• Sonuç bulunamadı

2. İşsizlik Kavramı

1.2. Model Sonuçları

1.2.1 Cholesky Ayrıştırması ile Model Sonuçları

65

66 (DLOP_WTIC), Brent Petrol Küresel Fiyatı (DLOP_BC), Enerji Küresel Fiyat Endeksi (DLGPI_E) verileri modele dahil edilmiştir. Araştırılan modellerin içerisinde FED gölge faiz oranı ile AMB gölge faiz oranının işsizlik üzerine etkisi Ham petrol WTI küresel fiyatı ile birlikte çalışmanın 6. bölümünde yorumlanmış olup diğer değişkenler için oluşturulan etki-tepki grafikleri çalışma sonundaki ekler kısmında yer almaktadır (Ek 4-34).

Cholesky belirlemesi kullanılarak oluşturulan kısıt matrisi doğrultusunda ABD ve Avrupa para politikalarının Türkiye işsizlik oranı üzerindeki etkisini değerlendirebilmek için VAR modelleri tahmin edilmiştir.

Her bir küresel fiyat değişkeni için ayrı ayrı kurulan modellerde küresel fiyat değişimi şoklarına olan tepki benzer düzeyde seyretmekte olduğundan ham petrol WTI küresel fiyat değişkeninin bulunduğu grafiklere yer verilmiştir.

Şekil 1 ‘de FED Gölge Faiz Oranı ve Küresel Fiyat Endeksine uygulanan bir standart sapmalık şokun yurtiçi makro değişkenlerde oluşturduğu tepki ve her bir değişken için yatay eksende şokun ardından geçen dönem sayısı ile dikey eksende değişkenin tepkisinin ölçümü gösterilmektedir. Grafikler incelendiğinde her iki şokun da makro değişkenlerdeki etkisinin şok döneminde kalıcı olmadığı ve değişkenlerin yaklaşık 12 ay içinde eski düzeyine döndüğü gözlemlenmektedir, işsizlik ise daha uzun sürede eski düzeyine dönmektedir. Grafiklere göre sanayi üretim endeksinin FED gölge faiz oranı ve ham petrol WTI fiyat endeksi şoklarına ilişkin tepkileri farklılık göstermektedir. FED gölge faiz oranı şokuna ilk tepkisi ilk ay pozitif, 2. ve 3. ay negatif olup daha sonraki iki ay pozitiftir. Ülkelerin ticaret açıklığı arttıkça dışsal şokların fiyatlar üzerindeki etkisi özellikle de üreticiler için artmaktadır. Şoka olan tepki “Üretim Bulmacası” (Output Puzzle) olarak görülen, enflasyonist ortamda yurtiçi faizinin yurtdışındaki faizi takip etmesini bekleyen yatırımcıların daha çekici hale gelen yurtiçi faizinde sanayi üretimini ve yatırımı tetikleyerek yükseltebilmesi ile açıklanabilmektedir. Ancak bu tepki kısa süreli olup dalgalı bir seyirde gerçekleşmektedir. Sanayi üretim endeksinin ham petrol WTI fiyat endeksi şokuna olan ilk tepkisi ise ilk üç ay yükselmenin ardından düşmesi ve başlangıç durumuna geri dönmesidir. Sanayi üretiminin petrol fiyatlarındaki artışa pozitif tepki vermesinin nedeni petrol fiyatlarının küresel talepteki artışa bağlı olarak artması olabilir. Bu da yurtiçinde ihracat için üretim yapanların küresel talepteki artışa bağlı olarak üretimlerini artırmaları olabilir. Petrol ithalatı yapan Türkiye gibi ülkelerde, petrol fiyatında yaşanan yükselişin geçici olduğu düşüncesiyle de sanayi üretimi artabilmesine

67

-.004 .000 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölfe Faiz Şokuna DLIPI_TR Tepkisi

-.004 .000 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol WTIC Fiyat Şokuna DLIPI_TR Tepkisi

-.008 -.006 -.004 -.002 .000 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölfe Faiz Şokuna LE_I Tepkisi

