerine Abaza Siyavuş Paşayı tayin ettiklerini bildirerek İstanbul’a yürümüşlerdir. Olanların saltanatının sonunu getirdiğini anlayan Sultan Mehmet av teçhizatını ve tazılarını dağıtarak ava tövbe ettiğini halka bildirmiştir. Sultanın bu hareketi olayların seyrini değiştirmemiş, 1098/1687 yılında tahttan indirilip şimşirliğe kapatılmış, yerine kardeşi II. Süleyman tahta geçmiştir. II. Süleyman’ın 1100/1689 yılında çıktığı Macar seferi sırasında IV. Mehmet Edirneye getirilmiştir. 1104/1693

138 6 Ağustos 1665. 139 R.Ş.S., No: 1599: 75a-1. 140 7 Aralık 1665. 141 R.Ş.S., No: 1599: 75b-3. 142 20 Nisan 1666. 143 R.Ş.S., No: 1599: 80b-1.

35

yılında Edirnede vefat eden IV. Mehmet’in türbesi İstanbul’da Yeni Camii’nin yakınındadır.144

Benzer Belgeler