-.008 -.006 -.004 -.002 .000 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol WTIC Fiyat Şokuna LE_I Tepkisi

-.004 -.002 .000 .002 .004 .006

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölfe Faiz Şokuna DLU_R_T Tepkisi

-.004 -.002 .000 .002 .004 .006

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol WTIC Fiyat Şokuna DLU_R_T Tepkisi

-.002 -.001 .000 .001 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölge Faiz Şokuna DLCPI_TR Tepkisi

-.002 -.001 .000 .001 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol WTIC Fiyat Şokuna DLCPI_TR Tepkisi

-.008 -.004 .000 .004 .008 .012

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölge Faiz Şokuna DLM1_TR Tepkisi

-.008 -.004 .000 .004 .008 .012

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol WTIC Fiyat Şokuna DLM1_TR Tepkisi

-.1 .0 .1 .2 .3

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölge Faiz Şokuna DIR_CB_TR Tepkisi

-.1 .0 .1 .2 .3

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol WTI C Fiyat Şokuna DIR_CB_TR Tepkisi

-.004 .000 .004 .008

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

FED Gölge Faiz Şokuna DLREER_TR1 Tepkisi

-.004 .000 .004 .008

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol WTI C Fiyat Şokuna DLREER_TR1 Tepkisi

Yapı sal VAR Şokl ar ı na Tepki l er ± 2 S.E.

Şekil 1 Makroekonomik Değişkenler ve İşsizlik (LU_R_T) Üzerinde FED Gölge Faiz Oranı ve Küresel Fiyat Endeksi Şoklarının Cholesky ile Etkisi

68 rağmen daha sonraki aylarda petrol fiyatının üretim maliyetlerini artırmasıyla sanayi üretimi de düşmektedir.

Şekil 1’deki grafiklerde Türkiye istihdam oranının FED gölge faiz oranı şokuna tepkisi 15. aya kadar negatif yönde olup azalması daha sonra yavaşça artarak başlangıç noktasına dönmesi şeklinde gözlemlenmektedir. İstihdam oranının WTI fiyat endeksi şokuna tepkisi ise gölge faiz oranından daha geniş aralıkta gerçekleşmesine rağmen 24.

ayın sonunda istihdam oranı benzer şekilde başlangıç seviyesine geri dönmüştür.

İşsizlik oranının ise FED gölge faiz oranı şoku sonucu tepkisi istihdam oranına göre daha geniş bir aralıkta gerçekleşmekle birlikte ilk ay pozitif yönlü olup artmakta 2.

aydan itibaren ise azalarak istatistiksel olarak anlamlı olmayan hale gelmektedir. WTI fiyat endeksi şoku ile işsizlik önce artarak 10. ayda en yüksek noktasına ulaştıktan sonra yavaşça azalmaktadır ancak incelenen dönem süresince işsizlik oranı başlangıç seviyesine çok daha uzun süre sonra dönme eğilimi göstermektedir. Hem işsizlik hem de istihdam oranının şoklar karşısındaki tepkileri sanayi üretimindeki düşüş ve yurtiçi fiyatlardaki değişimin işgücü piyasasına etkisinden kaynaklanmaktadır.

Enflasyon oranı FED gölge faiz oranı şoku karşısında tepkisi ilk 2 ay pozitif iken hızla düşerek 3. ve 4. ayda negatiftir. Tüm bu dalgalanmanın ardından enflasyon oranı 6.

ayda başlangıç seviyesine geri dönmektedir. Teorik beklentilere göre faiz oranının artışı ile talep azalarak fiyat düzeyinin de düşmesine neden olmaktadır. Ancak faiz oranı şoku sonrası enflasyon artışı ile Türkiye “Fiyat Bulmacası” (price puzzle) problemini yaşamaktadır. Fiyat Bulmacası problemi metodolojik ya da yapısal nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Metodolojik sebep, parasal aktarım açısından önemli olabilecek değişkenlerin otoregresif modele dahil edilmemesidir. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede bu problemin yaşanmasının yapısal sebebi ise risk primi kanalı aracılığıyla faiz oranlarındaki artışın risk primini artırması ile borç stokunun yükselmesi ve böylece hem döviz kurunu hem de enflasyonu etkilemesidir. WTI fiyat endeksi şoku ile beraber enflasyon oranında FED gölge faiz oranı şoku ile benzer dalgalanma yaşanmaktadır.

Petrol fiyatındaki artış ile yükselen üretim maliyetlerinin tüketici fiyatlarına yansıması ile enflasyon oranı yükselmektedir. Sanayi üretim endeksi ile petrol fiyatları arasındaki ilişki tüketici fiyatları ile petrol fiyatları arasındaki ilişkiden daha güçlüdür.

Türkiye M1 parasal büyüklüğü ile TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, FED gölge faiz oranı şokunun ardından benzer yönlü tepki vermektedir ancak TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti şok için Türkiye M1 parasal büyüklüğüne göre daha büyük tepki göstermektedir ve başlangıç seviyesine dönmesi daha uzun sürmektedir.

69 Türkiye M1 parasal büyüklüğü üretimdeki kısa süreli artışı takip ederek işlem güdüsüyle önce artmaktadır ancak yurtiçi faiz oranlarının yurtdışını takip etmesi ile daha sonra azalmaktadır. TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti şokun ardından ilk 3 ay pozitif, 4. aydan itibaren ise azalarak istatistiksel olarak anlamlı olmamaktadır. FED politikası sonucu artan faiz oranı nedeniyle oluşabilecek döviz kuru değerinin artması ve ticari rekabetin bozulması gibi sorunların önüne geçebilmek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yurtiçi faiz oranını artırmaktadır. Ayrıca faiz oranları arasında oluşan fark nedeniyle kısa dönem sermaye akımlarını engelleyerek finansal istikrarı sağlamaya çalışmaktadır. WTI küresel fiyat şokunun ardından da her iki değişken benzer yönlü tepki vermekle birlikte TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin tepkisi daha geniş aralıkta gerçekleşerek başlangıç seviyesine daha uzun dönemde dönmektedir. Petrol fiyatı şoku ile yükselen TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti de Merkez Bankasının uluslararası aktarım mekanizmasını zayıflatmak için gerçekleştirdiği hamlelerin sonucudur. M1 parasal büyüklüğü ise petrol fiyat şokunun ardından ilk ay pozitif, 2. ve 3. ay negatif tepki göstermektedir. Artan petrol fiyatı sonucunda üretimin artması nedeniyle M1 parasal büyüklüğü de artmaktadır ancak daha sonra Merkez Bankası müdahalesi ile M1 azalmaktadır.

FED ve WTI küresel fiyat şokları, reel efektif döviz kurunu hem benzer yönlerde hem de benzer büyüklükte etkilemektedir. FED faiz oranı şoku sonrası reel efektif döviz kuru ilk 3 ay pozitif, 4. ay negatif olup daha sonra dalgalı bir seyirde devam etmektedir.

Reel efektif döviz kurunun yükselmesi ile Türk Lirası değer kaybetmektedir. Korumasız faiz paritesine göre yabancı faiz oranı ile yurtiçi faiz oranı arasındaki farkın artmasıyla yabancı para ülkeden çıkmakta ve yerel para birimi değer kaybetmektedir. Yerel para birimin değer kaybetmesi ile yabancı para birimi ile borçlanan firmaların maliyetleri artmakta ve yatırımlarını azaltarak hem üretimi hem istihdamı etkilemektedirler. Petrol fiyatları açısından ise fiyatların artması ile üretimde ve enflasyonda meydana gelen değişimler neticesinde uygulanan faiz politikaları sonucu döviz kuru dalgalı bir seyir sürdürmektedir.

Amerika para politikasını yansıtan FED gölge faiz oranı şokunun incelenmesinin ardından Şekil 2 ile Avrupa Birliği para politikası şokunun Türkiye’deki makroekonomik büyüklükleri nasıl etkilediği incelenmiştir. Sanayi üretim endeksi AMB gölge oranı şokuyla birlikte ilk 5 ay yükselmesinin ve sonraki 10 ay boyunca negatif yönde

70 Şekil 2 Makroekonomik Değişkenler ve İşsizlik (LU_R_T) Üzerinde AMB Gölge Faiz

Oranı ve Küresel Fiyat Endeksi Şoklarının Cholesky ile Etkisi

-.004 .000 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DLIPI_TR Tepkisi

-.004 .000 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol Fiyat Şokuna DLIPI_TR Tepkisi

-.008 -.006 -.004 -.002 .000 .002 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna LE_I Tepkisi

-.008 -.006 -.004 -.002 .000 .002 .004

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol Fiyat Şokuna LE_I Tepkisi

-.004 -.002 .000 .002 .004 .006

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DLU_R_T Tepkisi

-.004 -.002 .000 .002 .004 .006

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol Fiyat Şokuna DLU_R_T Tepkisi

-.002 -.001 .000 .001 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DLCPI_TR Tepkisi

-.002 -.001 .000 .001 .002

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol Fiyat Şokuna DLCPI_TR Tepkisi

-.010 -.005 .000 .005 .010 .015

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DLM1_TR Tepkisi

-.010 -.005 .000 .005 .010 .015

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol Fiyat Şokuna DLM1_TR Tepkisi

-.1 .0 .1 .2 .3

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DIR_CB_TR Tepkisi

-.1 .0 .1 .2 .3

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Petrol Fiyat Şokuna DIR_CB_TR Tepkisi

-.004 .000 .004 .008

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

AMB Gölge Faiz Şokuna DLREER_TR1 Tepkisi

-.004 .000 .004 .008

2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 22 24

Ham Pet rol Fiyat Şokuna DLREER_TR1 Tepkisi Yapı sal VAR Şokl ar ı na Tepki l er ± 2 S.E.

71 ilerlemesinin ardından başlangıç seviyesine geri dönmektedir. Yukarıda bahsedilen

“Üretim Bulmacası” sorunu AMB gölge faiz şoku sonrasında da yaşandığı değerlendirilmektedir. WTI fiyat şoku karşısında ise sanayi üretiminin negatif yönde devam ettiği ay sayısı daha fazladır. Petrol fiyatları ile üretim maliyetleri arasındaki ilişki nedeniyle geçici bir artışın ardından sanayi üretiminde düşüş yaşanmaktadır.

Türkiye istihdam oranı, AMB gölge faiz şokundan sonra şok süresince negatif yönlü olup 11. ayda en düşük seviyesini yaşamasının ardından başlangıç noktasına dönmektedir. İstihdam oranının, WTI küresel fiyat şokuna da benzer yönlü ancak daha geniş aralıkta tepki verdiği görülmektedir. Her iki şok karşısında düşen ekonomik faaliyetler sonucu istihdam oranında düşüş görülmesi teorik beklentilere uygundur.

Türkiye işsizlik oranı, AMB gölge faiz şoku ile FED gölge faiz oranı şokundan farklı olarak ilk 5 ay azalmakta ve sonrasında artmaktadır. AB parasal sıkılaştırması sonucu ticaret kanalı ile politika kararının etkisi Türkiye’ye yansımaktadır. Dış talebin düşmesi ile ihracat ve üretim azaltmaktadır. Bununla birlikte işsizlik oranı da artmaktadır.

İşsizlik oranının önce azalmasının nedeni üretim bulmacası nedeniyle artan üretimle birlikte firmaların işçi çıkartmak yerine ücretleri düşürme yoluna gitmesi de olabilir.

İşsizlik oranının WTI fiyat endeksi şokuna tepkisi ise Şekil 1’deki tepkisi ile aynıdır.

AMB gölge faiz şoku ile enflasyon oranı pozitif yönlü tepki göstererek önce artmakta daha sonra en düşük seviyesine ulaşmasının hemen ardından artarak 5. ayda en yüksek seviyesine çıkmaktadır. AMB ve yurtiçi faiz oranları arasındaki fark nedeniyle oluşan döviz kurunun değer kaybetmesi ile olası yatırımcıların ekonomik temellerin kötüleşeceği endişelerinin artması “Fiyat Bulmacası”nı oluşturan nedenler arasında yer almaktadır. FED faiz şoku gibi AMB gölge faiz şokundan sonra da Fiyat Bulmacası”

problemi yaşanmaktadır. Türkiye’de bu problemin yaşanmasının nedeni üretim maliyetlerinin döviz kuruna olan duyarlılığı sonucu maliyet artışının tüketici fiyatlarına yansıtılmasından kaynaklanabilmektedir. WTI küresel fiyat şokunun ardından ise enflasyon oranı ilk 4 ay artmakta sonra azalış artış şeklinde dalgalanarak başlangıç seviyesine dönmektedir. Petrol fiyatına uygulanan şokun enflasyona yansıması da faiz oranı gibi yükselen maliyetlerin tüketici fiyatlarına yansıtılması ile gerçekleşmektedir.

Türkiye M1 parasal büyüklüğü enflasyon oranı gibi AMB gölge faiz oranı şoku karşısında dalgalanma yaşadıktan sonra başlangıçtaki seviyesine geri dönmektedir ancak enflasyondan farklı olarak ilk 2 ay istatistiksel olarak anlamlı olmayan bir tepki vererek sonraki 2 ay artmakta ve dalgalı seyirde devam etmektedir. FED gölge faiz şokunda olduğu gibi M1 parasal büyüklüğünün artmasının sebebi yükselen yurtdışı faizi oranı

72 nedeniyle para talebinin artmasıdır. WTI küresel fiyat şoku karşısında ise daha keskin dalgalanma yaşamasına rağmen M1 parasal büyüklüğünün tepkisi, enflasyon tepkisi ile aynı yönlü hareketinden sonra başlangıç seviyesine geri dönmektedir.

TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, AMB gölge faiz şokunun karşısında FED gölge faiz oranı şokuna göre daha uzun sürede başlangıç seviyesine dönmektedir.

FED gölge faiz oranı şoku sonrası 6. ayda başlangıç seviyesine dönen TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti Şekil 2’de AMB gölge faiz şokunun ardından 15. aya kadar pozitif ve azalan şekilde hareket ettikten sonra 15. ay azalarak tepkisi istatistiksel olarak anlamlı olmamaktadır. Bu durum TCMB’nin yurtdışı parasal sıkılaştırma politikaları karşısında yurtiçi faiz oranını yükselterek tepki göstermesi ile açıklanabilmektedir.

Türkiye’de uluslararası parasal aktarım mekanizması esnek döviz kuru rejimi sürdüren ülkelere göre güçsüz olmasına rağmen reel büyüklüklerin tepkisi istatistiksel olarak anlamlıdır.Fiyatlardaki düşüş ile beraber TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti de artış tepkisinden vazgeçmektedir. WTI küresel fiyat şoku karşısında ise başlangıç seviyesine geri dönüş daha da uzun sürerek 24. aya kadar tamamlanmamaktadır. Petrol fiyatı şoku ile yükselen TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, Merkez Bankasının yükselen enflasyon oranını istikrarlı hale getirme amacı ile gerçekleştirilmiştir.

WTI küresel fiyat şoku, reel efektif döviz kurunu Şekil 1’deki ile aynı şekilde etkilemesine rağmen AMB gölge faizi ile FED gölge faizi şoklarının etkileri arasında farklılık bulunmaktadır. Reel efektif döviz kuru, AMB gölge faiz şoku karşısında hiç negatif yönlü tepki vermemektedir ancak 2. ay başlangıç seviyesine döndükten sonra tekrar artmaktadır ve pozitif yönlü dalgalı seyir izledikten sonra kademeli olarak düşerek tekrar başlangıç seviyesine dönmektedir. Böyle bir para politikası şoku sonrası Türk Lirasının değer kaybetmesinin nedeni şok sonrası yaşanan sermaye çıkışı ile açıklanabilmektedir.

Benzer Belgeler